• Sonuç bulunamadı

Öncelikli amacı afet riski altında olan alanlarda “bireylerin can ve mal gü- venliğini tehdit eden unsurlara karşı önlem alınması” olan 6306 sayılı Kanunun bu amaca yönelik olarak öngördüğü temel araç yıkımdır659. Gerçekten 6306 sayılı Ka-

nunda, afet risklerinin azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik olarak yıkım yönteminin haricinde herhangi bir alternatif öngörülmemiştir660. Tespiti kesinleşen

658 ÖZSUNAY, 6306 Sayılı Kanun ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarına İlişkin Düşünceler, s.47. 659 ŞAHİN, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik Bazı Eleş-

tiriler, s.55-56.

660 ŞAHİN, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik Bazı Eleş-

riskli yapının maliklerce anlaşarak yıkımın gerçekleştirilmesi kaidesinin istisnası da 6306 sayılı Kanun md.6/8 ve 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği md.8/5’te gösterilmiştir661. Buna göre, “Riskli yapının yıktırılması yerine güçlendi-

rilmesinin istenilmesi durumunda riskli yapının yıktırılması için ikinci fıkra uya- rınca maliklere verilen süreler içerisinde; maliklerce, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit ettirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 19 uncu maddesi- nin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir. Güçlendirme işi, yapılacak güçlendirmenin mahiyetine göre ruhsatı veren idare ta- rafından belirlenecek süre içerisinde tamamlandıktan sonra tapu kaydındaki riskli yapı belirtmesinin kaldırılması için Müdürlüğe başvurulur.” Yönetmeliğe göre güç- lendirme kararının alınabilmesi için;

a. Riskli yapının yıkılması yerine, yapının güçlendirilmesinin talep edilmesi, b. Söz konusu güçlendirme talebinin, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği md.8/2’de belirtilen süreler dahilinde yapılması662,

c. Maliklerce, riskli yapı olduğu tespit edilen yapının, “güçlendirilmesinin mümkün olduğunun” teknik olarak tespit edilmesi,

d. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu md.19663’a uygun olarak ilgililerce güçlendirme

kararının alınması,

661 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği md.8/5 “Riskli yapının yıktırılması yerine güçlen-

dirilmesinin istenilmesi durumunda riskli yapının yıktırılması için ikinci fıkra uyarınca maliklere verilen süreler içerisinde; maliklerce, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit etti- rilmesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde güçlen- dirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir. Güçlendirme işi, yapılacak güçlendirmenin mahiyetine göre ruhsatı veren idare tarafından belirlenecek süre içerisinde tamamlandıktan sonra tapu kaydındaki riskli yapı belirtme- sinin kaldırılması için Müdürlüğe başvurulur.”

662 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği md.8/2 (a) “Altmış günden az olmamak üzere süre

verilerek riskli yapıların tahliyesi ve yıktırılması yapı maliklerinden istenir. Maliklere yapılacak teb- ligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bil- dirim yapılması gerektiği belirtilir. Malik tarafından kiracı veya sınırlı ayni hak sahibine tahliye için bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde bildirim idarece yapılır.”

663 KMK md.19 “Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve

sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, de- ğişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun ana- yapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde,

e. Güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar ruhsatının alınması,gerekmektedir. Yıkım süreci başlamazdan önce Bakanlıkça yetkilendirilen kurum ve kuru- luşlarca riskli yapının tespit edileceği hususu 6306 sayılı Kanun ve 6306 sayılı Ka- nunun Uygulama Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. Yapının riskli olup olmadığı in- celemesi yapılırken o yapının depreme dayanıklılığı, yaşı ve diğer özellikleri göz önüne alınmaktadır. Bu nedenle riskli yapının tespiti aşamasında, yapının güçlen- dirilebilir nitelikte olup olmadığının da incelenmesi gerekir. 6306 sayılı Kanun md.2/1 (d) uyarınca riskli yapı olarak belirlenen taşınmazlar, uygulama sürecinde yıkılacaktır. Güçlendirilebilir yapı ise yıkım aşamasına tabi tutulması zorunlu de- ğildir. Bu bakımdan riskli yapı niteliğinde olan taşınmaz ile güçlendirilebilir nite- likte olan taşınmaz bakımından nitelik farkının varlığı söz konusudur664. Başka bir

deyişle 6306 sayılı Kanun, riskli yapı niteliğindeki taşınmazların yıkımını kaide olarak öngörmekte; güçlendirilebilme hususunu ise istisna olarak kabul etmekte- dir665.

Güçlendirme konusunda gerek 6306 sayılı Kanun md.6/8 gerekse bugüne kadarki uygulama dikkate alındığında, Yasanın ilgili maddelerinin riskli alan ve rezerv alanlarında yıkım yerine güçlendirme seçeneğine başvurulmasını mümkün kılmadığı yönünde yorumlandığı sonucu çıkmaktadır666. Diğer bir ifadeyle afet

bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat ma- liklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağım- sız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar verme- yecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bö- lümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.”

664 Belirtmek gerekirse, güçlendirme olarak ifade edilen yapıların deprem riskine karşı güvenliğinin

artırılmasının yanında kullanım kalitesinin yükseltilmesini de içeren müdahaleler sağlıklaştırma uy- gulamalarının bir örneğini oluşturmaktadır. Mevcut yapının yıkılıp yeniden yapılmasının getireceği maliyet ve zaman kaybının önlenmesi imkânı sağlayan bu müdahale şekli, yapının risk durumuna göreli olarak düşük olması durumunda karşımıza çıkmaktadır. ÇOLAK, İmar Hukuku, s.1073.

665 6306 sayılı Kanunda riskli olduğu tespit edilen yapılara ilişkin “güçlendirme” seçeneğine yeterin-

ce yer verilmemiş olduğunu kabul etmek gerekir. Nitekim Kanunda güçlendirme kelimesi yalnızca bir yerde, 6. maddenin 8. fıkrasında geçmektedir. Şahin’e göre bu durum, 6306 sayılı Kanun’un idareyi ve bireyleri, riskli yapıları “güçlendirme” ve “iyileştirme” yerine “yıkım”a yönlendirdiğini ortaya koymaktadır. Dolayısıyla Kanun kapsamında planlama ve uygulama tekniklerini esas alan “mühendislik” ve “mimarlık” anlayışının yerine, yıkıp yeniden yapma sevdalısı “müteahhitlik” anla- yışı tercih edildiği ifade edilebilecektir. ŞAHİN, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik Bazı Eleştiriler, s.56.

666 ŞAHİN, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik Bazı Eleş-

riski altındaki alanların dönüştürülmesi kapsamında güçlendirme hususu, riskli alanların dışında olmakla birlikte riskli yapı niteliğinde olduğu tespit edilen yapıya müteallik olarak düzenlenmiştir.

AY md.13 çerçevesinde elde edilmek istenen sonuca ilgili temel hak veya özgürlüğe daha az olumsuz etkide bulunan veya bu temel hak veya özgürlüğün daha etkin kullanılmasını sağlayan başkaca araç ve yöntemlerle ulaşılabiliyorsa, kamu yararı ile bireysel menfaat ve hakların dengelenebilmesi adına öncelikle bunların tercih edilmesi gerekmektedir667. Bu kapsamda riskli alan ve rezerv yapı alanı dı- şında olmakla birlikte, şayet yapı güçlendirilebilir nitelikte ise; bu hususun riskli yapı tespiti aşamasında belirtilmesi gerekir. Mevcut düzenlemeye göre, güçlendiri- lebilir nitelikte olan bir binanın, malikleri tarafından yıkım tebligatı içerisindeki sü- reler dahilinde güçlendirme talebinin yapılamaması, o binanın yıkılması sonucunu doğuracaktır. Yıkım durumunun teknik ve çevresel koşullara göre zorunluluk arz etmediği bir durumda, kamu gücü kullanılarak yıkıma zorlanılamaz668. Bu durum

kamu gücünü kullanan idare bakımından yetki saptırması hallerinden birini oluştu- rabileceği gibi669, işlemin muhatabı olan bireylerin mülkiyet hakkını da zedeler. Bu

nedenle yapının yıkımının zaruriyet arz etmediği ve söz konusu yapı hakkında “güçlendirilme” işleminin teknik olarak mümkün olduğu hususunun maliklere veya onların kanuni temsilcilerine bildirilmesi gerekir. Bu yolun izlenmesi sayesinde, hak sahipleri yapılarının yıktırılması veya güçlendirilmesi arasındaki seçimini bi- linçli şekilde yapabilecek ve “güçlendirilebilir” nitelikte olan yapıların gereksiz yere yıkılmasının önüne geçilecektir. Belirtmek gerekir ki, Kat Mülkiyeti Kanunu md.19, olağan durumdaki hususları düzenlemektedir. Burada ise, belirtilen du- rumda ilgili kararın alınamaması halinde yıkım riskinin varlığı söz konusudur. Bu

667 ŞAHİN, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’a Yönelik Bazı Eleş-

tiriler, s.55.

668 D6D. E.1965/4432, K.1970/2704, T.22.10.1970, aktaran; ESİN, Yüksel, Danıştay’da Açılacak

Tazminat Davaları, İkinci Kitap: Esas, Balkanoğlu Matbaacılık, Ankara, 1973, s.345-346.

nedenle, hükümdeki “bütün kat maliklerinin 4/5’ünün yazılı rızası”nın mutlak aran- masının (güçlendirilebilirliği mümkün olan yapının talep halinde yıkılmasının za- ruri olmadığı göz önüne alındığında) ölçüsüz olduğu savunulabilir670.