• Sonuç bulunamadı

2. KARTAL SANAYİ ALANI VE AKTÖRLERİ

2.2 Kartal’da Sanayi Gelişimi

2.2.2 Kartal’da sermaye yoğun sanayi gelişimi

Kartal'da sanayinin gelişmeye başlaması, Cumhuriyet'in kurulması ile birlikte devlet yöneticilerinin Türkiye sanayileşmesini hızlandırma hedefi ile paralel olarak gerçekleşmiştir. Sanayi gelişimi 1920-30 yılları arasında özellikle yabancı yatırımların yüksek olduğu dönemde Kartal sahilindeki Yunus Çimento Fabrikası ile başlamıştır (Şekil 2.9). Çimento üretimi sanayii bu dönemde, ithal ikamesine elverişli ve hammaddesi kolayca bulunabilen sektörlerden biridir (Tezel, 2000). Kartal’ın merkezinden 3 km doğuda sahilde yer alan arazide Belçika ve Danimarka ortak yatırımı (“Transtürk Holding bir sanayi kuruluşumuzun 50. yılını kutluyor”, 1979) olarak kurulan bu fabrika Türkiye’de kurulan üçüncü çimento fabrikasıydı. O dönemde çimento fabrikasının yaklaşık 2 km kuzeyinde bulunan taş ocağından çıkarılan malzemeler sahildeki çimento fabrikasına teleferik sistemi ile taşınıyordu.

Var-gel sistemi adı verilen bu sistem 1976 yılına kadar kullanıldı (“Yunus Çimento Fabrikası”, 2015). İstanbul Belediyesinin 13 Temmuz 1949 tarihli Cumhuriyet Gazetesi duyurusunda Yunus Çimento Fabrikası önünün, denizden kum çıkarılması maksadıyla kum ocağına dönüştürülmesi için ruhsat talep edildiği belirtilir (“İstanbul Belediyesinden”, 1949). Nitekim burada kurulan kum ocakları halen işlevine devam etmektedir. Kartal böylece kentleşme için gerekli ana malzemelerinin üretildiği önemli merkezlerden biri haline gelmiştir.

Şekil 2.9 : 1930lu yıllarda Kartal Yunus istasyonu ve çimento fabrikası1. 1950’den itibaren Kartal sanayi gelişiminin teşvik edildiği bölgelerden biriydi. İthal ikamesinin sistemli bir şekilde teşvik edildiği sanayi gelişmesine paralel olarak, öncelikle çimento fabrikasının yakın çevresinde olmak üzere, görece sermaye yoğun şirketler bu bölgede üretim faaliyetlerine başlamıştır. Ankara asfaltının (E-5 otoyolu) açılması, demir yolu bağlantısı, denizle ilişki ve arazinin durumu, sanayi gelişimi için oldukça elverişli bir durum oluşturmuştur.

Çimento fabrikasının kapasitesini arttırması önemli gelişmelerden biri olmuştur. 1951 yılındaki bir gazete haberinde Marshall yardımlarıyla birlikte Çimento Fabrikasının tevsiine karar verildiği ve yeni bir fırın eklenmesiyle üretim kapasitesinin yüzde elli

artacağı söylenmektedir (“Çimento İstihsali”, 1951). Haberde Darıca’daki çimento fabrikasının da kapasitesinin arttırılmasıyla “İkinci Dünya Harbinden sonra birdenbire artan inşaat için çimento temini kabil olabilecektir” şeklinde belirtilmektedir.

Diğer yandan bugün uluslararası düzeyde üretim yapan büyük sermaye gruplarının sermaye yoğun ilk tesisleri bu bölgede kurulmuştur. Örneğin Sabancı’nın İstanbul’daki ilk üretim tesisi Oralitsa çatı malzemeleri fabrikası 1954 yılında (“1906- 1966 - Sabancı Topluluğu - Tarihçe”, t.y.), 1945 yılında kurulan Mutlu Akü’nün akümülatör üreten ilk tesisi 1955 yılında Kartal'da faaliyete başlamıştır (“Hakkımızda”, t.y.).

Bölgedeki en büyük arazi sahibi olan ve 1958’den 2008’e kadar bu bölgede banyo seramikleri üreten Eczacıbaşı Holding’e ait internet sitesinde ise ilk tesislerin hikâyesi şu şekilde anlatılmaktadır (“Eczacıbaşı Topluluğu, Kilometre Taşları”, t.y.):

Nejat Eczacıbaşı'nın Yunus, Kartal'daki ilk seramik fabrikasına dönüşen üçüncü girişiminin de ilginç bir öyküsü vardır. 1940'lar başında Gülhane Askeri Hastanesi'nde yurt görevini yapmaya başlayan Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, o zaman kıtlık çekilen ensülini üretmeyi başarır. Bu başarının ardından, ordunun gereksinim duyduğu elektrolitik bakır üretimi için kolları sıvaması yönünde bir emir alır. İstanbul'da bu amaçla Yunus'ta kurulan ilk tesis, ordunun tasarılarının sonradan değişmesi nedeniyle başka bir üretim alanı olarak Eczacıbaşı tarihinde yerini alacaktı. Dış alımların durması sonucunda ülkede kahve fincanı bile bulunamaz olmuştu. Yunus'taki tesis bu koşullarda seramik kahve fincanı yapımına yönelecekti. Kahve fincanlarını bir süre sonra, seramik mutfak eşyalarının yapımı izleyecekti.

İşte bu ilk girişimler, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın elinde, 1950'ler Türkiye'sinde hem ilk modern ilaç fabrikasının (1952) hem de ilk modern seramik sağlık gereçleri fabrikasının (1958) kuruluşuna öncülük edeceklerdi.

Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren, demir yolları, enerji altyapısı vb. konularda etkin olan Siemens’in İstanbul’daki ilk elektrik-elektronik fabrikası 1961 yılında, Karamancı Holding’e ait Süperlit boru fabrikasının da ilk tesisi 1964 yılında bu bölgede kurulmuştur. 1950-1980 yılları arasında faaliyete geçen büyük üretim tesislerinin sahipleri, Türkiye'nin ithal ikameci döneminde büyümüş olan en büyük şirketleriydi (Çizelge 2.1).

Çizelge 2.1 : Kartal'daki büyük sanayi firmaların kuruluş yılları2.

Firma Adı Faaliyet Alanı Faaliyete Başlama Yılı

Oralitsa (Sabancı Holding) Çatı malzemesi 1954

Mutlu Akü Akümülatör 1955

Eczacıbaşı Vitra Banyo dolabı, vitrifiye 1956

Aksan Alüminyum Profil 1958

Siemens Elektrik, elektronik 1961

Birgi San (Mefar) İlaç 1963

Milangaz Tüp dolum 1963

Süperlit Boru 1964

Çelik-dirsek Çelik boru ve bağlantı elemanları 1968 Törk Makine Tahta işleme makineleri 1968 Elsel (Elginkan Holding) Doğalgaz armatürleri 1969

Sunta TAHTA Sunta 1969

Habaş Sınai Tıbbi Gaz İmalatı 1969

Vatan Plastik Plastik 1973

Profsan Demir Profil 1975

Muratsan Sac 1975

Emitaş Makine Vinç 1976

Assan (Kibar Holding) Sac 1978

Bu dönemde sanayi arazilerinin satışına ilişkin bir piyasa oluştuğu da anlaşılmaktadır. 1959 yılında Milliyet gazetesinde “ağır sanayi mıntıkasında” fabrika ve depo yapımına uygun arazilerin satışına dair ilanlar bulunmaktadır (“Satılık Arsalar”, 1959; “Fabrika ve Depo Yapmağa Elverişli Arsalar”, 1959). Diğer yandan, Çimento Fabrikası'nın 1950li yıllardan sonra sahibi olduğu anlaşılan Anadolu Çimentoları AŞ'nin, fabrikanın kuzeyinde ve E-5 kenarında edinmiş olduğu gayrimenkullerini 60lı ve 70li yıllarda sattığı tapu kayıtlarında görülmektedir.

70li yıllar bölgedeki orta ve küçük ölçekli sac, alüminyum, profil ve otomotiv yan sanayinin ve küçük sanayi sitelerinin geliştiği yıllardır. Bu dönemden itibaren bölgede 7 Küçük Sanayi Sitesi kurulmuştur (Çizelge 2.2). Mekânsal ve Ekonomik Analiz Raporu'nda yer alan söyleşide, bu bölgenin 80li yıllarda apartman altında çalışmak istemeyen küçük sanayiciler için kısıtlı alternatiflerden biri olduğu belirtilmektedir (Kentsel Strateji, 2009b, s.223).

Çizelge 2.2 : Küçük sanayi siteleri ve kuruluş yılları3. Sanayi Sitesinin Adı Kuruluş Yılı

Polat Sanayi Sitesi 1965

Akçaoğlu Sanayi Sitesi 1976

Çavuşoğlu Sanayi Sitesi 1975-1980 arası

Sade Sanayi Sitesi 1981

Yüzüncü Yıl Sanayi Sitesi Bilinmiyor Karadeniz Sanayi Sitesi 1986 Kızıldağ Sanayi Sitesi 1984

2 Tablo Mekânsal ve Ekonomik Analiz Raporu'ndan (Kentsel Strateji, 2009b) uyarlanmıştır. 3 Tablo Mekânsal ve Ekonomik Analiz Raporu'ndan (Kentsel Strateji, 2009b) uyarlanmıştır.

1980li yılların ortalarından itibaren orta ve küçük ölçekli sanayi tesislerinin sayısı daha da artmıştır; yan sanayi dışında, gıda sektörü, plastik ve kimya sektörü, banyo malzemeleri, kereste vb. kollarda üretim yapan tesisler kurulmaya başlanmıştır (Kentsel Strateji, 2009b). EAS Akü fabrikası da E-5 kenarında kurulmuştur.

Bu bölgedeki sanayi gelişimi plan kararları ile desteklenmiştir. KKDP alanının farklı bölümlerini kapsayan 07.05.1971 onaylı 1/5.000 Kartal NİP ve 25.02.1972 onaylı 1/1000 ölçekli Kartal Uygulama NİP, 1972 onaylı Yakacık Uygulama NİP ve 1981 onaylı Soğanlık Uygulama NİP’de proje alanında sanayi kullanım kararları yer almıştır.

KKDP alanı 1980 onaylı İstanbul NİP’de sanayi kullanımı olarak ele alınmış ve sanayi gelişimi önerilmiştir. 1980 tarihli 1/50000 ölçekli İstanbul Büyükkent Nazım Plan raporunda bu bölgedeki sanayilerin sıhhileştirilmesine ilişkin öneriler bulunmaktadır (Şekil 2.10, mor renkli alanlar).

Şekil 2.10 : 1980 onaylı İstanbul NİP’de Kartal ve çevresi.

Çevresinde yaşayan nüfus arttıkça Yunus Çimento’nun kirletici özellikleri belirgin olmaya başlamıştır. 1986 yılındaki bir gazete haberinde çimento fabrikasının yarattığı kirlilik nedeniyle faaliyetlerine son verilme kararı verildiği, çimento fabrikasının sahibi olan Transtürk ve Ercan Holding'in 10 gün içinde belediyeye öneri getirmesi beklendiği belirtilmektedir (“Yunus Çimento”, 1986). Nitekim, daha sonra dönüşüm projesinin ortaya çıkmasına vesile olan Hüseyin Kaptan, Yunus Çimento arazisi ve işlettiği taşocağı için 1985 yılında Transtürk'ün dönemin Belediye Başkanı Bedrettin

Dalan'dan aldığı tavsiyeyle kendisine mimari proje çalışması yaptırmıştır (Görüşmeci 1, Kişisel görüşme, 2011). Kaptan’ın kurmuş olduğu mimarlık şirketi tarafından hazırlanan bu çalışmayla kapanacak fabrika arazisi yerine konut alanlarının yapılmak istendiği görülmektedir (Şekil 2.11).

Şekil 2.11 : Yunus çimento fabrikası arazisi konut projesi önerisi4.

03.06.1991 onaylı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli E-5 Karayolu-Deniz Bağlantı Yolu Civarının Konut-Ticaret ve Hizmet Alanlarına Dönüştürülmesini Amaçlayan Plan Değişikliği (Sanayi Alanı Tasfiye Planı) çerçevesinde E-5 ve kuzey-güney koridoru çevresindeki sanayilerin tasfiyesi kararı alınmıştır. Bu alanlarda 1,5 emsal (toplam yapılaşma alanının parsel büyüklüğüne oranı) üzerinden konut ve ticaret kullanımları kararı getirilmiştir ancak plan uygulanamamıştır. Fakat daha sonraki tüm planlarda konut ve ticaret kullanımı karar korunmuştur.

1995 onaylı İstanbul Metropoliten Alan NİP’de ise KKDP alanında yer alan sanayilerin desantralizasyonu önerilmiş. Bu alanın İstanbul ölçeğinde 2. Derece Merkez fonksiyonlarını barındırması öngörülmüştür. 1995 planında, kent içinde kalmış pek çok sanayi alanının ticaret alanı olarak planlanması önerilmiştir (Şekil 2.12, kırmızı renkli alanlar).

4 Hüseyin Kaptan’ın kurmuş olduğu mimarlık ofisi Atelye 70’in internet sitesinden (Selected

Şekil 2.12 : 1995 onaylı İstanbul Metropoliten Alan NİP’de Kartal ve çevresi.

1995 Planı, Danıştay 6. Dairesi'nin 26.02.2003 tarihinde verdiği kararla yetkisizlik nedeniyle yok hükmünde kabul edildiğinden, 1980 Onaylı İstanbul NİP yeniden İstanbul bütününde geçerli olan üst ölçekli plan haline gelmiştir (Berk, 2011). Bu karar daha sonra alt ölçekli planları da etkilemiş, planlama açısından kaotik bir durum oluşmasına sebep olmuştur. Bu durum yerel belediyelerin kentsel rant yaratmak için bağımsız davranmasına olanak sağlamıştır. Sonuç olarak, plan kararları sanayilerin taşınması için zorlayıcı bir yaptırım oluşturmamıştır.

Çimento fabrikası 90lı yılların sonuna kadar varlığını sürdürmüştür. 90lı yıllarda Yunus Çimento Fabrikası ile ilgili gazete haberlerine bakıldığında 1992 yılında 15 işçinin işten atılmasından dolayı iş bırakma eyleminin yapıldığı (“Toros Gübre Fabrikası’nda grev başladı”, 1992); 1994 yılında ise Çevre Gönüllüleri Vakfı tarafından kirletici olması nedeniyle fabrikanın kapatılması için eylem yapıldığı ve dava açıldığı görülmektedir (“Çevrecilerin Davası”, 1994; “Çimento fabrikasına ‘yeşil’ protesto”, 1994; “Çimento Fabrikasının Kapatılması İçin Kampanya”, 1994). Çimento Fabrikası’nın kapanacağı ile ilgili haberler 1997 yılında çıkmaya başlamıştır (“Yunus Çimento Kapanıyor”, 1997). 1998 yılındaki bir haberde ise yıkım sırasında işçilerin durdurma eylemi yaptığı ve yıkımların ertelendiği, çimento fabrikasının arazisi ile ilgili belediye ile protokol yapıldığı ve bu alanın yeşil alan olarak ayrılacağı belirtilmektedir (“Çimento fabrikasının yıkımına vali engeli”, 1998).

1990lı yıllarda kirletici özelliği olan bazı büyük fabrikalar taşınmaya başlamıştır. Özellikle çimento fabrikası ve çevresindeki sanayi tesislerinin 90lı yılların sonunda işlevleri sona ermiştir. Diğer yandan, Siemens, Fındıklı’daki genel merkezini buraya taşımıştır. Etrafındaki arazileri de satın alarak alanını ve tesislerini büyütmüştür. 2003 onaylı 1/5.000 ölçekli Kartal İkinci Derece Alt Merkez NİP’de sanayi alanlarının tasfiyesi ve ticaret, hizmet, kültür ağırlıklı kullanım kararı alınmış; plan alanının, ticaret, hizmet ve kültür ağırlıklı bir merkez olarak planlı kentsel dönüşümünün sağlanması amaçlanmıştır. Ancak, 1995 onaylı İstanbul Metropoliten Alan NİP’nin 2003 yılında hükümsüz sayılmasının akabinde, bu plan aleyhine açılan bir dava sonucu plan iptal edilmiştir. Ancak sanayi tasfiye süreci devam etmiş, bundan sonraki planlarda da bu karar korunmuştur.