• Sonuç bulunamadı

8. Gevúek ve sıkı kontrolü bir arada yürütme: Bir iki önemli hususu dikkatle sürekli sıkı kontrol altında tutmak, di÷er konularda yöneticilere serbest

2.2. FARKLILIK øKLøMø FAKTÖRLERø

2.2.1. Bireysel Düzeydeki Faktörler

2.2.1.3. Kalıp Yargı (Stereotip)

Etimolojik olarak stereos (katı) ve typos (nitelik, tip) sözcüklerinden oluúan stereotip (kalıp yargı) terimi, ilk kez ‘kafamızdaki imajlar’ a iúaret etmek üzere Lippmann (1922) tarafından ortaya atılmıútır. Kalıp yargı terimi, genel olarak di÷er insanları içine yerleútirdi÷imiz kategorileri ifade etmektedir. Bu çerçevede kalıpyargılar, di÷er bir bireyi veya bireyler grubunu tanımlamak için kullandı÷ımız basitleútirilmiú betimsel kategoriler olarak tanımlanabilir (Bilgin, 2008:175).

Kalıp yargılar, çeúitli gruplar hakkında sahip oldu÷umuz kaba fikirler, kanaatler, imajlardır; günlük sohbetlerde, kitle iletiúim araçlarında, edebiyat ve sanat ürünlerinde, vb. geliútirilen ve iletilen “hikmet-i kendinden menkul” genel iddialar veya yorumlardır; sosyal psikoloji terimiyle, “zımni teoriler” dir. Gruplara yüklenen olumlu veya olumsuz imajlardır. Lippmann (1922) tarafından “kafamızdaki imajlar” olarak tanımlanan kalıp yargılar, geniú anlamda çeúitli eúyalar (araba modelleri), yerler ( kentler, kafeler), olay veya durumlar (terör, moda defilesi, grev), kültür-sanat eserleri (müzik türleri, filmler, gazeteler) veya kiúilere atfedilen özellikler bütünü olarak kullanılmaktadır. Bu özellikler lehte ya da aleyhte olabildikleri gibi aynı bir kiúi ya da grup, bir konuda olumlu, bir baúkasında olumsuz kalıp yargıların hedefi olabilmektedir (Bilgin, 2007:129).

Kalıp yargılar bir toplumsal gruba (cinsiyet grubu, azınlık grubu, etnik grup, yaúlı, çocuk) iliúkin inançlardır. Her kalıp yargının birkaç ö÷esi vardır. Bunlar kategori adı, kategoriyi belirleyen birtakım özellikler ve o kategoriden bazı örnekler olarak üç tanedir. Örne÷in, “çocuk” kategori adıdır, “sevgi dolu, çabuk etkilenen, masum, konuúkan” kategoriyi belirleyen özellikler, komúunun kızı Ayúe ise örnektir.

Baúka bir deyiúle, kalıp yargılar bir toplumsal kategorinin (grubun) ça÷rıútırdı÷ı özelliklerdir (Hortaçsu, 1998:229).

Sosyal psikoloji literatüründe gruplar arası iliúkiler, inançlar ve temsiller ba÷lamında kullanılan kalıp yargı, bir birey, grup ya da topluluk hakkında sahip olunan temellendirilmemiú kanaattir; örne÷in Almanlar disiplinlidir, Fransızlar iyi aúçıdır, Japonlar onurlarına düúkündür, Zenciler tembeldir, vb. Belirli bir hedef hakkında basitleútirilmiú yaygın inançlara dayanan kalıp yargılar, bireysel farklılıkları dikkate almayan kalıp yargılardır. Leyens (1983), Sommes-nous tous des psychologues? (Hepimiz Psikolog muyuz?) adlı kitabında kalıp yargıları, günlük/naif psikoloji çerçevesinde ele alarak, örtük kiúilik teorilerine benzetir. Kalıp yargıları biliúsel temelde ve sosyal düzenleme çerçevesinde ele alan bu anlayıú, Tajfel’ in öncülü÷ünde geliúen Bristol Ekolünün yaklaúımıdır (Bilgin, 2008:175).

Leyens’ e göre kalıp yargılar, bir grubun üyelerinin bir baúka grubun ya da kendi grubunun tüm üyeleri hakkında paylaútıkları örtük kiúilik teorileri gibidir. Bu teoriler, söz konusu grup üyeleri hakkındaki inançları kapsar. Bu inançlar olumlu ya da olumsuz olabilir. Dolayısıyla kalıp yargıların, önyargılara kıyasla olumsuz yükü daha azdır; üstelik önyargılardan farklı olarak kalıp yargılar, her zaman dıú gruba yönelik de÷ildir; üstelik mizah alanında sıklıkla baúvurulan bir kaynak oluútururlar. Kalıp yargılar da sıklıkla çeúitli yaú, cinsiyet, meslek grupları, azınlık grupları ve milliyetleri hedef alsa da, bir grubun üyeleri kendi grupları hakkında da kalıp yargılara sahip olabilirler (Bilgin, 2008:175).

Kalıp yargılar bir grup hakkındaki sabit, de÷iúmez görüúler olarak da tanımlanabilir. Kalıp yargıların oluúması bir grubun tüm üyelerine karúı önyargıların var olmasıyla gerçekleúmektedir. Belirli etnik bir grubun tüm üyelerinin tembel oldu÷unu düúünüyorsanız, böyle bir kalıp yargıya sahip oldu÷unuz söylenebilir ve bu konuda günlük edindi÷iniz deneyimlerin hiçbir önemi yoktur. E÷er herhangi bir kalıp yargıya olan inancınız güçlü ise, bu durumda kalıp yargıyı baúkalarına da yayabilirsiniz. Kalıp yargı teknik olarak incelendi÷inde karmaúık gerçekleri yöneterek ve kategoriler kullanarak bilgilerin depolanmasını, bazı úeylerin daha

çabuk tanımlanmasını, çoklu algılama oluúturan tecrübelerin üstesinden gelinmesini ve bazı úeylerin anlamlandırılmasını sa÷layan bir süreç oldu÷u sonucuna varılabilir. Yanlıú olduklarında bile insanlar kalıp yargılara güçlü anlamlar yüklemekte ve bu kalıp yargıları biri hakkındaki hoúnutsuzluklarını haklı çıkarmak için kullanabilmektedirler (Hubbard, 2004:64).

ønsanlar grubun herhangi bir üyesi ile ilgili bir deneyime sahipse tüm gruba karúı önyargılı olabilirler. E÷er birey belirli bir kültür grubuna mensup üyenin saygısızca bir davranıúı ile karúılaútıysa, bu durumda o kiúi için grubun geri kalan üyelerinin saygısız olmayaca÷ını düúünmek oldukça zordur. Fakat herhangi bir ırk, cinsiyet, yaú ya da kültür grubunun bir üyesinin böyle bir davranıúta bulunması, bu grubun di÷er üyelerinin de böyle bir davranıúta bulunaca÷ı anlamına gelmemektedir. Grupta yer alan di÷er bireylerin kültürlerini anlamak için zaman ayrılmazsa algılar bilgi eksikli÷inde oluúmaktadır. Birçok basmakalıp genelleme, de÷erlendirme (yargılama) sürecindeki hatalar ve yanlıú anlamalar sonucu ortaya çıkmaktadır (Hubbard, 2004:64).

Çarpıtılmıú bilgiye ya da sınırlı kiúisel tecrübeye sahip bireyler çok fazla genellemelerde bulunabilirler ya da çok kolay bir úekilde kalıp yargılar oluúturabilirler. Kalıp yargılar genellikle saldırgan ve katlanılmaz varsayımlarla sonuçlanmaktadırlar. Her türlü özelli÷in bütün gruplarda ya da bireylerde olabilece÷i gerçe÷ini gölgelemektedirler. Bireyler hakkında oluúturulan kalıp yargılar baúkalarını oldu÷u kadar bu kalıp yargıları oluúturanları da incitmektedir. Çünkü insanların gerçekte kim olduklarını bilmek oldukça zordur. Bu nedenle kalıp yargılı davranıúları de÷iútirmek için nasıl oluútuklarını bilmek gerekmektedir (Hubbard, 2004:65).

ønsanlar genellikle farklılı÷ın birincil ve ikincil boyutlarını küçümseyerek ve bu nedenle bu boyutlara karúı kalıp yargılar edinerek sosyalleútirilmektedirler. Bütün insanlar aynı kalıp yargılara sahip olmasalar da, her birinin zamanla edindi÷i kalıp yargılar vardır. Hiç kimsenin birbirine benzemedi÷i ve herkesin farklılık boyutlarından rahatsızlık duydu÷u çokkültürlü toplumlarda kalıp yargıların oluúması sıradan bir durumdur. Hiçbir grup kalıp yargılardan uzak duramaz. ønsanların temel

kimlikleri ne olursa olsun bazı insanlar tarafından “ baúkası” olarak adlandırılmaktan kurtulamazlar. ønsanlar de÷er vermedikleri ya da hakkında herhangi bir bilgiye sahip olmadıkları bireyleri genellikle edindikleri kalıp yargılara göre yargılamaktadırlar (Loden ve Rosener, 1991:62).

Tablo 2.3’ te de görüldü÷ü gibi Loden ve Rosener (1991) “Workforce America: Managing Employee Diversity As a Vital Resource” adlı kitaplarında kalıpyargıları beú farklı baúlık altında incelemektedirler: “Yaúa yönelik kalıp yargılar, etnik ve ırksal kalıp yargılar, cinsiyete yönelik kalıp yargılar, fiziksel yeterlili÷e yönelik kalıp yargılar ve cinsel/duygusal yönelime yönelik kalıp yargılar”.

Tablo 2.3: Örgütlerin Farklılıklara Yönelik Kalıp Yargılarının Sınıflandırılması

Yaúa Yönelik Kalıp Yargılar Genç çalıúanlar;

x Tecrübesizdirler, hiçbirúey bilmezler,

x Geleneklere saygı göstermezler, x Tecrübeleri yoktur bu nedenle

güvenilir de÷illerdir, x Sadık de÷illerdir,

x Çok fazla sorumluluk alarak güven vermezler.

øleri yaútaki çalıúanlar;

x Çok çalıúmak konusunda motivasyonları yoktur, x Faydasız kiúilerdir,

x De÷iúime karúı direnç gösterirler, x Yeni yöntemleri ö÷renemezler, x 40 yaúından sonra plato

dönemine (bir kimsenin

ö÷renim/çalıúma döneminde hiç ilerleme kaydetmedi÷i dönem) girerler.50 yaúından sonra ise çöküú dönemi baúlar.

x Suçlama ya da tehlikelere karúı korunmalıdırlar.

Etnik ve Irksal Kalıp Yargılar Afrikalı Amerikalılar;

x øyi bir sporcu ve muhteúem bir sevgili olabilirler,

x Tembeldirler,

x Saldırganca davranabilirler ve úiddet e÷ilimlidirler,

x Konuúmaları e÷lencelidir, x Çok zeki de÷illerdir. Kızılderililer;

x Dürüst de÷ildirler, x Alkole e÷ilimlidirler, x Soylu vahúidirler,

x Petrol ve emlak zenginidirler. Asyalı Amerikalılar ve Asyalılar;

x Aynı kültürel mirasa sahiptirler, x Yabancı düúmanıdırlar,

x Sır saklayıcı ve içten pazarlıklıdırlar, x Acıya dayanırlar,

x Amerika da sayıları hızla artmaktadır.

Avrupalı Amerikalılar;

x Sadece beyaz ten rengine sahiptirler ve etnik mirasları yoktur,

x Kibirlidirler, x Duyarsızdırlar,

x Sömürge altındaki insanların düúmanıdırlar,

x Güvenilmezdirler.

øspanyollar/Meksikalılar- Meksikalı Amerikalılar/Latin

Amerikalılar/Kübalılar/Porto Rikolular; x Aynı kültürel mirasa sahiptirler, x Maço erkek ve itaatkâr kadın, x De÷iúken ve duygusaldırlar, x Tembeldirler,

x Geniú aileleri vardır. Pasifik Adalarından olanlar;

x ølkerdirler,

x Cinselli÷e düúkündürler, x Cahil ve mutludurlar, x Çocuksudurlar, x Saftırlar.

Cinsiyete Yönelik Kalıp Yargılar Kadınlar;

x Sinsidirler,

x Kariyerleri konusunda ciddi de÷ildirler,

x Duygusal olarak kendilerini kontrol edemezler,

x Kariyer basamaklarında ilerleyemezler,

x Kararsızdırlar ve pek fazla yetenekleri yoktur.

Erkekler;

x Herúeyi bildilerini düúünürler, x Maçodurlar,

x Duygularını saklarlar,

x øtaatkâr kadınları tercih ederler, x Duygusal erkekler çekingen

olurlar. Fiziksel Yeterlili÷e Yönelik Kalıp

Yargılar

Farklıúekillerde engelsiz olanlar; x Fiziksel özürlülük zihinsel

özürlülükle aynıdır,

x Yardım problemleri oluúur, iú bulmak için úans gerekir, x Kendi yüklerini taúıyamazlar, x Romantik, cinsel ve duygusal

yaúamları yoktur.

Fiziksel olarak engelsiz olanlar;

x Bütün engelliliklerin görülece÷ini ve farkedilece÷ini varsayarlar, x Tepeden bakarlar,

x Kendi zaaflarını inkar ederler, x Farklı engelsizlikleri olanların

baúarılarına úaúırırlar, x Aúırı tepki gösterirler.

Cinsel/Duygusal Yönelimlere Yönelik Kalıp Yargılar

Heteroseksüel insanlar; x Duyarsızdırlar,

x Eúcinsel düúmanıdırlar,

x Kendi cinsellikleri konusunda tutucudurlar,

x Kadınsı özellikleri az olan kadınlar lezbiyen olarak görülürler,

x Erkeksi özellikleri az olan erkekler eúcinsel olarak

Lezbiyenler ve gay erkekler;

x Ebeveyn olmamalıdırlar, x Onlar için cinsellik

herúeyden önce gelir, x Dini inançlarla ters

düúerler,

x Heteroseksüel olmayanları seçerler.

Kaynak: Loden ve Rosener, 1991, s. 65-68.