• Sonuç bulunamadı

GİRİŞ XIX. YÜZYILDA OSMANLI VE MESNEVİHANLIK

B. IX Mesnevîhanlık İcâzeti ve Dârü’l-Mesnevî’de Bulunan Bâzı İsimler

Murâd Nakşbendî’nin Dârü’l-Mesnevî’sinin ilk icâzetnâmeleri Sultan Abdülmecid (v. 1861)’in de bulunduğu büyük bir merâsimle 9 Muharrem 1260/18 Ocak 1845 Cuma günü251 açılmış ve icâzetnâme alanlar arasında Ahmed Cevdet Paşa (v. 1895) da bulunmuştur.252 Sultan Abdülmecid’in açılışına katıldığı bu “Mesnevî Bahçesi”o dönemde önemli bir prestijin sâhibi olmuş durumdadır. Dergaha, ikâmet edenlerin veya ziyaretçilerin oldukça kalabalık olması sebebiyle yılda bin kile pirinç tahsîs edilmiş olduğuna dâir devlet arşivlerinde 1237/1821 tarihli bir belge vardır. 253

Mesnevîhânlığın icâzetle olmasından anlaşıldığı gibi Mesnevî takrîr etmek, herkesin yapabileceği bir iş değildir. İcâzet alıp Mesnevî okuyacak olan kişi Farsça’nın yanısıra âyetlerin nüzul sebeplerini, hadîs-i şerifleri ve islam tarihindeki hadiseleri iyi düzeyde bilmek zorundadır. Ayrıca bir mesnevîhan’dan Mesnevî okumasını dinleyip, âdâb ve erkânı öğrenmek durumundadır. Mevlevîhânede Mesnevîhan olan kişilerin daha fazla liyâkat sâhibi olmaları hiç kuşkusuz daha fazla önemsenmiştir.254 Zaman zaman postnişinin bu vazifeyi yaptığı düşünüldüğünde, sâliklere yön vermesi sözkonusu olan bu kürsünün ehemmiyetinin muhafaza edilmesi anlaşılabilir.

Osman Nuri Ergin’in verdiği bilgilere göre medrese âlimleri arasında Farsça öğrenmek yasaklanmış Farsça, resmî mezhebi Şiâ olan İran’ın dili olması sebebiyle heteredoks düşünceye kapı açmasından endişe edilerek kaldırılmıştır. Hatta bu bakımdan

249

Yazının okunabilen kısımları bu şekilde birleştirilmiştir. Kitâbenin yağmur sularından zarar görmesi sebebiyle bazı mısralar okunamamıştır.

250

Başbakanlık Osmanlı Arşivi, H.1327; MF.MKT, no. 44.

251

Bkz. M. Nakşbendî, Vekâyinâme, vr. 1b-2a.

252

Ahmet Cevdet Paşa, Tezâkir ( 40 Tetimme), s. 16.

253 Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Cevdet Evkaf, no. 11165.

“Kim ki okur Fârisî / Gider dinin yarısı” şeklinde bir söyleyiş yaygınlaşmıştır. Bu dönemle ilgili bilgiler arasında Farsça’nın yasaklanması ile ilgili kesin bir bilgi olmasa dahi Farsça ve Farsça ile birlikte gelen Şiî tema olumsuzlanmaktadır. Bu bakımdan Farsça’yı alenen öğreten dârü’l-mesnevîlerin açılması irfânî rahatlık bakımından önemli bir hadisedir.255

Öğrenciliği esnâsında geceleri dahi kitap mütâlaa ederken uyumakla yetinen Cevdet Paşa vücûdunun zayıf düşmesi sebebiyle Hoca Hamid Efendi tarafından verilen talimatlara göre tatil günlerini Murâd Molla Tekkesi’nde değerlendirir ve burayı bir dârü’l-fünûn olarak tavsîf eder.256Mesnevîhanlık icâzetini buradan almış olan Ahmed Cevdet Paşa, bu icâzet ve Murâd Molla Dergâhı’na müdâvemeti sebebiyle gerek Mevlevîhânelerde gerek edibler arasında itibarının yüksek tutulduğunu özlemle dile getirmiştir.257

1. Dârü’l-Mesnevî’de Verilen Dersler:

Mesnevî derslerinin yanısıra pek çok edebî ve tasavvufî düşüncenin neşv ü nemâ bulduğu Dâru’l-Mesnevî’de okutulan dersler için Murâd Nakşbendî kendi ifâdeleriyle şöyle demektedir: “Gece Gündüz Mesnevî-i Şerîf, Şifâ-yı Şerîf, Kâfiye Şerhi, ilm-i Kırâat, ilm-i Arûz, ilm-i Fıkh, Dîvân-ı Şevket, Dîvân-ı Sâib, Şâtıbî, ve diğer bâzı kitapları hocalarımın ebeveynimin, dostlarımın duâsı bereketiyle, neşr eder olduk”258

Murâd Molla Dergâhı’nı bir dârü’l-fünûna benzeten Ahmed Cevdet Paşa, dergahda verilen dersler için önemli bir açıklama getirmektedir. Zira bu dergah Ahmed Cevdet Paşa’nın dahi Murâd Molla’nın incinmesinden çekindiği için bazen onun yerine vaaza gidecek kadar bağlılık gösterdiği bir dergahtır. Dergahta verilen derslerin ücretli olmadığı, bu yüzden Murâd Nakşbendî’nin gönlünü kıran ya da hoşuna gitmeyen tavırlarda bulunan hiç kimsenin derslere ve dergaha giremeyeceğini nakleden Cevdet Paşa, Murâd Nakşbendî’nin ilmî birikimine dâir de ip uçları vermektedir. Kıraat ilminde ve hat sanatında da salahiyet sahibi olan bu zât, en sadık talebesi Hafız Tevfik Efendi ve birkaç seveni ile gece gündüz ders vermektedirler. Arapça ve ona bağlı ilimlerle Farsça ve Farsça Divânları okutmakta olan Murâd Nakşbendî Fatih Çarşamba’da mühim bir prestijin sahibidir. Dârü’l-Mesnevî’de okutulan derslere bakıldığında görülecek diğer bir nokta da dergâhın aşk ve ilim olarak tasniflendirilebilecek iki ayak üzerinden ilerlediğidir. Hem fıkıh ve kıraat dersleri veren hem

255 Osman Nuri Ergin, “Dâru’l-Mesnevî” İstanbul Ansiklopedisi, haz. Reşad Ekrem Koçu, İstanbul, 1966,

c.VIII, s. 4251.

256

Cevdet Paşa, Tezâkir( 40 Tetimme), s. 13.

257

Fatma Aliye, Ahmed Cevdet Paşa ve Zamanı, s. 21; Kemal Sözen, Ahmed Cevdet Paşa’nın Felsefî Düşüncesi, İFAV Yay., İstanbul, 1998, s. 203.

de okuttuğu divânlarla aşkın acâib hallerinden bahseden259 Murâd Nakşbendî, klasik dönemde Cüneyd üzerinden anlamlandırılabilecek bir profilin temsilcisi gibi görünmektedir.

Murâd Molla Dergâhı’nın bir diğer hususî yanı da her yıl 9 Muharrem’de Kerbelâ hâdisesini yadeden mersiye okumalarının burada yapılmasıdır. Muharremin 10. günü Koca Mustafa Paşa Dergahında mersiye okunmakta olup ikisi aynı güne denk gelmesin diye Murâd Molla dergahı’nda 9 Muharrem’de yapılmaktadır. 260

Dârü’l-Mesnevî’de hizmet etmekte olan kişilerin adları Mâ Hazar adlı eserde hizmetlerini takdir bakımından şöyle zikredilmektedir: “Zaferanborlu Seyyid Numan Efendi’nin, Hâfız Mehmed Tevfik Efendi’nin ve Yemenicizâde Seyyid Hâfız Mehmed Efendi’nin, Seyyid Hâfız Mehmed Necîb Efendi’nin, Hâfız Ömer, Derviş Ahmet, Derviş Hasan’ın ömürlerine berekât, vücutlarına sıhhat, rızklarına vüsat, fazîlet ve kemallerine ziyâdet, iki cihanda kendilerine selâmet ihsân eylesin. Kalplerinde muzmer olan murâdât ve maksûdâtlarına nâil eylesin. Ulemâ-yı âmilîn ve ârifîn ve zâhirîn zümresine ilhâk eylesin”261

2. Dârü’l-Mesnevî’nin Bugünkü Durumu:

Murâd Molla Dârü’l-Mesnevî’si, günümüzde Mesnevîhâne Câmisi olarak adlandırılmış olup, camî olarak kullanılmaktadır. Küçük bir mescidi andıran bu yapı imam ve görevlisinin oturduğu tek katlı lojmanla birlikte bir avlunun içinde yer alır.262 Avlunun içinde girişte Murâd Nakşbendî’nin kabri, on adım kadar ilerde de, en yakın talebesi Hâfız Tevfîk Efendi (v.1274/1858)’nin kabirleri bulunmaktadır. Mesnevihâne Câmii İmamı Hasan Şahin Mesnevîhâne’nin bu gün de maksadına uygun olarak kullanılması için Salı ve Çarşamba akşamları Farsça dersleri organize etmiştir.263