• Sonuç bulunamadı

2.2 GENEL OLARAK MAHKEMELER ĠLE ĠġLEYĠġLERĠ

2.2.2 Kamu Ve Yargı Etiği

Hâkimler ve savcılar yargılama yaparken tarafsız ve bağımsız davranmalıdır. Ayrıca bu tarafsız ve bağımsız davrandığını dıĢ dünyaya da hissettirmelidir. Bu maksatla davranıĢlarına, iliĢkilerine ve konuĢmalarına, dikkat etmelidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/11/2007 tarih, 2007/5.MD-83 esas, 2007/244 karar sayılı ilâmında, “…Hâkimler ve savcıların Anayasa ve yasalarla belirtilen görevler iler yetkilerin yanı sıra bunların kullanılması esnasında uyulması gereken prensiplerde dikkate alınmalıdır. Hâkimlik ve savcılık birbirinden ayrı olarak düĢünülse de hukuk sistemimizde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun uygun görmesiyle hâkimlerin Cumhuriyet savcısı olarak, Cumhuriyet savcılarının ise hâkim olarak atamalarının yapılması mümkündür. Hâkim ve savcıların uymaları gereken kurallar ve sahip oldukları nitelikler bakımından birbirleri arasında önemli bir fark bulunmamaktadır. Mevzuatta görevlerin nasıl ve hangi esaslara göre yürütüleceğine dair net bir düzenleme mevcut değildir. BM Ġnsan Hakları Komisyonunun 23.04.2003 tarihli oturumunda kabul edilen Bangolar Yargı Etiği Ġlkeleri, düzenlenen en önemli milletlerarası metindir. 27.06.2006 tarihinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından 315 sayılı karar ile bu ilkeler benimsenmiĢ ve tüm hâkim ve savcılara duyurulmuĢtur. Bu metinde 6 önemli değerden bahsedilmiĢtir. Tarafsızlık, bağımsızlık, dürüstlük, eĢitlik, doğruluk ve tutarlılık, ehliyet ve liyakat olarak sayılmıĢ, ayrıca bağımsızlıktan söz edilirken385 yargıç, genel olarak toplumdan, özel de ise

karar vereceği durumun taraflarından bağımsızdır. Tarafsızlıktan söz edilirken, bunun yargılama görevinin tam ve düzgün biçimde uygulanmasının esasıdır

383

A.B. K.H.K., a.g.e. (Kanun), Md. 25.

384

A.B. K.H.K., a.g.e. (Kanun), Md. 26.

385

80

denmiĢtir. Bu ilke yalnızca karar için olmayıp, kararın meydana getirildiği süreç için de geçerlidir. Yargıç görevini iltimassız, tarafsız ve ön yargısız yapmalıdır.

Hâkim, gerek duruĢmada, gerekse duruĢma dıĢında, yargının ve yargıcın tarafsız ve bağımsızlığı bakımından hukuk mesleği, kamuoyu ve tarafların güvenini temin edecek ve bu güveni arttıracak kamuoyu, hukuk mesleği ve dava taraflarının güvenini sağlayacak ve artıracak tutumlar sergilemelidir.

Doğruluk ve tutarlılıktan bahsedilirken, „hâkim, meslekî davranıĢ Ģekli itibarıyla, makul olarak düĢünme yeteneği olan bir kiĢide herhangi bir serzeniĢe yol açmayacak hal ve tavır içinde olmalıdır. Hâkimin hal ve davranıĢ tarzı, yargının doğruluğuna ve tutarlılığına iliĢkin inancı kuvvetlendirici nitelikte olmalıdır. Adaletin gerçek anlamda sağlanması kadar gerçekleĢtirildiğinin görüntü olarak sağlanması da önemlidir.‟ Dürüstlükten bahsedilirken, „dürüstlük ve dürüstlüğün görüntü olarak ortaya konuluĢu, bir hâkimin tüm etkinliklerini icrada esaslı bir unsurdur. Hâkim, hâkimden sadır olan tüm etkinliklerde yakıĢıksız ve yakıĢık almayan görüntüler içerisinde olmaktan kaçınmalıdır. Kamunun sürekli denetim süjesi olan hâkim, normal bir vatandaĢ tarafından sıkıntı verici olarak görülebilecek kiĢisel sınırlamaları kabullenmeli ve bunlara isteyerek ve özgürce uymalıdır. Hâkim, özellikle yargı mesleğinin onuruyla uyumlu bir tarzda davranmalıdır. Hâkim, kendi mahkemesinde, hukuk mesleğini icra eden kimselerle olan bireysel iliĢkilerinde, objektif olarak bakıldığında tarafgirlik veya bir tarafa meyletme görüntüsü ya da Ģüphe doğuracak durumlardan kaçınmalıdır. Hâkim; ailesinin, sosyal veya diğer iliĢkilerinin, hâkim olarak mesleki davranıĢlarını veya vereceği yargısal kararları etkilemesine izin vermemelidir. Hâkim, hâkimlik mesleğinin prestijini ;kendisine, aile üyelerinden birisine veya herhangi bir kimseye özel çıkar sağlayacak Ģekilde ne kendi kullanmalı ne de baĢka birisine kullandırtmalıdır. Ayrıca hâkim, yargı görevinin yerine getirilmesinde, herhangi bir kimsenin kendisini etkileyebileceği izlenimine ne kendisi yol açmalıdır, ne de baĢkalarının böyle bir izlenime yol açmalarına müsaade etmelidir. Hâkim ve aile üyeleri; yargısal görevlerin yerine getirilmesine iliĢkin olarak, bir Ģeyin hâkim tarafından yapılması, yapılmaması veya yapılmasına kayıtsız kalınması ile ilintili herhangi bir hediye, bir kredi, bir teberru ya da bir iltimas talebinde bulunmaları veya kabul etmeleri konusunda izin veremez.‟ EĢitlikten bahsedilirken, „yargıçlık makamının gerektirdiği performans açısından asıl olan; herkesin mahkemeler önünde eĢit muameleye tabi tutulmasını sağlamaktır.‟ Ehliyet ve liyakatten bahsedilirken, „hâkim, yargısal görevlerini layıkıyla yerine getirilmesine uygun düĢmeyen davranıĢlar içerisinde bulunamaz” denilerek bir yargıcın (Cumhuriyet savcısının) riayet edeceği etik değerler temel olarak ortaya çıkarılmıĢtır.

81

Avrupa Savcıları Konferansı‟nın 29-30 Mayıs 2005 tarihinde ve 6. Oturumunda kabul edilerek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca 10/10/2006 gün ve 424 sayıyla benimsenerek,386 hâkim ve Cumhuriyet savcılara duyurulmuĢ olan Savcılar

Ġçin Etik ve DavranıĢ Biçimlerine ĠliĢkin Avrupa Esasları “BudapeĢte Ġlkeleri” Bangalor Ġlkeleri‟yle benzerlik arz etmektedir. Hâkim ve savcılar görevlerinin önem arz etmesi nedeniyle gerek resmi gerekse de özel hayatlarında iliĢkilerine dikkat etmelidirler. Bilerek taraflı davranılması veya hatalı bir iĢlem yapıldığı duygusunu uyandıracak bir davranıĢta bulunulmamalıdır. Bir Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında, “…Cumhuriyet savcısı sanığın, tutuklunun yakınıyla restoranda yemek yiyip konuĢması ve ona avukat tavsiye etmesi ile saygınlık, güven duygusunu sarsması, görevini doğru ve tarafsız yapamayacağı kanısını uyandırması nedeniyle 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yasasının 62, 65/a, 68. maddelerine uyan disiplin cezasını gerektirir” Ģeklinde ifade edilmektedir. Anayasayla kendilerine verilmiĢ olan yetki ve görevleri, yazılı ve olmayan, evrensel manada hâkim ve savcıları bağladığından Ģüphe bulunmayan etik kurallara görev yargılama yapmalıdırlar. Aksi takdirde ortaya çıkacak sonuçların, suç veya soruĢturmaya neden olacağı açıktır.387