• Sonuç bulunamadı

2.2. FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARININ OLUŞUM SÜRECİ

2.2.2. Türkiye Muhasebe / Finansal Raporlama Standartlarının Oluşum Süreci . 28

2.2.2.1.10. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları

Uluslararası muhasebe standartlarıyla uyum sağlayan Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Denetim Standartlarını hazırlamak ve çıkarmak, denetim standartlarını belirleyerek bağımsız denetçiler ve bağımsız denetim kuruluşlarını görevlendirmek ve bu kuruluşlar tarafından yapılan çalışmaları denetlemek, bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yaparak bağımsız denetim için bir ihtiyaç olan güven ve kaliteyi sağlamak amacıyla KGK kurulmuştur (KGK, Faaliyet Raporu, 2014: 12).

KGK, denetim faaliyetlerini uluslararası standartlar ile uyumlu olarak gerçekleştirirken bu standartların sade bir dille Türkçe’ye tercüme edilmesi, entegrasyon sağlaması ve yayınlanması faaliyetlerini de gerçekleştirmektedir. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun devamı niteliğindedir (Uyar, 2015: 14).

2.2.3. Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standartlarının Oluşum Süreci

Avrupa Birliği’ne uyum sağlama ihtiyacının bir gerekliliği olarak ülkemizde muhasebe alanında gerçekleştirilen faaliyetlerin AB düzenlemeleriyle uyumlu olması kaçınılmaz olmuştur. Muhasebe Uygulama Genel Tebliği’nin AB Direktif hükümleriyle uyum sağlamadığı ve muhasebe ilkelerine ilişkin bazı eksiklikler olduğu görülmüştür (Yünlü, 2016: 28). Belirlenen bu eksikliklerin giderilmesi ve tam bir uyumun gerçekleştirilmesi amacıyla muhasebe alanında düzenlemeler yapılmıştır.

2014 yılında KGK’nın almış olduğu karar doğrultusunda, TMS/TFRS’nin uygulama alanı sadece KAYİK’ler ile sınırlı tutulmuştur. KGK tarafından yeni bir karar alınıncaya dek Tam set TMS/TFRS uygulamayan işletmelerin 29.12.2014 tarihinde 41 sayılı KGK tarafından açıklanan TMS’leri Uygulamayan İşletmelerin Finansal Tablolarının Hazırlanmasında Uygulanacak İlave Hususlar çerçevesinde finansal raporlama yapmaları kararlaştırılmıştır. Yalnız, Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliğinde yer alan hükümler ile Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarındaki hükümler uyum sağlamadığı için bağımsız denetim konusunda şirketlerin hazırladığı finansal tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığını tespit etmek zorlaşmış ve iki farklı karşılaştırma kriteri kullanılması sorunuyla karşılaşılmıştır

(G.Gençoğlu, 2017: 2). Her ne kadar mevcut uygulamada karşılaşılan eksikliklerin giderilmesi için, yürürlükte olan mevzuata ilave uygulanacak hükümler getirilmiş olsa da bu konuda kalıcı bir çözüm sağlanamamıştır (Yünlü,2016:28). Kalıcı bir çözüm sağlamak amacıyla işletme ölçütlerinin dikkate alındığı Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi ile AB Direktiflerine uygun raporlama yapmak hedeflenmiştir. Bu kapsamda idari otorite olarak ortaya çıkan ihtiyaçtan dolayı 13.11.2015 tarihinde Kamu Gözetimi Kurumu tarafından Yerel Finansal Raporlama Çerçevesinin taslağı oluşturulmuştur (Yılmaz, vd.,2016: 299). Yerel Finansal Raporlama Çerçevesinin yürürlüğe girmesiyle, bağımsız denetime tabi ancak TMS/TFRS’yi uygulamayan işletmelerin hazırladıkları finansal tablolar yönünden MSUGT ve İlave Hususlar yerine ülkemizde uygulanacak finansal raporlama kıstası olmuştur. Bununla birlikte, KAYİK’ler dışında kalan bağımsız denetime tabi olan işletmelerin tamamı için uygulanacak olması, uluslararası standartlarla uyumlu, yüksek kaliteli finansal raporlamayı sağlaması ve bağımsız denetimin gerçekleştirilmesi yönünden ülkemiz için önemli bir adım olmuştur (Anonim f, 30.05.2019).

Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi’nin temel özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür (Yünlü, 2016: 29):

• Yerel Finansal raporlama çerçevesi 24 bölümden meydana gelmektedir. Her bölüm incelenen konunun bütünlüğü korunmak ve işletmeler ile finansal tablo kullanıcılarının ihtiyaçları olan bilgiyi sağlamak için numaralandırılmış paragraflar halinde hazırlanmıştır.

• Çerçeve UMS/UFRS ile uyum içerisindedir.

• Çerçeve işletmelerin genellikle karşılaşabileceği muhasebe işlemlerinin tamamına yönelik muhasebe ilkelerini belirlemektedir. Bu özelliğinden dolayı herhangi bir standarda ihtiyaç olmadan finansal tabloların düzenlenmesine olanak tanımaktadır.

• Çerçevede bölümler itibariyle yer alan konular sade bir dil ile yazılmıştır. • Çerçeve AB düzenlemeleriyle tam bir uyum içerisindedir.

• Çerçeve kabul edilebilir finansal raporlama çerçevesinin gerektirdiği bütün özelliklere sahiptir.

• AB Muhasebe Direktifindeki “önce küçükleri düşün” yaklaşımı korunarak orta büyüklükteki işletmeler için genellikle maliyet esaslı bir raporlama öngörülürken, büyük işletmeler için ise ilave yükümlülükler getirilmiştir.

2017 yılında yerel finansal raporlama çerçevesi hazırlama çalışmaları sonucunda Büyük ve Orta Boy İşletmeler İçin Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS), 29 Temmuz 2017 tarih ve 30138 Sayılı Mükerrer Resmi Gazete ile KGK tarafından yayınlanmıştır. Bağımsız denetime tabi olan ancak Tam Set TMS/TFRS uygulamayan işletmeler tarafından uygulanması gereken finansal raporlama çerçevesi olan BOBİ FRS 01.01.2018 tarihi ve sonrasındaki dönemlerde uygulanmak amacıyla yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. BOBİ FRS, uluslararası standartlarla da uyum sağlayan bir raporlama çerçevesi olmasının yanı sıra KAYİK’ler dışında kalan bağımsız denetime tabi olan işletmelerin tamamının bağımsız denetimde kıstas oluşturacak ve bağımsız denetim konusunda ortaya çıkan çifte standart uygulama sorunun çözümü olacaktır (G.Gençoğlu, 2017: 2).

BOBİ FRS’nin temel amacı finansal tabloların hazırlanmasında gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir olma niteliklerini sağlamaktır (KGK, 2017: 1). BOBİ FRS’yi bağımsız denetime tabi olan ancak TMS/TFRS’yi uygulamayan işletmeler konsolide ve bireysel finansal tablolarını hazırlarken uygulamak zorundadır. BOBİ FRS’yi uygulayan işletmeler iki yıl geçmediği sürece istekleri doğrultusunda TMS/TFRS’yi uygulayamazlar. TMS/TFRS’yi uygulayan işletmelerin ise BOBİ FRS’yi uygulamaya geçirebilmeleri için en az iki yıl süreyle TMS/TFRS’yi uygulamış olmaları gerekmektedir (K.Şen ve Özbirecikli, 2018: 463).

3ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3BÜYÜK VE ORTA BOY İŞLETMELER İÇİN FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (BOBİ FRS)

Çalışmanın bu bölümünde, BOBİ FRS’nin gelişim süreci, özellikleri, büyük işletmeler için getirilen ilave yükümlülükler ve BOBİ FRS’nin bölümleri ayrıntılı bir şekilde ele alınarak incelenmiştir.

3.1. BOBİ FRS’NİN ORTAYA ÇIKIŞI VE GELİŞİMİ

Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına uygun raporlama yapacak işletmelerin kapsamı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile değişikliğe uğramıştır. 17.10.2012 tarihinde Kamu Gözetimi Kurumu, Türkiye Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarını uygulaması gereken işletmelerin kapsamını genişletmiş, bağımsız denetime tabi işletmeler ve KAYİK’leri bu kapsama dahil etmiştir (Gökçen, vd.,2018: 440). Kanun hükümlerinde yapılan değişiklik doğrultusunda 26.08.2014 tarihinde KGK’nın aldığı karar ile KAYİK’lerin finansal tablolarını düzenlenmesinde TMS/TFRS hükümlerini uygulaması ve bağımsız denetime tabi diğer işletmelerin ise istekleri doğrultusunda TMS/TFRS uygulayabileceklerine karar verilmiştir. Bununla birlikte bu kapsam dışındaki diğer işletmelerin ise MSUGT uygulayarak finansal tablolarını düzenlemeleri kararlaştırılmıştır (Doğan, 2017: 771).

MSUGT’larda bazı kalemlerle ilgili değerleme hükümlerine yer verilmemesi, değerleme hükümlerinin uygulanmasının isteğe bırakılması veya değerleme hükümlerinin uygulanma biçimine yönelik hususların açıklanmaması, amortisman, kıdem tazminatı, reeskont gibi birçok uygulamanın kullanımının ihtiyari bırakılması ve işletmelerin vergi matrahına ulaşmak amacıyla finansal tablolarını hazırlaması gibi sebeplerden dolayı MSUGT’larda yer alan hükümler esas alınarak düzenlenen finansal tabloların bağımsız denetime uygun olacak bir kıstas olmadığı ve bağımsız denetimin güvenilirliği ve kalitesini azalttığı bunun yanı sıra MSUGT’lara göre düzenlenen finansal tabloların kabul edilebilir bir finansal raporlama çerçevesinin gerektirdiği hususları sağlama amacından uzaklaştığı görülmüştür (Doğan, 2017: 772). Bahsi geçen sebeplerden dolayı bağımsız denetime tabi olan ancak TMS/TFRS uygulamayan işletmeler için KGK tarafından yeni bir düzenleme yapılıncaya dek MSUGT’a ilave olarak uygulanmak üzere “Türkiye Muhasebe Standartlarını Uygulamayan

İşletmelerin Finansal Tablolarının Hazırlanmasında Uygulanacak İlave Husular”

yayımlanarak, MSUGT’da bulunmayan veya ihtiyari bırakılan hususlara ilişkin birtakım kurallar getirilmesi amaçlanmıştır (Sakarya, vd.,2018: 701).

Getirilen ilave hususların geçici bir çözüm sağladığı düşünüldüğü için KGK tarafından YFRÇ çalışmaları yürütülmeye başlanmış ve bu çalışmaların düzenlenmesi için İngiltere ve İrlanda’nın yayınladığı FRS 102 temel alınmıştır. FRS 102’de yer alan değişikliklerle beraber Türkiye’de AB Direktifleri ile uyumlu yerel finansal raporlama standartları oluşturmak amacıyla 2014 yılında KGK’nın görüşe açtığı “Yerel Finansal Raporlama Çerçevesi Taslağı” çalışmalarına başlanmıştır (Gökçen, vd., 2018: 440). 2017 yılında, gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir nitelikte raporlama yapabilmeyi sağlayacak yerel finansal raporlama standardının hazırlanmasına ilişkin yürütülen çalışmalar sonuçlanmıştır. Bu doğrultuda, 29.07.2017 tarihinde 30138 Sayılı Resmi Gazete ile standart BOBİ FRS adı ile yayınlanmıştır (Ataman ve Cavlak, 2017: 154).

Resmi gazetede yer alan BOBİ FRS hakkındaki 56 No’lu Tebliğin amacını şu şekilde ifade etmek mümkündür. Bağımsız denetime tabi olan ancak TMS/TFRS uygulamayan işletmelerin finansal tablolarının hazırlanmasında gerçeğe uygun, ihtiyaca uygun ve karşılaştırılabilir finansal bilgi sağlamak amacıyla standardın yürürlüğe girmesidir. Söz konusu bu tebliğ, 13.01.2011 tarih ve 6102 sayılı TTK’nın 88’inci maddesi ve 26.09.2011 tarih ve 660 sayılı KGK’nın görevleri ile ilgili KHK’nın 26’ıncı maddesi dayanak gösterilerek hazırlanmıştır (Anonim g, 05.07.2019).

BOBİ FRS, “01.01.2018 tarihinde ve sonrasında başlayan hesap dönemlerinde uygulanmak amacıyla, yayımı tarihinde yürürlüğe koyulmuştur” (Anonim h, 13.07.2019).

3.2. BÜYÜK VE ORTA BOY İŞLETMELER İÇİN FİNANSAL RAPORLAMA