• Sonuç bulunamadı

3. TURİZM DESTİNASYONLARINDA YERLEŞİK YABANCI-YEREL HALK

3.4. Yerleşik Yabancı-Yerel Halk Arasında Gerçekleşen Etkiler ve Etkileşimler

3.4.1. Kültürel Etkileşim

Toplum içerisinde her bir birey, ailesinden başlayarak, okul, iş ve özel yaşamında sosyalleşerek kültürünü öğrenmekte, yaşayarak deneyimlemektedir. Kültür yaşam boyunca insanın sahip olduğu değer, tutum ve davranışların bütünüdür. Kültürün önemi ve yaşamdaki yeri, özellikle bir başka kültür ile karşılaşıldığında, uyum sağlamada zorluklar yaşandığında kendini göstermektedir (Aslan, 2016).

108

Kültür kelimesi Türk Dil Kurumu’nda isim anlamı olarak “tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçlar bütünü” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2019). Kültür kavramı sosyolojik açıdan; “etkileşimlere yön veren senaryo ve rollerin işleyişinin daha iyi anlaşılmasına yardım eden bir kavram” olarak tanımlanmaktadır (Kocadaş, 2005). Geçmişten bu yana toplum tarafından üretilen ürünleri, sembolleri, gelenek- görenekleri, değerleri ve davranışları içeren kültür, toplumun diğer üyeleri ile paylaşılmaktadır. Farklı kültürden gelen bireyin bir başka bireyle, grupla veya birbirlerini yabancı olarak tanımlayan gruplar arasında gerçekleşen ilişki ile etkileşimlerde kültür önemli bir rol üstlenmekte ve önemli etkiler yaratmaktadır.

Kültürel etkileşim kavramını açıklamadan önce etkileşim kavramını açıklamak yerinde olacaktır. Etkileşim sözcüğünün İngilizce karşılığı “interaction” kelimesidir. İsim anlamı olarak etkileşim, “birbirini karşılıklı olarak etkileme işi” olarak tanımlanmaktadır (TDK, 2019). Kültürel etkileşim ise insan kültürel etkinliklerinin ve üretiminin karşılıklı bir etki yaratma durumudur. Kültürel etkileşim bir süreçtir. Toplumların hem kendine özgü kültürlerinde hem de evrensel kültürde, kültürel çeşitliliklerle ilişkileri kültürel değişime yol açmakta, söz konusu değişimler ise milletler üstü kültürel bağlantılar ile gerçekleşmektedir (Oğuz E. S., 2011).

Turizm, göç ve küreselleşme olguları dünya kültürlerini birbirlerine yakınlaştırmakta, kültürel temas ve etkileşimlere yol açmaktadır. Toplumsal olarak farklı kültürlerin etkisi altında kalma, diğer kültürleri etkileme veya karşılıklı etkilenme durumu 21. yüzyılda kaçınılmaz olarak gerçekleşmektedir. Her bir kültür, kendine has karakteristik özelliklere; kültürel algılamalara, geleneklere, inanç ve değerler sistemine sahiptir. Kültürlerin sahip oldukları özellikler iletişim biçimleri üzerinde doğrudan bir etki yaratmaktadır. Farklı kültürlerin karşılaşmaları ve temaslarında, ilişkinin nasıl anlamlandıralacağı, tarafların kendi kültürel öğretileri aracılığıyla belirlenmektedir (Temel Eğinli ve Yalçın, 2016, 7).

Turizm destinasyonlarında; farklı kültürler aynı mekânda biraraya gelmektedir. Farklı kültürden olan turist-yerel halk, turist-turist, turist-turizm çalışanı, turizm çalışanı- turizm çalışanı, yerleşik yabancı-yerel halk temas ve ilişki ortamları, ortak hareket

109

etmeyi zorlayan ortamlar yaratmaktadır. Farklı kültürel kodlar taşıyan bireyler biraraya geldiklerinde, genellikle refleksleri ve alışkanlıkları doğrultusunda kendi değerler sistemine göre hareket etmektedirler.

Uluslararası turizm hareketlerine katılan turist, turizm destinasyonunda, yerel halk ile temas etmekte, aralarında değişik biçimlerde sosyal ilişkiler ve kültürel etkileşimler gerçekleşmektedir. Turist-yerel halk arasındaki ilişkilerde, sergilenen tutum ve davranışlarda; neyi, nasıl algıladıkları konularında kültürel özellikleri etkili olmaktadır. Turist ve yerel halkın algılamalarını etkileyen temel etkenler iki başlık altında incelenmektedir. Bunlar; turistler ile ilgili etkenler ve turizm destinasyonunda yaşayan yerel halk ile ilgili etkenlerdir. Turistlerle ilgili etkenler arasında; turistlerin fiziksel, etnik, demografik, ekonomik özellikleri, sayıları, ziyaret ettikleri topluma yönelik mesafeleri, aktivitelerden faydalanma yoğunlukları ve turizm destinasyonunda kalış süreleri yer almaktadır. Yerel halk ile ilgili etkenler arasında ise; toplumsal yapı, siyasi örgütlenme, yerel kültürün kuvvetliliği, politik tutumlar ile turizm destinasyonunun kendine has özelliklerinden olan ekonomik gelişmişlik düzeyi, turizm faaliyetlerinin ekonomi içerisindeki yeri, turizm gelişme düzeyi ve coğrafi özellikler sayılmaktadır (Rızaoğlu, 2012; Shaw ve A. M. Williams, 2004, 170-171; Avcıkurt, 2015).

Yerleşik yabancı yerel halk ile gündelik yaşam içerisinde sık sık temas etmekte, destinasyonda bulunma sürelerine, komşuluk durumlarına, ilişki sıklıklarına, ilişki düzeylerine, sahip oldukları demografik, etnik, ekonomik özelliklerine, ortak paylaşımları ve birlikte katıldıkları etkinliklere bağlı olarak kültürel etkileşimlerinin düzeyleri artmaktadır. Ayrıca her bir tarafın sahip olduğu kültürleri ve kültürlerine bağlılık durumları ile yaşam biçimleri, topluluk duyguları, sosyal ve kültürel mesafeleri, yaşam kalitesi algıları kültürel etkileşimleri üzerinde rol oynamaktadır. Yabancının/turistin turizm destinasyonuna gelişi ile geçici süreli, hızlı ve zaman zaman yoğun kültürel temas ve ilişkiler yaşanmaktadır. Turizm destinasyonlarında karşılıklı kültürel etkiler kültürel etkileşimi sağlamakta, kültürel etkileşim yoluyla da ortak anlayışlar kazanma ve geliştirme veya eylemlere rehberlik eden tanımlamalara ulaşma söz konusu olmaktadır (White N.R. ve White P. B., 2008, 42). Turist-yerel halk temasında olduğu gibi yerleşik yabancı-yerel halk temasında da tarafların her zamanki alışılmış kalıpları dışında kalan yaklaşım biçimleri, yanlış ve uygunsuz olarak

110

değerlendirilebilmekte; eksik, yanlı ve gayri ahlaki olarak algılanabilmektedir (Ügeöz, 2003). Turist-yerel halk, yerleşik yabancı-yerel halk kültürel temaslarında, yabancı kendi kültürünün izlerini taşımakta, yerel halkın kültürü ise ziyaret eden ya da yerleşen yabancı için çoğu durumda turizm destinasyonuna yönelik nüfus hareketlerinde pozitif yönlü etki yaratan etmenler arasında yer alabilmektedir. Burada gözden kaçırılmaması gereken hususlar arasında; turist kültürü ve yaşam biçimi göçmeninin kültürü yer almaktadır. Her ne kadar turist kültürü, turistin köken ülke kültüründen ve günlük rutin davranış kalıplarından farklılık arzeden bir eğilim gösterse de –turistin geçiciliği, destinasyonda kısa süre kalışı nedeniyle- davranış biçimleri günümüzde turizm, göç ve küreselleşme etkisiyle artan biçimde gündelik olana benzemektedir (Avcıkurt, 2015).

Turist-yerel halk arasındaki kültürel etkileşiminin zaman ve mekâna yayılmış biçimini, turist gibi aynı köken ülkeden olan yerleşik yabancının yerel halk ile etkileşiminde izlemek mümkündür. Yerleşik yabancı ile yerel halk arasındaki kültürel ilişkiler; bilgi ve görgü transferinin yapılmasına, tarafları dil öğrenme konusunda teşvik etmesine, farklı kültürlere ve yaşam biçimlerine karşı hoşgörü ile bakabilme anlayışının gelişmesine, birbirlerine yönelik önyargıların kırılmasına, toplumsal barışa katkı sunmaktadır (Özgürel ve Avcıkurt, 2018, 200). Hem turist-yerel halk, hem de yerleşik yabancı-yerel halk etkileşiminde engeller yaratabilecek etkenler arasında; tarafların kültürel kodları, önyargıları, algılamadaki farklılıkları ve benzerleri gösterilmektedir. Kültürel kodlar; yerel halk ve aynı milliyetten olan turist/yerleşik yabancı gibi farklı sosyal grupların kendi üyeleri arasında anlamların kurulmasına ve anlaşmaların sağlanmasına aracılık eden sistemdir. Kodlar içeriğe bağlı mesajları iletmek için “kelimelerin, sembollerin veya davranışların gizli bir sistemidir” (Hyatt ve Simons, 1999, 28). Kültürel kodların her bir kültür içinde üstlendiği işlevleri arasında şunlar bulunmaktadır:

 Mevcut kültürün sınırlarını belirleme,

 Kültüre özgü davranışları ve davranışların çerçevesini belirleme,

 Tutum ve davranışların toplum içindeki kabul edilebilirliğini sağlama,

 Toplumsal olay ve olgulara ortak bakış açısı oluşturma,

 Jest ve mimikler, işaretler, kelimeler, görsel ve ses gibi ilişki ve etkileşim kurmada yararlanılan araçların, toplumsal kurallara göre algılanmasını ve birbirleri arasında bağlantıların kurulmasını sağlamasıdır.

111

Önyargılar ise bireylerin birbirlerine ya da bir grubun bir diğer grubun üyelerine sosyal ve kültürel mesafe koymasına, ayrımcılık yapmasına yol açan tutumlardır. Önyargılar; insanların birbirine, bir grubun bir diğer gruba karşı, dayanağı olmayan bir inanç veya düşünce olarak tanımlanabilecek bir kalıpyargı ve bu duruma eşlik eden güçlü bir duygulanımdır (Paker, 2012). Algılamadaki farklılıklar ise, bireyin duyu organlarından kaynaklanan fizyolojik bir durumun ötesinde, inançları, tutumları, kişilik özellikleri, değer yargıları, dünya görüşü ve geçmiş bilgi ile deneyimlerinin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Turist-yerel halk, yerleşik yabancı-yerel halk arasında yaşanan kültürel etki ve etkileşimin izleri; dil, yaşam biçimi, giyim-kuşam, davranış kalıplarındaki farklılaşmalarda gözlemlenebilmektedir.

Kültürel etkileşimler, kültürel süreçler içinde gerçekleşmekte, söz konusu süreçlerin sonuçları ise; kültürel yozlaşma, kültürel yayılma, kültürleşme, kültürlenme, kültürel gecikme, kültürel şok, kültürel çatışma ve kültürel değişme gibi kavramlarla açıklanmaya çalışılmaktadır. Kültürel yozlaşma; turizm destinasyonlarını ziyaret eden veya yerleşen, yerele göre baskın olan, hakim ülkeden/ülkelerden gelen yabancıların kültürünün yerel kültürü etkileyerek, yabancı kültüre benzemesi durumudur. Özellikle turistlerin yaşam biçimlerinin yerel halk tarafından benimsenmesi, misafirperverlik gibi geleneksel değerlerden uzaklaşan yerel halkın herşeyi ticari bir meta olarak değerlendirmeye başlaması kültürel yozlaşmaya verilebilecek örnekler arasındadır. Turizm ve yaşam biçimi göçü nedeniyle turizm destinasyonlarını hedef alan farklı kültürden insanlar, yerel halkı etkileyerek, yeni adetler, alışkanlıklar, davranış kalıpları yaratarak kültürel yozlaşmaya neden olabilmektedir (Gürbüz A. K., 1998). Yerleşik yabancının yerel halk ile gündelik yaşamdaki paylaşımlarının sıklık ve yoğunluğu, azınlık durumunda bulunan yerleşik yabancıyı etkileyerek, yerel kültürü benimsemesi biçiminde de ortaya çıkabilmektedir. Kültürel yayılma; toplumların sahip olduğu maddi ve maddi olmayan kültürel değerlerinin bir toplumdan diğer topluma/toplumlara, bir başka ifade ile içeriden dışarıya ya da dışarıdan içeriye sürekli bir biçimde aktarılmasıdır (Avcıkurt, 2015). Turizm destinasyonlarında turist ve yerleşik yabancıların yerel halk ile temasları, tarafların tüketim ve üretim tarzları, yaşam biçimleri gibi alanlarda birbirlerinden etkilenmelerine, elde edilen deneyimin ve bilginin, yerel halk için destinasyonda, yerleşik yabancı ve turist içinse köken ülkesine taşınarak yayılmasıdır. Kültürel süreçlerin sonuçları arasında yer alan kültürleşme ise,

112

turizm destinasyonlarında turist-yerel halk, yerleşik yabancı-yerel halk kültürlerinin birbirlerini karşılıklı olarak etkilemesi, bir başka ifade ile kültürel etkileşimidir. Farklı kültürlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, sentezlenmiş, geleneksel kültüre yeni ve özgün bir şey yaratarak katkıda bulunma süreci, kültürlenme kavramı ile açıklanabilir. Kentsel alanlar çevresindeki gecekondular, arabesk müziğin ortaya çıkışı kültürlenmeye verilebilecek örneklerden bir kaçıdır. Kültürel gecikme kavramı; kültürün maddi ve maddi olmayan kısımlarının aynı hızda değişmemesine, manevi kısmının, yani maddi olmayan kısmının geç değişmesi olarak açıklanmaktadır (Öztürk E. ve Seyhan, 2016, 43). Örneğin bir mekân hızlı ve ani bir şekilde, turizm destinasyonu olarak gelişmeye, artarak devam eden turist akışlarına, birçok turistik faaliyete ve çok sayıda turistin gerçekleştirdiği aktivitelere ortam yaratabilmektedir. Ancak söz konusu mekânda yaşayan yerel halkın turizme katılımı ve turizm bilinci oluşumu, turizm kültürünün gelişimi bir başka ifadeyle kültürün maddi olmayan kısmının değişimi daha geç gerçekleşebilmektedir. Kültürel şok ise kendi kültürel ortamından fiziksel olarak ayrılarak, başka bir kültürel ortam içerisine geçici ya da kalıcı süreliğine katılan bireyin, yeni kültüre ayak uyduramaması sonucu ortaya çıkan ruhsal çöküntü ve çatışma durumunu açıklamaktadır. Örnek olarak, İngiltere’ye dil eğitimine giden öğrencinin yeni kültüre alışamamasından kaynaklanan bunalımı verilebilir. Farklı kültürlerin veya aynı toplum içerisinde yer alan farklı özellikleriyle dikkat çeken alt kültürlerin sahip oldukları ögelerin taraflar tarafından benimsenmemesi durumu, kültürel çatışma kavramı ile açıklanmaktadır. Kültürel değişme ise, yaşam biçimi olan kültürün, toplumda zaman içerinde farklılaşması durumudur.

Uluslararası turizm hareketlerinin bir sonucu olarak biraraya gelen farklı kültürlerin ilişkilerinin sağlıklı bir biçimde kurulabilmesi ve geliştirilebilmesi, turist gönderen ve turist kabul eden toplumlar açısından ortaya çıkardığı kültürel etkiler nedeniyle son derece önemlidir. Unutulmaması gerekir ki; yerel halk ve yabancı turist arasındaki uyumun sağlanabilmesi, çatışmaların azaltılabilmesi ve turizmden beklenen faydaların kazanılması için sağlıklı bir kültürel etkileşim ortamı yaratılması gereklidir. Turistler ve yerleşik yabancıların alışkanlıkları, davranışları, inanışları yerel halkın dünya görüşünü zenginleştirerek, kültürel engellerinin azaltılmasında, olumlu tutumlar yaratılmasında etkili olmaktadır (Gürbüz A. K., 1998).

113