• Sonuç bulunamadı

1.2. OKUL ÖNCESİDÖNEMDE KAVRAM GELİ Şİ MİVE KAVRAM ÖĞRENME

1.2.2. Kavram Öğrenme:

Bilimde evrensel düzeyde tanımlanan kavramlar; insanlar arasındaki iletişimi sağlayan ilkelere temel oluşturan ve ilgili olduğu alandaki sorunların çözümüne yardımcıolan, sözcüklerle ifade edilen önemli bir öğrenme aracıdır (Charlesworth and Lind, 2003:3).Öğrenme ise; öğrenenin zihninde önceden depolanmışbilgiye yenisini katan, sürekli artan, yeni ve önceden öğrenilen bilgilerin sürekli etkileşimiyle bilginin zenginleşmesi ve başka şekilde revize edilişsürecidir (Venville, 2008:42).

Öğrenmeyi açıklayan iki temel yaklaşım vardır: Bunlardan biri davranışcı yaklaşım, diğeri ise bilişsel yaklaşımdır.

Davranışçı yaklaşıma göre; öğrenme kaslardan beyine doğru gider.

Öğrenilenler kaslarda yerleşir. Çünkü tüm vücut hücrelerinin belleği vardır. Skinner’e (1957) göre; çocuk duyduğu sesleri anlamlarınıbilmeden tekrarlayarak konuşmayı öğrenir. Anlamlar sonra öğrenilir. Bu yaklaşıma göre öğrenme, bireyin bir önceki uyarıcıya gösterdiği tepkiyi, aynıya da benzeri olan yeni uyarıcıya yönelik olarak tekrarlamasıbeklenir. Onun ne düşündüğü/bilişsel süreçleri önemli değil, gözlenebilen davranışlarıönemlidir.Bu konuda, 1700 lere doğru Lucke; 1800 lerin ilk yıllarında J. Mille, Comte; 1900 lere doğru Morgan, Müler; 1900 lerde Pavlov, Watson, Thorndike, Tolman; 1930 dan sonra Hull, Skinner kuramsal bilgileri oluşturmuşlardır (Akt:Ülgen, 2004:20).

Bilişsel yaklaşıma göre ise; öğrenme beyinde başlar, kaslara doğru gider. Birey önce bilgiyi edinir, transferini yapar, kaslarınıkullanarak uygular. Gerektiğinde tekrar yaparak otomotikleşir. Bilişsel yaklaşımda öğrenme konusunda, Kant 1800 ler, Wertheimer 1900 lu yıllar, Köhler ve Lewin 1930 lu yıllar, 1934 lü yıllar Vgotsyky,

1960 lıyıllar Ausubel ve 1950 ler ve sonrasıPiaget öğrenme sürecinin anlaşılmasına yardımcıolmuşlardır (Ülgen, 2004:21).

Ülgen’e (2004) göre, bir öğrenme görevinin gerçekeleştirilmesinde iki yaklaşımdan birini seçmek olanaksızdır. Çünkü bu iki yaklaşım birbirinin tamamlayıcısıdır. Bilişsel yaklaşım açısından kavram öğrenme; bellek sürecinde daha önce öğrenilen ilgili bilgileri hatırlayarak esnek algılarla yeniden yapılandırmadır. Esas olan, kavram öğrenme ürünü bilgilerin transferidir, problem çözebilmedir. Süreç olarak kavram öğrenmede ise; davranışçıyaklaşımıbenimseyen eğitim psikologlarına göre, kavramlar, bireyin uyarıcıile tepki arasında bağkurmasıyla öğrenilir. Bilişsel yaklaşımı benimseyen eğitim psikologlarına göre, kavramı öğrenmek için bireyin, ilgili kavramların bütününü dikkate alıp anlam ağıkurarak, ilkeler oluşturmasıve şema geliştirmesi gerekli görülür. Problem çözme yöntemi önceliklidir. Kavram öğrenme, daha çok bilişsel öğrenme ve bilginin yapılandırılmasıyla gerçekleşebilir (Ülgen, 2004:23).

Gropper’e göre kavram öğrenme ise; çocuğun kavramıtanımasıile başlar, bu tanımadan hareketle çocuk kavrama uyan ya da uymayan örnekleri birbirinden ayırt etme becerisini kazanır. Belirli bir özelliği ayırt etme yeteneği, aynıözelliğe sahip diğer nesnelerle genellendiğinde kavram öğrenme gerçekleşmişolmaktadır. Çocuk daha sonra tanımıkullanarak tesadüfen karşılaştığıdiğer örneklerin de kavram sınıflarıyla (genelleme) uyuşup uyuşmadığınıkontrol etme becerisini kazanacaktır (Fetscho ve McClure, 2005:292, Üstünel, 2007:26).

Çocuklarda kavram edinimi, onların bilişsel gelişimleri ile doğru orantılıdır (Küçükturan ve Eyidoğan, 2004:197). 2–6 yaşarasındaki çocuğun zihin gelişimi birçok basamaklardan geçerek bazıaçılardan tam gelişmiş, bazıaçılardan da eksik bir şekilde belirli bir düzeye ulaşmıştır. 2–6 yaşlarıarasında çocuk, sınıflama ve gruplama yapamamaktadır. Örneğin; dünyada bir çiçekler grubu olup, gelinciğin, papatyanın bu grubun birer parçasıolduğunu; ya da bir hayvanlar grubu olup, kedinin köpeğin bu grubun birer parçasıolduklarınıkavrayamaz. Yani muhakeme etmesinde bazı yetersizlikler vardır, bu sebeple de bazıilişkileri anlamakta güçlük çekmektedir. Önemli olan, altıyaşınıtamamladığında okula gidecek ve öğrenime başlayacak zihinsel hazırlığa sahip olmasıdır.

Piaget’nin de işaret ettiği gibi çocuklar, objeler ve olaylar aracılığıyla çeşitli alanlarda kavramlarıtecrübe etmeye başlamakta ve yaşamının sonuna kadar kavram öğrenme devam etmektedir (Akt: Üstünel, 2007:20; Charlesworth ve Lind, 2003:11 ).

“Piaget, çocuğun bilişsel gelişiminde olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşimi üzerinde durmuşöğrenmenin, çocuğun geçirdiği yaşantıların biyolojik olgunlaşma düzeyi ile girdiği karmaşık bir etkileşim sonucunda, çevresinde olup bitenlere anlamlar yükleyerek meydana geldiğini vurgulamıştır” (Akt:İrköcü, 2006:5).

Bilişsel gelişim teoricisi Vygotsky ise, bilişsel gelişimde, sosyal çevre ve kültürel yapının önemi üzerinde durmakta tüm öğrenmelerin kaynağının sosyal çevre olduğunu savunmaktadır. Çocuğun öğrenmesinde çevresindeki yetişkinlerin çok önemli bir rolü vardır ve çocuğun bilişsel gelişimi yetişkinler tarafından düzenlenen davranışlardan, kendi kendine düzenlenen davranışlara doğru ilerleme göstermektedir (Senemoğlu,1997:112).

Vygotsky, çocuğun zihinsel gelişiminin Piaget’nin öne sürdüğü gibi çocuğun kendi başına gerçekleştirdiği bir süreç olmadığını, alternatif bir yaklaşımla öğrenmenin sosyalleşme ile birlikte gelişeceğini, dilin davranışlarıdüzenleyen ve düşünmeyi organize eden hayati bir araç olduğunu savunmaktadır (Charlesworth ve Lind, 2003:11 ; Akt: Üstünel, 2007:17).

Dilin kullanımıda bilişsel gelişim için önemlidir. Çocuklar düşüncelerini anlatmaya başladıklarında daha üst düzeyde bir düşünme biçimi geliştirirler. Konuşma hem çocukların sosyal iletişimini hem de düşüncelerini kuvvetlendirir. Vygotsky, çocuğun bilişsel gelişiminde yetişkinin rolünün çok önemli olduğunu vurgulamaktadır. Çocuğun çevresindeki insanlar onun daha karmaşık düşüncelere, kavramlara ve becerilere doğru ilerlemesine rehberlik eder. Vygotsky’ye göre düşüncenin ve bilişsel yapıların gelişimi, sosyo-kültürel şartlara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır (Akt:Charlesworth ve Lind, 2003: 14; Bjorklund, 2005: 4–5, 64).

Bir diğer bilişsel gelişim kuramcısıBruner’e göre bilişsel gelişim, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Bruner bilişsel gelişimi Piaget’ye benzer bir şekilde

incelediğini belirtmektedir. Bruner, bilişsel gelişimi; eylemsel dönem, imgesel dönem ve sembolik dönem olmak üzere üç dönemde incelemiştir (Senemoğlu, 1997:61).

1. Eylemsel Dönem: Bu dönem doğumdan bir buçuk yaşına kadar olan süreyi