• Sonuç bulunamadı

3.2. Bulgular

3.2.3. Kadın Kollarının Faaliyetleri ve Partilerin Kadın Politikası

3.2.3.3. Kadın Kollarının Gerekliliği Konusundaki Görüşler

Siyasi partilerin bünyesinde aynen gençlik kollarında olduğu gibi kadınların katılımlarıyla oluşan kadın kolları yapılanması bulunmaktadır. Kadın kolları ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nde gündeme gelmiş ve oluşturulmuştur. 20 Ocak 1953’teki CHP yönetmeliğinde kadın kollarının oluşturulabileceğine dair ifadeler yer almaktadır.

Kadın kollarının kurulmasının amaçları olarak yönetmelikte şunlar dile getirilmektedir: “Türk inkılabı ve partimizin umdelerinin bütün vatandaşlar, hususiyle kadınlar arasında yayılmasına, benimsenmesine çalışmak; Türk kadınının sosyal ve politik anlayışımızın ilerleyip gelişmesine ve demokrasinin kökleşmesinde görev almalarını sağlamaktır” (aktaran Kovanlıkaya, 1999:93). Bu yönetmelikte kadın kollarının görevleri “toplantılar, konferanslar tertip etmek; broşürler ve dergiler çıkartmak; köy ve mahalle gezileri yaparak kadın vatandaşlarla aydınlatıcı temaslarda bulunmak, partinin üye sayısını, hususiyle kadın üye sayısını arttırmaya çalışmak, bağlı bulundukları parti kademelerinin çalışmalarına geniş ölçüde yardım etmek” (Kovanlıkaya, 1999:93) olarak belirtilmiştir. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile tüm demokratik özgürlüklerin sınırlanması kadın kollarını da olumsuz yönde etkilemiştir. “Siyasi partilerde 1980 öncesi ‘kadın kolları’ biçiminde örgütlenebilen kadınlar, 1980 askeri darbesi sonucu yürürlüğe giren 1982 Anayasası ile ‘kadın kollarının’ yasaklanması sonucu bu hakları yitirmişlerdir. Ancak tüm partilerde gönüllü olarak çalışan ‘kadın komisyonları’ oluşturulmuştur. Bu yasak ancak 23.7.1995’te 4121 sayılı yasa ile kaldırılmıştır” (Talaslı, 1996:95). 1995’te kadın kollarının yeniden yapılanmaya başlaması olumlu bir değişme olarak görülebilir. Ancak kadın kollarının faaliyetleri ve niteliği de çok önemlidir. Çünkü kadın kolları yapılanmasının siyasi partilerin bünyesinde kadınlardan oluşan, partiye bir anlamda maddi destek sağlayan yardım derneği görünümünde olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 2002 yılında CHP kadın programını inceleyen Yücel de bu konuya dikkat çekmiştir (2003). Yücel, özellikle kadın kollarında görev alan kadınların içinde bulunmuş oldukları partiye bağımlılıklarını dile getirmektedir. Yücel’e göre partilerin kadın kollarından istediği “kadınların yönetimlerde ‘birlikte çalışmak’, onlara ‘yardımcı’ olmak için faaliyet göstermelerinin beklenmesidir. Kadınlar adeta hâlihazırda yürütülmekte olan parti faaliyetlerine ‘dışarıdan’ katılmaktadırlar. Çalışma süreçlerini ne ölçüde yönlendirebilecekleri, dolayısıyla böyle bir örgütlenme içinde tartışmaların ana eksenini ne ölçüde belirleyecekleri, kendi dillerini oluşturabilmeleri meselesi tartışmalı olmaya devam etmektedir” (2003:45).

Kadın kollarının fonksiyonu ve gerekliliği hakkındaki düşünceleri sorulan 42 katılımcının sadece 1’i dışında ortak fikir, bu yapılanmanın gerekli olduğu yönündedir. Kimi katılımcılar görüşlerini ifade ederken daha muhafazakâr bir bakış açısından hareket ederken kimi katılımcılar da kadın kollarını, kadınların görünür kılınabilmesi için bir araç olarak değerlendirmişlerdir. Bütün katılımcılar kadın kollarının varlığının önemli olduğunu belirtmekle birlikte bu konuya ilişkin net ve kapsamlı bir açıklamada

bulunamamışlardır. Katılımcıların kendi ifadelerinden hareketle konu değerlendirilecek olursa bu durum daha net bir şekilde görülebilecektir. Bir katımcıya göre:

“Kadın kolları olmalı, kadınlara en iyi dille yine en iyi bir kadın anlatabilir davayı. Kadınlarla bir kadın daha rahat konuşur, paylaşır. Ailenin başı kadındır.”

Bu katılımcıya göre siyasi partilerin kadın kolları örgütlenmesi, üye olmayan kadınlarla yapılacak görüşmenin erkeklerle karşılaştırıldığında daha kolay olabileceği görüşünden hareketle gerekli gözükmektedir. Yani geleneksel aile yapısı içerisindeki görünümüyle kadın, başka kadınlarla iletişime geçmede daha avantajlı olduğu için kadın kollarında aktif olarak görev üstlenebileceği bu katılımcı tarafından dile getirilmektedir.

Bu ifadeyi destekler nitelikte bir başka katılımcı:

“Kadın kolları gereklidir. Ailede sıkıntıyı çeken de kadındır. Bence siyasette bu şekilde kendini ifade edebiliyor” demiştir.

Kadın kollarının gerekliliğini yine aile temelli yaklaşımla açıklayan bir katılımcı ifadesinde, anneliğin önemini kadın kollarının gerekliliği ile ilişkilendirerek açıklamaya çalışmıştır. Katılımcının kendi ifadesiyle:

“Kadın kolları gerekli. Çünkü kadın sesini ancak kadın duyurabilir. Çocuğunu yetiştiren ancak bir annedir. Bir anne bir vatanı kurtarır.”

Burada katılımcı; kadının sesini ancak bir kadının duyurabileceğini söylemekle,

kadınların birbiriyle daha kolay iletişim kurabileceği, toplumda var olan sorunların iyi yetiştirilmiş bir annenin yetiştireceği çocuklar aracılığıyla daha kolay çözülebileceği görüşleri ile geleneksel bir bakış açısı sergilemektedir. Katılımcının yaptığı açıklamada anneliğe vurgu yapılması, evlat yetiştirmenin sadece anneye ait görülmesi ve beraberinde kadın kolları ile ilişki kurulmaya çalışılması oldukça ilginçtir. Aile temelli bir açıklamadan hareket eden bir başka katılımcı da:

“En önemlisi toplum içinde veya aile içinde sorun yaşayan kadının yalnız olmadığını ve bunun kader olmadığını algılatmak öncelikle gerekli”

ifadesinde bulunmuştur. Ancak anlaşılması güç olan nokta kadın kollarının varlığı ile aile kurumunun bağdaştırılmasıdır.

Kadın kollarında görev alan kadınlar, kadınların sorunlarını çözmek amacıyla özellikle ev ziyaretlerini gerçekleştirmektedirler. Sadece kadınların bu görevi üstlenmesinden de anlaşılacağı üzere, kadınlar karar mercilerinde yer almak yerine

geleneksel toplum yapısından da kaynaklanarak ev ziyaretlerinde bulunmakta ve partileri için oy toplamaktadırlar. Kadın kollarında görev alan kadınların ev ziyaretlerinin önemli olduğunu bir katılımcı da şu şekilde ifade etmektedir:

“Gerekli. Çünkü bireyler ailelere giremiyor. Halk serbest olmadığı için fikirlerimizi de yaymak için kadın kolları mutlaka gerekli.”

Bu açıklamadan anlaşıldığı üzere kadın kollarının gerekliliği; kadınların özellikle parti görüşlerini açıklamak ve benimsetmek amacıyla yaptıkları ev ziyaretlerini erkeklere göre daha kolay gerçekleştirdikleri anlayışının yaygınlığından kaynaklanmaktadır. Ancak bu olması gerekenmiş gibi algılanmakta ve gerekçe olarak da toplumun muhafazakâr olması gösterilmektedir. Ancak özellikle değinilmesi gereken bir diğer nokta katılımcının ‘bireylerin aileye girememesi’ ifadesinde de anlaşıldığı gibi bireyden kastı erkektir. Katılımcıların ifadeleri göz önüne alındığında kadın kollarının, parti çalışmaları amacıyla evlere girmede erkeklerin yapamadıklarını yapmak için adeta bir yan kuruluş, bir yardımcı organ işlevini üstlendikleri söylenebilir. Benzer şekilde düşünen başka bir katılımcı da görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir:

“Tabi gerekli. Mesela bir erkek gidip bir bayanın kapısını çalamıyor. Rahatlıkla biz bir bayanın kapısını çalıp giriyoruz. Siz olsanız tanımadığınız bir erkeği alır mısınız? Daha o aşamalara gelemedik biz. Bayanlar ortama daha kolay giriyorlar.”

Bu açıklamaların dışında katılımcılardan biri de kadınların kadın kollarında görev almalarının gerekçesini şu şekilde bir değerlendirme yaparak açıklamıştır:

“Emekçilerin iktidarını kurmak için kadınların örgütlenmesi kendine özgü talepleri savunması için özel görevlendirmeler ve çalışma olması şart.”

Bu ifadeden de anlaşıldığı üzere, kadınların ortak sorunlarının kadın kolları gibi yapılanmalarla çözüme ulaşacağı belirtilmiştir. Kadınların sorunlarının kadın kolları aracılığıyla dile getirildiğine bir katılımcı da benzer şekilde değinmiştir. Katılımcı görüşünü:

“Kadın kolları gerekli. Çünkü kadının hakkını en iyi o savunur”

şeklinde ifade etmiştir. Kısacası kadın haklarının savunuculuğunun siyasi partilerin kadın kollarının üstlendiği anlayışının benimsendiği söylenebilir. Yani kadın kollarının kadının siyasal yaşama katılımının bir aracı olarak gören tanımlamanın aksine kadın

kollarında aktif olarak görev alan kadınlar görüldüğü üzere daha farklı bir yaklaşıma sahiptirler. Yukarıdaki ifadeler de göstermektedir ki katılımcılar kadın kollarını siyasal katılım aracı olarak görmekten ziyade kadın seçmene kolayca ulaşma ve partileri için oy toplama aracı olarak algılamaktadırlar. Görüşülen 42 katılımcıdan sadece 1’i dışında kadın kollarının ortak görüşü kadın kollarının gerekli olduğu yönündedir. Bu katılımcı dışında tüm katılımcılar kadın kolları içerinde yer almayı kadınlar için aktif bir siyasal katılım olarak değerlendirmiştir.