• Sonuç bulunamadı

TMT’nin Türkiye’deki kuruluş çalışmalarını yapmakla görevlendirilen Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Bnb. İsmail Tansu, kuruluş projesinin adını, önceden “Kıbrıs’ı İstirdat Projesi” olarak belirlemiş ve (KİP) harfleri ile kodlamıştı. İstirdat sözcüğü, bir ülkenin önceleri kaybettiği bir bölümünün sonradan düşmandan geri alınması anlamındadır.

KİP dönemin T.C. Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Başbakan Adnan Menderes’in onayı ile T.C. Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Özel Harp Dairesi sorumluluğunda Tümgeneral Daniş Karabelen, Yarbay Rıza Vuruşkan ve Binbaşı İsmail Tansu 1958 yılı ortalarında hayata geçirilmiştir. Daha önce kurulmuş bulunan ancak askeri disiplin, eğitim ve ikmal kaynaklarından yoksun bölgesel direniş örgütlerinin yerine yepyeni gönüllü, yeminli, yurtsever, disiplinli ve eğitilmiş, gizli harekât teknikleriyle teşkilatlandırılmış bir yeraltı örgütü kurulmuştur. Rum ve İngilizlerin dikkat ve tepkilerini çekmemek için KİP yerine TMT ismi tercih edilmiştir.49

İsmail Tansu TMT’nin kuruluşu ile ilgili anılarını kaleme aldığı kitabında konuya şöyle değinmektedir: “TMT’nin kuruluş projesinin hazırlanmasında projeye ‘Milli İdeal’ ruhunun hâkim olmasına özen gösterilmiştir. Çünkü yetmiş bin şehit vererek aldığımız Ada üç yüz elli yıl egemen olduktan sonra elimizden hile ile diplomatik oyunlarla gasp edilmişti. Bu nedenle, elbette ki Adamızı er geç geri almalı idik. Atalarımızın güçlü Osmanlı devleti ile orayı bir Türk vatanı yaptıklarını unutamazdık. Projemizde hedefimizi belirlerken bu duygularımızdan ilham aldığımızı belirtmeliyiz.

Projeyi hazırlamaya başladığımdan itibaren zihnim artık bu konuya endekslenmiş bulunuyordu. Dairemizdeki öteki uzman arkadaşlarımızdan o dönemde fikir almam ve onlarla istişarelerde bulunma imkânı yoktu. İleri’de emir aldığımızda kuşkusuz bunu da yapacaktık. Nitekim bu gereği yerine getirmiştim. Önce tek başıma projenin taslağını

48 İ. Tansu, a.g.e., s. 62.

hazırladım. Sırası ile yapılacak işlerin madde başlarını tespit ettim. Proje, “Amerikan gizli harekât teknik ve yöntemleri” esaslarına göre hazırlanmıştır. Ancak, İkinci Dünya Savaşı’nda Fransızların Almanlara karşı yaptıkları direniş harekâtından da

esinlenilmiş kullandıkları yöntem de göz ardı edilmemiştir.”50

Maalesef günümüzde gelinen nokta, Kıbrıs’ta yürütülen politika İsmail Tansu’nun belirttiği “Milli İdeal”den eser kalmadığını göstermektedir. Ancak yine de nasıl ki o günlerde yüreğinde vatan sevgisi olan Türk evlatları bu ruhu ve ideali gönüllerinde yeşerttiler ise bu gün de eminim ki aynı ruh gönüllerde yaşamaktadır. Önemli olan nokta o ruhu harekete geçirecek etkenlerdir. Tüm mücadelemiz bu ruhu gelecek nesillere de aktarmak yönünde olmalıdır.

2.5.1. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Hedefi ve Görevleri

Em. Albay İsmail Tansu, TMT’nin hedeflerini ve teşkilata verilen görevleri şu şekilde ifade ediyor: “TMT’nin hedefi ilk aşamada ve en kısa sürede eğitilmiş ve silahlanmış olarak mevcudunu 5.000 kişiye ulaştırmaktır. Bu mevcut kademeli olarak kadınların da katılımları ile 10.000 ve 15.000 kişiye yükseltilecektir. Normal şartlarda TMT’nin asli görevi Kıbrıs Türk Halkının güvenliğini sağlamak ve TC. Hükümeti’nin izlediği Kıbrıs politikasına destek vermektir. (X) günü olarak var sayılan ve EOKA’nın ENOSİS’i gerçekleştirmek için Ada’da girişeceği geniş çaptaki harekâta karşı, TMT yeraltından çıkacak süratle karşı saldırıya geçecek, Adanın her bölgesinde Rum savunmasını çökerterek duruma hâkim olmaya çalışacaktır. Böyle bir durumun oluşması halinde Türkiye adaya askeri müdahalede bulunur ve Türk Silahlı Kuvvetleri adayı işgale başlarsa, TMT bu fırsattan yararlanarak, Rumların ve Yunanlıların ENOSİS hayallerini kökünden silmek ve adayı Anavatan’a katmak için, adanın her bölgesinde harekete geçerek, Türk Silahlı kuvvetlerine öncülük edecek ve adanın tümünde kontrolü ele geçirmeyi sağlayacaktır. Böylece 1922 yılında Anadolu’da olduğu gibi, Yunanlılara bir kere daha şamar vurularak, Kıbrıs için planlanan nihai hedefe ulaşılmış olacaktır.

KİP’i hazırlarken yalnızca Kıbrıs Türk Halkının güvenliğini sağlayacak bir savunma örgütü kurmayı hedef almakla yetinmemiştik. Rumların, Yunanistan’ın destek

ve teşviki ile er geç bir gün mutlaka ENOSİS’i gerçekleştirme girişiminde bulunacaklarına inanıyorduk. Planlarımızı, yukarıda anlattığım ilkelerimiz ve inançlarımız doğrultusunda hazırlamada yanılmamış olduğumuz, 21 Aralık 1963’te Makarios’un katliam girişimi, 15 Temmuz 1974 günü EOKA lideri Sampson’un ENOSİS macerası olayları ile anlaşılmıştır.

Rumların muhtemel bir ENOSİS girişiminin TMT için Kıbrıs’ta durumu Türk tarafının lehine çevirecek bir fırsat yaratabileceğini düşünmüştük. Böyle bir fırsat çıktığında savaşacak ve idealimizi gerçekleştirmek için belirlediğimiz hedefe doğru yürüyecektik. Bu hedef yüzyıllarca Türk vatanının bir parçası olarak sahip olduğumuz Kıbrıs adasının kurtarılması ve geri alınması idi. TMT, EOKA’dan çok daha üstün ve güçlü bir örgüt olarak kurulabilirse, Rumların yanlışı bizim için beklenen bir fırsat olacaktı. Böyle bir fırsat çıkınca da TMT ‘Dur’ demekle yetinmeyecek, onları ezip geçecekti. Bizi böyle düşündüren etken milli duygularımızla birlikte bu davada tarihten gelen haklılığımızdı. Rumların EOKA terör örgütü bir yanlışlık yapıp da ENOSİS harekâtına giriştiği takdirde TMT’nin bütün birimleri TMT lideri Bayraktar Bozkurt’tan (Albay Rıza Vuruşkan) alacağı emirle her bölgede derhal harekete geçecekti. Saldırıya uğrayan bölgelerden başlamak üzere, mukabil saldırılarla ve birbiri ardından vurulacak darbelerle düşman sindirilecekti. Bu suretle inisiyatif ele geçirilecek adanın

her yerinde duruma hakim olunacaktı.” 51

Amaç adada güçlü bir örgüt kurarak tüm avantajı ele almak, T.C. milli menfaatleri doğrultusunda siyasi şartlar gereği olarak T.C. Hükümetinin rızası ile bir çözüm arayışı sürecine girilmesi halinde, müzakere masasına elde edilen bu avantajla oturulması sağlamak veya gerektiği takdirde adanın tümünü ele geçirmek için savaşa devam edilmesi idi. Belirlenen bu hedef hayali bir hedef değildi. KİP’in hazırlık aşamasında hedefler tespit edilirken, yetenekli bir liderin yönetiminde 15.000 mücahidin ve Türkiye’den de katılacakları düşünülen gönüllüler ile bu hedefe erişmenin mümkün olabileceği hesaplanıyordu.

Bu arada bir noktayı da belirtmekte fayda var; KİP’in hedefi olarak ifade edilen “Kıbrıs’ın İstirdadı” (Geri alınması) fikri, projeyi hazırlayanlara dönemin Hükümeti

51 İ. Tansu, a.g.e.,s.32-34.

veya Genelkurmay Başkanlığı tarafından verilmemişti. Bu hedef, projenin hazırlanmasında görev alan subayların milli duygularından kaynaklanan bir idealin ifadesi idi.

2.6. Türk Mukavemet Teşkilatı’nın Kuruluş Prensipleri