• Sonuç bulunamadı

KAMU AVUKATLARININ GÖREVĠNĠ ĠFA EDERKEN ĠġLEDĠĞĠ

2.4 KAMU AVUKATLARININ DĠSĠPLĠN YÖNÜNDEN DURUMU

2.4.3 KAMU AVUKATLARININ GÖREVĠNĠ ĠFA EDERKEN ĠġLEDĠĞĠ

ĠġLEDĠĞĠ SUÇLARDAN SORUMLULUĞU

Kamu avukatları bir yandan avukatlık mesleğini icra etmekte, bir yandan da

memur olarak hizmet vermektedirler. Dolayısıyla görevlerini ifa ederken iĢledikleri

Bakanlar Kurulunca çıkarılan “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği”nde söz konusu dosyaların “gizli” olacağının 26, 27 ve 28. maddelerinde düzenlenmiĢ olduğu, 657 sayılı kanunun 117. maddesinde yer alan ve olumsuz sicil alan memura yapılacak uyarı yazısının “gizli” olacağını düzenleyen hususun ise ilgili memurun diğer memurlara karĢı kiĢilik haklarını korumak bakımından duyulan bir ihtiyaçtan kaynaklandığı,

ÇağdaĢ kamu yönetimi anlayıĢının hakim olduğu ülkelerdeki uygulamalara bakıldığında, kamu görevlileri için düzenlenen sicil raporu benzeri dosyaların üçüncü kiĢilere karĢı gizli tutulduğu, dosyanın ilgilisine karĢı ise açık olduğunun görüldüğü, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu‟nun da bu yönde atılmıĢ bir adım olduğu, nitekim 4982 sayılı Kanunun konuyla ilgili olarak, 15. maddesindeki „Yargı denetimi dıĢında kalan idari iĢlemlerden kiĢinin çalıĢma hayatını ve mesleki onurunu etkileyecek nitelikte olanlar, bu kanun kapsamına dahildir....‟, 18. maddesindeki „Sivil ve askeri istihbarat birimlerinin görev ve faaliyetlerine iliĢkin bilgi veya belgeler, bu kanun kapsamı dıĢındadır. Ancak, bu bilgi ve belgeler kiĢilerin çalıĢma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise, istihbarata iliĢkin bilgi ve belgeler bilgi edinme hakkı kapsamı içindedir.‟ 25. maddesindeki „Kurum ve kuruluĢların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına iliĢkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dıĢındadır. Ancak, söz konusu düzenlemeden etkilenen kurum ve çalıĢanlarının bilgi edinme hakları saklıdır.‟ Ģeklindeki hükümlerinin de, kurum ve kuruluĢların kendi personeli hakkında sahip oldukları bilgi ve belgelerin üçüncü kiĢilere karĢı gizli tutulması, ancak bu bilgi ve belgeler ilgili kiĢinin çalıĢma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte ise o kiĢiye açık olması, bir baĢka değiĢle bilgi edinme kapsamında ilgili personelin kendisiyle ilgili bilgi ve belgelere eriĢim hakkının bulunduğu Ģeklinde anlaĢılması gerektiği,

657 sayılı kanunun 111. maddesi gereğince „Devlet memurlarının ehliyetlerinin tesbitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle iliĢkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının baĢlıca dayanak olduğu‟ göz önünde tutulursa, sicil dosyalarının Devlet memurlarının “çalıĢma hayatını ve meslek onurunu etkileyecek nitelikte” bulunduğunun açık olduğu,hususlarını ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu‟nun 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan „Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren diğer kanunların bu kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz ” Amir hükmünü göz önünde bulunduran Kurul, 4982 sayılı kanun ile çeliĢen Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği hükümlerinin uygulanmasında (özlük dosyaları ve) sicil raporlarının 3. kiĢilere karĢı yine gizlilik prensibi içinde muhafazasının gerektiği, ancak ilgili kamu görevlisine karĢı 4982 sayılı kanun çerçevesinde açık olmasının gerektiğine oybirliği ile karar vermiĢtir.‟ denilmektedir.

58 DanıĢtayın YerleĢik içtihatlarında memura verilen sicil notunun objektif kriterlere dayalı olarak

verilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Memura düĢük sicil notu verilmesi halinde bu durumun gerekçelendirilmesi ve belgelere dayandırılması gerekmektedir. Aksi halde idari yargı sicil notunun iptaline karar vermektedir. ( Konya Ġdare Mahkemesinin 2008/659 E, 2008/1641 K sayılı ilamı, Aydın Ġdare Mahkemesinin 2008/570 E, 2008/1731 K sayılı ilamı, DanıĢtay 2. Dairesinin 2004/6213 E, 2005/329 K Sayılı ilamları örnektir.)

suçlardan ötürü memur olarak mı, yoksa avukat olarak mı yargılanacaklarını belirlemek gerekmektedir. Çünkü avukatlık mesleğiyle ilgili bir suç söz konusu ise meslek kuruluĢu olan baroların da disiplin cezası verme hakkı bulunmaktadır. Bu da çoğu zaman avukatın aynı fiilden dolayı iki defa soruĢturma geçirmesi, hatta iki defa disiplin cezası alması ihtimalini doğurmaktadır. Kamu avukatlarının çoğunun barolara üye olmadığı düĢünüldüğünde, çift taraflı disiplin soruĢturması halinde avukat hem üyesi olmadığı için iĢleyiĢini tam olarak özümseyemeyeceği baro denetimi altında, hem de iĢleyiĢini iyi bildiği ama kendisini avukat olarak değil de memur olarak gören ve sorgulayan kurumunun denetimi altındadır.

Önce memurların iĢledikleri suçlardan yargılanma usulüne göz atmakta fayda vardır. Memurlar, 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanunun öngördüğü prosedüre uygun olarak 3. maddede belirtilen makamların59

soruĢturmaya izin vermesi halinde, yetkili makamlar tarafından soruĢturulabilecektir.

59Madde 3- SoruĢturma izni yetkisi

a) Ġlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakam, b) Ġlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında vali,

c) Bölge düzeyinde teĢkilatlanan kurum ve kuruluĢlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında görev yaptıkları ilin valisi,

d) BaĢbakanlık ve bakanlıkların merkez ve bağlı veya ilgili kuruluĢlarında görev yapan diğer memur ve kamu görevlileri hakkında o kuruluĢun en üst idari amiri,

e)Bakanlar Kurulu kararı ile veya BaĢbakanlık ve bakanlıklar ile bağlı kuruluĢların merkez teĢkilâtında görevli olup, ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ilgili bakan veya BaĢbakan,

f) Türkiye Büyük Millet Meclisinde görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Sekreteri ve yardımcıları hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanı,

g) CumhurbaĢkanlığında görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreteri, CumhurbaĢkanlığı Genel Sekreteri hakkında CumhurbaĢkanı,

h) BüyükĢehir belediye baĢkanları, il ve ilçe belediye baĢkanları; büyükĢehir, il ve ilçe belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında ĠçiĢleri Bakanı,

i) Ġlçelerdeki belde belediye baĢkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında kaymakam, merkez ilçelerdeki belde belediye baĢkanları ve belde belediye meclisi üyeleri hakkında bulundukları ilin valisi,

j) Köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında ilçelerde kaymakam, merkez ilçede vali,

4483 sayılı Kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kiĢilerinin yürüttükleri kamu hizmetlerini ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle iĢledikleri suçlar hakkında uygulanır.

Eğer suç iĢleyen kamu görevlileri görev ya da sıfatları nedeniyle özel soruĢturma ve kovuĢturma usullerine tabi ise ya da suçun niteliği nedeniyle kanunlarda özel soruĢturma ve kovuĢturma usulleri öngörülmekte ise, bu hükümler saklıdır. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerinde de genel hükümler uygulanır.

4483 sayılı Kanuna tabi bir kamu görevlisinin suç iĢlediğine dair bir ihbar ya da Ģikâyetin Cumhuriyet BaĢsavcılığına iletilmesi halinde, acele olarak toplanması gereken bilgi ve deliller toplanarak baĢkaca bir iĢlem yapılmaksızın ilgili makamdan soruĢturma izni istenir.

Memur hakkında soruĢturma izni verilmesi halinde memurun, soruĢturma izni verilmemesi halinde de Cumhuriyet BaĢsavcılığının Bölge Ġdare Mahkemesine itiraz hakkı bulunmaktadır.

Avukatlık Kanununa göre bir avukat hakkında soruĢturma açılması için Adalet Bakanlığından ön izin alınması gerekmekte olup, bu izne karĢı yargı yoluna baĢvurulamamaktadır. 60

Kamu avukatlığında memurluk yönü ağır bastığından, soruĢturma izni için 4483 sayılı Kanunda öngörülen prosedür uygulanmaktadır.

Yokluklarında ise vekilleri tarafından bizzat kullanılır.

Yetkili mercilerin saptanmasında, memur veya kamu görevlisinin suç tarihindeki görevi esas alınır.

Ast memur ile üst memurun aynı fiile iĢtiraki halinde izin, üst memurun bağlı olduğu merciden istenir.

60 DanıĢtay 2. Dairesi 15.01.2002 tarih ve 2001/1836 E, 2002/ 5 K sayılı ilamında hem 4483 Sayılı

Kanuna, hem de 1136 Sayılı Kanuna atıfta bulunmuĢ ve yapılan itirazı incelemeksizin reddetmiĢtir. ( TÜRKMEN, CoĢkun, „Kamu Avukatları‟, Ankara Barosu, Ankara 2009, s. 43.)