• Sonuç bulunamadı

Birinci Meclis’te milletvekilleri cephelerde düşmanlarla ve ülke içinde çıkan isyanlarla mücadele ederek vatanın bağımsızlığını kurtarmışlardır.296 Mustafa Kemal

Paşa, Fevzi Paşa, Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Đsmet Đnönü, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy gibi Meclis’in asker şahsiyetleri hem Meclis’te, hem de cephelerde görev yapmışlardır.297 Böylece Birinci TBMM savaşları yöneterek “Millî Mücadele Meclisi”, devleti yöneterek de “Kurucu Meclis” unvanını hak etmiştir.298 Enver Behnan Şapolyo, Mustafa Kemal Paşa ve Millî Mücadele’nin Đç Alemi adlı eserinde bu konu ile ilgili olarak şunları yazmıştır:

“Birinci Büyük millet Meclisi azaları çok fedakar insanlardı. Meclis’ten on kişilik fedâî bir grup çıktı. Bu ihtiyar mebuslar, cepheye de giderek, ön siperlerde harp ettiler. Trenle yaralılar geldiği zaman, istasyona giderek, yaralıları vagonlardan alıp, sedyelere koyarlardı. O zamanlar Ankara’da otel pek az olduğundan, mebuslara yatakhane olarak Muallim Mektebi ayrılmıştı. Bir kısmı da yere serili yataklarda yatıyorlardı. Salonda “Oyun Oynamak Yasak!” yazılıydı. Bu binada ezan okunur, mebuslar namaz kılarlardı. Ayrıca burada bir de tabldot yapmışlardı. Maaş olarak da yüz lira alırlardı. Đşte ilk milletvekilleri bu şekilde basit bir hayat yaşamaktaydılar.”299

Daha önce de belirttiğimiz gibi Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da bir Meclis’in toplanması gereğini 17 Mart 1920 tarihli genelge ile kolordu komutanlıklarına ve

293 Ergun Özbudun, “TBMM Hükümeti’nin Hukukî Niteliği”, AAMD, S.2, C. I, AAM Yay., Mart

1985, s. 483; Bülent Tanör, “Teşkilat-ı Esasiye Kanunu”, Birinci Meclis, (Ed. Cemil Koçak), Sabancı Üniversitesi, Đstanbul 1998, s. 75.

294 Hamza Eroğlu, Atatürk ve Millî Egemenlik, 2. bs., AAM Yay., Ankara 1998, s. 30.

295Cengiz Dönmez, “Atatürk ve 75. Yılında Cumhuriyet”, AAMD, S.42, C. XIV, AAM Yay., Kasım

1998, s. 1103.

296 Kemal Zeki Gençosman, Devleti Kuran Meclis, Hürriyet Yay., Đstanbul 1981, s. 5. 297 Turan, agm., s. 1067-1068.

298 Arslan, agm., s. 786. 299 Şapolyo, (1967), s. 101.

51

valilere bu konuda fikirlerini almak üzere bildirmiştir.300 Mustafa Kemal Paşa,

Ankara’da kurulacak olan bu Meclis’in “Kurucu Meclis” olmasını istediğini bu genelgede ifade etmiştir.301 Fakat kumandanların direnmeleri karşısında Kurucu

Meclis deyiminden vazgeçmiştir.302 19 Mart 1920’de illere ve kolordulara Ankara’da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclis’in toplanacağını duyurmuştur.303 BMM “Kurucu Meclis” adı ile toplanmadığı halde çıkardığı kanunlar ve aldığı kararlar bakımından bir “Kurucu Meclis” çalışması yapmıştır. Meclis’in yaptığı ilk işler arasında Temyiz Mahkemesi, Devlet Şurası ve Divan-ı Muhasebat (Sayıştay) teşkili bulunmaktadır. Geçici de olsa bu müesseselerin kurulması ve Teşkilat-ı Esasiye Kanunu (Anayasa) yapılması Birinci BMM’nin Kurucu Meclis çalışması yaptığını göstermektedir.304

TBMM yurtta meydana gelen karışıklıkları önlemek ve isyanları bastırmak için 29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu çıkarmıştır.305 Yine TBMM tarafından Damat Ferit Paşa’nın vatandaşlıktan çıkarılmasına ve Ferit Paşa ve arkadaşlarının vatana ihanet suçundan haklarında takibat ve soruşturma başlatılmasına dair 19 Mayıs 1920 tarihli bir karar alınmıştır. 24 Mayıs 1920 tarihinde alınan karara göre ise Đstanbul Hükümeti tarafından yapılan her çeşit terfinin yok sayılmasına dair bir karar alınmıştır.306 7 Haziran 1920 tarihinde kabul edilen 7 sayılı yasa ile

Đstanbul’un işgal tarihi olan 16 Mart 1920’den itibaren Büyük Millet Meclisi’nin onayı dışında olarak, Đstanbul Hükümeti’nce yapılmış olan bütün antlaşmalar ve yabancılara verilen imtiyazlar geçersiz sayılmıştır.307 Ayrıca TBMM tarafından 20

Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edilmiştir ki bu kanunun birinci maddesinde hakimiyetin kayıtsız şartsız millete ait olduğu vurgulanmışken, üçüncü maddesinde de “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti Büyük Millet Meclisi Hükümeti unvanını taşır.” ifadelerine yer verilmiştir.308 Birinci Dönem TBMM Đstiklal Mahkemelerinin teşkili hakkındaki kanunu çıkarmıştır.309 Yine bu Meclis hilafetle saltanatı birbirinden ayırarak altı yüz

300 Arslan, agm., 739; 17 Mart 1920 tarihli genelgenin tam metni için bkz. HTVD, S. 23, Belge No:

592, E. U. Basımevi, Ankara 1958.

301 Atatürk, agm., s. 4; Doğan, age., 88.

302 HTVD, S. 23, Belge No: 594, E. U. Basımevi, Ankara 1958; Selek, age., C. I, s. 347-348. 303 Gülekli-Onaran, age., s. 12; Şapolyo, (1969), s. 11; Göyünç, age., s. 87.

304 Selek, age., C. I, s. 362. 305 Tosun, age., s. 40. 306 KM., D. I, C. 1, s. 414-415; Selek, age., C. I, s. 359-361. 307 Velidedeoğlu, (ty.), s. 233. 308 KM., D. I, C. 1, s. 89. 309 Doğan, age., s. 361.

52

yıllık Osmanlı saltanatını ortadan kaldırmıştır.310 Bu kanunların çıkarılması ve söz

konusu kararların alınması Birinci Dönem TBMM’nin ihtilalci karakterine örnek gösterilebilir.311

Birinci Dönem TBMM’de çok çeşitli fikirlere sahip milletvekilleri bulunmaktadır.312 Bunun sonucu olarak da Meclis’te kısa zamanda gruplaşmalar meydana gelmiştir.313 Meclis’te düşünce ayrılıkları ilk olarak 20 Ocak 1921’de ilk Anayasa’nın kabulünden sonra, bu anayasanın milletvekillerince yorumlanmaya başlamasıyla başlamıştır. Farklı düşünceler etrafında şu gruplaşmalar ortaya çıkmıştır: Devrimci genç milletvekillerinin oluşturduğu Đstiklal Grubu, Bolşevikliğe hevesli ve sol eğilimli milletvekillerinin oluşturduğu Halk Zümresi Grubu, muhafazakar milletvekillerinin oluşturduğu Tesanüt (Dayanışma) Grubu, Osmanlı reformistleri ve bir kısım eski ittihatçı milletvekillerinin oluşturduğu Islahat Grubu.314 Bununla birlikte tüm üyeler vatanın kurtarılması konusunda fikir birliği içerisindeydiler.315 Bu konuda Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Đlk Meclis adlı eserinde, ayrı ayrı kılıkta, çok farklı yaşlarda olan bu milletvekillerinin, birbiriyle sıkı bir amaç birliği içinde birleştiklerini söylemiştir. Kendisi bu durumu şu gerekçelere dayandırır: “Eğer Ulusal Kurtuluş Savaşı başarıya ulaşmamış olsaydı, hepsinin yazgısı aynı olacaktı. Birer birer yakalanıp ya öldürülecekler, ya da Padişah’a isyan suçundan mahkemeye verileceklerdi. Bir yandan vatan sevgisi, öte yandan bu yazgı birliği, milletvekillerinin düşüncelerinde saklıydı ki, aralarındaki eğitim, yaş ve görüş ayrılıklarına karşın onlar böyle birleşiyorlardı.”316

Mustafa Kemal Paşa, Meclis’in bu görünümü karşısında 10 Mayıs 1921 tarihinde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu”nu kurmuştur.317 Atatürk’ün

başkanlığı altında Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu’ndaki kişiler “Birinci Grup” diye anılmışlardır. Mustafa Kemal Paşa’nın A-RMH Grubu’nu kurmasında iki

310 Güneş, agm., s. 40. 311 Abalıoğlu, (1955), s. 57.

312 Sulhi Dönmezer, “Cumhuriyet’in Nitelikleri: Özellikler ve Đlkeler”, Atatürk Konferansları, AAM

Yay., Ankara 2000, s. 169; Fethi Okyar, Üç Devir’de Bir Adam, (Yay. Haz. Cemal Kutay), Tercüman Yay., Đstanbul 1980, s. 292.

313 Nejat Göyünç, “Millî Mücadele’de Anadolu”, Doğumu’nun 100. Yılında Atatürk’e Armağan, Đ.

Ü. Edebiyat Fakültesi Matbaası, Đstanbul 1981, s. 10.

314 Karaca, age., s. 25-29.

315 Seçil Karal Akgün, “Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Düşünceler”, Birinci Meclis, (Ed.

Cemil Koçak), Sabancı Üniversitesi, Đstanbul 1998, s. 52.

316 Velidedeoğlu, (ty.), s. 244-245.

317 Türk Đstiklal Harbi Batı Cephesi Kütahya Eskişehir Muharebeleri (15 Mayıs 1921-25

53

amacı vardır. Grubun iç tüzük tasarısının başında program olarak kabul edilen ve birinci maddesinde belirtilen bu amaçlardan biri, Misak-ı Millî esasları dairesinde memleketin bütünlüğünü ve milletin istiklalini sağlayacak barış dönemine ulaşmaktır. Đkincisi ise yeni Anayasa’nın (Teşkilat-ı Esasiye Kanunu) getirdiği temel fikirlere göre kurulan hükümetin sağlam esaslar üzerinde rahatça çalışmasını sağlayarak, devlet ve millet örgütünü şimdiden hazırlamaktır.318 11 Mayıs 1921’de Hakimiyet-i Milliye gazetesi A-RMH Grubu’nun oluşumunu ve programını kamuoyuna açıklamıştır.319 Böylece Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Meclis’teki

Birinci Grup’un siyasî partisi yerine geçmiştir.320 Grubun 262 üyesi vardır. Birinci Grup 9 Eylül 1923’te Halk Fırkası’nın kurulmasıyla siyasal partiye dönüşmüştür.321

Đkinci Grup Temmuz 1922’de kurulmuştur. Birinci Grup’tan sonra kurulduğu için bu adı almıştır.322 Trabzon Milletvekili Ali Şükrü, Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni, Canik Milletvekili Emin Bey ve Mersin Milletvekili Selahattin Bey gibi sert eleştiriler yapan kişilerden oluşmaktadır. Đkinci Grup’ta yeni fikirlere karşı kişiler olduğu gibi, ülke içinde yenilikleri destekleyen kişiler de bulunmaktadır.323 Bu gruptaki kişiler, Birinci Grup’a alınmadıkları için, bu gruba karşı muhalefet oluşturmuşlardır. Bu grup baskı yönetimini önlemek, kişisel buyurganlıkları engelleyip yasaları egemen kılmak için kurulduğunu ve Meclis egemenliğine yandaş olduğunu açıklamıştır.324 1921 yılından itibaren başlayan bu gruplaşma yüzünden TBMM adeta çok partili meclislerin tartışmalı havasına bürünmüştür.325

Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi kendinden öncekilerle ve sonrakilerle karşılaştırılamayacak kadar demokrattır. Siyasal partilerin bu dönem oluşmaması onun demokratik yapısını gölgelendirmemiştir.326 Birinci Dönem

318 Ahmet Demirel, “Birinci ve Đkinci Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grupları”, Birinci Meclis,

(Ed. Cemil Koçak), Sabancı Üniversitesi, Đstanbul 1998, s. 114; Zeki Çevik, Millî Mücadele’de

“Müdafaa-i Hukuk’tan Halk Fırkası’na” Geçiş (1918- 1923), AAM Yay., Ankara 2002, s. 401-402;

Veysel Genya, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 25. Yıldönümü’nü Anış: 23 Nisan 1945, Ankara 1945, s. 240.

319 Hakimiyet-i Milliye, 10 Mayıs 1921. 320 Karaca, age., s. 28-29.

321 Suna Kili, Atatürk Devrimi: Bir Çağdaşlaşma Modeli, Türkiye Đş Bankası Kültür Yay., Ankara

1998, s. 100.

322 Doğan, age., s. 109.

323 Damar Arıkoğlu, Hatıralarım, Tan Gazetesi ve Matbaa, Đstanbul 1961, s. 271. 324 Kili, (1998), s. 101.

325 Mahmut Goloğlu, Cumhuriyet’e Doğru (1921-1922), Goloğlu Yay., Ankara 1971, s. 165. 326 Güneş, agm., s. 41.

54

TBMM’de çok çeşitli fikirlere sahip milletvekilleri bulunmaktadır.327 Çeşitli

düşüncelere sahip olan milletvekilleri görüşlerini rahatlıkla savunabilmişlerdir.328 Bu nedenle Meclis’te kısa zamanda yukarıda da belirttiğimiz gibi gruplaşmalar meydana gelmiştir. Meclis içerisindeki bu gruplaşmalar da Meclis’in demokratik bir özellik kazanmasını sağlamıştır.329 Bu gruplaşmalar nedeniyle, adeta çok partili meclislerin tartışmalı havasında TBMM çalışmalarını sürdürmüştür.330 Millî Mücadele, her konuda hesap soran, kıyasıya eleştiren, milletin haklarına titizlikle sahip çıkan bu dönem Meclis’te kazanılmıştır.331

Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Đlk Meclis adlı eserinde Birinci Dönem TBMM’nin halka açık bir parlamento olduğunu söylemektedir. Halktan her yurttaş bu Meclis’e kendi özel işleri için dilekçeyle başvurabilmiştir.332

TBMM tarafından kabul edilen 20 Ocak 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun ikinci maddesinde “Đcra kudreti (yürütme gücü) ve teşrî salahiyeti (yasama yetkisi) milletin yegane ve hakikî mümessili olan Büyük Millet Meclisi’nde tecelli ve temerküz eder (toplanır).” ve üçüncü maddesinde de “Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur ve hükümeti Büyük Millet Meclisi Hükümeti unvanını taşır.” ifadelerine yer verilmiştir.333 Buna göre millî iradeyi millet

adına temsil eden tek yetkili organ Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Millet adına bütün yetkileri kendinde toplayan bu Meclis, yasama ve yürütme yetkilerine sahiptir ki bu yetkilere sahip olmakla Meclis’in kuvvetler birliğine dayanan Meclis Hükümeti sistemini benimsediğini görmekteyiz. Başkansız bir Cumhuriyet kuran bu anayasa ile millî irade BMM’de toplanmakta ve Meclis Başkanı aynı zamanda yürütmenin de başında olmaktadır. Ayrıca, bir devlet başkanı olmadığından Meclis Başkanı, Devlet Başkanı görevi de görmektedir.334

Birinci Meclis’i oluşturan milletvekilleri halkın güvenini kazanmış ve her fedakarlığa hazır kişilerden oluşmuştur.335 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM açıldığı

327 Dönmezer, agm., s. 169; Okyar, age., s. 292. 328 Güneş, agm., s. 41.

329 Göyünç, agm., s. 10.

330 Goloğlu, Cumhuriyet’e Doğru, s. 165.

331 Turhan Feyzioğlu, “Atatürk ve Milliyetçilik”, AAMD, S.2, C. I, AAM Yay., Mart 1985, s. 402. 332 Velidedeoğlu, (ty.), s. 243.

333 KM., D. I, C. 1, s. 89.

334 Hamza Eroğlu, “Millî Egemenlik Đlkesi ve Anayasalarımız”, AAMD, S.I, C. I, AAM Yay., Kasım

1984, s. 146.

55

zaman milletvekilleri Ankara’ya güçlükle gelebilmişlerdir.336 Batum Milletvekili

Ahmet Fevzi Erdem, Şavşat halkının topladığı 75 lira ile yola çıkmış, Samsun’a sekiz günde gelebilmiştir. Buradan dört milletvekili ile bir at arabası kiralayıp, Ankara’ya gelebilmişlerdir. Milletvekillerinin büyük bir bölümü Ankara’ya atlarıyla gelmişlerdir.337 Meclis başkanı, hükümet üyeleri ve milletvekilleri basit hayat şartlarında yaşamışlardır.338 Milletvekillerinin konaklamaları için Erkek Öğretmen Okulu ayrılmış, ilk gelenler buraya yerleştirilmiştir. Daha sonra bu bina yetmediği için otel odalarında ve hanlarda kalmaya başlamışlardır. Erkek Öğretmen Okulu’nda kalanlar diğerlerine göre daha lüks yerde kalıyorlardı. Çünkü kaldıkları binanın pencereleri güneş ve hava alabiliyordu. Ayrıca kullanabilecek suları ve yemek yiyecek mutfakları bulunuyordu. Kendi içlerinden seçtikleri bir grup milletvekili mutfak işleri ile ilgileniyordu. Milletvekilleri zaman geçtikçe kale içindeki azınlıklara ait sağlık koşulları uygun olmayan evlerde kalmaya başladılar. Daha sonra Müslüman kişiler de milletvekilleri için evlerini kiraya vermişlerdir. Meclis’te çevredeki okullardan getirilen tahta sıralarda oturmuşlardır.339 Işık olmadığı için mum kullanmışlardır. Yine ilk dönem milletvekilleri aylarca devletin kesesinden tek kuruş almamışlardır.340 Onlar bir ideali gerçekleştirmek için Ankara’ya gelmişlerdir. Bu ideal de ülkenin ve milletin kurtarılmasıdır. Tüm olumsuzluklara rağmen onlar bu ideali gerçekleştirmişlerdir.341

Osmanlı Devleti’ndeki meclislerden farklı olarak, Birinci Meclis’te hiçbir gayrimüslim milletvekili bulunmamaktadır.342 Meclis ulusal olarak Türklerden ve

Kürtlerden meydana gelmiştir. Ayrıca, Çerkezler ve Lazlar gibi Müslüman unsurlardan kimseler de, kendi ulusal kimlikleri ve ulusal kıyafetleri ile bu Meclis’te yer almışlardır.343

Birinci Dönem TBMM, kendisini oluşturan üyelerin sosyal nitelikleri, formasyonları, toplum içindeki durumlarından gelen ruh halleri bakımından da, o

336 Yücel Özkaya, “Aydınların Ankara’ya Kaçışı”, I. Uluslar Arası Atatürk Sempozyumu (21-23

Eylül 1987), AAM Yay., Ankara 1994, s. 898.

337 Turan, agm., s. 1067-1068. 338 Doğan, age., 98. 339 Güneş, agm., s. 43. 340 Turan, agm., s. 1067-1068. 341 Güneş, agm., s. 43. 342 Turan, agm., s. 1064. 343 Karaca, age., s. 23.

56

zamanki Türkiye’nin iç yapısını temsil eden bir görünüştedir.344 Bu dönem çok çeşitli

meslekte milletvekili bulunmaktadır. Tarık Zafer Tunaya’ya göre Birinci Meclis’te 120 milletvekili serbest meslek erbabıdır. Bunlar arasında ticaretle uğraşanlar (40 milletvekili) ve ziraatçiler (32 milletvekili) çoğunluktadır. Bunlardan başka 20 avukat, 11 gazeteci, 1 işçi, 125 devlet memuru vardır. Devlet memurları arasında Dahiliye Vekaleti mensupları ve idareciler (36 kişi), maarifçiler (25 kişi) ve adliyeciler (19 kişi) çoğunluktadır. Đçlerinde eski nazır, vergi memuru, vali, mahkeme zabıt katibi, başkatip, tahsil memuru, hastane müdürü ve telgraf memuru gibi her dereceden memur vardır. Yine Birinci Meclis’te 13 belediyeci ve yaklaşık 53 ordu ve asker mensubu milletvekili bulunmaktadır. Bunların da içinde 10 tane paşa bulunmaktadır. Đlmiye sınıfı mensupları ve hocaların sayısı da 53’tür. Bunlar arasında 14 müftü, 13 müderris, 10 kişi şeyh bulunmaktadır. Yine bunlardan başka 5 kişi de aşiret reisi bulunmaktadır.345

Ülke koşulları dikkate alındığında Birinci Meclis’teki milletvekillerinin yüksek bir eğitim düzeyine sahip oldukları görülmektedir.346 Osmanlı Devleti’nin son döneminde, geleneksel eğitim kurumlarının yanında, Batı tipi modern eğitim veren okulların açılmasıyla eğitimde oluşan çeşitlilik milletvekillerine de yansımıştır. TBMM’ye katılan milletvekillerinin birçoğu birden fazla eğitim kurumunu birden bitirmiştir.347 Rıdvan Akın’a göre üyelerin yaklaşık dörtte üçü Avrupa düzeyinde lise ve yüksek öğretim mezunuydular ve % 90 oranında yüksek öğrenimliydiler. Bu durum Birinci Meclis ve onu takip eden devrelerde devam etmiştir.348

Ahmet Demirel’e göre; medreselerde öğrenim görenlerin % 24,4’ü aynı zamanda rüştiye, % 8,5’i yüksek öğretim kurumu ve % 7,1’i idadi mezunu iken, % 7,3’ü de medrese öğreniminin yanı sıra özel eğitim görmüştür. Ayrıca, tüm mebusların % 25,4’ü bir yüksek öğretim kurumunu bitirmiştir. % 4,8’lik bölüm harp akademisi mezunudur. Rüştiyeyi bitirenlerin oranı % 20,8 iken, medreselerde öğrenim görenler % 18,8’lik bir grup oluşturmaktadır. TBMM üyelerinin % 8,7’si idadi, %

344 Belen, age., s. 367.

345 Tarık Zafer Tunaya, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin Kuruluşu ve Siyasî Karakteri”,

Birinci Meclis, (Ed. Cemil Koçak), Sabancı Üniversitesi, Đstanbul 1998, s. 5-6.

346 Yakup Kadri, “Büyük Millet Meclisi”, Devrin Yazarlarının Kalemiyle Millî Mücadele ve Gazi

Mustafa Kemal, KB Yay., Đstanbul 1981, s. 630.

347 Mizyal Karaçam Şengil, Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisin’de Düşünce Akımları

(1920), Cem Yayınevi, Đstanbul 1996, s. 90.

57

2,3’ü sultani, % 1,6’sı meslek okulu, % 6,9’u harbiye bitirmiş, % 7,3’ü özel eğitim görmüştür. Herhangi bir eğitim kurumunu bitirmeyen ya da eğitim düzeyleri hakkında bilgi olmayan mebusların oranı da % 14,6’dır.349

Türkçeden başka dil bilen milletvekili sayısı oldukça fazladır.350 Dil bilen % 41,2’lik bölüm içinde de birden çok yabancı dil bilenler önemli bir yer tutmaktadır.351 Fransızca, Arapça ve Farsça en fazla bilinen dillerdir. Fransızca bilenler tüm Meclis üyelerinin % 23,8’ini, Arapça bilenler % 19,2’sini, Farsça bilenler de % 13,5’ini oluşturmaktadır. Bu üç dili % 4,8’lik oranlarla Đngilizce ve Almanca izlemektedir.352

Milletvekillerinden öğretmen ve öğretim görevlisi (ilmiye sınıfı) kökenli olanlar, eğitim-öğretim kurumlarındaki hizmetleri ile de birçok öğrenci yetiştirip halkı aydınlatmışlardır.353

Meclis’in oldukça genç bir yaş yapısı vardır.354 Mizyal Karaçam Şengil Birinci Meclis’teki milletvekillerinin yaş ortalamasının 43 olduğunu ve Batı Avrupa ulusal meclislerindeki milletvekillerinden yaklaşık on yaş, Osmanlı mebuslarından ise on beş-yirmi yaş daha genç olduklarını belirtmektedir.355