• Sonuç bulunamadı

30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi hükümlerini hiçe sayan Đtilaf Devletleri donanmalarını Đstanbul’a göndermişlerdir. Adana Fransızlar, Urfa, Antep ve Maraş Đngilizler, Antalya ve Konya Đtalyanlar tarafından işgal edilmiş, 15 Mayıs 1919’da da Yunanlılar Đtilaf Devletleri’nin müsadesiyle Đzmir’i işgal etmişlerdir. Bu tehlikeli durum karşısında ülkenin her tarafında kurtuluş çareleri aranmaya başlanmış, herkes bulunduğu yerin kurtarılması için birtakım cemiyetler kurmaya başlamıştır. Bu cemiyetlerden başlıcaları Trakya-Paşaeli Cemiyeti, Doğu Đlleri Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti, Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti ve Đzmir Redd-i Đlhak Cemiyeti’dir. Bu cemiyetlerin Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye adıyla ülkenin her tarafında şubeler açtığı görülmektedir.20 Ülkenin her yerinde açılan bu cemiyetler Sivas Kongresi kararıyla “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirilmiştir.21 Đşte Millî Mücadele Dönemi’nde Kayseri’de kurulan cemiyetlerin de, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması için halkın bilinçlendirilmesi ve silahlandırılması konusunda büyük rolü olmuştur.

Cemiyet-i Đslamiye Millî Mücadele Dönemi’nde Develi’de kurulan ve ülkenin düşman işgalinden kurtarılması için çalışmalar yapan cemiyetlerden birisidir.22 Develi’deki millî faaliyetler, daha 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nden hemen sonra yoğunlaşmaya başlamıştır. O zamanki adı Everek olan Develi’de bu tarihte oldukça fazla Ermeni bulunmaktadır. Bunların Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki tehcir olayından etkilenmesi ve mütarekeden sonra geri dönen Ermenilerin Develi’de zulüm ve zorbalığa başlamaları, buralarda bir savunma ve mücadele hareketinin başlangıcı olmuştur. Ayrıca 1919 sonlarına gelindiğinde, Fransızların Develi’nin yirmi beş-otuz kilometre yakınlarına kadar gelerek, Zamantı

19 TBMM Celse Zabıtları, Devre I, C. 3, Türkiye Đş Bankası Kültür Yay., Đstanbul 1999, s. 209-210. 20 Keskin, age., s. 81-82.

21 Aşkun, (1963), s. 151.

12

Suyu’nu sınır haline getirmeleri, Develi’nin Millî Mücadele’de merkez durumuna getirilmesini sağlamıştır.23

Cemiyetin kurucularından olan Osman (Coşkun) Bey Develi’de doğmuş ve Mülkiye Okulu’nu bitirdikten sonra Birinci Dünya Savaşı’nda askere alınarak Sina’da 4. Ordu cephesinde Đngilizlere karşı çarpışmıştır. Daha cemiyet kurulmadan, adı geçen cemiyete gerekli olan silah ve cephaneyi toplamaya başlamıştır. Güney illerine iş için giden Develili sekiz katırcının, Develi’deki Tekir Yaylası’nda Ermeniler tarafından öldürülmesi Develi halkının bir araya gelmesini sağlamıştır.24 Belediye Başkanı Kamberlizade Osman Bey, (Tıraşzade) Osman (Coşkun) Bey, Kaymakam Atıf (Tüzün) Bey gibi Develi ileri gelenleri ve halk, bugün yerinde belediye binası bulunan eski maarif binasında toplanarak, 1919 yılı Nisan ayında “Đstiklal Komitesi” ya da “Cemiyet-i Đslamiye” olarak bilinen cemiyeti kurmuşlardır.25

Develi’de Cemiyet-i Đslamiye’nin kurulmasının vermiş olduğu ilhamla Kayseri’de de bu gibi faaliyetlere başlanmıştır.26 Cephelerde esaretten dönen ihtiyat zabitleri Kayseri’de “Đhtiyat Zabitanı Teavün (Birbirine yardım etme) Cemiyeti”ni kurmuşlardır.27 Cemiyetin merkezi Kiçikapu olup, ilk başkanı Osman Coşkun’dur. Bu cemiyetin diğer bazı üyeleri ise şunlardır: Mazlum Rasim, Jandarma Zabiti Ratıp Bey (Sinan Tekeli), Kayseri Yedek Subaylarından Kemal (Şahin), Đcracı Şaban ve Naim, Tacettin Tacettinoğlu, Mehmet (Başçavuş), Beydayı’nın yeğeni Ahmet Efendi, Avukat Osman Bey, Ahmet Hilmi (Kalaç), Mehterin Yunus, Sağırhoca’nın oğlu Ahmet Hilmi Güçlü, Taşçıoğlu’nun Mehmet Efendi, Şişlinin Abdurrahman, Nakibin Osman, Taşçıoğlu Ömer, Nisarizade Abdurrahman, Müderris Mehmet Alim Efendi, Sait Feyzioğlu, Cemal Hattat, Tevfik Hoca’nın Mehmet Efendi.28 Cemiyet

23 Bayram Sakallı, “Millî Mücadele’de Kayseri Yöresi’nde Teşkilatlanma; Kayseri ve Develi Müdafaa-

i Hukuk Cemiyetleri”, II. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri (16-17 Nisan 1998), Erciyes Üniversitesi Yay., Kayseri 1998, s. 377-378.

24 Gürbüz, age., s. 94-95.

25 Sakallı, agm., s. 378. Kaymakam Atıf Tüzün TBMM’nin Birinci Dönemi’nde Kayseri milletvekilliği

yapacaktır. Öztürk, (1973), s. 45.

26 Metin Ayışığı, “Millî Mücadele’de Develi”, Bütün Yönleriyle 1. Develi Bilgi Şöleni 26-28 Ekim

2002, Kültür Yay., Develi 2003, s. 3.

27 Ömer Çelebi, Atatürk Kayseri’de, Ayyıldız Matbaa, Ankara 1972, s. 45-46.

28Kars, age., s. 19; Đsmi geçen bu kişilerden Ahmet Hilmi (Kalaç) son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde

ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin I-VII. Dönemleri’nde Kayseri milletvekilliği yapacaktır. Türkiye

Büyük Millet Meclisi Albümü 23 Nisan 1920-20 Ekim 1991, TBMM Genel Sekreterliği Yay.,

Ankara 1994, s. 30. Yine Müderris Mehmet Alim Efendi de TBMM’nin Birinci Dönemi’nde Kayseri milletvekilliği yapacaktır. Fahri Çoker, Türk Parlamento Tarihi: Millî Mücadele ve TBMM I.

Dönem (1919-1923): I. Dönem Milletvekillerinin Özgeçmişleri, TBMM Vakfı Yay., C. III, Ankara

13

kurulmasının ilk günlerinde bir yardım cemiyeti olarak hizmet vermiş, ancak daha sonra ülkenin içinde bulunduğu durumla yakından ilgilenmiştir.29 Cemiyetin amacı millî birliği temin ederek iç ve dış düşmanla savaşmak şeklinde genişlemiştir.30 Bu

amaç doğrultusunda cemiyette bulunan kişiler, aralarından beş kişiyi seçerek “av tüccarı” adıyla, propaganda yapmak üzere Pozantı taraflarına göndermişlerdir.31 Daha sonra “Đhtiyat Zabitanı Tevaün Cemiyeti”nin başkanlığına, Sivas’ta bulunan ve Mustafa Kemal Paşa’nın yakın ilgisiyle Kayseri’ye gelen Sivas Polis Müdürü Mazlum Rasim (Can) Bey seçilmiştir.32 Cemiyetin çıkardığı “Adana’ya Doğru” adlı gazete ise

halkın millî duygularını harekete geçirmiştir.33 Bu cemiyetin üyelerinin birçoğu Kuva- yı Milliye’ye katılmıştır. Esnafa üç aylık gece kursları ile okuma yazma öğreten cemiyet, bununla da kalmamış, Kayseri’de Yetimler Yurdu Mektebi’nin idare ve öğretmen elemanlarını temin ederek, söz konusu mektebin eğitim-öğretim işlerini de üzerine almıştır.34 Cemiyet Kayseri’de Türk millî uyanışında önderlik yapmış, Büyük

Taarruz’dan sonra kapanmıştır.35

Millî Mücadele yıllarında ülkenin hemen hemen her tarafında kurulan, sosyal, ilmî ve dinî bir yardım cemiyeti görünümünde olan ve genellikle bulunduğu yerin din adamları ve eşrafı tarafından kurulan Cemiyet-i Đslamiye dernekleri, millî faaliyetlere ağırlık vermiş ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri ile beraber çoğu zaman iç içe çalışmışlardır.36 Đşte Develi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti de yukarıda belirttiğimiz gibi, Develi’de ilk kurulan cemiyet olan ve “Đstiklal Komitesi” ve “Cemiyet-i Đslamiye” olmak üzere iki cemiyetten oluşan “Cemiyet-i Đslamiye”nin isminin değiştirilmiş şeklidir.37 Ülkenin düşman işgalinden kurtarılması amacıyla yapılacak Millî Mücadele için Develi’de, Develi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulması da bu dönem ülkede gerçekleştirilen birtakım faaliyetlerin sonucudur. Mustafa Kemal Paşa, Đstanbul Hükümeti tarafından Dokuzuncu Ordu Müfettişi olarak görevlendirildikten sonra

29 Sarıkoyuncu, (1998), s. 386-387. 30 Çelebi, (1972), s. 45-46. 31 Sarıkoyuncu, (1998), s. 386-387.

32 Kars, age., s. 20. Meclis’in 22 Şubat 1926 tarihli oturumunda Rasim Bey’e, Millî Mücadele

esnasında vatanî hizmetlerinden dolayı Beyaz Kurdeleli Đstiklal Madalyası verilmesi Meclis Genel Kurulu tarafından kabul edilecektir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Cerideleri, Devre: I, 3. Basılış, C. 22, TBMM Matbaası, Ankara 1959, s. 261-263.

33Kalaç, age., s. 156.

34 Ayşe Pınar Satılmış, Birinci ve Đkinci Dönem TBMM’de Kayseri Milletvekilleri, (Basılmamış

Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kayseri 2002, s. 21.

35 Sarıkoyuncu, (1998), s. 387. 36 Sakallı, agm., s. 378-380. 37 Gürbüz, age., s. 117-119.

14

Anadolu’ya geçmiştir.38 Amasya’da Amasya Tamimi’ni yayınladıktan sonra 3

Temmuz’da Erzurum’a gelmiştir.39 Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’a geldiği günden beri faaliyetlerini kimseden gizlemeden yapmış, bu faaliyetlerin Đstanbul’da yaratacağı tepkileri de önemsememiştir. Erzurum’da bulunan Mustafa Kemal Paşa’yı 8/9 Temmuz gecesi telgraf başına çağıran padişah, Mustafa Kemal Paşa’nın Đstanbul’a geri dönmesi halinde her türlü fedakarlığa hazır olduğunu bildirmiştir. Mustafa Kemal Paşa ise ne olursa olsun Đstanbul’a dönmeyeceğini bildirince Đstanbul Hükümeti tarafından resmî görevine son verilmiştir.40 Temmuz’un ilk haftasında

Mustafa Kemal’in resmî vazifesinden ayrılıp, milletin bir ferdi olarak Millî Mücadelesine devam edeceği, Erzurum’a gittiği ve orada bir kongre yapacağı Kayseri’de de öğrenilmiştir. Erzurum Kongresi hakkında ilk zamanlarda yeteri kadar bilgi alınamamakla beraber, adı geçen kongrede millet ve memleket için hayırlı kararlar verileceği tahmin edilmiştir.41 23 Temmuz 1919’da, Doğu Anadolu Müdafaa-

i Hukuk Cemiyeti’nin Doğu illeri delegelerinin katılımıyla Erzurum’da toplanan kongreye, kongrenin Doğu illerini kapsaması nedeniyle Kayseri delege göndermemiştir.42 Bununla birlikte Mustafa Kemal Paşa, Erzurum’da iken Kayseri ile irtibatta bulunmuştur. Mustafa Kemal Paşa Erzurum’dan Kayseri ileri gelenlerine gönderdiği 1919 tarihli mektubunda, iki gündür kendisi ile görüşmek isteyen Layon adında bir Fransız binbaşısının kendisine bir mektup yazdığını, mektupta Layon’un, Fransa’nın Türk Millî Hareketi’nin koruyucusu olduğunu bildirdiğini söylemiştir. Mustafa Kemal Paşa, Kayseri’ye gönderdiği bu mektupta ülkenin genel durumuna da değinmiş, Đngilizlerin Merzifon’u tahliye ettiğinden, Samsun’dan Hamid Bey’den gelen son telgrafa göre, Đngilizlerin Samsun’u da tahliyeye hazırlandıklarından, 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa’nın yanından gelen bir Đngiliz heyetinin, Đngilizlerin Türk millî hareketine ve Türkiye’nin içişlerine asla karışmayacaklarını söylediğinden bahsetmiştir.43

Erzurum’da kongre çalışmaları yapılırken, Kayseri’de de halk Millî Mücadele konusunda aydınlatılmıştır. Bu görevi genellikle Đhtiyat Zabitanı Teavün Cemiyeti yapmış, söz konusu bu cemiyet köylere kadar giderek, memleketin durumunu

38 Erdal Aydoğan, Samsun’dan Erzurum’a Mustafa Kemal, AAM Yay., Ankara 2000, s. 14-17.

39 Eroğlu, (1970), s. 74-77. 40 Aydoğan, age., s. 143. 41 Kalaç, age., s. 144-145.

42 Halit Erkiletlioğlu, Geniş Kayseri Tarihi, Can Matbaa, Kayseri 2006, s. 643; Satılmış, agt., s. 24;

Ayışığı, agm., s. 4.

15

buralardaki halka da anlatmıştır.44 Bu arada Develi Belediye Reisliği ve

Kaymakamlığı’na da Erzurum Kongresi’nde alınan kararları içeren bir yazı gelmiştir. Develi Đstiklal Komitesi hemen toplanmış ve toplantıda, gönderilen Erzurum Kongresi’nin beyannamesi okunmuştur. Komite, toplantı sonunda Erzurum’da bulunan Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf göndermiştir. Gönderdikleri telgrafta, kendisine bağlı olduklarını, emir ve talimatlarını beklediklerini ifade etmişlerdir.

Bu sırada Sivas Kongresi’ne Kayseri delegesi olarak katılan Nuh Naci (Yazgan) Bey Develi’deki çalışmalardan da haberdardır. Develi’deki durumun incelenmesini Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa’dan rica etmiştir. Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa’ya katılan Üsteğmen Asaf (Kılıç Ali) Develi’deki durumu incelemek üzere geniş yetkilerle Develi’ye gönderilmiştir. 1919 yılının Ekim ayı başlarında Develi’ye gelen Kılıç Ali Bey’i, Kaymakam Atıf, Belediye Reisi Osman, Jandarma Kumandanı ve Osman Coşkun Beyler karşılamışlardır. Belediye Reisi’nin evinde misafir edilen Kılıç Ali Bey, Develi’de on gün kalmıştır. Bu zaman zarfında Kılıç Ali Bey Develi idarecileri, Đstiklal Komitesi üyeleri, Develi eşrafı ve halkı ile yakın temaslarda bulunmuştur. Develi halkının Millî Mücadele’ye hazır olduğunu anlamıştır. Develi’de Müdafaa-i Hukuk şubesi açılmıştır. Bunun üzerine gizli Đstiklal Komitesi ve Cemiyet-i Đslamiye kendisini feshetmiş ve üyeleri yeni kurulan Müdafaa- i Hukuk’ta görev almıştır. Kılıç Ali Bey Develi ileri gelenlerine Mustafa Kemal Paşa’nın gönderdiği Müdafaa-i Hukuk Nizamnamesini de sunmuştur.45

Millî Mücadele yıllarında, toplumun değişik kesimlerinden kişilerin yer aldığı önemli teşkilatların en başında Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri gelmektedir. Kayseri’de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulması Sivas Kongresi sonrasında olmuştur.46

Erzurum Kongresi’nden sonra ikinci ve daha önemli kongrenin Sivas’ta yapılacağı ve memleketin her tarafından gelen murahhasların bu kongreye katılacağı Kayseri’de de duyulmuştur.47 Sivas Kongresi’ne Kayseri’nin katılıp katılmayacağına karar vermek

44 Kars, age., s. 30. Esas görevleri vergi toplamak olmasına rağmen, Ahmet Hilmi Bey ve Nisarizade

Mustafa Bey, halkı aydınlatmak ve teşkilat kurmak için, Zırva Köyü’nden başlayarak Karakaya, Ömerhacılı, Palas, Yüzerlik, Tuzhisar köylerini gezmişler ve memlekette yaşananlar hakkında bilgi vermişlerdir. Erkiletlioğlu, (2006), s. 643-644.

45 Gürbüz, age., s. 117-119. 46 Sakallı, agm., s. 375.

47 Erkiletlioğlu, (2006), s. 643-644. Üçüncü Ordu Müfettişliği’nden, Ankara’da 20. Kolordu

Kumandanlığı’na 30 Temmuz 1919’da gönderilen telgrafta, Kayseri ve Konya’dan Sivas Kongresi için delege seçilmesinin çok faydalı olacağı bildirilmiştir. ATASE Arşivi, ATAZB, Kutu No: 7, Göm. No: 26, Belge No: 26/1.

16

üzere, Kayseri’de gizli bir toplantı düzenlenmiştir. Toplantıya Katipzade Nuh Naci, Hacılarlızade Mustafa, Taşçızade Mehmet, Hacı Niyazizade Faik, Belediye Reisi Çalıkoğlu Rifat, Nakipzade Sadık ve kardeşi Ahmet, Narinzade Hacı, Muhasebeci Abidin, Dıraszade Reşit ve Nurullah, Đmamzade Reşit ve biraderi Ömer, Uşşakizade Osman, Mustafa Nisari, Müftü Remzi, Mehterzade Osman, Ağırnaslı Mustafa, Mazhar Karakaya, Yedekçizade Mehmet ve Hüseyin, Behcetizade Ahmet, Ramazanoğlu Musa, Kığılamazzade Tevfik, Behçelizade Ahmet, Ahz-i Asker (Askere alma) Şube Muameleleri Müfettişi Fehmi ve Halacoğlu Ahmet Hilmi Bey katılmıştır.48 Toplantıyı yapanların başında gelen Binbaşı Fehmi Bey, Atatürk ile haberleşmeyi sağlamak görevini de üstlenmiştir. Toplantının amacını yine Fehmi Bey ve Ahmet Hilmi Bey açıklayarak, toplantıya katılan kişilere, Sivas Kongresi’ne Mustafa Kemal Paşa’nın Kayseri’den üç delege istediğini söylemişlerdir.49

Dönemin belgeleri incelendiğinde Ankara’da 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa’ya 8 Ağustos 1919 tarihinde çekilen ve Sivas Kongresi için Kayseri delegelerinin seçiminin tamamlanmış olduğunu belirten telgraftan bu tarihe kadar Kayseri’de delege seçiminin tamamlandığını anlıyoruz.50 Yapılan seçim sonucunda Katipzade Nuh Naci, Ahmet Hilmi ve Đmamzade Ömer Beylerin Kayseri delegesi olarak Sivas’a gitmelerine karar verilmiştir.51 Atatürk Sivas Kongresi delegelerinin

ihtiyatlı olmasını ve tanınmayacak şekilde seyahat etmelerini istemiştir.52 Murahhaslar da bu duruma dikkat ederek buğday ve deri tüccarı hüviyetini almışlardır. Ahmet Hilmi Bey kongre hakkında Kayseri’ye bilgi vermek için şöyle bir şifre tertip etmiştir: buğday: Kongre, revaç: iyi gidiyor, arpa: asker, çavdar: kongrenin kuvveti, un: ahali, şeker: ecnebi, piyasa: vaziyet.53 Kayseri Ahz-i Asker Şubesi’nden,

48 Kalaç, age., s. 151; Kars, age., s. 31. Bunlardan Uşşakizade Osman ve Belediye Reisi Çalıkoğlu

Rifat TBMM’nin Birinci Dönemi’nde Kayseri milletvekilliği yapacaklardır. Rifat Çalıka ayrıca, Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Đkinci ve Dördüncü Dönemleri’ne de Kayseri milletvekili olarak katılmıştır. Yine Katipzade Nuh Naci Bey TBMM’nin Đkinci Dönemi’nde, Mazhar Karakaya da TBMM’nin Đkinci ve Üçüncü Dönemleri’nde Kayseri milletvekilliği yapacaktır. Öztürk, (1973), s. 45- 46, 94.

49Ahmet Vehbi Ecer, “Millî Mücadele’de Kayseri”, I. Kayseri Kültür ve Sanat Haftası Konuşmaları

ve Tebliğleri, Kayseri Belediyesi ve Özel Đdare Birliği Yay., Kayseri 1987, s. 44-45.

50 ATASE Arşivi, ATAZB, Kutu No: 7, Göm. No: 41, Belge No: 41-1. 51 ATASE Arşivi, ATAZB, Kutu No: 12, Göm. No: 12, Belge No: 12-8. 52 Satılmış, agt., s. 25.

53 Kalaç, age., s. 32. Kayseri delegelerinin Sivas’a hereket etmelerinden önce Kayseri’de 27 Ağustos

1919’da Kayseri Tanışma Yurdu adıyla bir cemiyet kurulmuştur. Cemiyet, Kayseri Belediye Reisi Rifat, eski Karaman Kaymakamı Halaçzade Ahmet Hilmi, Tavsunlu Dr. Đsmail, Dava Vekili Mustafa Kemal ve Ahmet Zeki Beylerin katılımıyla oluşturulmuştur. Söz konusu cemiyetin nizamnamesinde cemiyetin amacının ilmî vasıtalarla halkın his birliğini temin etmek; ilmî ve tarihî incelemelerde bulunarak, memleketi tanımak ve tanıtmak; hayır ve eğitim işlerine hizmet etmek, halkın sağlığını

17

Sivas’ta Mustafa Kemal Paşa’ya ve 3. Kolordu Kumandanlığı’na gönderilen 14 Eylül 1919 tarihli telgrafta, Sivas Kongresi’ne Kayseri’den delege olarak seçilen Halaczade Ahmet Hilmi ve Katipzade Nuh Naci Beylerin Kayseri’den Sivas’a hareket ettikleri bildirilmektedir. Telgrafta ayrıca, Kayseri’den gönderilen delegelerin millî teşkilatın belirlenmesini ve oluşmasını sağlayacak görevlerinin vatan için oldukça önemli olduğu da bildirilmiştir.54 Niğde’den Sivas’a çekilen bir telgrafta da Kayseri’den Sivas Kongresi’ne murahhas seçilen Katipzade Nuh Naci Bey, Halaczade Ahmet Hilmi Bey ve eski mebus Đmamzade Ömer Beylerin 16 Eylül 1919’da Kayseri’den Sivas’a hareket ettikleri yazmaktadır. Bu belgeden biz Đmamzade Ömer Bey’in daha önce Osmanlı Mebusan Meclisi’nde görev yaptığı sonucunu çıkarmaktayız. Yine bu belgelerden anlaşılmaktadır ki delegeler Sivas Kongresi’ne yetişememişlerdir.55 Delegeler Sivas’a gittikleri zaman Mekteb-i Sultanî (lise) binasında toplanmışlardır. Kayseri delegeleriyle ilk olarak Mazhar Müfit ve Vali Haydar Beyler ilgilenmişler, kongre müzakereleri, kararları ve çevreye hakim olan ihtilal havası hakkında konuşmuşlardır. Kayseri delegeleri ertesi gün Mustafa Kemal, Bekir Sami ve Rüstem Bey ile görüşmüştür. Mustafa Kemal delegelere, kongreye gecikmelerinde Kayseri mutasarrıfının rolünün olup olmadığını sormuştur. Delegeler ise bu soruya verdikleri cevaplarında mutasarrıfın etkili kuvvette bulunacak bir adam olmadığını, ancak Kayserililerin mühim bir meselede karar verirken tedbirli ve her türlü sonucu hesaplayarak harekete geçme karakterinde olduklarını, bu meselede de düşünüp taşındıktan sonra karar aldıklarını söylemişlerdir. Kayseri delegeleri Sivas’ta beş gün kalmışlar, kongre beyannamesini ve Đrade-i Milliye gazetesinin çıkan nüshalarını yanlarına alarak Kayseri’ye dönmüşlerdir.56 Delegeler Kayseri ileri gelenleri ile Ahmet Paşa Đlkokulu’nda bir toplantı yapmışlardır.57 Bu toplantılarda Sivas

korumaya çalışmak olduğu belirtilmiştir. Ayrıca kurulan yurdun ise şehre gelecek yabancılardan, Đdare Heyeti’nce lüzum görülenlere yardım etmeyi amaçladığı belirtilmiştir. Cemiyetler Kanunu gereğince talep edilen vasıflara sahip olanların burada aza kaydolunabileceği de belirtilmiştir. Ancak, ilmen ve maddeten hizmet üstlenenlerin faal aza, yalnız maddeten yardım edenlerin ise yardımcı aza adını alacakları ifade edilmiştir. Yurdun siyaset işleri ile katiyen meşgul olmayacağı belirtilmiştir. Bu nizamnameye göre yurdun gelirleri, azasının verdiği ücretten ve üzerine aldığı işlerden, yurda yapılan ödemelerden ve yardımlardan, müsamere gelirlerinden ve basılmış eserlerin hasılatından oluşmaktadır. Yurdun beş kişiden oluşan bir idare heyeti vardır. Yurttaki fikirleri yaymak için bir gazete neşredilecektir. Ayrıca kurulan bu yurdun idarî ve dahilî meseleleri için nizamname-i dahiliyesi (iç tüzük) vardır. BOA, Fon Kodu: DH. EUM. AYŞ, Dos. No: 20, Göm. No: 4, Belge No: 1-2.

54 ATASE Arşivi, ATAZB, Kutu No: 7, Göm. No: 98, Belge No: 98-1,2. 55 ATASE Arşivi, ATAZB, Kutu No: 12, Göm. No: 12, Belge No: 12-8. 56 Kalaç, age., s. 152-154.

18

Kongresi’nde alınan karar ve fikirleri Kayseri ileri gelenlerine anlatmışlardır.58

Toplantılar, kimseden çekinmeden ve gizlenmeye lüzum görülmeden yapılmıştır. Bu toplantıda ihtiyat zabiti, öğretmen, tüccar, avukat gibi her sınıfı temsil eden seksen kadar Kayserili hazır bulunmuştur. Kayseri delegeleri burada Sivas seyahatini ve Mustafa Kemal Paşa ile görüşmelerini anlatmışlardır. Kongre kararları ve neşrolunan beyanname okunmuştur. Beyannamede, vatanın içine düştüğü o günkü vaziyet izah edilmiş, halkın müdafaası için millî teşekkülden, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulmasından bahsedilmiş, bütün Türk milleti bu cemiyetin tabii azası sayılmıştır. Beyannamede ayrıca buna karşı harekette bulunanların en ağır ceza ile cezalandırılacağına dair tehdit de yer almıştır. Ahmet Hilmi Bey toplantıyla ilgili olarak, sonradan öğrendiklerine göre toplantıyı sabote etmek üzere hemşehrilerinden iki kişinin geldiğini, bunların toplantının muhabbetini ve beyannamenin şiddetini gördükten sonra “bize söyleyecek bir söz kalmadı” dediklerini ve itirazda bulunmadıklarını söylemiştir.59 Bu toplantının devamı olarak

Eylül ve Ekim 1919 tarihinde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Kayseri şubesi kurulmuştur.60 Cemiyetin ilk idare heyetine gizli oyla Nuh Naci Yazgan, Ahmet Hilmi Kalaç, Mazhar Karakaya, Müftü Ahmet Remzi, Mustafa Ağırnaslı, Uşşakî Osman Bey ve Binbaşı Faik Seler seçilmişlerdir.61 Müftü Ahmet

Remzi Efendi reisliğe getirilmiştir.62 Cemiyet merkezi olarak da bugünkü saat

kulesinin altında bulunan muvakkithane kullanılmıştır.63 Kayseri’de kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Kayseri Bölgesi’ndeki millî birlik ve beraberliğin sağlanması, Millî Mücadele aleyhindeki faaliyetlerin ortadan kaldırılması, halkın aydınlatılması gibi çalışmalarda bulunmuştur. Cemiyet ayrıca, toplanan yardımlarla millî müfrezeler tertip edilerek bu müfrezelerin gerekli vazifelerde görevlendirilmesi, vatanın değişik bölgelerindeki işgal hareketleri karşısında mitingler tertip edilmesi,

58 Erkiletlioğlu, (2006), s. 650. 59 Kalaç, age., s. 154.

60 Goloğlu, (1969), s. 32; Erkiletlioğlu, (2006), s. 650.

61 Sarıkoyuncu, (1998), s. 388. Bunlardan Uşşakizade Osman ve Belediye Reisi Çalıkoğlu Rifat Birinci

Dönem Kayseri milletvekilliği yapacaklardır. Rifat Çalıka ayrıca, Osmanlı Mebusan Meclisi’nin Đkinci