• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2. Kıbrıs Seferi (1570-1571)

Çalışmamızın konusu olan 2 numaralı Konya şer’iye sicili 1570-1582 tarihlerini kapsadığından, bu dönem aralığında gerçekleşen “Kıbrıs Seferi” konusuna değinilmesi gerekmektedir. Nitekim defterde Kıbrıs Seferi’ne ilişkin 27 adet ferman, tezkere ve berat bulunmaktadır.

Osmanlı Devleti için Kıbrıs, Mısır ve Suriye ile İstanbul arasındaki ulaşıma veya Doğu Akdeniz kıyılarına yöneltilecek tehdit açısından değil, dünyanın belli başlı ticaret yollarını kontrol edebilir bir konumda olması açısından önemliydi. Ayrıca Venedik korsanları başta olmak üzere Malta, Girit ve Sicilya korsanları Kıbrıs’ı üst olarak kullanıyor ve büyük bir kısmı Müslümanlara ait olan ticaret gemilerine saldırıyordu. Anlaşmalarla bu tür saldırıların önünü almanın her zaman mümkün olamayacağı fikri, adanın fethini kaçınılmaz hale getirmiştir.30

II.Selim, şehzadeliği zamanından beri Kıbrıs’ın alınması işine önem vermiş, padişah olduktan sonra da, Veziriazam Sokullu Mehmed Paşa’nın muhalefetine rağmen, bu konuda ısrarcı olmuştur.31

Kıbrıs seferi için hazırlık sürecine giren Osmanlı ordusunun başına serasker olarak Lala Mustafa Paşa tayin edilmiş, Piyale Paşa ise donanma komutanlığına getirilmiştir. Lala Mustafa Paşa ile birlikte Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa,

28

Suraiya Faroqhi, Osmanlı Kültürü ve Gündelik Yaşam, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul 1996, s.20. 29 Emecen, “II. Selim”, s.417.

30 Recep Dündar, “Kıbrıs’ın Fethi”, Türkler, c.9, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, s.1219. 31 Emecen, “II. Selim”, s.417.

11

Karaman Beylerbeyi Hasan Paşa, Sivas Beylerbeyi Behrâm Paşa, Zulkadıriye Beyi Mustafa Bey, Halep Beylerbeyi Derviş Paşa, Şehrizor Beyi Muzaffer Paşa, Mora, Tırhala, Yanya, İlbasan ve Prizren Beyleri birlikleri ile savaşa katılmıştır.32

II. Selim, Kıbrıs’a yapılacak sefer için memâlik-i mahrûse’nin sınırları içerisinde yer alan eyalet ve sancak beylerine onlarca hüküm göndererek yapılacak olan sefer için asker, gemi, silah, mühimmat ve erzak talep etmiştir. Anadolu’da yer alan sancak ve eyaletlere gönderilen hükümlerde, gemi, alatçı, kürekçi, urgan ve kavvas temini, sefer için para ve nuzül talep edilmiştir. Bu konuda, Aydın, Menteşe, Kocaeli, Gelibolu, Karaman, Trablus, Bartın, Dimyat, Bursa, Uzeyr, Diyarbakır, Ruha ve Harput’a hükümler gönderilmiştir.33 2 Numaralı Konya Ser’iyye Sicillerinde Karaman ve Konya’ya gönderilen 19 ferman aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 1. 2 Numaralı KŞS Defterinde Kıbrıs Seferi İçin Gönderilen Ferman Listesi.

Kıbrıs Seferi İçin Vilayet-i Karaman Ve Vilayet-i Konya’ya Gönderilen Fermanlar

Tarih Talep Edilen

25 Haziran- 4 Temmuz 1570 Kavvas34

23 Ağustos- 1 Eylül 1570 Kavvas35

12-21 Eylül 1570 Kavvas, zahire, koyun36

11-20 Ekim 1570 Harçlıkcıların37 harçlıkları toplaması38 31 Ekim- 9 Kasım 1570 15000 bıçağa yarar koyun39

31 Ekim- 9 Kasım 1570 15000 bıçağa yarar koyun40

t.y. Zahire41

26 Kasım 1570 Sefere katılan sipahilerin tîmârları42

32 Feridun Bilgin, “Kıbrıs’ın Fethi İçin Yapılan Hazırlıklar (Arşiv Belgelerine Göre)”, Mukaddime, sa.6(1), 2015, s.86. 33 Bilgin, s.87-89. 34 KŞS 2 / 6-1. 35 KŞS 2 / 7-1. 36 KŞS 2 / 9-2. 37

Harçlıkcı: Harbde bulunanlara harçlık getirmek için izinle memleketlerine gidenlere verilen addır. Mehmet Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, c.1, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1993, s.739.

38 KŞS 2 / 13-2. 39 KŞS 2 / 14-3. 40 KŞS 2 / 15-3. 41 KŞS 2 / 17-2. 42 KŞS 2 / 19-1.

12

20-28 Kasım 1570 Sefere katılan sipahilerin tîmârları43

8-17 Ocak 1571 Kavvas44

8-17 Ocak 1571 Kavvas45

7 Ocak 1571 5000 kantar yapağı46

27 Ocak- 5 Şubat 1571 Sefere katılan sipahilerin tîmârları47

6-15 Şubat 1571 Sipahi48

19 Şubat 1571 Un ve arpa49

16-25 Nisan 1571 Nuzül ve zehayir50

6-15 Nisan 1571 Nuzül, zahîre ve koyun51

7 Haziran 1571 Un ve arpa52

3-12 Ağustos 1571 Bal, yağ, pirinç, mercimek, nohud, peynir, un, koyun vb. me’kûlât53

Kıbrıs’ın fethi için düzenlenen seferde ordunun zahîre ihtiyacını karşılamak üzere dergâh-ı mu’allâm çavuşlarından Mehmed Çavuş isimli kişi yetkili kılınmıştır. Tabloda belirtilenleri toplamak üzere Karaman, Konya, Aksaray kadılarının para ile halktan tedarik edip, hazırda beklettikleri gıda maddelerini, Mehmed Çavuş’a teslim etmeleri istenmiş, zaafiyet gösterenlerin cezalandırılacakları belirtilmiştir. Yine Eski- il, Turgud, Bayburd Kazâlarında bulunan Atçeken tâyifesinden kavvas ihtiyacının karşılanmasına ilişkin Vilayet-i Karaman ve Vilayet-i Konya kadılarına farklı tarihlerde beş ferman gönderilmiştir.54

Kavvas ihtiyacı hakkında gönderilen fermanlarda “…kavvâsın cem’ ve ihrâcında gereği gibi mu’âvenet eyleyüp mahall-i me’mûra irsâl eylemek bâbında dakîka fevt eylemeyesiz şöyle ki emr olunan kavvâs bî-kusûr ihrâc olunmayup veyahud geç kalup vakti ile mahall-i me’mûra irişmeye bu

43 KŞS 2 / 19-2. 44 KŞS 2 / 26-2. 45 KŞS 2 / 26-3. 46 KŞS 2 / 27-1. 47 KŞS 2 / 27-2. 48 KŞS 2 / 29-1. 49 KŞS 2 / 29-2. 50 KŞS 2 / 35-1. 51 KŞS 2 / 35-2. 52 KŞS 2 / 36-1. 53 KŞS 2 / 37-2. 54 KŞS 2 / 6-1, 7-1, 9-2, 26-2, 26-3.

13

bâbda ihmâliniz sebebinden beyân olunan ‘özrlerinüz makbûl olmak ihtimâli yokdur envâ’ ‘itâb ve ‘ikâbıma mazhar vâki’ olmak mukarrerdir…” gibi sözler Kıbrıs seferi için çok önemli bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

Osmanlı Devleti, karada ve denizde gerekli tedbirleri aldıktan sonra 355 parça gemiden oluşan donanma, 16 Mayıs 1570 tarihinde, İstanbul’dan ayrılması ile Kıbrıs seferi fiilen başlamıştır. Kıbrıs seferinin kara harekatını yürüten Lala Mustafa Paşa, Lefkoşe kalesini üç aylık taarruz sonucunda, ilk olarak buradan şehre girmiştir. Bu suretle Lefkoşe kalesi 9 Eylül 1570 tarihinde feth olunmuştur.55

Lala Mustafa Paşa, Lefkoşa’nın zaptıyla beraber, aynı gün Avlonya Sancak Beyi Muzaffer Paşa’yı Kıbrıs Beylerbeyliği’ne atamıştır. Yeni validen Lefkoşa kalesinin tamir edilmesini, savunulur bir hale konulmasını istemiştir.56 Paşa’nın bu emrine karşılık, 2 Eylül 1570 tarihli bir ferman Larende, Kayseriye, Niğde, Silifke kadılarına gönderilerek, kadılardan Kıbrıs’da kal’a tamirleri için binâ, senk tıraş, neccâr talebinde bulunulmuştur.57

Fermanda “…san’at-ı mahâreti olanlardan ellişer üstâd ihrâc itdirüp kendülere lâzım olan alât ve esbâbları ile ve ellişer (silik) zâd ve zevâdları ile bî-kusûr ismleri ile ve mahalleleriyle ve yarar kefîlleri ile Cezîre-i Kıbrus’da hızâne-i ‘âmirem defterdârı iftihârü’l-’ümerâ ve’l-ekâbir Bâlî dâme ‘uluvvuhu yarar mu’temed-i ‘aleyh nâyiblerinüz ile defter idüp gönderesiz ve defterin bir sûretide yanınıza alıkoyasız…” kullanılan ifadeler Kıbrıs’a gönderilecek olan taş ustaları hakkında titizlikle durulduğunu göstermektedir. Kıbrıs’a giden taşçı ustası listesi ise her bir ustanın yarar kefilleriyle birlikte kayıt altına alınmıştır.58

Lala Mustafa Paşa, Lefkoşa Kalesi’ni ele geçirdikten sonra Magosa Kalesi’ni muhasara altına almaya karar vermiştir. Zamanın en muhkem kalelerinden birisi olan Magosa Kalesi, Lefkoşa Kalesi kuşatmasına göre daha uzun sürebileceğini düşündüğünden, kalenin zaptını ilkbahara ertelemiştir. Osmanlı Ordusu, 1570 Ekim ayı başından itibaren kış hazırlıklarına başlamış, bir taraftan mevziler kazılırken diğer taraftan da takviye birlikleri beklenmeye başlamıştır.59

Bu hazırlıklar, vilayet 55 Dündar, s.1223-1226. 56 Dündar, s.1226. 57 KŞS 2 / 259-1. 58 KŞS 2 / 26-2. 59 Dündar, s.1227.

14

kadılarına gönderilen fermanlarda açıkça görülmektedir. Bu bekleyiş sırasında Karaman, Konya, Aksaray kadılarına; koyun, yapağı, zahire, sipahi, kavvas, un, arpa gibi ihtiyaçların giderilmesine ilişkin fermanlar gönderilmiştir.60

12 Mayıs 1571 yılında başlayan Magosa Kalesi muhasarası, iki buçuk ay süren savaşlar sonunda alınabilmiştir. Magosa’nın alınmasıyla Kıbrıs adası bütünüyle Türk kuvvetlerinin kontrolü altına girmiştir.61

Kıbrıs’ın fethi tedricen gerçekleştiği için idarî teşkilatı da peyderpey kurulmuştur. Lefkoşa Kalesi’nin alınmasından sonra adada Osmanlı idarî teşkilatı kurulmaya başlanmıştır. Kıbrıs adası bir eyalet olarak görülmüş ve Avlonya sancağı Beyi Muzaffer Paşa, ilk beylerbeyi olarak tayin edilmiştir. Ancak Kıbrıs bir beylerbeylik olacak derecede geniş olmadığından ada merkeze bağlanması gerekmiştir. Bu sebeple Kıbrıs Beylerbeyliği, ilk başta merkeze bağlanmıştır. Fetih tamamlanmadan eyalet yapılmışsa da buranın güçlendirilmesi ve kendi kendine yeter hale gelmesi için Anadolu’dan bazı sancaklar dahil edilmiştir. Özellikle adanın savunmasında tîmârlı sipahilerden istifade edilebilmesi için Anadolu Beylerbeyliği’nden Alaiye, Karaman Beylerbeyliği’nden İç-il, Dulkadir Beylerbeyliği’nden Sis ve Halep Beylerbeyliği’nden Tarsus sancakları Kıbrıs’a bağlanmıştır.62

Buna ilişkin incelemiş olduğumuz defterde, İç-il Sancağı’nın Kıbrıs Beylerbeyliği’ne bağlandığına dair bir tezkere mevcuttur.63

Tezkerede “…İç-il’in eski ve yeni altı cild defterleri cedîd ve ‘atîk defter emîni Sinân Çelebi ma’rifetiyle kiseye koyulup ve mühürlenüp Sinân Pâşâ hazretlerinin çavuşu olan İsma’îl oğlu Ramazân Çavuş’a teslîm olundu…” şeklinde ifadeler kullanılmıştır. İç-il Sancağı’na ait bütün kayıtların, Kıbrıs Beylerbeyi Sinan Paşa’ya teslim edildiği tezkeredeki bilgiler arasındadır.

Kıbrıs’ın Osmanlı Devleti’nin kontrolü altına girmesi, Venedik başta olmak üzere bütün Avrupa’da büyük şaşkınlık yaratmıştır. Bu sırada Papalık kutsal ittifakı gerçekleştirmeyi başarmış ve Doğu Akdeniz’de genel bir saldırı için hazırlıklar yapılmaya başlanmıştır. Sefer mevsiminin geçmesi sebebiyle Türk donanması,

60 KŞS 2 / 9-2, 14-3, 17-2, 26-2, 26-3, 27-1, 29-1, 29-2. 61 Dündar, s.1230. 62 Dündar, s.1232. 63 KŞS 2 / 190-4.

15

Adriyatik kıyılarında kuzeye doğru ilerleyişini durdurarak geri dönmek mecburiyetinde kalmıştır. Donanma ise İnebahtı’ya (Lepanto) çekilmiştir. Burada, 7 Ekim 1571’de kutsal ittifak donanmasının taarruzuna uğrayan Türk Donanması yok edilmiştir.64

Bu büyük deniz muharebesinde, Osmanlı donanmasının 230 gemisinden yalnız 30 gemi kurtulabilmiştir. Haçlıların üç yıllık ittifak projesine göre, her yıl Osmanlılara karşı 50000 askerle yüklü 200 kadırga donatılacaktır. Doğal olarak, İstanbul tehlike altına girmiştir. Fakat müttefikler ertesi sene Kıbrıs’a doğru hareket ettikleri zaman, karşılarında yeni bir Türk donanmasını şaşkınlıkla görmüş ve yeni bir saldırı yapma cesaretini gösterememiştir.65

Burada dikkat edilmesi gereken husus, Kıbrıs seferi olsun, İnebahtı yenilgisi olsun her iki durumda da Osmanlı Devleti rakiplerine nazaran daha fazla işgücü, para ve araç-gereç seferber edebilecek konumda olmasıdır.

Kıbrıs’ın fethinden sonra, 2 Eylül 1572 tarihli bir fermanla Anadolu, Karaman, Rûm, Zulkadıriyye vilayetlerinde, toprak sıkıntısı çeken, vergi tahrir defterlerine yazılmamış olan, bulunduğu yerden kaçarak başka taraflara yerleşen veya ırgatlık yapan, toprak davaları bir sonuca vardırılmamış olanlar, şehirlerde ve köylerde işsiz güçsüz dolaşanların Kıbrıs’a sürgün gönderilmeleri emredilmiştir. Zaten sefer sonunda 1500 yeniçeri ve 3000 sipahi, korucu göreviyle bırakılmıştı.66 Kıbrıs Seferi sırasında Vilayet-i Konya, Vilayet-i Larende, Aksaray Kadılarına gönderilen fermanlarda istenen kavvas ve sipahiler adaya gönderilmişti. Defterdeki belgelerde gönderilen sipahi ve kavvasların geri geldiğine dair kayıtlar olmadığı gibi sipahilere ait tîmârların iltizama verildiğine dair kayıtlar bulunmaktadır.67