• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: SOSYAL BĐLGĐLER DERS KĐTAPLARI VE

3.8. Kadın ve Aile

Sosyal bilgiler ders kitaplarında aile ve kadın konusu önemli konulardan bir tanesini oluşturmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 4. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında, birinci ünite olan “ Kendimi Tanıyorum” ünitesinde, hayatım ve ailem konu başlığı altında ailenin yapısı hakkında bilgiler verilerek, ailenin bir üyesini oluşturan çocuktan bahsedilmektedir. Ardından soy ağacı kavramından söz edilerek, çocuğun tüm akrabalarını gösteren soy ağacı gösterilmektedir.

Đkinci ünite olan “ Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde, aile tarihi yazıyoruz konusu işlenmektedir. Burada aileye ait nesneler ile değişik yollardan edinilen bilgiler kullanılarak çocuktan aile geçmişine ait bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. Soyadının nereden geldiğini araştırma gibi.

Bu ünitede kadın konusu, daha çok kurtuluş savaşındaki kadının kahramanlıkları yönü ile işlenmektedir. Türk kadının cephede savaşan askerlere nasıl yardım ettiği anlatılmaya çalışılmaktadır. “Yurdumuzun işgal edilmeye başlamasından sonra, kurtuluş savaşı mücadelesinde kadınlar önemli işler başarmıştır. Asker Saime, Kara Fatma ( Fatma Seher Erden) gibileri Türk tarihinin önde gelen kadın kahramanlarıdırlar. Bu kahramanların dışında Gördesli Makbule, Binbaşı Ayşe, Nezahat Hanım, Süreyya Sülün Hanım, Halide Edip, Kılavuz Hatice gibi Türk kadınları gerek cephede, gerekse cephe gerisinde birçok yararlılıklar göstermişlerdir.” (Tekerek, v.d.: 57 )

Atatürk, Kurtuluş Savaşı döneminde Türk kadınlarının kurduğu cemiyetlerle görüşme halindeydi. Onların çalışmalarını takdir etmekteydi. Yaptığı inkılâplarla da kadınlara gerekli değeri verdiğini göstermiştir.

Altıncı ünite olan “ Hep Birlikte” ünitesinde Ailenin Önemi konu başlığı altında; aile bireyleri arasındaki dayanışma ve iş bölümünün önemi kavratılmaya çalışılmaktadır. Aile kurmanın sosyal hayatın en önemli olaylarından birisi olduğu ifade edilmektedir. Ailedeki birliğin karşılıklı anlayış ve iş bölümü sayesinde sürdürülebileceği, aile içerisindeki bu anlayış ve iş bölümünün toplum hayatına da yansıyacağı anlatılmaktadır. Dolayısıyla toplumda da aile ortamındaki gibi düzenli bir işleyiş söz konusu olacağı vurgulanmaktadır.

Özel kesim tarafından hazırlanan 4. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında da, birinci ünite olan “ Kendimi Tanıyorum” ünitesinde, aileden bahsedilmiştir. Aile toplumsal açıdan ele alınmamıştır. Ünitenin başlığına uygun olarak çocuğun kendini daha yakından tanımasına yönelik olarak aileden bahsedilmiştir. Ardından akrabalık olgusunun öğrenilmesi için soy ağacı kavramına değinilmiştir.

Đkinci ünite olan “ Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde de aile geçmişine ait bilgiler verilmesini isteyen aile geçmişimin ipuçları başlıklı konu işlenmektedir.

Bu ünitede kadına < Türk Kadını > konu başlığıyla yer verilmektedir. Milli Eğitimin hazırladığı ders kitabındaki gibi Kurtuluş savaşındaki kadının başarılı mücadelesine değinilmektedir. Türk kadını anlatılırken; “ Türk kadını Milli Mücadele yıllarında da sorumluluktan kaçmamıştır. Erkekleri cephede savaşta olan Türk kadını, savaş alanına cephane, yiyecek ve erzak taşımış ve bu mücadelenin zaferle sonuçlanmasında büyük pay sahibi olmuştur. ( Yavuz: 34 )

Atatürk Türk Kadını hakkında şu bilgileri vermiştir; “Bir toplum (erkek ve kadından) yalnız birinin çağdaş gerekleri edinmesiyle yetinirse o toplumun yarıdan fazlası zaaf içinde kalır. Bir millet ilerlemek ve medenileşmek isterse özellikle bu noktayı esas almak zorundadır. ( Yavuz: 34 ). Atatürk Türk kadınının Milli Mücadele içindeki rolünü şu sözlerle açıklıyor. Dünyada hiçbir milletin kadını, “Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez.” ( Yavuz: 34 ) Đfadelerine yer verilmektedir.

Yine aynı ünitede kadın için şu ifadeler kullanılmaktadır. “Bugünün gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Dolayısıyla kadınlarımız âlim ve fen bilgini olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğrenim derecelerinden geçeceklerdir. Kadınlar toplumsal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı olacaklardır denilmektedir ( Yavuz: 34 ).

Türk kadının toplum hayatındaki rolünün gelişmesi için cumhuriyetin ilanından sonra bazı çalışmalar yapılmış ve Türk kadını birçok hakka kavuşmuştur.

Altıncı ünite olan “ Hep Birlikte” ünitesinde, ailemdeki iş bölümü başlığı altında aile konusu anlatılmaktadır.

“ Hayatımızı tek başımıza sürdürebilir miyiz? Böyle bir durumla karşılaşsaydık neler yapardık, düşünelim. Cümlesiyle konuya giriş yapılmaktadır. Ardından, ailemiz içinde yaşadığımız en küçük sosyal kurumdur. Ailemiz toplumumuzun oluşmasında ve bizim yetişmemizde en önemli rolü oynayan topluluktur. Ailemizde yer alan herkesin bir rolü ve sorumlulukları vardır. Ailemizdeki tüm bireyler rollerinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirirler. Böylece aile içerisindeki düzen, hoşgörü ve iş bölümü içerisinde yürütülür. Bu iş bölümü sayesine ailemiz içerisinde yapılması gereken değişik

görevler, yardımlaşarak yerine getirilmiş olur.” ( Yavuz: 111 ). Denilerek ailenin önemi vurgulanmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 5. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında, birinci ünite olan “ Haklarımı Öğreniyorum” ünitesinde bireyden yola çıkılarak ailedeki dayanışma-kitapta takım çalışması olarak yer almakta- ve iş bölümünün önemine değinilmektedir.

Đkinci ünite olan “ Adım Adım Türkiye” ünitesinde, Atatürk ve Kadın Hakları başlığı altında kadın konusuna şöyle değinilmektedir:

“ Toplumun temeli olan aile içinde özellikle kadınlar ile ilgili olarak önemli yenilikler getirildi. Atatürk, kadın ve erkek eşitliğine büyük önem veriyordu. Atatürk’e göre; bağımsızlığımızın kazanılmasında üzerine düşen görevi yerine getiren Türk kadını, devletin yönetiminde de söz sahibi olmalıydı. Türk kadını, bilgisiyle, görgüsüyle, devlet ve ülke yönetiminde görev alabilecek yeteneğe sahipti ( Karagöz, v.d.: 64 ).

17 Şubat 1926’da, Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ile kadınlarımız birçok yeni hakka kavuşmuştur. Fakat henüz kadın erkek arasında tam bir eşitlik kurulmamıştı. Resmi nikâh usulü ve tek eşle evlilik getirildi. Kadına boşanma hakkı verildi. Mirasta kadın-erkek eşit sağlandı. Böylece Türk ailesinin kuruluşu ve işleyişi çağdaş ekonomik hale geldi. Atatürk’ün önderliğinde 3 Nisan 1930’da Türk kadınlarına belediye ve muhtarlık seçimlerine katılma hakkı verildi ( Karagöz, v.d.: 64)

1934 yılında anayasada yapılan bir değişiklikle, Türk kadınlarına milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. O dönemde Avrupa’da kadınlara bu haklar tanınmamıştı. Atatürk bu alandaki devrimleri ile Avrupalılara örnek oldu. 8 Şubat 1935’de yapılan milletvekili seçimlerinde Türk kadını ilk kez oy kullanmıştır. Đlk seçimde 18 milletvekili oldu.” ( Karagöz, v.d.: 64 ). Đfade edilerek kadının önemine değinilmektedir.

Özel kesim tarafından hazırlanan 5. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında, birinci ünite olan “ Haklarımı Öğreniyorum” ünitesinde, Milli Eğitimin hazırladığı ders kitabındaki gibi çocuğun haklarını öğrenmesinden yola çıkılarak, aileye, ailedeki işbirliğine, ailedeki hak ve sorumlulukların önemine değinilmektedir.

Đkinci ünite olan “ Adım Adım Türkiye” ünitesinde, kadın hakları konu başlığı altında kadın konusu milli eğitim bakanlığının hazırladığı kitapla paralellik göstermektedir. Bu ünitede kadın konusu için:

“ Türk kadını, haklarını Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal’in önderliğinde gerçekleşen cumhuriyet yönetimi sayesinde kazandı.” denilerek yukarıda yazdığımız hakların yanı sıra kadınlara resmi nikâh zorunluluğu getirildi, istediği işte çalışma ve okuma hakkı verildi. Atatürk Đzmir’de yaptığı bir konuşmada şunları söylemiştir. “ Kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlayacağız. Kadınlar, geleceğe doğru erkeklerle birlikte yürüyecekler ve birbirinin yardımcısı olacaklardır.” denilmektedir. ( Çetin, v.d.: 40 )

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 6. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında, altıncı ünite olan “ Demokrasinin Serüveni” ünitesinde, eşitliğe doğru konu başlığı altında tarihten günümüze kadar kadın hakları ile ilgili gelişmelerin tarihsel süreç içinde ele alındığını görmekteyiz. Đlk Türk devletlerinden cumhuriyetin kuruluşuna kadar ki kadın hakları ile ilgili gelişime değinilmiştir.

Özel kesim tarafından hazırlanan 6. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında, altıncı ünite olan “ Demokrasinin Serüveni” ünitesinde, Milli Eğitimin hazırladığı ders kitabındaki gibi Türk kadınının geçmişten bugüne kadar sahip olduğu haklar ele alınmıştır. Bu ünitede ayrıca cinsiyet ayrımcılığı konusu da özellikle vurgulanmıştır. Atatürk cinsiyet ayrımcılığını reddetmiş ve bu konuda da “ Daha endişesiz ve korkusuzca, daha dürüst olarak yürüyeceğimiz yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamızda ortak yapmak, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, Türk kadınını ilmi, ahlaki, sosyal, ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapmak yoludur.” ve “ Pek yakın bir gelecekte, kadının her manasıyla erkekle eş olacağı bir dünya doğacaktır.” (Kolukısa, v.d.: 164) demiştir.

Devamında şu önemli bilgi verilmektedir; “Türkiye cumhuriyeti anayasası, kadın veya erkek herkesin çalışma hayatında eşit fırsatlara sahip olmasını ve hiçbir ayrım yapılmamasını öngörmektedir. Ayrıca, kadınlara ve erkeklere ödenen ücretlerde eşitlik olmasını şart koşmaktadır. Türkiye, uluslar arası alanda da kadınlar ve erkekler için eşit fırsatlar ve hakların gerçekleştirilmesi arzusu ortaya koymuştur. Örneğin <Kadınlara

Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesini imzalamıştır> (1986) denilmektedir (Kolukısa, v.d.: 164).

Sonuç olarak günümüzde Türk kadını, erkeklerin geçtiği bütün öğretim basamaklarından geçmekte, toplum hayatının her kademesinde görev alabilmektedir. Yargıç, doktor, öğretmen, avukat, polis vb. mesleklerde çalışarak ailesine ve yurt ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Sosyal bilgiler ders kitaplarında kadınların gittikçe toplum hayatının her alanında etkin bir rol oynamaya başladıkları görüşü ele alınmaya çalışılmaktadır. Böylece öğrenci, kadın-erkek arasında bir fark ve ayrım olmadığının bilincine vararak eşit haklara sahip olduklarını öğrenebilecektir.