• Sonuç bulunamadı

2.2 Dijital Diplomasi

2.2.4 Kamu Diplomasisinde Dijital Diplomasinin Kullanımı: Twiplomacy

medyanın hükümetlerin çevrimiçi etkinliklerine dahil edilmesi vatandaşların hükümet hizmetlerine erişebilmesini arttırmakta ve kamusal tartışmalara katılabilmeleri için fırsatlar yaratmaktadır (Carte ve Belanger, 2005; Akt. Manor vd, 2015:4) ve Macnamara ve arkadaşlarına (2012:10) göre siyasal konulara ilgisi azalan vatandaşların demokratik süreçlere katılımını tekrar sağlamak ve kamusal alanı tekrar canlandırmak için hükümetler sosyal medyayı kullanma eğilimine girmişlerdir; ancak hükümetlerin sahip olduğu sosyal medya siteleri oldukça geniş bilgi vermesine rağmen çift yönlü iletişimin önemi henüz fark edilememiştir. Dijital çağa uyum sağlayabilmenin bir göstergesi olarak bir hükümetin web 1.0 yayın yaklaşımından web 2.0 iletişimsel yaklaşımına dönüşmesi gerekmektedir. McNutt, (2014:50) şeffaflık, kitle kaynağı gibi katılımcı fırsatlar, ortak üretim ve işbirliği gibi unsurlardan dolayı web 2.0 yerine Devlet 2.0 terimini kullanmaktadır.

96

Dışişleri bakanlıklarının sosyal medya kullanımları oldukça yenidir, bir başka deyişle sosyal medya dışişleri bakanlıkları için diplomaside halkla etkileşimi sağlayacak yeni bir araç olmaktadır. Hükümetlerin, bireylerin farklı iletişim ağlarına dağılmış olmasını niteleyen küresel bir medya çevresi ile yarışan ‘yeni’ bir kamu diplomasisine gereksinimleri vardır. Kamu diplomasisinin bu medya çevresindeki amacı bilgi iletilmesinden daha çok yabancı kamuoyu ile uzun süreli ilişkilerin geliştirilmesi ve bundan yararlanılmasıdır. Yeni kamu diplomasisi artık tek yönlü iletişim modelinden koparak halk arasında çift yönlü iletişim sağlayan sosyal medyadan faydalanmaktadır. Dijital diplomasinin iki bileşeni olan etkileşim ve dinleme, monolog özelliğe sahip kamu diplomasisi ile diyalog özelliğe sahip dijital diplomasi arasındaki önemli farkı göstermektedir (Hayden, 2012:3). Etkileşim için halkların çeşitli çevrimiçi ağlarda bir araya getirilerek iletişim kurmaları sağlanmaktadır; ancak etkileşimin dijital diplomasinin önemli bir bileşeni olarak kabul edilmesi bir büyükelçiliğin Facebook profilindeki ‘beğenme’ sayısı ile dijital diplomasinin etkinliği ölçülemez; aksine büyükelçilikle takipçileri arasındaki diyaloğun yoğunluğu dikkate alınmalıdır (Metzgar, 2012; Akt. Manor vd, 2015:6). Yabancı halkları anlamak ve dış politikayı buna göre şekillendirmek için sosyal ağ sitelerinin kullanımı ile dinleyici olmak gerekmektedir. Bu argümanlar dijital diplomasinin diyaloğa dayalı yeni bir diplomasi biçimini ortaya koymaktadır. Güney Kore’deki yabancı büyükelçilikleri tarafından kullanılan ağları ve blogları inceleyen Cha ve diğerleri (2014:173) elçiliklerin çoğunun halkla çevrimiçi iletişimlerinde pasif durumda olduklarını ifade etmektedirler.

Hocking ve Melissen (2016:1) NATO Public Diplomacy Forum’da sunmuş oldukları bildiride, sosyal medyanın Twitter’da takipçi sayılarına göre sıralanan siyasi liderleri tarafından tanıtım amaçları için kullanıldığını ve aslında belirli politikaları desteklemek için ve daha geniş anlamda müzakere, bilgi toplama ve yurtdışındaki vatandaşlara konsolosluk hizmeti sağlanması gibi önemli diplomasi ve dışişleri bakanlığı işlevlerinde sosyal medyadan faydalanılabileceğini belirtmektedirler. Hocking ve Melissen bildirilerinde ayrıca son zamanlarda sosyal medyanın uluslararası görüşmelerde olumlu ve olumsuz bazı örneklerinden de söz etmektedirler. Örneğin, Malezya Havayollarına ait bir uçağın Ukrayna’da düşmesi Hollanda ve Rus kabine bakanları ve politikacıları arasında karşılıklı hoş olmayan çevrimiçi diyaloglara neden olmuştur. Başka bir örnek Ebola krizinin Dünya Sağlık Örgütü ile Medecins

97

sans Frontieres (Sınır Tanımayan Doktorlar) arasında sosyal medya sitelerinde sert diyaloglara neden olmasıdır. Ancak diğer taraftan Nepal’de yaşanan deprem sonrasında hükümetlerin derhal Twitter aracılığı ile vatandaşları ile iletişime geçmiş olması dijital araçların ve sosyal medyanın insanlık krizlerinde çok yardımcı olabileceğini göstermektedir.

Antik Roma'da Vox Populi olarak adlandırılan kamuoyu bugün Dijital Diplomasi, Twiplomacy gibi farklı isimlerle e-diplomasi çatısı altında kendini göstermektedir. Bu ifadeler birbirleriyle farklı anlamlarda olsa da her biri diplomatik faaliyetlerde bulunmak ve dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için web, bilgi ve iletişim teknolojisi (BİT) ve sosyal medya araçlarının kullanılmasını ifade etmektedir. Twitter’ın önce 140 ve şimdi 280 karakteri dünyayı görme biçimimizi değiştirmiştir (Sandre, 2013:9). Ayrıca görülmektedir ki, kısa mesaj iletmek ve diğer kullanıcılardan geri bildirim almak için yararlı olduğu fark edilen Twitter, devlet liderleri, hükümetler, dışişleri bakanlıkları ve diplomatlar için diplomatik uygulamalarda kullanılan tek sosyal ağ olmasa da en yaygın olarak kullanılan platformdur. Twiplomacy, hükümetlerin seçmenlerini bilgilendirmek ve kamu görevlilerine doğrudan erişim sağlamaya yarayan ve diplomasiyi daha verimli, kapsamlı ve çekici hale getiren bir yöntemdir. (https://www.techopedia.com/definition/28940/twiplomacy).

Dışişleri bakanlıkları ve diplomatik misyonlar, dijital teknolojiyi, özellikle kamu diplomasisi stratejilerinde faaliyetlerinin bir parçası olarak benimsemektedirler. Örneğin, Kasım 2014'te İngiltere Dışişleri Bakanlığı (Foreign and Commonwealth Office), İngiltere büyükelçiliği personelini dijital diplomasi için en yeni araç ve stratejilerle donatmayı amaçlayan yeni bir pilot dijital eğitim programı başlatmıştır. Birçok dışişleri bakanlığı için, dijital araçların kullanımı devletin kamu diplomasisi gündemlerinin geliştirilmesinde kilit rol oynamaktadır. Ancak bazı devletler için, bu araçları uygulamaya entegre etme fikri her zaman benimsenmemiştir.Örneğin önceleri Kanada hükümeti, komşularının birçoğunun aksine dijital diplomasi stratejilerinde çok geride kalmıştı. Daha sonra bu araçların kullanımıyla daha geniş kitlelere ulaşmanın mümkün olduğunu kabul eden Kanada hükümeti şu anda 50'den fazla facebook hesabına ve @canada kullanıcı adıyla bir twitter hesabına sahiptir. Kanadalı diplomatlar ‘Herşey Kanadalı’ ibaresini destekleme aracı olarak sosyal medyayı Kanada kültürünü geliştirmek ve dış politika hedeflerini ilerletmek için giderek daha

98

Şekil 2. 16: En Çok Takip Edilen Dışişleri Bakanlıkları 2017

fazla kullanmaya başlamışlardır (Fleming, 2014:8). Dış politikalarının tanıtımını ve iletişimini sosyal medya ve tablet gibi dijital araçlar aracılığı ile gerçekleştiren dışişleri bakanlıkları dış politika hedeflerini büyük kitlelere yayabilmektedirler. Şekil 2.16’da dünyada en çok takip edilen dışişleri bakanlıkları gösterilmektedir ve ayrıca Şekil 2.17’de görüldüğü gibi hükümetlerinin mesajını yaymak ve küresel çapta insanların sevgisini ve güvenini kazanmak için ittifak kurma eylemi göstermeye çalışan dışişleri bakanlıkları, bir halkla ilişkiler ve iletişim şirketi olan Burson-Marsteller’ın www.twiplomacy.com adresinde bulunan Twiplomacy 2017 başlıklı araştırmasına göre az sayıda birbirleriyle karşılıklı iletişim kurmaktadır.

99

Şekil 2. 17: Karşılıklı İletişim İçinde Olan Dışişleri Bakanlıkları

Kaynak: http://twiplomacy.com/blog/twiplomacy-study-2017/ [Erişim Tarihi:23.04.2018].

Avrupa Birliği Dış Eylem Servisi (@EU_eeas), 128 dışişleri bakanlığını ve dünya liderlerini karşılıklı olarak izleyen en iyi bağlantılı dışişleri bakanlığı ofisi olma özelliğine sahiptir. Akranlarıyla bağlantı kurabilmek için bilinçli bir şekilde İngilizce dilinde @MFA_Russia hesabına sahip olan Rusya Dışişleri Bakanlığı, 127 akranıyla karşılıklı bağlantıda olarak ikinci sırada yer almaktadır. Üçüncü sıraya yerleşen 116 karşılıklı bağlantıya sahip Alman Dışişleri Bakanlığı’nı 115 akran bağlantısı olan İngiltere Dışişleri Ofisi dördüncü sırada takip etmektedir. Norveç, İzlanda, Litvanya, İsrail, Hollanda ve Fransa Dışişleri Bakanlıkları da karşılıklı bağlantılarını öncelikleri haline getirerek listenin ilk onunu oluşturmaktadırlar.. Twitter'da karşılıklı bağlantıların varlığı, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin veya liderleri arasındaki kişisel ilişkilerin iyi bir göstergesidir. Twitter’da karşılıklı olarak bağlı olmak hükümet yetkililerinin birbirleri ile mesajlaşmalarına ve Twitter’da özel konuşmalar yapmalarına da olanak tanımaktadır. Araştırmada ayrıca birçok dışişleri bakanlıklarının olası bir yanlış anlamayı önlemek için Twitter’ı akranlarına ve diğer

100

etkisi olan birimlere erişmede kullanılmakta olduğu açıklanmıştır. Bu tür bir erişim özellikle küçük ülkeler için çok değer taşımaktadır. Örneğin, Peru Dışişleri Bakanlığı (@CancilleriaPeru) ve Hırvatistan Hükümeti (@VladaRH), Twitter’da karşılıklı bağlantılar kurma bilinciyle çaba göstererek 400’den fazla dünya liderini takip etmeye başlamışlardır. Eski Birleşik Krallık Büyükelçisi Tom Fletcher Future FCO Raporu’nda amaca yönelik olarak yeni dijital araçları kullanacak bir diplomat ordusuna ihtiyaçları olduğunu ve yalnızca 105 İngiliz misyon şefi ve 12 milletvekilinin

aktif olduğunu belirtmiştir

(https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attach ment_data/file/521916/Future_FCO_Report.pdf).

Twiplomacy 2017 raporunda belirtildiği gibi @Twiplomacy listelerine göre, Twitter’da 4,100’den fazla büyükelçilik ve 1100 büyükelçi bulunmaktadır. Brüksel, Cenevre, Londra, New York ve Washington’da artık Twitter ortamındaki diplomatik faaliyetler göz ardı edilmemektedir ve hatta Çin’li elçilikler, Kanada, Avrupa Birliği, Türkiye ve New York ve Cenevre’deki Birleşmiş Milletler birbirleriyle mesajlaşmaktadırlar. ABD’nin Manila Büyükelçiliği (@USEmbassyManila) 708,515 takipçi sayısı ile en çok takip edilen büyükelçilik konumundadır. İkinci ve üçüncü sırada olan Rusya’nın NATO elçiliği (@NATOmission_RU) ve ABD’nin Çin Büyükelçiliği (@USA_China_Talk) 657,509 ve 651,762 takipçiye sahiptirler. ABD’nin Birleşmiş Milletler büyükelçisi ve eski Güney Carolina Valisi @NikkiHaley, 338,640 takipçiye sahip olup en fazla takip edilen diplomattır. Toplam 5,306 büyükelçilik ve büyükelçi 26,1 milyon kişi tarafında takip edilmektedir ve her elçi ve elçiliğin ortalama takipçi sayısı 1,299’dur (http://twiplomacy.com/blog/twiplomacy- study-2017/).

Dışişleri bakanlıkları ve diğer uluslararası aktörlerin varlıklarını sürdürebilmek için dijital stratejilerini geliştirmekten başka bir seçenekleri olmadığını vurgulayan Hocking ve Melissen (2016:5) dijitalleşmenin dışişleri bakanlıklarının kendi rollerini yeniden tanımlamasına ve paydaşlarına ve kendilerine ne için var olduklarını açıklayabilmek için yeni anlatılar geliştirmelerine duyulan gereksinimi arttıracağını belirtmektedirler. İnternet ve diplomasi ile ilgili araştırmalar göstermiştir ki internet daha fazla sayıda ve farklı aktörlerin politik ve diplomatik süreçlere katılmasını sağlamaktadır (Soloman, 2000:40).

101