• Sonuç bulunamadı

Karar verme süreci, karar mercii tarafından anlaĢılan ve kesin olarak çözüme kavuĢturulacak fırsatları bulmak için tanımlanmıĢ bir karar probleminin varlığını içermektedir. Bu süreçte problemin sadece nedenlerine dikkat etmekten ziyade, seçici bakıĢ açısı geliĢtirmek, problemin çözüm yollarını belirlemek gibi değiĢkenleri de iĢe koĢarak, problemin tam olarak tanımlanması gerekmektedir (Negulescu, 2014: 113).

Her ne kadar karar verme sürecinde etkin olan bir karar verici söz konusu olsa da, bu süreçten dıĢ çevrede yer alan diğer insanlar da etkilenmektedir. Bir karar problemini çözüme kavuĢturmada aĢağıda yer alan bireyler sürece katılmaktadır (TekeĢ, 2002: 8);

 Karar vericiler: Verilecek kararları kontrol eden birey ya da bireylerdir.  Çözüm kullanıcı: Karar verici tarafından bulunan çözümü uygulayan ya da

kullanan birey ya da bireylerdir. Ancak bu bireylerin çözüme herhangi bir Ģekilde müdahil olma durumları söz konusu değildir.

 Karardan etkilenenler: Karardan ya da çözümden elde edilmiĢ sonuçlardan fayda sağlayan ya da zarar gören bireylerdir.

Karar analisti/Problem çözücü: Problemin çözüm aĢamasında karar vericiye destek sağlayan analisttir.

Literatüre göre karar verme süreci sekiz aĢamadan oluĢmaktadır. Bu aĢamalar, problemin tanımlanması, gereksinimlerin belirlenmesi, amaçların belirlenmesi, alternatiflerin belirlenmesi, kriterlerin tanımlanması, bir karar verme aracı seçme,

59

kriterlere karĢı alternatiflerin değerlendirilmesi ve problem bildirimine karĢı çözümleri doğrulama Ģeklinde sıralanmaktadır.

3.2.1 Problemin Tanımlanması

Etkili karar vericiler problemin doğru bir Ģekilde tanımlanmasının ve problemli durumun anlaĢılmasının öneminin farkındadırlar. Kepner ve Tregoe (1965), karar verme sürecinin en önemli adımı olan bu aĢama için bir problem analiz metodu ve bu Ģekilde kararın kalitesini etkileyen probleme yönelik iyi bir problem tanımı sistemi geliĢtirmiĢlerdir. Bu metot, problemin ne olduğundan ziyade, ne olmadığı üzerinde bir tanımlama amacı gütmektedir. Bununla birlikte, problem ve çözümü, problemin göreceli önemini açıklamak amacıyla, diğer problemlere de dikkati çekmektedir. Problemin tanımlanmasındaki son adım ise, neden ve sonuç iliĢkilerini aramaktır. Özet olarak, problem analizi yöntemi Ģunları içermektedir; (1) problemi tanımlama, (2) problemin ne olduğunun ve olmadığının fark edilmesi, (3) problemin önceliklendirilmesi ve (4) neden-sonuç iliĢkilerinin değerlendirilmesi (Lunenburg, 2010: 3).

3.2.2. Gereksinimlerin Belirlenmesi

Gereksinimler, probleme iliĢkin herhangi bir çözümün uyması gerektiği koĢullardır. Problem çözümü için neyin yapılması gerektiğini göstermektedirler. Bir baĢka değiĢle gereksinimler, karar probleminin uygulanabilir çözümlerini tanımlayan kısıtlardır. Karar verme sürecinin sonraki aĢamalarında yargısal ya da öznel değerlendirmeler olsa bile, gereksinimlerin kesin niceliksel formlarda belirtilmesi gerekmektedir. Bu Ģekilde olası bir çözüm yolunun, çözümün gereksinimlerini karĢılayıp karĢılamadığına net bir Ģekilde karar verilebilir (Fülöp, 2005: 1).

3.2.3. Amaçların Belirlenmesi

Amaçlar, belirlenmiĢ ve istenen değerlerin kapsamlı olarak ifade edilmiĢ Ģekilleridir. Amaçlar, gereksinimlerin, isteklerin ve arzuların temelinin ötesine geçmektedir. Ġstatistiksel olarak, amaçlar, kısıtlanmıĢ olan gereksinimlere karĢılık

60

gelen hedeflerdir. Amaçlar birbiriyle çatıĢabilir, ancak bu durum pratik karar durumlarının doğal bir sonucu olarak karĢımıza çıkmaktadır (Al-Tarawneh, 2012: 7).

Karar vericiler bu aĢamada problemin nedenlerini çözümlemeli, karar durumuna iliĢkin nedensel etmenleri ortaya koymalıdırlar. Problem amaca ulaĢmanın önündeki engeldir ve ancak açıklığa kavuĢturulduğu takdirde yok edilebilir. Dolayısıyla amaç belirleme, karar verme süreci için çok önemlidir. Karar verme sürecinin diğer aĢamaları belirlenen amaç doğrultusunda ilerlemektedir (Ecer, 2007: 20-21).

Karar verme sürecinde problemin tanımlanmıĢ olması ve amacın belirlenmiĢ olması tek baĢına yeterli değildir. Bununla birlikte problemin ve amacın nedenleri, özellikleri, çözüm sonunda karĢılaĢılacak olan durumların da çözümlenmesi gerekmektedir (Koçel, 2003: 84-92).

3.2.4. Alternatiflerin Belirlenmesi

Bu aĢamada karar vericilerin yaratıcılıkları, yenilikçilikleri ve olayları değerlendirmedeki farklılıkları ortaya çıkmaktadır (Koçel, 2003: 95). Bağırkan (1983: 7)’e göre alternatifler bir problemi çözerken kullanılabilecek birbirinden farklı yaklaĢımlardır. Alternatifler, baĢlangıç koĢulunu istenen duruma dönüĢtürmek için farklı yaklaĢımlar sunmaktadırlar. Alternatif, hazır olarak elde edilmiĢ ya da sadece bireyin zihninde yapılandırılmıĢ Ģekilde olabilir. Ancak her iki durumda da mutlaka gereksinimleri karĢılamalıdır (Fülöp, 2005: 1-2). Bu aĢamada karar vericiler tarafından pek çok alternatif çözüm geliĢtirilmektedir (Ecer, 2007: 21).

Karar verme sürecinde ortaya çıkmıĢ olan alternatiflerin niceliksel miktarları belli ve sonlu ise, bu alternatiflerin gereksinimleri karĢılayıp karĢılayamadıkları tek tek kontrol edilmelidir. Bununla birlikte, değerlendirilmesi mümkün olmayan, elde edilemez kabul edilen alternatifler ise dikkate alınmamalıdır. Bu Ģekilde alternatiflerin açık bir listesi oluĢturulmuĢ olacaktır (Fülöp, 2005: 1-2).

61

3.2.5. Kriterlerin Tanımlanması

Al-Tarawneh (2012: 8)’ye göre, karar kriterleri alternatiflere göre kategorize edilmeli ve mutlaka amaçlara dayandırılmalıdır. Her bir alternatifin amaçları ne kadar iyi karĢıladığını ölçmek için ayrımcı kriterlerin amaçların nesnel ölçütleri olarak tanımlanması çok önemlidir. Bununla birlikte, amaçlar ölçüt Ģeklinde sunulacağında, belirlenen kriterlere göre kategorize edilmelidir. Her amaç için en az bir kriter oluĢturulmalıdır, ancak karmaĢık amaçlar birkaç kriterde tanımlanabilir.

TanımlanmıĢ olan kriterler alternatifler arasında ayrım yapabilmeli, alternatiflerin performanslarının karĢılaĢtırılmasını destekleyebilmeli, tüm amaçları içerecek Ģekilde tamamlanmalı, sayıca az, operasyonel ve anlamlı olmalıdır (Fülöp, 2005: 2).

3.2.6. Bir Karar Verme Aracı Seçme

Karar problemini çözebilmek için seçilebilecek farklı araçlar olabilir. Bu araçlar içerisinde uygun bir aracın seçimi kolay bir iĢ değildir ve karar vericilerin amaçlarına olduğu kadar somut karar sorununa da dayanır. Karar verme sürecinde ―yöntem ne kadar basitse, o kadar iyidir‖ ilkesi geçerli olmaktadır. Ancak karmaĢık karar problemlerin çözümünde karmaĢık yöntemler gerekebilmektedir (Fülöp, 2005: 2).

3.2.7. Kriterlere KarĢı Alternatiflerin Değerlendirilmesi

Karar vermede kullanılan her doğru yöntem, girdi verileri olarak, kriterlere karĢı alternatiflerin değerlendirilmesini gerektirmektedir. Kriterlere bağlı olarak yapılmıĢ olan değerlendirme, genel olarak paylaĢılan ve anlaĢılan bir ölçüm ölçeğine (örneğin para) iliĢkin olarak objektif (olgusal) olabilir veya değerlendiricinin öznel değerlendirmesini yansıtarak öznel (yargısal) olabilir. Değerlendirmelerden sonra, seçilen karar verme aracı, alternatifleri sıralamak veya en ümit verici alternatiflerin bir alt kümesini seçmek için uygulanabilir ( Fülöp, 2005: 2; Al-Tarawneh, 2012: 8).

Karar verme sürecinde mevcut alternatifler arasından problemin çözümü için en uygun olan alternatif seçilmektedir. Alternatifler nitelikleri, olabilirlikleri, kabul

62

edilebilirlikleri, revize edilebilirlikleri, maliyetleri, baĢarıya ulaĢtırma düzeyleri, teknik durumları, örgüt kültürüne uygunlukları, uzun-kısa vade dengeleri ve sonuçları açısından değerlendirmeye tabi tutulabilir. Değerlendirmenin ardından ise seçim gerçekleĢtirilir (Ecer, 2007: 21).

Değerlendirme; (1) alternatiflerin listelenmesi, (2) alternatifin probleme çözüm sunma olasılığının hesaplanması ve (3) amaca hizmet eden her bir alternatifin muhtemel etkilerinin birbiri ile karĢılaĢtırılması olmak üzere üç adımda gerçekleĢtirilmektedir (Ecer, 2007: 21)

3.2.8. Problem Bildirimine KarĢı Çözümleri Doğrulama

Uygulanan karar verme araçlarının kullanımı ile seçilen alternatifler, mutlaka karar probleminin gereklerine ve amaçlarına göre doğrulanmalıdır. Karar verme sürecinde, karar verme aracı yanlıĢ uygulanmıĢ olabilir. Bununla birlikte, karmaĢık problemlerde seçilen alternatifler, karar modeline ilave amaçların ya da Ģartların eklenmesi gerekliliğini karar vericilere ve paydaĢlara iĢaret edebilir (Fülöp, 2005: 3).

Doğrulama iĢlemi, karar verme sürecinin süreklilik arz etmesinden dolayı önemli görülmektedir. Doğrulama sonrasında elde edilen sonuçlar probleme çözüm sunmamıĢ ise problemin yeniden analiz edilmesi, alternatiflerin değerlendirilmesi ve çözüm alternatiflerinin tespit edilmesi gerekmektedir (Ecer, 2007: 21) .