• Sonuç bulunamadı

1.2. Seslerin Sınıflandırılması

1.2.2.3. Praktikalıḳ Ḳazaḳ Tili’nde Ünsüzler Konusunun İşlenişi 1 Ünsüz Sesler (Dawıssız Dıbıstar) 1 Ünsüz Sesler (Dawıssız Dıbıstar)

1.3.2.1.4. Kelimelerin Hece Yapısı

Eserde, bu baĢlık altında Kazak Dilinde bulunan kelimelerin hece yapısının nasıl olduğu konusu üzerinde durulmuĢtur.

Eski kelimelerin kök morfeminin çoğunlukla ya bir heceli ya da iki heceli olduğu dile getirilmiĢ, üç heceli kök morfeme çok nadir rastlandığı ifade edilmiĢtir. Tek heceli kelimelerin üç çeĢit yolla oluĢtuğu belirtilmiĢtir. Tek heceli kelimeler; sadece ünlüden veya ünsüz ile ünlüden oluĢan kelimeler (E, solay ma?, pa şirkin!), kapalı heceden

57

oluĢan kelimeler (at, ot, ӓr, ör, ıs, is, un) iki tarafı kapalı heceden oluĢan kelimeler (bal, kel, sӓn, ḳol, köl, jıl, pil) olmak üzere üç gruba ayrılmıĢtır.

1.3.3. Praktikalıḳ Ḳazaḳ Tili’nde Hece Konusunun İşlenişi 1.3.3.1. Hece

Yazarlar, heceyi; “Kelimenin ünlü sesin iĢtiraki ile bölünerek söylenen kısmı hece diye adlandırılır” (s. 35) Ģeklinde tanımlamıĢ ve bu tanıma örnek olarak Ģu kelimeleri vermiĢlerdir: ba-la-lar, ӓ-ke, a-ta, at-tı.

Yazarlar Kazak Dilinde üç türlü hece olduğunu savunmuĢlardır:

“1. Açık hece ünsüzle baĢlayıp ünlüyle biter veya sadece ünlüden oluĢur: a-na,

ӓ-je, ḳa-la, da-la, ba-la vb.

2. Kapalı hece ünlü ile baĢlayıp ünsüz ile biter: as-ta-na, ekpin, ek-şe, ar-şı vb. 3. Ġki tarafı kapalı hece ünsüzle baĢlayıp ünsüzle biter: bal-şıḳ, bat-paḳ, böl-şek,

taŋdav, saḳ-mav, kök-tem, jar-ġaḳ vb.” (s. 35).

Bölüm Değerlendirmesi

Ġncelenen her üç eserde de hecenin tanımı hakkında birbirine yakın görüĢler ortaya konulmuĢtur. Yazarlar, görüĢlerini farklı ifadelerle dile getirmiĢlerdir. Ḳazak Tiliniŋ Fonetikası ve Ḳazirgi Ḳazaḳ Tili-Leksika Fonetika isimli eserlerde hecenin ciğerden gelen havanın bir hamlesiyle oluĢan ses ya da ses topluluğu olduğu konusunda ittifak vardır. Ancak Praktikalıḳ Ḳazaḳ Tili isimli eserde hece bu iki esere göre biraz farklı olarak “kelimenin ünlü sesin iĢtiraki ile bölünerek söylenen kısmı” olarak tanımlanmıĢtır.

Eserlerde, hece konusunda ilk dikkati çeken fark, hece türlerinin tasnifinde ortaya çıkmaktadır. Ḳazirgi Ḳazaḳ Tili-Leksika Fonetika ve Praktikalıḳ Ḳazaḳ Tili isimli eserlerde üç çeĢit hece olduğu savunulmuĢtur. Ḳazak Tiliniŋ Fonetikası isimli eserde ise açık ve kapalı olmak üzere iki çeĢit hece olduğu dile getirilmiĢtir. Diğer iki eserde bu eserden farklı olarak gösterilen hece türü iki tarafı kapalı (bitew buwın) hecedir. Yazarlar ünsüzle baĢlayıp ünsüz ile biten heceyi iki tarafı kapalı hece olarak tanımlamıĢlardır. Ancak hecenin açıklığı ya da kapalılığı heceyi baĢlatan sesle alakalı değil heceyi bitiren sesle alakalıdır. Bu nedenle bu hece türü de kapalı hece içinde düĢünülebilir.

58

Ḳazak Tiliniŋ Fonetikası ve Ḳazirgi Ḳazaḳ Tili-Leksika Fonetika isimli eserlerde kelimelerin hece yapılarının nasıl değiĢtiği, kelimedeki hece sayısının nasıl azalıp arttığı konuları üzerinde durulmuĢtur. Türkçenin Grameri (Banguoğlu, 2004) hariç Türkiye Türkçesi gramerlerinde olmayan bu yöntem hece konusunu öğretmek ve daha iyi anlaĢılmasını sağlamak açısından dikkat çekicidir.

Ḳazak Tiliniŋ Fonetikası isimli eserde kelimenin hece yapısı farklı bir yaklaĢımla ele alınmıĢ, kelimeler sadece açık heceli, sadece kapalı heceli, karıĢık heceli kelimeler olmak üzere üç gruba ayrılmıĢtır.

Kazak Türkçesinde bulunan hecelerin ünlü ve ünsüz sırasına göre diziliĢi sadece Ḳazak Tiliniŋ Fonetikası isimli eserde mevcuttur. Yazar heceleri, ünlü ve ünsüz diziliĢi bakımından açık ve kapalı hece baĢlığı altında 13 Ģekilde göstermiĢtir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, yazarın bu sıralamayı yaparken ştamp, şpal, şprist, tsentr,

sketç Rusça kelimeleri de incelemesidir. Bir dilin hece yapısını incelerken sadece o

dile ait kelimelerde görülen hece yapısını incelemek daha makuldür. Zaten yukarıda gösterilen örnekler de telaffuzda mutlaka ünlü yardımıyla söylenmektedir.

Eserlerde dikkat çekici bir baĢka husus kelimelerin hece yapısının harfler ile simgelenmesidir. BA, AB, BAB gibi gösterimler konuyu görsel hale getirme açısından önemlidir.

Bu bilgilere göre Kazak Türkçesinde kapalı ve açık olmak üzere iki hece türünün bulunduğunu söylemek mümkündür. Bu hece türlerinin ünlü (A) ve ünsüz (B) düzeni ise Ģöyle gösterilebilir:

1) Açık hece

a. A: a-na, e-ne, o-ḳı. b. BA: ba-la-sı, da-la.

2) Kapalı hece

a. AB: at, oy-landı. b. ABB: ant, ult.

c. BAB: bas-tar, taḳ-taḳ. d. BABB: ḳaŋt, ḳart.

59 1.4. Vurgu (Ekpin)

Bu konu Praktikalıḳ Kazak Tili isimli eserde iĢlenmemiĢtir. 1.4.1. Ḳazaḳ Tiliniŋ Fonetikası’nda Vurgu Konusunun İşlenişi 1.4.1.1. Vezin ve Vurgu (Buwnaḳ jӓne Ekpin)

Eserde, bu baĢlık altında insanın kendi düĢüncesini cümle vasıtasıyla bildirdiği, cümlenin kelimelerden oluĢtuğu, kelimelerin hepsinin kendi ritmine sahip olduğu gibi bilgiler verilmiĢtir. Daha sonra yazar, fikirlerini Ģöyle açıklamaktadır:

“Cümledeki kelimeler konuĢma zamanında bir bütün olarak veya ayrı ayrı durmadan, grup kurarak hepsi kendi vurgusu ve ritmi ile söylenir. Bunun gibi gruplara ritimli gruplar (ritmikalık toptar) denilmektedir. Bu; dizi (tirkes), dizim (sintagma), öbek (fraza) diye de adlandırılır.” (s. 62-63).

Daha sonra yazar, ritmi (düzenli ölçü, ritim) tanımlamıĢtır. Ritmi bazı özellikleri yönüyle kendi içerisinde aynı veya epey yakın unsurların tekrarlanması olarak tanımlayan yazar, bu unsurun özellikle Ģiir mısralarında daha iyi anlaĢıldığını, Ģiire ait hece, vezin, ritim gibi asıl unsurların dörtlükte tekrarlanmasında belli bir tertip, sistem olduğunu dile getirmiĢtir. Daha sonra yazar A. Baytursınov‟dan konuyla ilgili Ģu cümleleri aktarmaktadır:

“Kelimeyi söylerken saatin Ģık–Ģık etmesi gibi damarın bulk–bulk çarpması gibi sesin bir türlü ritmi olur. Saatin Ģık – Ģık etmesi, damarın bulk–bulk diye çarpması nasıl ki aynı ise konuĢurken ortaya çıkan sesin ritmi onun gibi aynıdır. Böylece ses ritmi kelimeyi aynı heceye böler. Bu nedenle kamıĢ gibi boğum boğum hecesi olan bir nesne olarak ortaya çıkar… ġiir ritmi, Ģiirin yavaĢ yavaĢ akması gibi Ģiirin ikinci güzelliği olur. Bu ritim cümlelerin içindeki hece sayısının aynılığı ile dizelerinin uygunluğu ile kelimelerinin benzerliği ile ortaya çıkan ritimdir.” (s.63).

Bu verilen bilgilerin ardından eserde, Ģiirdeki ölçü açıklanmıĢtır. Kazak‟ın halk Ģiirinin her mısrasında daima üç ölçü bulunduğu, mısraların on bir heceden kurulduğu, her ölçüdeki hecelerin aynı olduğu ifade edilmiĢtir. ġiirdeki ölçünün çoğunlukla 4-4-3, 3-4-4, 4-3-4 Ģeklinde olduğu da belirtilmiĢtir.

Yazar, vurgu konusunda ise Ģunları dile getirmektedir:

“Kelime içinde bir hecenin güçlü söylenmesine vurgu deriz. Kazak dilinde vurgu kelimenin son hecesindedir. Bu bütün türkolojide bir asırdan fazla bir zamandan beri söylenegeldi. A. Baytursınov „Kazak Dilinde vurgu hecesi kelimenin ya sonunda bulunur ya da sonuna yakın hecede bulunur‟ demektedir.” ” (s.70).

60

Ardından eserde, vurgunun kelime sonunda olmasına dair Ä. Jünisbekov‟un çalıĢmasına atıfta bulunularak Ģunlar kaydedilmiĢtir:

“Ä. Jünisbekov, Kazak Dilinin fonetik sistemini dikkatle incelemesinin neticesinde Hint–Avrupa Dillerine ait bu kullanımın yersiz olarak dayatıldığını, Türk Dillerinde kelime vurgusunun olmadığını onun vazifesini bu dillerde ünlü uyumunun yerine getirdiğini ispat etmiĢtir. Bunu Türkologlar tarafından bularak ortaya koyan yoktur.” (s. 70).

1.4.2. Ḳazirgi Ḳazaḳ Tili-Leksika Fonetika’da Vurgu Konusunun İşlenişi 1.4.2.1. Vurgu (Ekpin)