• Sonuç bulunamadı

Kariyer Seçimini Etkileyen Demografik, Kültürel ve Sosyal Etmenler

2.5. Kariyer Seçimini Etkileyen Etmenler

2.5.2. Kariyer Seçimini Etkileyen Demografik, Kültürel ve Sosyal Etmenler

Kariyer seçiminde, psikolojik etmenlerin yanı sıra, bireyin yetiĢmiĢ olduğu ailenin gelir durumu, ebeveynleri ile olan iletiĢimi, sosyal geçmiĢi ve içinde bulunduğu sosyal çevre gibi etmenler de belirleyicidir (Aytaç, 2005: 87). Literatürde yapılan çalıĢmalara göre, bireyin sahip olduğu; yaĢ, cinsiyet gibi demografik değiĢkenler ve kültür yapısı kariyer seçiminde önemli unsurlardır (Kim, 1993: 237).

Kariyer seçimini etkileyen demografik, kültürel ve sosyal etmenler aĢağıda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

2.5.2.1. Aile

Bireyin aile yapısı ve içinde bulunduğu sosyal çevre, meslek seçimini

etkileyen etmenlerdendir. Birey tarafından meslek kararının verilmesinde özellikle ebeveynlerin tutumu çok önemlidir. Genç bir bireyin kendi isteklerini ve yeteneklerini doğru bir Ģekilde değerlendirememesi, meslek seçiminde doğru tercihte

53

bulunmasını olanaklı kılmayacaktır. Böyle bir durumda ebeveynler çocuklarına yetenekleri ve ilgi alanları doğrultusunda yol göstermelidir (Telman, 2000: 35-36). Fakat çocuğuna ıĢık tutma görevi olan aile, tamamen kendi istekleri doğrultusunda, gencin istek ve yeteneklerini göz ardı ederek baskı yapmamalıdır. Baskı ve yönlendirme sonucu alınan karar, bireyi daha sonra mutsuz edebilir. Bununla birlikte bağımlılık düzeyi artan birey, ileride alacağı kararlarda sorumluluğu baĢkalarına yükleyebilir (S. Yıldız, 2001: 62). Özellikle ebeveynler üniversite sınavına girmek üzere olan gençleri farkında olmadan uyguladıkları baskı ile bir bunalıma sürüklemektedir. Bunun sebebi genelde, ebeveynlerin çocuklarından statüsü ve kazancı yüksek mesleği seçmelerini istemeleridir. Bununla birlikte kendi mesleklerine yöneltme, dıĢarıya karĢıya gösteriĢ yapabilecekleri bir mesleğe yöneltme veya gerçekleĢtiremedikleri hayallerini çocuğun üstünde gerçekleĢtirme isteği de sebeplerden bazıları olabilir (Telman, 2000: 36).

G. Can (2016)’ya göre, ailenin beklentileri çocuğun yetenekleri üstünde olduğunda çocuğun cesareti kırılır ve anne babasını hayal kırıklığına uğratmamak için yeni giriĢimlerde bulunmaktan çekinir. Ailenin isteğini karĢılayabilmekte zorluk çeken çocukların benliklerinin olumsuz geliĢtiği ve baĢarı düzeylerinin de düĢtüğü gözlenmiĢtir.

Anne-babanın tutumunun yanında ailenin sosyo-ekonomik düzeyi ve eğitim düzeyi de bireyin meslek seçimini etkilemektedir. Yapılan araĢtırmalarda sosyo- ekonomik düzeyi yüksek olan ailelerin çocukları ilgi ve yetenekleri doğrultusunda destek görürken, sosyo-ekonomik düzeyi düĢük olan ailelerin çocukları bu yönde destek görmemekte, daha çok kazanç ve itibar sağlayacak mesleklere yönelmektedirler. Dolayısıyla, aileler bulundukları sosyo-ekonomik düzey ve sahip oldukları eğitim durumuna göre farklı beklentilere sahiptir ( Kuzgun, 2000: 111; Kulaksızoğlu, 2008: 178).

Aileler, çocuklarının doğru ve etkin bir meslek kararında bulunmasını istiyorlarsa, onları kendi istekleri doğrultusunda yönlendirmeden, onlara baskı yapmadan, onların yeteneklerini, ilgilerini ve isteklerini dikkate alarak yol gösterici olmalıdır.

54

2.5.2.2. Cinsiyet ve YaĢ

Cinsiyet ve yaĢ değiĢkenleri, meslek seçiminde etkili olan diğer önemli etmendir. Kulaksızoğlu (2008: 179), cinsiyet farklılıklarının kiĢilerin bedenlerinde ve ruhlarında farklılıklara neden olduğunu ifade etmiĢtir. Daha çok duygularda, vücudun iĢleyiĢinde ve kas gücünde görünen bu farklılıklardan bazıları, kızları el ve parmak kullanımını gerektiren iĢlere, erkekleri ise teknik bilim gerektiren mesleklere yöneltmektedir. Bununla birlikte, kültürel farklılıklara bağlı olarak toplum tarafından bireylere empoze edilen cinsiyet rolleri de kız ve erkekleri kariyer planlaması sürecinde etkilemektedir.

Cinsiyet değiĢkeni, meslek seçimini oldukça etkilemektedir. ÇalıĢma hayatında kadın sayısında yaĢanan artıĢa rağmen, mesleklerde kadın ve erkek oranları dengeli değildir. Bunun nedeni de cinsiyet farkı gözetilerek ortaya çıkan ―kadın iĢi‖, ―erkek iĢi‖ tabirleridir. Güç gerektirmeyen, özel yaĢam düzenini aksatmayan, yoğun seyahat gerektirmeyen iĢler kadınlar için daha uygun olarak görülmekte, kadınlar da bu düĢünceyi destekler nitelikte bu tarz iĢleri daha cazip bulmaktadır (Çakaloz, 1997: 11-12; Kuzgun, 2000: 114).

YaĢ değiĢkeni de meslek seçiminde ve iĢe kabul aĢamasında önemli bir etmen olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bireyler yaĢları ilerledikçe, bilgi ve deneyimleri doğrultusunda daha mantıklı ve planlı seçimler yapacaklardır. Bununla beraber, iĢ ilanlarında sürekli olarak bir yaĢ sınırı belirtilir. Belirtilen yaĢın altında ya da üstünde olan kiĢiler o pozisyon için uygun görülmez ve tercih edilmezler. Bu açıdan yaĢ faktörü de hayatın dönüm noktası olan meslek seçiminde önemli bir kriterdir (Çakaloz, 1997: 13; S. Yıldız, 2001: 64).

2.5.2.3. Sosyal Sınıf ve Alt Sosyal Gruplar

Bireyin dünyaya geldiği ve içinde yaĢadığı çevre, bulunduğu sosyal sınıf ve alt sosyal gruplar meslek seçiminde oldukça etkilidir. Ġnsanlar hayatları boyunca bulundukları sosyal sınıfın etkisiyle birçok sosyal gruba dâhil olurlar. Bireylerin ait oldukları sosyal sınıflar, onların eğitim imkânlarını, yaĢam tarzlarını, düĢünce yapılarını, kiĢilik özelliklerini etkilemekte ve bireyler, meslek seçiminden eĢ

55

seçimine kadar birçok konuda kararlarını ait oldukları sosyal sınıfa göre almaktadırlar (Güney, 2000: 261).

56

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BULANIK ÇOK KRĠTERLĠ KARAR VERME

Bu bölümde, karar verme süreci, karar verme modelleri, karar verme yaklaĢımları ve karar türleri hakkında bilgiler verilmiĢ; bulanık mantık bağlamında Aristo Mantığı, bulanık küme, dilsel değiĢkenler ve dilsel belirsizlik üzerine odaklanılarak bulanık çok kriterli karar verme yöntemlerinden birisi olan Bulanık TOPSIS yöntemi hakkında açıklamalarda bulunulmuĢtur.

3.1. Karar Verme

Karar verme süreci bireyin tüm yaĢamı boyunca karĢısına çıkan bir olgudur. Birey tüm yaĢamı boyunca farklı alternatifler arasından bir seçim yapmak zorunda kalmaktadır. Karar verme, karar vericinin değerlerine, standartlarına ve tercihlerine bağlı olarak alternatiflerin belirlenmesi ve seçilmesi çalıĢması olarak tanımlanmaktadır (Fülöp, 2005: 1). Bir baĢka tanıma göre ise karar verme, amaçların gerçekleĢtirilmesi yönünde yapılmıĢ olan alternatif planlardan bir tanesini seçme sürecidir (Kuruüzüm ve Atsan, 2001: 84). Karar verme, sadece müzakere edilecek çok sayıda alternatifin tanımlanmasına değil, aynı zamanda örgütsel amaçlara, arzulara ve değerlere uyan en iyi alternatifi seçmeye de gereksinim olduğunu göstermektedir (Fülöp, 2005: 1).

James (1990: 20)’a göre karar vermenin gerçekleĢmesi için ortada bir problem ve karar verici olmalı, problemin çözümüne gereksinim hissedilmeli ve problem için alternatif çözümler ortaya atılmalıdır. TekeĢ (2002: 4)’ye göre ise bir problemin karar problemi olabilmesi için; birden fazla davranıĢ yolunun olması, her bir davranıĢın sonuçlarının birbirinden farklı olması ve gerçekleĢmesi istenen birtakım hedeflerin olması gerekmektedir.

57

 Karar verme, bir problemin ya da problemlerin çözülmesini amaçlamaktadır.

 Karar vermede gelecek için seçim yapılarak geçmiĢ de değerlendirilmektedir.

 Karar verme, planlı ve programlıdır.

 Karar verme, sonucu kesin olarak belirlenemeyen olaylar yaratmaktadır.  Karar vermede çeĢitli mantıksal çözümlemeler söz konusudur.

 Karar verme, bireysel ya da grup olarak yapılabilir.

Y. Kahraman (2017: 3-4)’ye göre ise karar verme özellikleri Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır;

 Karar verme iĢlemi geleceğe yöneliktir ve öngörüye dayanmaktadır.  Karar verme psikolojik ve maddi güçlükler taĢır.

 Karar süreci etkinlik ve rasyonelliğe dayanır.

 Karar bir tür plandır ve geleceği görebilmeye dayanır.

Karar verme, yönetim sürecinin kalbi olarak nitelendirilmektedir. Karar vermede, düĢünme ve planlama süreci önemli rol oynamaktadır. Karar verme bir problemin oluĢumu ile ortaya çıktığından en iyi eylemler seçilmeli ve uygulanmalıdır. Karar verme, hem bireysel hem de sosyal fenomenleri içeren bilinçli bir tekniktir. Bireyin bir dizi tercih arasından seçim yapması söz konusudur (Al- Tarawneh, 2012: 3).

Karar verme, bir durumu veya sonucu geliĢtirmek için proaktif olarak iki veya daha fazla bir alternatifi kasıtlı olarak tercih etmek ve varsayılan olarak gerçekleĢmesine izin vermemekle ilgilidir (Russell-Jones, 2000: 5).

Etkin karar verme ―deneyim‖, ―mantık‖ ve ―sezgi‖ unsurlarının dengelenmesini içermektedir. Bu yüzden bu üç unsur ―Karar Verme Üçgeni‖ olarak tasvir edilmektedir. Üçgenin eĢkenar olması bu üç unsurun eĢit ve dengede olmasına vurgu yapmaktadır. Ancak bireyin ya da grubun karar verme biçimi bu dengeyi değiĢtirebilmektedir (Dearlove, 1998: 21; Aktaran: Doğanalp, 2012: 119).

58

Ġyi bir karar yeterince bilgiye sahip olarak verilmelidir (Doğanalp, 2012: 120). Bir kararın niteliğini; mantığa dayanması, mevcut tüm verileri ve alternatifleri dikkate alması ve nicel yaklaĢıma baĢvurularak elde edilmesi belirlemektedir. Alınan bir kararda bazen beklenmedik ya da kötü bir sonucun elde edilmiĢ olması o kararın iyi olma özelliğini değiĢtirmemektedir. Tam tersi Ģekilde kötü bir karar alınması ve Ģans eseri iyi bir sonucun ortaya çıkması da bireyin iyi bir karar verdiğini göstermemektedir (KarakaĢoğlu, 2008: 5-6).