• Sonuç bulunamadı

Araştırma Değişkenlerinin Belirlenmesi ve Anket Sorularının Tespit Edilmesi

2.11 Literatür Araştırmaları

3.1.1 Araştırma Değişkenlerinin Belirlenmesi ve Anket Sorularının Tespit Edilmesi

Çalışmanın belirlenen amaçlarına ve buna bağlı olarak hedeflerine uygun şekilde oluşturulan kavramsal yapı içerisinde üç değişken ve bu üç değişkenin alt değişkenleri test edilmiştir. Belirtilen üç değişken; çevresel belirsizlik, kaynak bağımlılığını yönetme eğilimi ve kaynak bağımlılığı düzeyi olarak belirlenmiştir.

Anket formunda örnek kitleye yönelik demografik faktörler ve işletmeye özgü niteliklerin belirlenmesi amacıyla yöneltilen soruların hazırlanmasında, benzer çalışmalarda oluşturulmuş soru tipleri incelenerek, gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra araştırma için en uygun hale getirilmiştir.

Araştırmada veri toplama aracı olarak hazırlanan ölçme aracı üç bölümden oluşmaktadır.

3.1.1.1 Demografik Özellikler Değişkeni

Anket çalışmasının birinci bölümünde çalışma kapsamındaki otel yöneticilerinin demografik özelliklerine göre hazırlanmış olan anket uygulanmıştır.

3.1.1.2 Kaynak Bağımlılığı Değişkeni

Anket çalışmasının ikinci bölümünde kaynak bağımlılığının boyutlarıyla ilgili daha önce “Kaynak Bağımlılığının Yönetilmesinde Örgütsel İdeolojinin Stratejik Rolü: Otel İşletmelerine Yönelik Bir Model Önerisi (Özkoç, 2009)” ile güvenilirlik derecesi test edilmiş (kaynak bağımlılığını yönetme eğilimi ölçeğinin güvenilirlik katsayısı, Alpha (α) = 0,82, algılanan kaynak bağımlılığı düzeyi ölçeğinin güvenilirlik katsayısı, Alpha (α) = 0,77 ve yapısal kaynak bağımlılığı düzeyi ölçeğinin güvenilirlik katsayısı, Alpha (α) = 0,98) anket yardımıyla kaynak bağımlılığı boyutunun ölçülmesi hedeflenmiştir.

3.1.1.2.1 Kaynak Bağımlılığını Yönetme Eğilimi Değişkeni

Kaynak bağımlılığını yönetme eğilimi değişkenini oluştururken, kaynak bağımlılığının yönetilmesi amacıyla geliştirilen değişik stratejiler dikkate alınmıştır. Bu stratejilerden, kaynak bağımlılığı kuramının öncülerinden Pfeffer ve Salancik (1978) tarafından geliştirilip, Kotter (1979) tarafından genişletilerek özetlenen kaynak bağımlılığını yönetme stratejileri, “kaynak bağımlılığını yönetme eğilimi” değişkeni olarak ölçeklendirilmiştir (Özkoç, 2009, s. 122).

Pfeffer ve Salancik (1978) ile Kotter’e (1979) göre örgütlerin dışsal bağımlılıklarını yönetmenin iki yolu vardır. Bunlardan birincisi, dışsal taleplerin şiddetini azaltmak; ikincisi ise dışsal taleplere boyun eğmenin maliyetini minimuma indirmektir. Dışsal taleplerin şiddetini azaltmak için araştırmacılar, etki alanı seçme, dışsal bağlantılar kurma ve etki alanında kimin nasıl faaliyet gösterdiğini kontrol etme stratejilerini önermektedir. Dışsal taleplere boyun eğmenin maliyetini minimuma indirmek için de örgütsel tasarım veya diğer adı ile savunma ve uyum stratejilerini önermişlerdir. Tüm bu veriler dikkate alınarak, kaynak bağımlılığını yönetme eğiliminin ölçülmesinde üç farklı strateji araştırmaya dahil edilmiştir. Bunlar etki ve kontrol stratejileri, dışsal bağlantılar kurma ve örgütsel tasarım olarak sınıflandırılmıştır (Özkoç, 2009, s. 123).

Kaynak bağımlılığını yönetme eğilimini oluşturan her bir boyut için belirlenen ölçeğe çeşitli ifadeler eklenerek bu stratejilerin işletmeler tarafından uygulanma sıklığı-eğilimi ölçülmeye çalışılmıştır. Her bir boyutu ölçmek için 5’li ölçekten yararlanılmış ve stratejilerin işletme tarafından hangi sıklıkta uygulandığını ölçmek amacıyla yöneticilere 20 ifade yöneltilmiştir. Ölçekte yer alan ifadeler “Hiçbir zaman” (1), “Nadiren” (2), “Ara sıra” (3), “Sıklıkla” (4) ve “Her zaman” (5) değerini ifade etmektedir (Özkoç, 2009, s. 123).

Oluşturulan ölçek kapsamında, yöneticilerin etki ve kontrol stratejilerini uygulama sıklıklarını ortaya koymak amacıyla Pfeffer ve Salancik (1978) tarafından önerilen 12 strateji, sıklık belirten ölçeğe dahil edilmiştir. Benzer biçimde dışsal bağlantılar kurmaya yönelik

stratejilerin uygulanma sıklığını ölçmek amacıyla 4, örgütsel tasarım savunma ve uyum stratejilerinin (örgütsel tasarım) uygulanma sıklığını ölçmek amacıyla da Kotter (1979) tarafından önerilen 4 stratejik faaliyet sıklık belirten ölçeğe dahil edilmiştir (Özkoç, 2009, s. 123).

3.1.1.2.2 Kaynak Bağımlılığı Düzeyi Değişkeni

Örgütlerin kaynaklara olan bağımlılık düzeyinin ölçülmesinde, iki farklı boyut bakımından ele alınmıştır. Bunlardan birincisi kaynak bağımlılığının yapısal boyutu, ikincisi ise algılanan (psikolojik) boyutudur (Özkoç, 2009, s. 124).

Yapısal kaynak bağımlılığı boyutu, örgütler arası ilişkiler sonucu bir örgütün diğerine olan rakamsal veya somut verilere dayalı bağımlılığını ve işletme yöneticilerinin örgütler arası ilişkilere yönelik gelecekteki beklentilerini kapsayan bağımlılıklarını temel alan bir değişkendir. Yapısal bağımlılık değişkeni, teorik olarak Noorderhaven, Nooteboom ve Berger (1998) tarafından incelenmiş olup, araştırmacılar işletmelerin yapısal olarak kaynak bağımlılığı düzeyini ortaya koyan dört farklı değişken olduğunu belirtmişlerdir. Bunlar; örgütler arası ilişkiler sonucu odak örgütün diğer örgüt aracılığıyla elde etmiş olduğu satış ve kar oranı ile diğer örgüt aracılığıyla gelecekte beklediği satış ve kar oranıdır (Özkoç, 2009, s. 124).

Bu ifadelerden hareketle kaynak bağımlılığının yapısal boyutunu oluşturan bu dört değişken kapalı uçlu sorular haline getirilerek ölçeklendirilmiştir. Otel işletmesi yöneticilerine; “Anlaşmalı oldukları seyahat acenteleri ve şirketler aracılığıyla gerçekleşen satışların/karın toplam satış/kar içindeki oranı” ve “Anlaşmalı oldukları seyahat acentaları ve şirketlerden gelecekte bekledikleri satış/kar yüzdeleri” 5 kategoride ölçeklendirilerek sorulmuştur. Kapalı uçlu ve eşit aralıklı ölçekler; “% 0- 20”den başlayarak “% 81–100” arası değer almıştır. Oluşturulan ölçeğin faktör yükleri de kabul edilebilir sınırın üzerinde çıkmıştır (Özkoç, 2009, s. 124).

Kaynak bağımlılığının algılanan (psikolojik) boyutu ise, yöneticilerin bir örgüt veya kuruluşa yönelik kaynak bağımlılığı algılamalarını ortaya koymaktadır. Algılanan kaynak bağımlılığı düzeyinin ölçülmesinde ise Saidel (1991) tarafından oluşturmuş olan “kaynak bağımlılığı düzeyi” ölçeğidir. Saidel, kaynak bağımlılığının ölçülmesinde yönetici algılamalarını dikkate alarak; işletme yöneticilerine ilki kaynağın yönetici açısından önemini, ikincisi alternatif kaynakların bulunabilirliğini, üçüncüsü ise kaynak ilişkisine girilen örgütün kaynak olma koşulunu zorlama yetisini ortaya koymaya yönelik olmak üzere üç kapalı uçlu ifade yöneltmiştir (Özkoç, 2009, s. 124).

Anket sorularının hazırlanması safhasında ise, 4. ifade olarak “algılanan kaynak bağımlılığı düzeyi ölçeği”ne eklenmiştir. Eklenen bu ifade otel işletmeleri yöneticilerinden yaşanan bir olay sonucu; “Biz böyle olsun istemedik ama anlaşmalı olduğumuz seyahat acentaları veya şirketler bunun böyle olmasını istediler” dediği zamanlar olup olmadığı durumunu anlamaya yöneliktir. 4. ifade sonucunda elde edilen veri ile anlaşmalı seyahat acenteleri ve şirketlerin, işletme yönetimine doğrudan etkisinin olup olmadığı ölçülmeye çalışılmaktadır (Özkoç, 2009, s. 125).

Algılanan kaynak bağımlılığı düzeyini oluşturan bu 4 ifade, 5’li ölçek ile ölçeklendirilmiştir. Ölçekte yer alan ifadeler “Hiç katılmıyorum” (1), “katılmıyorum” (2), “kararsızım” (3), “katılıyorum” (4) ve “Tamamen katılıyorum” (5) değerine karşılık gelmektedir. Bu ifadelerden üçü (1,3,4) “Hiç katılmıyorum” dan “tamamen katılıyorum” a doğru pozitif değer almaktadır. 2. ifade ise “tamamen katılıyorum” dan “hiç katılmıyorum” a doğru pozitif değer almaktadır. Başka bir ifade ile 1, 3 ve 4. ifadelere verilen yanıtlar “tamamen katılıyorum” değerine yaklaşıyorsa, yöneticilerin algılanan kaynak bağımlılığı düzeyinin yüksek olduğu sonucuna varılacaktır. Tam tersi bir durum söz konusu ise algılanan kaynak bağımlılığı düzeyinin düşük olduğu belirlenecektir. 2. ifadede ise, verilen yanıtlar “tamamen katılıyorum” değerine yaklaşıyorsa yöneticilerin kaynaklara olan bağımlılık algılamalarının düşük olduğu sonucuna varılacaktır. Tam tersi bir durum söz konusu ise algılanan kaynak bağımlılığı düzeyinin yüksek olduğu belirlenecektir (Özkoç, 2009, s. 125).

3.1.1.3 Çevresel Belirsizlik Değişkeni

Bu çalışma içerisinde geliştirilen modelde çevresel belirsizlik, modelin önemli öğelerinden birisini oluşturmaktadır. Otel işletmelerinde kaynak bağımlılığının nedenlerinden birisinin de çevresel belirsizlik ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Anket çalışmasının üçüncü bölümünde ise yöneticilerin çevresel faktörlerin geleceğini ne derece tahmin edebildiklerini ve dolayısıyla çevresel belirsizlik algılamalarını ortaya koymak amacıyla 6 boyutta 35 ifade yöneltilmiştir. Bu bölümde katılımcılara Miles ve Snow (1978) tarafından geliştirilen ve 1993’te Miller tarafından revize edilen ölçek uygulanmıştır. Yöneticilerin çevresel belirsizlik algılamalarını ortaya koymak amacıyla geliştirilen ölçekte katılımcılardan belirtilen çevresel koşulların gelecekte ne derece tahmin edilebilir olduğunu ifade etmeleri istenmiştir. Ankette bulunan ifadelerin İngilizce olması nedeniyle maddelerin Çevresel belirsizlik anketi için “Çevresel Belirsizlikler Karşısında Örgütler ve Yöneticiler: Türk Turizm Sektörü Eksenli Bir Araştırma (Özkoç, 2012)” isimli bildiriden yararlanılmış olup, anketin Türkçe’ye uyarlanması ölçek uyarlaması yöntemlerine uygun olarak gerçekleştirildiği, ölçek maddelerinin Türkçe’ye çevrilmesi sürecinde belirtilen konulara gerekli hassasiyet gösterildiği ve maddelerin

İngilizce’yi anadil ortamında yaşamış ve konu ile ilgili uzmanların yardımıyla uyarlandığı, ankette yer alan ifadelerin güvenilirlik katsayısının Alpha (α) = 0.78 olarak belirlendiği belirtilmektedir.