• Sonuç bulunamadı

Kaynak bağımlılığı kuramı ile ilgili araştırmaları ele alırken öncelikle kuramın doğmasını sağlayan öncü araştırmalar ele alınacak olup, daha sonra kuramın ortaya çıkmasına ve gelişmesine büyük katkı sağlayan araştırmacılar olan Pfeffer ve Salancik (1978) sonrası gelişmeler incelenecektir. Son olarak ise kuramın Türkiye’de izlediği gelişim seyri ele alınacaktır.

2.3.1 Kaynak Bağımlılığının Öncü Araştırmaları

Kaynak bağımlılığı kuramı ile ilgili görgül araştırmaların ilk örnekleri Pfeffer ve çalışma arkadaşlarının farklı alanlarda yaptığı çalışmalar oluşturmaktadır. Bu çalışmalarda incelenen bağımlı değişkenler ise, örgütler arası bağımlılık ve güç ilişkilerinin sonuçları (Pfeffer, 1972c; Pfeffer ve Leong, 1977), yöneticilerin özellikleri ve görevde kalma süreleri (Pfeffer ve Salancik, 1977; Pfeffer ve Leblebici, 1973), yönetim kurullarının büyüklüğü, birleşimi ve işlevleri (Pfeffer, 1972a), şirket birleşmeleri (Pfeffer, 1972b), yeni faaliyet alanlarına girme (Pfeffer, 1972b, c) ve ortak şirket kurma girişimleridir (Pfeffer ve Nowak, 1976). Öncü araştırmalar olarak kabul ettiğimiz bu çalışmalar kuramın ortaya çıktığı ve gelişim süreci içinde olduğu zaman diliminde olmasından dolayı büyük önem taşımaktadır (Üsdiken, 2010, s. 99-100).

Kuram ile ilgili ikinci bir grup çalışmada Hickson ve çalışma arkadaşlarının (Hickson vd., 1971) geliştirdiği kuramsal çerçevenin devamı niteliğinde olan birimler arası güç dağılımı ve bunların sonuçları hakkındaki incelemelerden oluşan çalışmalardır (Pfeffer ve Salancik, 1974). Bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkan bulguların, kaynak bağımlılığı kuramının ortaya koyduğu görüşleri düşük seviyelerde de olsa desteklediği görülmektedir (Üsdiken, 2010, s. 100).

Yukarıda bahsettiğimiz öncü çalışmalardan örneğin İsrail’deki bir grup yöneticiden toplanan verilerle, kamu kuruluşlarıyla iş yapan ya da kamunun finansman desteğine daha fazla ihtiyaç duyan şirketlerin yöneticilerinin devletin politikalarına ve isteklerine karşı daha uyumlu davranma eğiliminde oldukları tespit edilmiştir (Pfeffer, 1972c).

Diğer bir çalışma ise, hastane yönetim kurulları (Pfeffer, 1973) fonksiyonunun örgütün hangi yollardan maddi kaynak sağladığının, bu yönetim kurullarında kimlerin yer aldığının hastanenin tarıma veya endüstriye dayalı bir yerleşim merkezinde bulunmasıyla ilgili olduğu ortaya koyulmuştur.

Şirket birleşmeleri ile ilgili yapılan çalışmalardan biri olan Pfeffer (1972b), sanayi sektöründeki şirketlerin kaynak alışverişlerinin (girdi-çıktı) yüksek olduğu sanayilerdeki şirketlerle birleşme ihtimalinin daha yüksek olduğu görülmüştür.

Ayrıca üst düzey yöneticilerin özelliklerinin (Pfeffer ve Leblebici, 1973) şirketin yer aldığı endüstriye (şirket sayısı, büyüme, teknolojik değişim gibi) göre farklı olduğunu gösteren bulgulara da ulaşılmıştır.

Kaynak bağımlılığı kuramını destekleyici nitelikte bulgulara ulaşmayı sağlayan bu araştırmaların veriye ulaşma olanaklarının oldukça sınırlı olduğunu da belirtmek gerekir. Bundan dolayı, bazı durumlarda kavramlarla kullanılan ölçüler arasındaki ilişki oldukça zayıf kalmıştır. Örneğin, İsrailli yöneticiler araştırmasındaki veriler varsayımlı sorulara dayanmakta ve eylemleri değil niyet ifadelerini yansıtmaktadır. Benzer şekilde, hastane yönetim kurullarıyla ilgili çalışmada, büyüme tek başarı ölçüsü olarak kabul edilmiştir. Veri sağlama güçlüklerinden dolayı şirket birleşmeleri, ortak şirket kurma girişimleri ve yönetici hareketliliği araştırmaları sektör düzeyinde toplanmış ve birleştirilmiş verilerin analizine dayanmaktadır. Aslında bu yöntem analiz unsurunu örgüt olarak ele alan (Pfeffer ve Salancik, 1978, s. 116) kaynak bağımlılığı kuramı için uygun değildir (Üsdiken, 2010, s. 100-102).

Örgütlerarası ilişkileri kaynak bağımlılığı kuramı açısından ele alan diğer öncü çalışmalar ise; Emerson (1962), Jacobs (1974), Cook (1977), Pfeffer ve Salancik (1978), Aldrich (1979) tarafından yapılan çalışmalar oluşturmaktadır (Özkoç, 2009, s. 12).

Kaynak bağımlılığı kuramı ile ilgili öncü çalışmalar neticesinde kuramın temel varsayımları ortaya koyulmuştur. Kuram, örgütlerin çevresel şartlarına ve örgütler açısından bu çevresel şartların getirebileceği sonuçlara değinmektedir (Özkoç, 2009, s. 13). Ancak yapılan bu ilk çalışmaların kaynak bağımlılığı için sağlam bir görgül temel sağlayan nitelikte olmayan, kavramsal çerçeve ve sahip olduğu fikirlerin getirdiği yeni araştırma soruları ve gündemlerini gösteren çalışmalar olarak görülebilir (Üsdiken, 2010, s. 102).

2.3.2 Kaynak Bağımlılığının Pfeffer ve Salancik (1978) Sonrası Araştırmaları

Kaynak bağımlılığı kuramının, Pfeffer ve Salancik'in (1978) "Örgütlerin Dışarıdan Denetimi: Kaynak Bağımlılığı Bakış Açısı" adlı kitabının yayınlamasından sonra hem kuramın temel düşüncesi yönünde hem de farklı açılardan da çok önemli gelişmeler kaydettiği görülmektedir.

Kuram ile ilgili gelişmeleri daha iyi analiz edebilmek adına yerli literatürde kurama önemli katkılar sağlayan Üsdiken’in (2010) yapmış olduğu çalışma yol gösterir niteliktedir. Çalışma, 1979-2004 arasında örgütler ve yönetim konularına yönelik önde gelen makalelerin "kaynak bağımlılığı" veya "güç-bağımlılık" terimlerinin başlığında, özetinde veya anahtar kelimeler arasında yer aldığını belirlemek üzere elektronik veri tabanları aracılığıyla ağustos 2004 tarihinde yapılmıştır. Elde edilen makaleler değerlendirilerek, bazı makaleler kuram ile ilgili olmamasından dolayı değerlendirme dışı bırakılarak, toplam 51 makale belirlenmiştir. Makalelerin değerlendirilmesi genel olarak iki boyutta ele alınmıştır. Birinci boyutta kaynak bağımlılığı kuramının çalışmalarda ne şekilde kullanıldığı (1980'den itibaren kuram alanında

meydana gelen çeşitlenme, makalelerin incelenmesinde kuramın nasıl bir yer bulduğu ve kuramın başka yaklaşımlarla karşı karşıya getirilmesi), ikinci boyutta ise kaynak bağımlılığı kuramının etkisinin ne yönlerde geliştiği (kuramın temel alanı ilgili örgütsel konularda kalmaya devam etmesi, kuramla ilgili kavramların geliştirilmesi ve görgül desteğin artırılması ve bunların farklı ortamlara taşınarak incelenmesi) üzerinde durulmaktadır (Üsdiken, 2010, s. 102-104).

Yukarıda bahsedilen Pfeffer ve Salancik (1978) sonrası kuramın gelişimine katkı sağlayan, 1979-2004 yılları arasındaki ele alınan ilgili makaleler (51 makale) Üsdiken tarafından değerlendirilerek aşağıdaki çizelgede (Tablo 2.1) sunulmuştur.

Tablo 2.1 Kaynak Bağımlılığı Araştırmaları - Pfeffer ve Salancik (1978) Sonrası*

Tek Başına Kaynak Bağımlılığı Yaklaşımı

Başka Yaklaşımlarla Karşı Karşıya Getirilerek Başka Yaklaşımlarla Tamamlayıcı veya Bütünleştirici Şekilde Kullanılarak Pfeffer ve Salancik'deki (1978) Konular Çevrenin Algılanışı Milliken, 1990 Çevresel Etkiler / Örgütlerarası İlişkiler Salancik, 1979 Provan vd., 1980 Skinner vd., 1987 Frooman, 1999 Örgütiçi Bağımlılık ve Güç Gargiulo, 1993 Çevreye Yönelik Stratejiler Salancik ve Meindl, 1984 Dunford, 1987 Yöneticiler Salancik vd., 1980 Salancik ve Pfeffer, 1980 Pfeffer ve Moore, 1980 Yönetim Kurulları Boyd, 1990 Hillman vd., 2000 Örgütlerarası Örgütler Leblebici ve Salancik, 1982 Satın Alma ve Birleşmeler Finkelstein, 1997 Örgütsel Başarı Salancik, 1984 Çevresel Etkiler / Örgütlerarası İlişkiler Cool ve Henderson, 1998 Yönetim Kurulları Kaplan ve Harrison, 1993 Johnson vd., 1996 Daily vd., 2002 Siyasal Davranış Mizruchi ve Koenig, 1986 Mizruchi, 1989 Örgütlerarası Örgütler Lincoln vd., 1995 Palmer ve Barber, 2001 Çevresel Etkiler Ulrich ve Barney, 1984 Burt, 1988 Örgütiçi Bağımlılık ve Güç Green ve Walsh, 1988 Ruyter ve Martin, 2000 Örgütsel Yapı Tolbert, 1985 Koberg ve Ungson, 1987 Greening ve Gray, 1994 Çevreye Yönelik Stratejiler Oliver, 1991 McKay, 2001 Davies ve Walters, 2004 Keister, 2004 Yönetim Kurulları Hillman ve Dalziel, 2003 Lynall vd., 2003 Örgütlerarası Örgütler Steensma vd., 2000 Kim vd., 2004

Satın Alma ve Birleşmeler D'Aveni ve Kesner, 1993 Campling ve Michelson, 1998 Yeni Konular İnsan Kaynakları Yönetimi

Pfeffer ve Davis - Blake, 1987 İnsan Kaynakları Yönetimi Pfeffer ve Cohen, 1984 İnsan Kaynakları Yönetimi Wright ve McMahan, 1992 Near vd., 1993 Blum vd., 1994 Ingram ve Simons, 1995 Barringer ve Milkovich, 1998 Tremblay vd., 2003 *İtalikle gösterilmiş olanlar görgül olmayan, diğerleri görgül temelli makalelerdir.

Dünyada yeni olarak ortaya çıkan her şey hayatta tutunabilmek için zaman içerisinde kendini yenilemek ve insanlara yeni bir şeyler sunmak zorundadır. Bilim dünyasında da aynı özellik geçerlidir. Akademisyenler tarafından bilim dünyasına yeni kazandırılan kuramlar, zaman içerisinde ortaya çıkışlarını sağlayan temel varsayımlarına kalıcı destek sağlamak ve kuramın özgün yönlerini (farklı alanlardaki uygulamalarla) güncel olarak sunabilmek adına sürekli bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır. İşte bu amaç ile kaynak bağımlılığı kuramı ile ilgili, Pfeffer ve Salancik (1978) kitabının yayınlanmasından sonra birçok farklı alanlarda da görgül çalışmalar yapılarak kurama destek sağlanmıştır. Bu çalışmalardan aşağıda birkaç örnek sunulmuştur.

Finkelstein'in (1997) yılında yapmış olduğu çalışmada bir sanayi sektörünün diğerine kaynak bağımlılığının iki sektör arasında şirket birleşmeleriyle ilgili olduğu tezine varmıştır. Elde edilen bu sonuç tek bir kaynak bağımlılığı değişkeniyle ve tek bir çevreye dayalıdır. Fakat genellikle bağımlılıklar çok yönlü olabilmekte ve kaynak bağımlılığı yaklaşımının da bunların yönetilmesi ile ilgili olarak öngördüğü başka yollar bulunabilmektedir. Finkelstein'in (1997, s. 808), buradaki kaynak bağımlılığı ise bir sektörün diğer bir sektörle alışverişlerinin ilk sektörün toplam alışverişleri içindeki payı şeklinde anlaşılması gerekir. Yani birinci sektör ihtiyacı olan kaynakların ne kadarını (yüzde kaçını) ikinci sektörden sağlamakta, başka bir deyişle birinci sektör ikinci sektöre ne kadar bağımlı şeklinde ifade etmek gerekir.

Diğer bir çalışma ise Salancik ve Meindl’in (1984) şirketlerin yıllık raporlarını inceleyerek yaptıkları çalışmadır. İncelen yıllık raporlarla karlılık ve büyüme gibi sonuçların istikrarsızlık gösterdiği şirketlerin yöneticilerinin olumlu ve olumsuz sonuçlar için, istikrarlı olan şirketlerin yöneticilerine göre daha fazla sorumluluk üstlendiklerini, olumlu ve olumsuz sonuçları kontrol dışı olan dış şartlara daha fazla bağladıkları bulgusuna ulaşılmıştır. Ayrıca şirketteki önemli yöneticilerin değiştirildiği durumlarda ise sorunların dış şartlara bağlanmasının daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir.

2.3.3 Kaynak Bağımlılığı Kuramı ve Türkiye’deki Gelişimi

Kaynak bağımlılığı kuramın doğuşundan itibaren günümüze kadar olan süreçte kuram gerek yurt içi gerekse yurt dışında farklı şekillerde gelişme seyri izlemiştir. Türkiye’de ilgili alan yazında kuram ile ilgili gelişmeleri yakından takip eden, kurama büyük katkılar sunan ve yerli literatürde kuramın öncüsü niteliğinde olan Üsdiken (2010) kuramın gelişimiyle ilgili olarak şunları ifade etmektedir (Üsdiken, 2010, s. 124-126):

Kaynak bağımlılığı kuramı Türkiye’deki yönetim literatüründe beklenen ilgiyi görmemiştir. Kurama karşı ilgi çok az seviyede olmuştur. Kuramın dünyada öncüsü olan Pfeffer ve Salancik'i n çalışmalarına yerli literatürde bazı atıflar olsa da (1975-1989 arası)

ilgili alan yazına genel bakış açısı kapsamında zamanla ortaya çıkan gelişmelerin ve değişimlerin incelenmesi bakımından kuramın Türkiye’deki literatürde önemli bir yer tutmadığı görülmektedir. Benzer şekilde 1990'lı yıllar incelendiğinde de (Üsdiken ve Erden, 2002) kaynak bağımlılığı kuramı yerli yazında etkili bir yere sahip olmadığı açıkça ortaya çıkmaktadır.

Wasti ve Üsdiken’in (2004), Social Science Citation Index (SSCI) isimli veri tabanında 1970-1999 arasındaki yılları kapsayan, yönetim konularıyla ilgili makalelerde yaptıkları bir taramada ortaya çıkan sonuç ise yazarlardan en az birinin Türkiye adresli bir kurumda bulunduğudur. Bu araştırma sonucu ortaya çıkan 37 makalenin üzerinde yapılan kaynak bağımlılığı ile ilgili taramada ise dört makalede kaynak bağımlılığı görüşlerini taşıyan makalelere atıf yapıldığını göstermektedir.

Dört makaleden ilki, Türkiye'deki sanayi odaları üzerine olan yazısında Öncü (1979), Pfeffer’dan söz etmekle birlikte, örgütler arası ilişkilerin incelenmesinde kaynak bağımlılığı gibi örgütlerin faaliyet çevreleri üzerine odaklanan yaklaşımlar yerine, daha genel bakış açısına sahip makro sosyal yapıları hesaba katan bir düşünceyi ortaya koymaktadır.

Kaynak bağımlılığı kuramına daha fazla yer veren makalelerden biri olan Leblebici ve Salancik (1982), örgütler arası örgütlenmelerin incelenmesinde, üst örgütün oluşturduğu kuralların ve örgütlerin resmi eşgüdüm yapılarıyla etkileşimlerinin üzerinde de durulması gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

Diğer bir makalede ise (Üsdiken, 1983), çok sayıda şirketin bulunduğu bir sektörde (Türkiye’de seyahat işletmeleri) şirketler arasındaki işbirliğinin farklı şekilleri ve bunlara etki eden iç ve dış koşullar ile örgütsel özellikleri incelenmiştir.

Araştırmada ortaya çıkan dördüncü makalede (Üsdiken ve Pasadeos, 1995) de örgüt çalışmalarında Kuzey Amerika ve Avrupa'daki farklı eğilimler ele alınmış ve bu kapsamda kaynak bağımlılığı kuramına da değinilmiştir.

Kaynak bağımlılığı kuramının temel çıkış noktası Amerikan kökenli bir örgüt kuramcılığına dayanmaktadır. Kuram, Türkiye’de olduğu gibi Avrupa'da da az ilgi görmekle birlikte özellikle Britanya'da gördüğü ilgi çok daha sınırlı olmuştur (Üsdiken ve Leblebici, 2001, s. 382). Bu durumun örgütlerle ilgili kuramlaştırma çabalarının ve inceleme yöntemlerindeki farklılıklardan kaynaklanmaktadır (Üsdiken ve Leblebici, 2001). Türkiye'de ise yönetim düşüncesine, yöneticilerin ve yönettikleri insanların davranışlarına, başka bir deyişle birey ve grup düzeyinde analizlere odaklı bir anlayış hakim olmuştur. Bu anlayıştan dolayı analiz düzeyi olarak örgütleri ele alan ve örgütleri anlamaya çalışan araştırma konuları, araştırmacılara çok cazip gelmemiş hatta ders kitaplarına girmesi bile uzun bir süre almıştır (Üsdiken, 1995).