• Sonuç bulunamadı

2. KAZAKİSTAN TURİZM VE ULAŞTIRMA ALTYAPISI HAKKINDAKİ

2.5. Kazakistan Ekonomisi

Kazakistan, Sovyetler birliği döneminde uzmanlaşmaya dayalı sistemde edindiği rol, buğday, metalürji ve mineral üretimi alanlarında yoğunluk göstermektedir. Birliğin dağılmasından sonra merkezi planlı ekonominin de çökmesine ve Kazakistan’da görülen üretimde gerilemeye neden olmuştur.

Bağımsızlığını 1991’de SSCB’den kazanan Kazakistan, yaşadığı mali yardımların kaybı ve üretim düşüşü sebebiyle bağımsızlığının ilk yıllarını ekonomik sıkıntı içerisinde geçirmiştir. Bu yeniden yapılandırma ve reform yıllarında, rekabet düzeyi ve verimliliği yüksek bir serbest piyasa ekonomisine kademeli bir geçiş politikası izlenmiştir.

Ekonomisi önemli düzeyde Rusya’ya bağlı halde olan Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra ekonomik ve üretim alanlarında görülen durağanlık, tüketim malları üretimi gibi alt sanayi kollarında da büyük zarar oluşturmuştur. 1990’lı yıllarda GSYİH içinde sanayinin payı gerileme göstermiştir. 2000 itibari ile sanayinin payı GSYİH içinde %30’lara ulaşmıştır (DPT, 1995:137).

2018 yılı itibari ile GSYİH %4 artış gösterirken sanayi üretimi de %7 artmıştır. Yaşanan olumlu yöndeki artışların en önemli etken yatırımlar ile pozitif ivme kazana petrol üretimi olmuştur. Bugün Kazakistan sınai üretiminin yarısından fazlasını petrol oluşturmaktadır (DPT, 2018).

2003-2015 yılları arasında Yenilikçi Sınai Kalkınma Programı uygulanmıştır buna göre; ekonomide sektör çeşitliliği sağlamayı ve uzun vadede hizmet ve teknoloji sektörlerinde güçlü bir ekonomi seviyesine ulaşmak hedeflenmiştir (DPT, 2018).

Kazakistan’ın 2030 stratejisi ulusal güvenlik, siyasi istikrarın sağlanması ve sağlamlaştırılması, ülkeye yabancı yatırım ve yatırımcı gelmesinin sağlanması, sağlık ve eğitim düzeyinin iyileştirilmesi, enerji kaynaklarının etkin bir biçimde kullanılması ve telekomünikasyon alt yapısının geliştirilmesidir (DPT, 2016).

Kazakistan, küresel ekonomi ile bütünleşme yönünde ekonomik politika takip etmektedir. 1993 yılı itibari ile milli para birimi olan Tenge kullanılmaya başlanmıştır. Bağımsızlığın ardından özel sektör önem kazanmış ve serbest ekonomiye geçiş başlamıştır.

Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile temel ekonomi politikaları belirlenmiş ve şekilde dünyaya uyum sağlayan etkili bir ekonomi oluşturulmaya çalışılmıştır. Kazakistan 1994 yılından itibaren uygulamaya koyduğu, özelleştirme, yabancı yatırım ve istikrar paketi ile ciddi ekonomik reformlar yapmaya başlamıştır (DPT, 1995).

Ekonomik yapı 1995-1997 yılları arasında uygulanmakta olan reformlar ile şekillenmiştir. Piyasa ekonomisine dahil olmak için gerekli olan pek çok reform hareketleri zaman almış olsa da Kazakistan bu alanda ilerleme sağlamış ve ekonomisini geliştirmeyi başarmıştır.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, 1997’de “Kazakistan’ın 2030 Planı”nı açıklamıştır. Bu plana göre Kazakistan’ın milli güvenlik, siyasi istikrarın sağlanması, halkın sağlık ve eğitim düzeyinin iyileştirilmesi, yabancı yatırım sağlanması, ulaşım ve iletişim altyapısının geliştirilmesi, enerji kaynakların etkin kullanılması ve profesyonel devlet uygulamasına geçilmesi hedeflenmiştir (DPT, 2016).

Günümüzde Kazakistan’da yürütülen ekonomi politikalarının temel amacı ekonominin petrole ve dünya petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara olan bağımlılığını azaltmak ve 2050 yılında dünyanın rekabet gücü en yüksek 30 ülke arasında yer almayı planlamaktadır. Cumhurbaşkanı Sayın Nursultan Nazarbayev tarafından 14 Aralık 2012 tarihinde açıklanan ve hayatın bütün alanlarında sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen Kazakistan 2050 Stratejisi başlıklı programa göre, 2050 yılına gelindiğinde petrol dışı sektörlerin ekonomideki payının yüzde 32’den yüzde 70’e çıkarılması ve Kazakistan’ın iş yapma kolaylığı listesinde ilk 20 ülke arasına girmesi öngörülmektedir (DEİK, 2018a:63). Sanayi, enerji, iletişim ve ulaştırma sektörlerinde başlatılmış olan reform hamleleri piyasa ekonomisini pekiştirerek kaynakların mobilizasyonunu hızlandırmış halkın yaşam seviyelerini yükseltmekte ve hizmet-teknoloji ekonomi modelini yaratmak için zemin hazırlamaktadır. Hammadde ekonomisinden, hizmet-teknoloji ekonomisine geçişi sağlamak ve sanayinin imalat sektörü geliştirmek için Kazakistan’da teknoparklar, sosyal girişimcilik şirketleri ve ekonomik bölgeler kurulmuştur (DPT, 2018).

Uluslararası derecelendirme kuruluşu “Moodys Investors Services” Kazakistan’a 2002’de yatırım derecesi verilmiştir. 2003 yılında ise ülke pazar ekonomisi statüsüne

sahip olmuştur. Standart ve Poor’s derecelendirme kurulu 2004 yılında uzun vadeli döviz taahhüdü üzerinden BB+’danBBB -‘ye kadar kredi derecesi verirken ulusal para taahhüdü üzerinden BBB-‘den BBB’ye kredi derecesi verilmiştir. 2005 yılında ise başka bir derecelendirme ajansı olan Fitch Rating’siseuzun vadeli yabancı para taahhüdü üzerinden BBB düzeyine, uzun vadeli ulusal para taahhüdü üzerinden ise BBB+ düzeyine yükseltmiştir (Gençken vd, 2012).

Tablo 2.1. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan pazar ve kalkınma ekonomisi

GSYİH;2018 2014 2015 2016 2017 2018 2019 2023 Rusya 0.7 -2.5 -0.2 1.5 1.7 1.8 1.2 Azerbaycan 2.7 0.6 -3.1 0.1 1.3 3.6 2.0 Kazakistan 4.3 1.2 1.1 4.5 3.7 3.1 4.6 Kırgızistan 4.0 3.9 4.3 4.6 2.8 4.5 2.4 Tacikistan 6.7 6.0 6.9 7.1 5.0 5.0 4.0 Türkmenistan 10.3 6.5 6.2 6.5 6.2 5.6 5.7 Özbekistan 8.0 7.9 7.8 5.3 5.0 5.0 6.0 Çin 7.3 6.9 6.7 6.9 6.6 6.2 5.6

(Kaynak: World Economic Outlook, 2019)

Tablodaki rakamlardan da görüleceği üzere gelişmekte olan pazar ve kalkınma ekonomisine göre Kazakistan 2016 yılındaki düşüşünden sonra 2017’de bölge ülkelerine göre üç basamak yükseliş göstermiştir. Komşu ülkeler içinde büyüme ve iç denge performansı açısından olumlu bir pozisyona sahip olan Kazakistan, bu bakımdan 2016- 2018 döneminde önemli ilerleme göstermiştir. IMF’nin 2018-2021 dönemini kapsayan son projeksiyonuna göre, Kazakistan başka bölge ülkeler ile karşılaştırıldığında 1,5 kat büyüme performansına sahiptir. Rusya’dan ön sıra yükseleceğini tahmin edilmektedir. Kazakistan Dış İlişkiler Konseyi (KASMO) 2018 yılında Orta Asya ülkelerinin siyasi ve ekonomik gelişimi, istikrarı ve güvenliğinin anahtarı olacak en önemli gelişmeleri aşağıdaki gibi sıralamıştır (DEİK, 2018b:22):

1- Bölge ülkelerinin ekonomik büyümede olumlu dinamiğe yükselmesi

Kazakistan'da ortalama ekonomik büyüme oranları yaklaşık %2-3, Kırgızistan’da-%3- 3,5, Tacikistan’da-%5-6 ve Özbekistan ile Türkmenistan'da yaklaşık %6 olacağı tahmin edilmektedir.

2- Orta Asya İşbirliğinin Yoğunlaştırılması

Orta Asya'daki işbirliği esas olarak ikili veya üçlü etkileşimler biçiminde gelişmesi beklenmektedir. Kazakistan - Özbekistan, Özbekistan – Kazakistan ve Türkmenistan Bölgedeki işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan yeni formatlar ve bölgesel istişareler (zirveler, forumlar, gayrı resmi toplantılar) başlatılmalıdır.

3- Orta Asya'da seçim süreçleri

4- Bölgede ‘sarı’terörist tehdidi seviyesi

5- Orta Asya: Dijitalleşme kursu

Aralık 2017’de, Kazakistan “Dijital Kazakistan” devlet programını kabul edilip 2018’de aktif uygulama aşamasına geçmiştir. Ayrıca Orta ve Güney Asya ülkelerini 2018 yılında tek bir dijital merkeze bağlayacak telekomünikasyon ağı oluşturmak için bölgesel bir Dijital CASA projesi başlatılmıştır.

6- Orta Asya'da yeni demografik model

Raporda görüldüğü üzere Orta Asya'da yaşam seviyesi artmıştır. Yaşam süreleri; Özbekistan'da 73,8 yıl, Tacikistan’da73,7 yıl, Kazakistan’da 72,4 yıl, Kırgızistan’da 70,9 yıl, Türkmenistan’da70,4 yıl olarak görülmektedir. Genel olarak, 2017 yılında bölgedeki yaşlı nüfusun payı da %4,9'a yükselmiştir. En yüksek yaşlı nüfus payı ise %7,2 derece ile Kazakistan'da iken; en düşük derece %3,2 ile Tacikistan'dadır.

7- BM Güvenlik Konseyinde Kazakistan Başkanlığı

Orta Asya ülkeleri arasında 2016'da BMGK'ya daimî olmayan üye seçilen ilk ülke olan Kazakistan, 31 Aralık tarihi itibarıyla 2017-2018 dönemi üyelik süresini doldurmuştur.

Bu üyelik Kazakistan’ın uluslararası otoritesini ve imajını güçlendirmeye büyük ölçüde olumlu katkılar yapmıştır.

8- Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) 9- Su konularının gerçekleşmesi

Hazar Anlaşmasını imzaladıktan sonra Kazakistan ve Türkmenistan arasında enerji ve ulaşım alanındaki projelerin geliştirilmesini öngören “Stratejik Ortaklık Anlaşması”nın imza teatisi yapılmış ve anlaşmanın 11 Eylül 2018’de yürürlüğe gireceği ilan edilmiştir (Türkmenistan Kazakistan Advance Strategic Partnership, 2018).

Tablo 2.2. 2017yılı genel ekonomik veriler

GYİH 2017 126 Milyar Dolar

GSYİH BÜYÜME (Reel) %1,2

Kişi Başına GSYİH 25 145 $ (2017) satın alma gücü paritesi GSMH’nin Sektörel Dağılımı Tarım %3,5 Sanayi %40, Hizmet %56,5 Enflasyon Oranı %7

Yurtdışındaki Toplam Yatırım 31 milyar $ (2017 Sonu) Toplam İşgücü 9,16 Milyon

Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Sıralaması 35

(Kaynak: Economist Intelligence Unit ve CIA World Factbook, 2017)

Kazakistan ekonomisi ağırlıklı olarak enerji kaynakları ihracına dayanmaktadır. Bunun yanında ekonominin çeşitlendirilmesi için sanayi ve teknoloji temelli bir kalkınma modeli hedeflenmektedir. Kazakistan’ın en önemli üretim kolları başta petrol olmak üzere metal iletme, çelik üretimi ve tarımdır. Aynı zamanda Kazakistan doğalgaz ve petrol rezervleri oldukça zengindir. Kazakistan’ın 2017 petrol üretimi 70 milyon ton, 2018 üretimi ise 86,2 milyon ton olarak belirtilmiştir (DEİK, 2018b:22).

ABD Enerji Bilgi İdaresi verilerine göre Kazakistan dünya petrol rezervleri bakımından dokuzuncu sırada yer almaktadır. Kazakistan’daki petrol rezervi 5,3 milyar tondur.

Üretilen ve işletilen petrolün büyük kısmı ülkenin batı kesimlerinden çıkmaktadır. Kazakistan doğalgaz yönünden de oldukça zengin bir ülke olup dünyada on ikinci sırada yer almaktadır (DEİK, 2018b:22).

Kazakistan’ın topraklarının yaklaşık olarak 5/1’i tarıma elverişli konumdadır. En fazla üretilen tarım ürünleri, buğday, arpa, şeker pancarı, tütün ve pirinçtir. Tahıl üretimi bakımından BDT ülkeleri arasında Rusya ve Ukrayna’nın ardında üçüncü sırada yer almaktadır (Gençken vd., 2012).

Tablo 2.3.Başlıca ekonomik veriler

Yıl GSYİH (Milyar Dolar) Reel Büyüme Kişi Başı Milli Gelir $ Enflasyon İhracat (Milyar $) İthalat (Milyar $) 2010 147,8 7,3 12.039 7,8 60,8 31,9 2011 183,1 7,5 13.028 7,4 8,4 42,2 2012 210,8 5 12.100 6 92,3 44,5 2013 225,7 5,7 12.500 5,1 82,5 48,8 2014 229,5 4,3 13.100 7,4 78,4 40,5 2015 190,0 1,2 13.600 13,6 47,5 30,5 2016 124,0 1,1 7.200 8,5 37,7 25,1 2017 126,0 1,0 7.500 7,1 48,3 29,3

(Kaynak: Economist Intelligence Unit, 2017)

Türkiye ve Kazakistan’ın karşılıklı alışverişlerine bakıldığında Kazakistan, 2016 yılında Türkiye’nin ihracatında 34’üncü Sırada yer alırken ithalatında 26’ncı sırada yer almıştır. 2017 yılında ise Kazakistan Türkiye’nin ihracatında 38’inci ithalatında ise 29’uncu sıraya gerilediği görülmektedir (DEİK, 2018b:14).

Türkiye ile Kazakistan arasındaki ekonomik ilişkilerin başlangıç yılı diyebileceğimiz 1992 yılında karşılıklı ticaret sadece 30 milyon dolarda seyretmekteydi. Bu rakam sonraki yıllarda hızla artarak 2005 yılında 1 milyar dolar sınırını aşmıştır. Türkiye İstatistik

Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, ülkelerimiz arasındaki karşılıklı ticaret hacmi 2012 yılında 3 milyar 126 milyon dolara kadar yükselmiştir. Sonraki yıllarda bu rakamın azalmaya başladığı ve 2016 yılında 1,7 milyar dolara indiği görülmektedir. 2017 yılında ise ikili ticaretimiz yeniden 2 milyar doların üzerine çıkmıştır. (DEİK, 2018).

Kazakistan, hızlı ekonomik büyüme ve istihdam alanları yaratmak amacıyla ekonomide çeşitlendirme sağlamaya çalışmaktadır. Bu durum, katma değerli malların üretimi, hizmet sektörünün gelişmesi, imalat sanayisinin gelişmesi, yüksek teknolojili servis ekonomisi temellerinin oluşmasına imkân sağlayacağı düşüncesi hakimdir. Bu sebepten dolayı ekonominin çeşitlendirilmesine yönelik milli programla hazırlanmıştır ve yürütülmeye devam edilmektedir. Yürütülen ekonomi programlarından biri de Kazakistan Endüstriyel ve Yenilikçi Gelişim Stratejisidir. 2006’dan itibaren Kazakistan, dünyada rekabet edilebilir 50 ülke arasında yer almak amacıyla stratejik hedefi hayata geçirmeye başlamıştır (Gençken vd., 2012).

Bu hedef doğrultusunda rekabet edilebilir nitelikler geliştirmeye çalışmaktadır. Ekonominin rekabet edilebilirliği uluslararası düzeyde önemli “delmeli” projelerin hayata geçirilmesi ile ve dünyada rekabet edilebilir mal ve hizmetlerin üretmesi ile sağlamaya çalışılmaktadır (Gençken vd., 2012).

2007 yılında “Kazakistan Halkına Sesleniş” de ekonomik stratejiyi en verimli biçimde uygulanmasına yönelik pratik adımları değerlendirmiştir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir (Gençken vd., 2012):

1- Rekabet gücü yüksek ekonominin sürdürülebilirlik özelliğinin

sağlanabilmesi, piyasa ekonomisi koşullarında şirketlerin güçlendirilmesi, Kazakistan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne elverişli koşullar çerçevesinde girmesi, etkili bir biçimde çalışacak menkul kıymetler piyasasının kurulması, uluslararasındaki teknik standartların uygulanması.

2- Kazakistan’ın ekonomik anlamda bölge lokomotifi ve küresel bir figür

haline getirilmesi.

3- Makroekonomik verimin arttırılması ve yeraltı kaynakları üretiminin

4- Ekonomik çeşitlendirme ve hammadde dışı sektörlerin geliştirilmesi. 5- Yüksek teknolojilerin uygulanması ve geliştirilmesi için devlet desteğinin

verilmesi.

6- Akıllı ekonomi temellerinin oluşturulması ve aynı zamanda eğitim

kurumlarının uluslararası standartların seviyesine yükseltilmesi.

7- Sosyal yardım, piyasa şartlarına bağlı sosyal ortamın geliştirilmesi.

8- Siyasal sistemin geliştirilmesi, yürütmenin modern hale getirilmesi, idari

reformların hayata geçirilmesi.

9- İdari yürütme reformunun uygulanması ve uluslararası tecrübe dayalı

şekilde planlanması.

10- Kazakistan’ın uluslararasındaki sorumluluğunu belirlenmesi, çok yönlü dış

politikanın geliştirilmesi ve global tehditlere karşı mücadeleye etkin bir şekilde katması.

Kazakistan’ın uluslararası ticaretine bakıldığında ihracatında öne çıkan ilk iki ülke; İtalya ve Çin olmuştur. İthalat da ise ilk üç sırada gelen ülkeler sırası şunlardır (Kazakistan Ekonomi Bakanlığı, İstatistik Acentesi 2019):

1- Rusya, 2- Çin,

3- Almanya’dır.

Kazakistan’ın ithal ettiği ürünlerin başında makine, taşımacılık ekipmanları ve gıda sanayisi ürünleri gelmektedir.

Kazakistan büyüme oranı bakımından dünya genelinde 43’üncü sırada yer almaktadır. Ekonomik alandaki likidite sıkışıklığı, sanayideki üretimin düşmesine ve zayıf dış iktisadi şartlar 2009 yılında ekonomik durgunluğa neden olmuştur. 2010’da yakalanan %7,3’lük büyüme oranının ardından GSYİH %6,9 oranında artış göstermiştir. Dünya Bankası verilerine göre Kazakistan orta gelirli ülkeler grubuna dahildir. 1 Ocak 2015 itibariyle Kazakistan’da GSYİH 12 496 $’dır (DEİK, 2018).

Aynı zamanda Kazakistan BDT içinde Rusya’dan sonra en yüksek aylık ücret ve GSYİH’ye sahip ülke konumundadır. 2017’de reel GSYİH’sine göre bu rakam 1,3 trilyon

Tenge (4 Milyar $’dan fazla) olduğu ifade edilmiştir. 2017 de ekonomik büyüme ise %4 oranında gerçekleşmiştir (Kazakistan Merkez Bankası, 2018).

Kazakistan hükümeti 2025 yılına kadar olan bir stratejik plan hazırlamıştır. 2025 yılına kadar takip edilecek olan stratejik plan, Kazakistan Hükümeti'nin Üçüncü Modernleşme hedeflerini yerine getirme çalışma planıdır. Ülkenin ana stratejik dokümanı, Devlet Başkanı'nın ana hedefi Kazakistan’ın 2050 yılına kadar dünyanın otuz gelişmiş ülkesinin ligine girmesidir. Ekonomik büyüme hedefine ulaşarak 2017 yılı ilk sonuçlarına göre, GSYH 2009 yılına kadar%41 oranında artacak ve hedef değerden 7,7 puan daha yüksek olacaktır. Ayrıca ulusal fonu hesaba katan uluslararası rezerv hacmi, GSYİH' nın %66,1'e oranla yükselmiştir. Kazakistan ekonomisinin temel olarak yeni bir rekabet gücü seviyesi, ekonomik büyümenin kalitesinin bir göstergesi olan altı açık bileşen olarak açıklanmıştır.

Tablo 2.4. Kazakistan ekonomisinin rekabet gücü seviyesi bileşenleri

Bileşenler 2016 2025

Makroekonomik kararlık 9,00% 6,00%

İş ortamı ve girişimcilik 26,80% 35,00%

Teknoloji ve inovasyon 0,14% 1,00%

Mal piyasası etkinliği 19,25% 41,00%

Finansal piyasa ve yatırımlar 16,40% 19,40%

Altyapı 77 38

(Kaynak: Primeminister.kz, 2019)

Yukarıdaki tabloda gördüğümüz üzere, 2025 yılında planlanan ekonomi büyüme rakamları sunulmaktadır. Bu tablodan hareketle Kazakistan'da Üçüncü Modernleşme çerçevesindeki yeni ekonomik büyüme modeli, özel sektörün öncü rolüne dayanmaktadır diyebiliriz.