• Sonuç bulunamadı

III. TÜRKİYE’DEKİ KURUMSAL DÖNÜŞÜM ÖRNEKLERİNİN ANALİZİ

III. 1. Devlet Mekanizmasına (Merkezi İdare) İlişkin Değişim ve Dönüşümler

III.1.3. Kayıt Dışı İle Mücadele Çabaları

Türkiye’nin ekonomik anlamda çözümü bir türlü gerçekleştirilememiş en önemli sorunlarından bir tanesi de kayıt dışı ekonomi konusudur. Zaten yapısal bozukluklarından dolayı önemli gelir kaybı yaşayan devlet hazinesinin kayıt dışı ekonomi yoluyla kayıpları daha da yükselmektedir.

Kayıt dışı ekonominin çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerin en önde geleni hiç kuşkusuz ki insanların gelirlerini artırmak istemesidir (Sarılı, 2002: 37). Kayıt dışını doğuran faktörlerin gelir ve ekonomik boyutunun yanında siyasi, sosyal ve yapısal nedenleri de vardır. Vergi konusundaki sorunlar, vergi bürokrasisi, ekonomik krizler, kamu hizmetlerinin yetersizliği, işletmelerin ölçek durumu, işsizlik gibi nedenler kayıt dışının temel nedenleri olarak sıralanabilir. Yapısal bir sorun olarak küçük işletmeler izleme ve denetimi zorlaştırırken, yasal eksiklikler ve bir takım istisnalar kayıt dışılığı artırmaktadır.

Enflasyon ve ekonomik krizler bireylerin ve işletmelerin gelirini azalttığı için kayıt dışını artıran bir etkiye sahiptir. Ayrıca ekonomide işlemlerin büyük kısmının nakit ekonomisi kapsamında gerçekleşmesi vergilendirmeyi etkilemektedir. Vergi afları, vergilerin oranları, denetim eksiklikleri ve denetim mekanizmasının yapısal sorunları, istihdam politikaları, demografik faktörler, küreselleşmenin artırdığı rekabet, sosyal bilince ilişlin farklılıklar kayıt dışını artıran veya etkileyen diğer önemli faktörlerdir (Karagöz ve Erkuş, 2009: 128–130; Sarılı, 2002: 40-42; Maliye Bakanlığı, 2008: 14-36; Sıvacı, 2007: 52-54; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009)

Birbirinden çok farklı adlarla da anılan kayıt dışı ekonomi devletten gizlenen, kayda alınmayan ya da alınamayan, denetlenemeyen faaliyetler, vergilendirilemeyen, yasaklanmış faaliyetler gibi değişik şekillerde adlandırılmaktadır. Ülkemiz açısından önemli bir yapısal sorun olan kayıt dışı ekonominin genel ekonomi içerisindeki büyüklüğü birbirinden farklı yöntemlerle yapılan çalışmaların her birinde farklı bir değer olarak çıkmasına karşın ortalama olarak Gayrı Safi Milli Hâsıla’nın (GSMH) % 32’si civarındadır. Bu oran gelişmiş ülkelerde % 14 civarında iken OECD ortalaması % 18 civarındadır. Görüldüğü gibi ülkemizdeki kayıt dışı ekonominin boyutu oldukça yüksektir (Maliye Bakanlığı, 2008: 3–5; Sıvacı, 2007: 51–52; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009; Karagöz ve Erkuş, 2009: 139).

Ülkemizde kayıt dışı ekonomi denince ilk akla gelen şey kayıt dışı istihdamdır. Gerçekten de ülkemizdeki kayıt dışı istihdamın oranı çok yüksek olup 2007 yılı Aralık ayı itibarıyla % 43,4’e ulaşmıştır. Ülkemizdeki kayıt dışı istihdamın büyük kısmı hizmetler sektöründedir. Tarım kesimindeki kayıt dışı oranı % 24 civarındayken, sanayi kesiminde bu oran % 21 civarında, inşaat sektöründe % 5,5 civarındadır. Kayıt dışı istihdam oranı hizmetler sektöründe ise % 49,5 civarındadır. Ayrıca bu oranlar başka kriterler de

değerlendirmeye alındığı zaman daha da yükselebilmektedir (Maliye Bakanlığı, 2008: 8– 10).

Önemli bir sorun olan kayıt dışılık çalışanların sosyal güvenlik sistemi ile olan ilişkilerine de yansımaktadır. Daha doğrusu emek gücü sahiplerinin sosyal güvenlik sisteminin dışında kalmasına yol açmaktadır. 2007 yılı sonu itibariyle ülkemiz genelindeki çalışan emek sahiplerinin ortalama olarak % 43,4’ü herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değildir. Sektörel dağılıma bakıldığında tarım sektöründekilerin % 85,4’ü herhangi bir sosyal güvenlik sistemine kayıtlı değilken tarım dışı sektörlerde bu oran ortalama olarak % 30,1 civarındadır (Maliye Bakanlığı, 2008: 10-11).

Kayıt dışı ekonominin ekonomik yapının yanında sosyo kültürel, siyasal ve idari yapı üzerinde etkileri olan önemli sonuçları vardır. Bunları istatistikî hatalara ilişkin sonuçlar, kaynak kullanımının bozulması, rekabetin bozulması, verimliliğe ilişkin sorunlar, vergi rejimine ilişkin sonuçlar, sosyal güvenlik sistemine ilişkin sonuçlar, işletme yapılarına ilişkin sonuçlar ve vatandaş devlet ilişkisine ilişkin sonuçlar olarak sıralayabiliriz (Maliye Bakanlığı, 2008: 36–40; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009).

Son yıllarda kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda önemli bir perspektif geliştiren ülkemizde kayda değer çalışmalar göze çarpmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmı doğrudan bu konuyla ilgili olmadığı halde kayıt dışı istihdamla mücadele için önemli bir alt yapı sağlaması açısından kayda değer niteliktedir. Kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda son birkaç yılda uygulamaya konan çalışmalar kısaca (Maliye Bakanlığı, 2008: 41-42; www.sgk.gov.tr, e.t: 15.01.2010);

 2007 yılında Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının kurulması,  Akaryakıt sektöründe marker uygulaması, belge düzeninin sağlanması

 Enerji sektörüne getirilen lisans zorunluluğu,

 Alkollü içkilerde ve tütün mamullerinde bandrol sisteminin getirilmesi,  Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele (KADİM) Projesinin geliştirilmesi, bu

proje kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinatörlüğü’nün kurulması,

 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) bünyesine bu alanda uzman statüsünde çok sayıda personelin istihdam edilmesi,

 Daha etkin bir denetim için Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu kadrosunun ihdas edilerek bu yönde personel alımlarının yapılması,  Alo 170 SGK İletişim Merkezi’nin kurulması,

 Alo 150 Başbakanlık Bilgi İletişim Merkezinin kurulması,  E-devlet uygulamalarının yaygınlaştırılması gibi sıralanabilir.

Ayrıca doğrudan kayıt dışılıkla mücadele ile ilgili olmasa da 2000 yılından beri uygulamaya konan bazı çalışmaların kayıt dışılıkla mücadele konusunda önemli etkilerinin olduğu görülmektedir. Bu çalışmalar (Maliye Bakanlığı, 2008: 42–43);

 Vergi kimlik numarasının belge ve kayıtlarda kullanımının zorunlu hale getirilmesi,

 Belli bir limiti aşan tutardaki ödemelerde ödemelerin bankacılık sistemi üzerinden yapılması zorunluluğu getirilmesi,

 Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 5510 ve 5502 sayılı kanunlarla Sayıştay denetimine tabi tutularak daha önce bağımsız bir kurum olan SGK’nun Sayıştay denetimine alınarak denetim mekanizmasının hareket alanının genişletilmesi,

2008 Yılı Programı hazırlanırken kayıt dışılık önemli bir konu olarak ele alınmış, ilgili tarafların katılımıyla kayıt dışıyla mücadele stratejisinin oluşturulması hedeflenmiştir. Bu çerçevede sorumlu kuruluş Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) olarak belirlenmiş diğer birçok kuruluş ta bu konuda GİB ile koordineli çalışma konusunda ortak ve sorumlu olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu kuruluşlarla yapılan toplantılar ve ortak çalışmalar sonucunda Haziran 2008’de Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Stratejisi Eylem Planı oluşturulmuştur (Maliye Bakanlığı, 2008: 47). Yasalaşma sürecinin tamamlanmasıyla 5 Şubat 2009’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Eylem Planı, 2010 yılı sonuna kadar yürürlüğe girmesi hedeflenen 105 temel düzenlemeden oluşmaktadır (www.kayitdisiekonomi.com, e.t: 05.02.010; www.tekgida.org.tr, e.t: 05.02.2010).

AB Müktesebatına Uyum Programı kapsamında yer alan politika öncelikleri, amaç ve hedeflere ulaşabilmek için yürütülmesi gerekli yasal, idari ve diğer somut çalışmaların ortaya konduğu bir belge olan Eylem Planı’nda GİB sorumlu kuruluş olarak belirlenmiştir. Eylem Planı’nın yürütülmesi için Maliye Bakanlığı, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, DPT, Gümrük Müsteşarlığı, BDDK gibi resmi kurum ve kuruluşlarla koordinasyon içerisinde çalışılması esası benimsenmiştir. Ayrıca Eylem Planı’nın sağlıklı yürütülebilmesi için gerek duyulan hallerde sendikalar, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve ekonomik ve sosyal taraflarla da işbirliği yapılması esası benimsenmiştir (www.kayitdisiekonomi.com, e.t: 05.02.010; www.tekgida.org.tr, e.t: 05.02.2010).

Bu Eylem Planı ile üç önemli hedef belirlenmiştir. Bunlar sırasıyla; kayıt içi faaliyetleri özendirmek, denetim kapasitesini güçlendirerek yaptırımların caydırıcılığını artırmak ve kurumsal ve toplumsal mutabakatı sağlamak şeklindedir (Maliye Bakanlığı,

2008: 48; www.kayitdisiekonomi.com, e.t: 05.02.2010; www.tekgida.org.tr, e.t: 05.02.2010). Eylem Planı’nda öne çıkan başlıklardan bazıları şunlardır (www.kayitdisiekonomi.com, e.t: 05.02. 2010);

 Kayıt dışı istihdam ihbarlarını elektronik ortam yoluyla SGK’na yönlendirmek,

 Vergi ve diğer kanunlardaki vergi kaçırmaya yönlendirilen açıkların tespit edilerek düzeltilmesi,

 Ücretlerin bankalar üzerinden ödeme zorunluluğu getirilerek kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesi,

 İşyeri denetimlerinin artırılması,

 Yoklama usullerinde getirilen yeniliklerin uygulanması,

 Likit Petrol Gazı piyasasında gözetim ve denetimlerin artırılması,  Gelir Vergisi ve Muhtasar Beyanname ile Sosyal Güvenlik Kurumu

(SGK) bildirimlerine ilişkin yenilikler,

 Çeşitli vergilere ilişkin uygulama tebliğlerinin tek bir tebliğde toplanması,

 Bandrol denetimlerinin artırılması,

 Birçok işlemde elektronik ortam uygulamalarına geçilmesi,

 Serbest meslek erbabına yönelik denetimlerinin düzene sokulması ve sıklaştırılması,

 Elektronik defter sistemine geçilmesi,

 Tütün ve alkol piyasasına yönelik yeni düzenlemeler,  Denetim amaçlı Veri Ambarlarının oluşturulması,  Kayıt dışı istihdama ek cezaların getirilmesi,

 Merkezi tüzel kişilik kayıt projesinin gerçekleştirilmesi,

 Sebze, meyve ve diğer tarım ürünleri piyasasına ilişkin çeşitli düzenlemeler,

 Sanayi envanterinin oluşturulması,

 Kayıt dışı ile mücadele için çağrı merkezlerinin kurulması, ALO 170 Kayıtdışı İhbar Hattı’nın kurulması şeklinde sıralanabilir.

Kayıt dışı ekonominin önemli bir yanını oluşturan kayıt dışı istihdam konusunda ülkemiz son yıllarda genel eğilimin bir parçası olarak ciddi bir mücadele stratejisi geliştirmiştir. Bu stratejinin somut ifadesi olarak KADİM Projesi, Ekim 2006’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sorumluluğunda yürürlüğe konmuştur. Projenin yürütülmesi için SGDB bünyesinde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştur. Proje kapsamında Maliye Bakanlığı adına GİB, Milli Eğitim Bakanlığı ve Denizcilik Müsteşarlığı ile Ortak Çalışma Protokollerinin yapılması öngörülmüştür (Sıvacı, 2007: 57, 59; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009). Protokoller kapsamında kayıt dışı istihdamın önlenmesi için (Sıvacı, 2007: 57–58; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009);

 Vergi daireleri ile SSK arasındaki işbirliği ve veri alış verişinin artırılması,

 İçişleri Bakanlığı ile yapılacak protokolle trafik polislerinin görevleri esnasında kayıt dışı çalışmayı önleme faaliyetine katılması,

 İşyerlerinin işe giriş ve çıkışa ilişkin bildirimlerinin SSK’ya gönderilmesinin artırılması,

 Örgün ve yaygın eğitimde sosyal güvenlik bilincinin artırılması,

 Denizcilik Müsteşarlığı ile yapılacak protokolle sektörde çalışanların kayıt altına alınmasının sağlanması amaçlanmaktadır.

Kayıt dışı istihdamın kontrol altına alınması ve önleme konusunda Türkiye’nin önemli bir adımı olarak kabul edebileceğimiz KADİM Projesi’nin öne çıkan hedefleri (Sıvacı, 2007: 58–59; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009);

 Kayıt dışı ve kanun dışı yabancı işçi oranının mümkün olan en düşük seviyeye çekilmesi,

 Projenin tamamlanmasına kadar geçecek olan 24 aylık süre zarfında kayıt dışı istihdamın kontrol altına alınması,

 Bu alandaki mali, idari, hukuki ve sosyal nedenlerin tespit edilerek bu eksikliklerin giderilmesi konusunda çalışmalar yapılması,

 Kayıt dışı istihdamın zararları ve maliyetleri konusunda toplumun bilinçlendirilmesi,

 Kayıt altındaki çalışanların sosyal güvenliklerinin ön plana çıkarılması hedeflenmektedir.

24 aylık bir süre ile sınırlandırıldığı için KADİM Projesi sorunun çözümünü tek başına sağlayamamış olsa da konunun ele alınması ve bir çözüm iradesinin ortaya konması bakımından önemlidir. Projenin yürürlüğe konmasından itibaren birçok çalışma yapılmış önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

Bu çalışmalar ve gelişmelerden bir kaçını (Sıvacı, 2007: 59);

 Bütün illerin vali yardımcılarını kapsayacak şekilde Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Koordinatör Vali Yardımcıları toplantılarının yapılması,

 Proje kapsamında çok sayıda denetim yapılmış bunun yanında çalışanların bilgilendirilmesi faaliyetleri,

 Kayıt dışılığın azaltılması hususunda yapılan bilgilendirmeler olarak sayabiliriz.

Kayıt dışı istihdamı önleme konusunda büyük bir adım olarak kabul edebileceğimiz KADİM Projesi niteliği itibarıyla toplumsal uzlaşma ve hareket birlikteliğinin belirleyici rolüne uygun bir strateji olarak karşımıza çıkmaktadır. Proje ile kayıt dışı istihdamla mücadele konusunda halkın, kamu yönetiminin ve diğer sosyal tarafların birlikteliği sağlanmaya çalışılırken, sorunun top yekûn bir ülke sorunu olduğu vurgusundan hareketle tüm toplum bilinçlendirilmek istenmiştir (Sıvacı, 2007: 59; www.istanbul.gov.tr, e.t: 12.07.2009).