• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: SOSYAL BĐLGĐLER DERS KĐTAPLARI VE

3.4. Devletçilik

Devletçilik konusu da sosyal bilgiler ders kitaplarında değinilen konular arasındadır. Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 4. sınıf sosyal bilgiler ders kitabına baktığımızda, birinci ünite olan “Kendimi Tanıyorum ” ünitesinde, Atatürk’ün kişisel özelliklerinden bahsedilirken, tüm dünyanın hayranlık duyduğu yeni bir devleti kurduğundan söz edilmektedir. Nüfus cüzdanı başlığı altında kimlik belgesinin önemi anlatılarak vatandaşların devlet ile olan ilişkilerine değinilmektedir.

Đkinci ünite olan “ Geçmişimi Öğreniyorum” ünitesinde, Atatürk’ün en büyük eserinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğundan bahsedilmektedir.

Yedinci ünite olan “ Đnsanlar ve Yönetim” ünitesinde, seçim, meclis, yerel yönetim, belediye gibi konulardan yola çıkılarak çocuğun zihninde < devlet > kavramı yer edindirilmeye çalışılmaktadır.

Özel kesim tarafından hazırlanan 4. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında da, yedinci ünite olan “ Đnsanlar ve Yönetim” ünitesinde; bakanlığın hazırladığı ders kitabındaki gibi seçim, meclis, yerel yönetim, belediye gibi konulardan yola çıkılarak çocuğun zihninde <devlet > kavramı yer edindirilmeye çalışılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 5. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında, ikinci ünite olan “ Adım Adım Türkiye ” ünitesinde, devletçilik, Atatürk ilke ve Đnkılâpları konusunda geçmektedir. “Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti çağdaşlığı yakalamayı ilke edinmişti. Bu ilke yapılan tüm inkılâpların amacıydı denilmektedir” (Karagöz, v.d.:55). Kurtuluş savaşından sonra yeni kurulacak devlete bazı inkılâpların yapılması gerekiyordu. Saltanat kaldırıldı, cumhuriyet ilan edildi, tekke ve zaviyeler kapatıldı v.b. bunların dayandığı temel ilkeler vardı. Atatürk ilke ve inkılâpları yapılırken herhangi bir dış baskı ya da taklitçilik söz konusu değildir. Bu ilke ve inkılâplar, Türk ulusunun ve devletinin ihtiyaçlarından doğmuştur. Đşte devletçilik bu ihtiyaçtan doğmuş ve inkılâpların temelini oluşturan ilkelerden bir tanesini meydana getirmektedir (Karagöz, v.d.:55) denilerek; Devletçilikten şöyle bahsedilmektedir;

“Cumhuriyetin ilk yıllarında özel sermayenin yetersiz olması sebebiyle yapılacak yatırımları devlet yapmaktaydı. Özel sermayenin güçlenmesiyle devlet, yatırımları özel sektöre bırakmaya başlamıştır. Devlet, kişileri üretim ve ticaret gibi işlere özendirmeye çalışmıştır denilmektedir. Devletçilik ilkesi sadece ekonomik alanda değil, savunma, adalet, asayişi sağlama alanında da geçerlidir. Atatürk’e göre; “ Hiçbir medeni devlet yoktur ki ordu ve donanmasından önce iktisadını düşünmüş olmasın.” Sözüyle devletçiliğin önemine vurgu yapılmaktadır (Karagöz, v.d.:55).

Özel kesim tarafından hazırlanan 5. sınıf sosyal bilgiler ders kitabında da, ikinci ünite olan “ Adım Adım Türkiye” ünitesinde bu ilke (devletçilik); Türk ekonomisini geliştirmek, kalkınmasını sağlamak, amacıyla Atatürk tarafından uygulamaya konulan bir ekonomi siyasetidir denilmektedir. “Devletçilik ilkesi Türk toplumuna beklediği zamandan önce çeşitli sanayi malları ve üretim araçları elde etme olanağı sunmuştur” (Çetin, v.d.: 45 ). ifadesi kullanılmaktadır. Devamında devletçilik ile ilgili düşünceler şöyle ele alınmaktadır:

“Türkiye’nin uyguladığı devletçilik sistemi, Türkiye’nin gereksinmelerinden doğmuş, Türkiye’ye özgü bir sistemdir. (Çetin, v.d.: 45 ). Atatürk, devletçilik konusunda diyor ki:

“Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Bireylerin özel girişimlerini ve kişisel etkinliklerini esas tutmak, fakat büyük bir ulusun ve geniş bir ülkenin bütün

gereksinmelerini ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak ülke ekonomisini devletin eline almaktır.

Atatürk’ün devletçilik ilkesi, özel teşebbüse karşı olmak değildir. Bu ilke, özel kişileri üretim ve ticaret gibi işlere özendirir. Çıkardığı kanunlarla özel teşebbüsü özendirir ve korur. Atatürk zamanında kurulan Etibank, Sümerbank gibi iktisadi devlet teşekkülleri, Türk özel teşebbüsüne örnek olmuşlardır. Kamu ve özel ekonomik kuruluşların birlikteliği, dayanışması, Türk ekonomisinin hızla kalkınmasını, bugünkü seviyeye gelmesini sağlamıştır.

Devletçilik sistemini uygulayan Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye’nin değişik yörelerinde dengeli bir şekilde sanayi kuruluşlarına sahip olmuştur.

Bu ilkeye dayanarak oluşturulan iktisadi devlet teşekküllerinin görevi, ekonomik gelişmenin yanında bulunduğu yörenin sosyal ve kültürel gelişmesini de sağlamaktır.” (Çetin, v.d.: 45 ). denilmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı 7. Sınıf Sosyal bilgiler ders kitabında, ikinci ünite olan “ Ülkemizde Nüfus” ünitesinde; “ Devletin < Sosyal Devlet > olma niteliği çerçevesinde vatandaşlara sağladığı hak, sorumluluk ve ödevleri vatandaşların da aynı konuda duyarlılığından ” bahsedilerek “ Vatandaşlarına iş ve eğitim imkânı sağlayan devlet aynı zamanda çalışanlara sosyal güvence sağlamakla da yükümlüdür” (Genç, v.d., 2006: 47) ifadesi kullanılmaktadır. Bu doğrultuda sosyal güvenlik kurumları da tanıtılmaktadır.

“ Ekonomi ve Sosyal Hayat” ünitesinde de, Devletler Nasıl gelişir konu başlığı altında; devletlerin ekonomik olarak gelişmelerinde etkili olan faktörler neler olabilir? Sorusuna cevap aranmaktadır.

Sonuç olarak devletçiliğin; sosyal bilgiler ders kitaplarında siyasi içerikli kavramlardan birisini teşkil ettiğini öğrenmekteyiz. Konu olarak ideolojik bir yönü olsa da çok ayrıntılı olarak ele alınmayıp çocuğun gelişim düzeyine uygun olarak işlendiğini söyleyebiliriz.

Çocuk devletçilik ilkesini iyice özümserse, sonradan gelen ekonomi ile ilgili konuları işlediğinde bu ilkenin daha da pekişmesine olanak sağlayacaktır. Söz gelimi devletçilik

ilkesi adım adım Türkiye ünitesinde geçmektedir. Bu ilkeyi öğrenen çocuk, sonraki üniteler olan ürettiklerimiz, gerçekleşen düşler gibi ekonomik unsurlar içeren ünitelerde hem devleti hem de devlet-ekonomi ilişkisini daha iyi kavrayacaktır.