• Sonuç bulunamadı

4. SEZAĠ KARAKOÇ, GELECEK DÜġÜNCESĠNE HANGĠ

4.2. KÜLTÜREL CANLANMA

4.2.2. Kültür-Din ĠliĢkisi

Bu konu oldukça geniĢ olmakla birlikte ehemmiyetlidir de çünkü değerleri, inancı, sanatı, mimariyi, edebiyatı ve daha birçok unsuru içinde barındırır.

Kültür hakkında çeĢitli tanımlar yapılmıĢtır. TDK‘nin sözlüğünde kültürün ilk tanımı Ģudur: ―Tarihsel, toplumsal geliĢme sürecinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin.‖244

Nurettin Topçu ise kültürü Ģöyle tanımlar ve açıklar:

―Kültürü Ģöyle tarif ediyorlar: Okuyan insanın zevkini, tenkit etme ve hükümler verme kabiliyetini inkiĢaf ettirmesidir. ġu halde bir milletin kültürü, onun bütün fertlerinin sahip olduğu, hadiseleri karĢılayan duyuĢ Ģekilleriyle, bütün tarihi içinde meydana getirdiği değer hükümleridir. Bu değer hükümleri, ilim, felsefe, sanat ve din tarafından yaĢatılmaktadır. Ġnsanı kâinatının merkezi yapan bütün meseleleri bunlar paylaĢmıĢlardır ve her cemiyet, her millet bunları kendi ruh kabiliyeti ile, kendi iradesiyle yoğurmuĢ, birbirine kendi karakterini vermiĢtir. Kültür, onu yaratmıĢ olan milletin malıdır.‖245

Kültür üzerine bunlar gibi daha birçok tanım yapılmıĢtır. Hepsinin değindiği en önemli nokta ise kültürün bir milletin inancını, değerlerini, ideallerini ve sanatını içine alan bir sistem olmasıdır.

Kültürün sahip olduğu birçok unsur vardır. Ġnsan, bu unsurlarla tabiata nüfuz eder ve tabiatı âdeta ―insanlaĢtırır‖. Nasıl ruhsuz bir insan ölüyse, hayatın ruhu olan kültürsüz bir toplum da ölü hükmündedir.246

Karakoç‘a göre, eğer bir millet yaĢadığı talihsizlikler sonucu çöküĢe doğru meyletmiĢse onu bu çöküĢten kurtaracak, ayağa kaldıracak ve çağın ileri ülkeleriyle eĢit duruma getirecek en önemli güç kültürdür. Bu sebeple onun zaman zaman sönmeye yüz tutmuĢ ateĢine odun atıp milleti olması gereken seviyeye getirmek adına büyük bir çaba sarf edilmelidir.247

4.2.2. Kültür-Din ĠliĢkisi

244 Hasan Eren, v.d.,Türkçe Sözlük, C.1, Ankara, Türk Dil Kurumu Yayınları, 1988, s.947. 245

Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet, 9.bs., Ġstanbul, Dergâh Yayınları, 2015, s.20.

246

A.e., s.22.

86 Sezai Karakoç‘a göre din, kültürün önemli bir parçasıdır. Bünyesinde yer alan inanç, ahlak, değerler ve düĢünce sistemleriyle bir toplumun oluĢumuna önemli ölçüde kaynaklık eder. Din, bir milletin malı olamaz ama o milletle âdeta etle tırnak gibi bütünleĢebilir. Dünyada bunun birçok örneği vardır. Ġtalyanların ve Fransızların Katolik inancından vazgeçmesini beklemek boĢ bir hayal olur. Hele Türk milletinin Ġslamiyet‘ten kopabileceğini düĢünmek mümkün değildir. Bunun için Batı uygarlığı yüzyıllardır var gücüyle çalıĢmakta fakat muvaffak olamamaktadır.248

Nurettin Topçu, bunun sebebini Ģöyle açıklar:

―… Çünkü Ġslâm, yalnız secde halinde değil, secdeye eğilen baĢımızdadır. Yalnız camide değil, ezan sesleriyle dolan evlerimizdedir. Yalnız Kur‘an‘da değil, onunla nurlanan yüzlerimizdedir. Onu imhaya çalıĢanlar, bilmelidirler ki bu ev yıkılmaz, bu baĢ koparılmaz, bu yüz yüzlerimizden çalınmaz.‖249

Karakoç‘a göre, geçmiĢten bugüne kalan mirası sadece toprak parçasından ibaret görmek yanlıĢ olur. Bu toprak parçasının yanında inançtan, tarihten ve bunlarla yoğrulmuĢ olan kültürden oluĢan ―manevi miras‖ vardır. Bu miras, üzerinde yaĢanılan coğrafyayı yurt hâline getirir ve milleti millet yapar. Güçlü olunan dönemlerde yapılan anıt mimari eserler de yaĢanılan coğrafyanın güzelliklerindendir. Ġnanç kültüre etki eder, kültür sanata ve böylelikle muhteĢem bir estetik güzellik oluĢtururlar. Tüm bu bahsedilenler toplumu yok olmaktan kurtarır, onun geleceğini inĢa etmesini sağlar.250

Medeniyetlerin ve kültürlerin hep ilerleyeceğini düĢünmek doğru olmaz. Onlar zaman zaman durgunlaĢabilir ya da çeĢitli sebeplerle çöküĢe geçebilir. Karakoç‘a göre, bu durum insanoğlunu umutsuzluğa sürüklememelidir. Çünkü bu, kültürün ve medeniyetin doğasında vardır. Bununla birlikte, koyu karanlıklardan sonra güneĢin, kıĢtan sonra baharın geliĢi gibi medeniyetlerin ve kültürlerin de

248

Nurettin Topçu, Kültür ve Medeniyet, s.22.

249

A.e., s.22.

87 toparlanması, bir atılımla yükseliĢe geçmesi mümkündür. Bunun için gerekli olan Ģeyler ise bilinç ve gayrettir.251

Sezai Karakoç, Hızır’la Kırk Saat‘te kültürünü, inancını yitirmiĢ coğrafyaların ancak Ġslamiyet‘in getireceği güzelliklerle tekrardan canlanacağını müjdeler.

―Kuruyan Ģehirler vardır Hızır

Ay bölünüĢünden dökülen Tüveyçler taĢır onlara Ve o kentler

Bir akĢam GençleĢirler‖252

Sezai Karakoç‘a göre, Ġslam kültürünün yaĢadığı kötü süreç geçicidir ve insanları yıldırmamalıdır. Gayreti elden bırakmamak ve bu kültürü sahiplenmek neticesinde kara günler aydınlığa dönüĢecektir. Bunun için tüm Ġslam coğrafyası bir kültür hamlesi yapmalı ve gereken çabayı göstermelidir. Ġslam kültürüne her fırsatta saldırıda bulunan Ģer güçleri görmezden gelemeyiz fakat onların karĢısında titremek de bu kültürün sahiplerine yakıĢmaz. Karakoç‘a göre, Allah‘a yaslanan her varlık karĢılaĢtığı güçlüklerin üstesinden gelebilme potansiyeline sahiptir. Yeter ki, uyanık olsun ve umudunu hiçbir zaman yitirmesin.253

Sezai Karakoç, Hızır’la Kırk Saat‘te Ġslam kültürünün canlanması için azimle ve sabırla çabalamak gerektiğini Ģöyle dile getirir:

―Yak yıldızlarını ayını ey kutlu gece

Bir kurban gibi yeniden baĢlamak gerekiyor iĢe‖254

Sezai Karakoç, 20. yüzyılı kastederek bu çağın bir teknoloji çağı olduğunu söyler. Bu çağda artık sürekli bir etkileĢim söz konusudur. Toplumlar her türlü

251 Sezai Karakoç, Sütun: Günlük Yazılar II, s.150. 252

Sezai Karakoç, Gün Doğmadan, s.254.

253

Sezai Karakoç, Sütun: Günlük Yazılar II, s.150.

88 bilgiye rahatlıkla ulaĢabilmektedir. Bu ilerleme toplumların temeli olan medeniyetlerin ve kültürlerin de araĢtırılıp incelenmesini sağlamaktadır. Ġslam kültür ve medeniyeti gücü ve tesiriyle birçok ülkenin gözünü korkuttuğu için dikkatleri üzerine çekmiĢtir. Özellikle Batı, bu medeniyetin önüne geçmek istemekte ve onun artık miadını doldurduğuna, çağın ihtiyaçlarına cevap veremez hâle geldiğine tüm dünyayı inandırmak için büyük gayret sarf etmektedir. Karakoç‘a göre, böyle bir iddianın elbette ki esaslı bir tarafı olamaz. Ġslam kültür ve medeniyeti hakikatlere dayandığı için hem tüm zamanları hem de tüm insanlığı kuĢatabilecek niteliktedir. Zaman zaman yaĢanan çöküĢler, ona daha da ilerlemesi yönünde hız kazandıran unsurlar olarak görülmelidir.255

Sezai Karakoç‘a göre, kültür ve medeniyet üzerine yapılan etraflı araĢtırmaların Ġslam‘a büyük katkısı olacaktır. Çünkü bu sayede Ġslam‘ın özündeki cevherler keĢfedilecek, bu cevherlerin insanlığa ne büyük faydalar sağlayacağı herkesçe görülecektir ve Ġslam gitgide daha iyi tanınacaktır. Bu durum kültür ve medeniyetin yeniden canlanması demektir ki, ona göre asıl gaye de budur.256