• Sonuç bulunamadı

2.10. Örgütsel Değişimin Boyutları

2.10.2. Katılım

Değişimin başlatılmasının üst yönetim tarafından kabul görmesi ve kararlıkla uygulamaya konulması örgütte fikir değişimini yaşayacak olan tüm bölümler tarafından kabul görmelidir. Bunu sağlayabilmenin en kolay yolu, değişimin gerekli olduğunu tüm çalışanlarca algılanmasını sağlamaktan geçer (Vardar, 2001: 31-32). Örgüt içerisinde verimliliği arttıran en önemli adım, amaçların belirlenmesinde ve bazı kararların alınmasında çalışanların aktif katılımlarının sağlanmasıdır (Baltaş, 2013: 185).

Örgütsel değişim yönetici ve uzman personel katılımıyla, gereken işbirliği ve katılım sağlanarak ve hatta en alt seviyelerdeki çalışanlara danışılarak karara bağlanmalı ve

uygulamaya konmalıdır. Değişim konusunda zorlayıcı bir tutum içerisinde olan yöneticilerin çoğu zaman başarısızlıkla karşılaştığı gerçeğinden hareketle; örgütsel değişimde danışmacı katılımcı, işbirlikçi ve bütüncül bir yaklaşım sergilenmeli ve uygulamaya konmalıdır (Aytürk, 2010: 188-189).

Giderek artan rekabet koşullarında yöneticiler verimi arttırmak, maliyetleri azaltmak ve çalışanların örgütsel bağlılığını arttırmak için ekip çalışmalarına yönelmektedir. Ancak her ekibin başarılı olması zordur. Başarılı ekip çalışmaları için ön koşul, ekip elemanlarınca örgüt vizyonunun benimsenmesi, paylaşılması ve bu vizyona ulaşabilmek için çaba gösterilmesi gerekmektedir. Ekip çalışması, çalışanların planlama, düşünme, karar alma ve bağımsızlık ihtiyacının karşılaması için kullanılan bir araçtır. Ekip çalışmasının etkili olması için, örgütte bilinçli bir şekilde ekiplerin oluşturulması ve çalışanların ekip çalışmalarının neden kaynaklandığını bilmeleri gerekmektedir. Ekip üyeleri arasında ilişkilerin iyi olması verimliliği etkileyen önemli bir husustur. Ekip halinde çalışmak, yaratıcılık, enerji ve sinerji ortamını oluşturulması çalışanlar arası işbirliği ve iletişimin artmasına neden olur (Çetin, 2008: 76).

Otel işletmelerinde daha öncede belirtildiği üzere emek yoğun bir ortam söz konusudur. Çalışanların alınan kararlara katılımı kuşkusuz onların motivasyonunu da doğrudan etkileyecek faktörlerden birisidir. Özellikle katılımcılık, ekip çalışması, bölümler arası işbirliği gibi konular otel işletmelerinin başarısına etki edecektir.

Otel işletmelerinde üretilen ürünler birleşik ürün niteliği taşımaktadır. Bu ürünlerin üretilmesi aşamasında ekip çalışmasını teşvik eden bir ortamın oluşturulması müşteri memnuniyetini arttıran bir ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacaktır (Kozak, 2012: 234).

Örgütsel değişimin başarısında, örgütsel değişime inanan ekipler oluşturmak çok önemlidir. Bu ekipler örgütsel değişimin gerçekleştirilmesinde çok etkilidir. Örgütsel değişim dinamik bir ekip işi sürecidir (Aytürk, 2010: 188). Örgütsel değişimde kilit çalışanların belirlenmesi ve bu ekiplere öncülük etmesi değişimin başarıya ulaşmasına sağlayacak bir diğer unsurdur.

Değişime çabalayan bir örgütte vizyona ulaşabilmek için en önemli engel, birlikte düşünebilen, karar alan ve sorunlara çözüm getiren bir çalışanlar bütününe sahip olunmamasıdır. Üst yönetimler özellikle ekip oluşumunu çalışanların performanslarını da arttırarak desteklemelidir. Çalışanlar ancak bireysel ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmedikleri ve ekip olarak çalıştıkları sürece verimlilik sağlanabilir (Vardar, 2001: 112). Ekip olarak değişime inanmayan bir yapı, uzun değişim süreçlerinde ekipten birilerinin hedeften

kopacağının ilk belirtilerini verir. Ekip olarak çalışmanın en önemli gerekçesi bir sinerji oluşturmaktır. Bütünsel olarak her noktada oluşturulan ekiplerin toplam enerjisinden daha fazla enerji ortaya çıkacağı unutulmaması gereken bir gerçektir (Vardar, 2001: 34).

Ekip çalışmasında başarılı sonuçlar elde edilebilmesi için ekibi oluşturacak insanların farklı bilgi beceri ve deneyimlerle farklı katkılar sağlayabilecek kişilerden olması önemli bir özelliktir. Çeşitliliğin olumlu yönlerini gören, birbirini sorgulayan ve tamamlayan kişiler başarılı sonuçlar elde edebilir. Ancak bunu sağlayabilmek için örgüt içi çalışanların uyumu ve güven seviyesi önemli bir belirleyicidir (Baltaş, 2013: 34).

Örgütte katılımın ve ekip çalışmasının sağlanabilmesi pek çok değişik faktöre bağlıdır. Çalışandan kaynaklanan veya süreçlerle ilgili olabilecek bu faktörlerin en başında çalışanlar arası güven ortamının oluşturulması ve kişi örgüt uyumunun sağlanması son derecede önemlidir.

Kişi-örgüt uyumu, örgütlerin amaçlarına ulaşmasında en önemli araçlardan biridir. Örgüt içinde uyumu tesis eden, amaçların başarılması için çalışanları iyi bir şekilde yöneltmiş bir örgüt verimliliği sağlayacaktır. Uyumsuzluk durumunda, iş stresi, verimsizlik ve amaçlara ulaşılmasında büyük engellerin ortaya çıkması muhtemeldir (Ulutaş, 2011: 14).

Örgütün değişimlere uyum sağlaması değişimin başarısını etkilemektedir. Değişim sürecinde örgütten alınan tepkilerin değerlendirilmesi ve örgütün ve çalışanların değişen unsurlara uyum göstermesi değişim sürecinin etkinliği açısından önemlidir. Değişimin uyumunun ve uyumsuzluğunun değerlendirilmesi ve buna yönelik önlemler geliştirmek, değişimin iyi bir analizi ve değerlendirilmesiyle olur.

Örgütsel güven ise örgüt içi güveni ifade eder. Örgüt çalışanlarının birbirlerine, amirlerine ve örgüte güveni şeklindedir (Çubukçu ve Tarakçıoğlu, 2010: 58). Tüzün’ün Driscoll 1978’den aktardığına göre bir örgütte, kişisel ve örgütsel hedeflerin başarılmasında çalışanların birbirleriyle yardımlaşmaları gerekir. Yöneticiler çalışanlarına yardımsever bir tutumla yaklaşırsa güven duygusu ortaya çıkar (Tüzün, 2007: 100). Örgütlerin sürdürülebilir rekabet avantajı elde etmeleri için güveni kurumsallaştıran bir örgüt yapısına sahip olmaları gereklidir. Güven katsayısı yüksek olan örgütler, işbirliği ve örgütlenme konusunda diğer örgütlere göre daha iyi durumdadır (Demirel, 2008: 179). Pekçok farklı kültürün bir araya geldiği otel işletmelerinde çalışanların birbirlerine olan güveni işletmenin ürün çıktı süreçlerine doğrudan etki edecektir.

Güven, açıklık ve dürüstlük gibi öğeler örgüt ortamında işbirliğinin ne ölçüde olacağını belirlemektedir. Güven her şeyden önce çalışanlar arasında ekip çalışmasının

temelidir. Güven duygusu yoksa örgüt ortamındaki ilişkilerde bozulmalar ve verimliliğin düşmesi muhtemeldir (Baltaş, 2013: 69). Çevresel ve ekonomik değişimler örgütleri etkilemektedir. Bu durumda örgütler, esneklik ve işbirliğine daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Ekip ve ekip çalışmalarına inancın yükselmesi, çalışanlarla ilişkiler ve değişen kariyer kalıpları örgütsel güveni daha da önemli hale getirmiştir (İşcan ve Sayın, 2010: 195-196).

Örgüt ortamı, katılımı teşvik eden bir yapıya sahip olmalıdır. Çalışanların katılımının sağlanması amacıyla etkili bir iletişim ve isteklilik duygusunun olması gerekir. Ekip çalışması; “Hiçbirimiz hepimiz kadar iyi değildir” sözüyle özetlenebilir (Adair, 2005: 194- 195).