• Sonuç bulunamadı

Kap formları oldukça çeşitliliğe sahiptir (Çizim.1) ve V. Kültür Katından farklılık gösterir. Toplamda 10 farklı kap formu tespit edilmiştir. En yaygın olan form ise ‘S’ profilli, hafif kalınlaştırılmış ağızlı formlardır. Kimi zaman gövdeye dikey olarak yerleştirilmiş uzun tüp biçimli delikli tutamaklar görülmektedir ve bu tipler karakteristiktir. Tüp biçimli tutamaklar, kabın iç kısmından kalınlaştırılarak yapılmıştır ve dış yüzeyde kabartma olarak işlenmiştir. Diğer yandan yayvan ‘S’ kıvrımlı kaseler, boyunlu çömlekler, kapak ve yüksek kaideli formlar da yer

almaktadır. IV. Evre’nin en belirgin özelliklerinden biri ilerideki bölümlerde ayrıntılı değineceğimiz İmpresso bezemelerdir. Uğurlu IV. Kültür Katı impressoları M.Ö 6000-5700’e tarihlenen Ulucak Höyük IV. Evre (Çilingiroğlu 2009, 408) ve Ilıpınar VIII tabakaları ile çağdaştır (Erdoğu, 2012, 6-7). Kazıma, çizgi, kabartma, çizgi nokta bezemeleri dışında boya bezeme de görülmektedir. IV. Kültür Katının dört tabakasında da bezemeler süreklilik göstermiş ve değişime uğramamıştır.

IV. Kültür Katına bakıldığında, keçi ve koyunlar %83 oranındayken, sığırlar %12, geyik ve domuz ise %5 oranındadır. Yaban kedisi, toy kuşu ve köpekbalığı tek parça örnekler dahilinde tespit edilmiştir. Tüm hayvan topluluğu içinde keçi, koyun ve sığırlar %95 ile büyük bir orana sahiptir (Atıcı, Birch ve Erdoğu, 2017, 11). IV. Kültür Katında da koyun ve keçilerin erken yaşlarda kesime uğradığı görülmektedir. Sığırların ise iki yaşını doldurmadan %70 oranında kesime uğradığı tespit edilmiştir (Atıcı, Birch ve Erdoğu, 2017, 15). V. Kültür Katına oranla bu kültür katında keçi sayısında artış gözlemlenmiştir, sığır ve koyun sayılarında ise azalmadan bahsedilebilir. Hayvancılık yönünden besin elde ediliminin bu evrede değişime uğramaya başladığı söylenebilir (Atıcı, Birch ve Erdoğu, 2017, 21). Genel olarak bu kültür katında da öncelikli besin kaynağı koyun ve keçidir. İkincil besin kaynağı ise sığır ve az oranda domuz olarak görülebilir. Diğer yandan tarım ürünlerine bakıldığında tarıma alınmış einkorn buğdayı, triticum timopheevi buğdayı ve kavuzsuz arpaya rastlanılmıştır (Erdoğu, 2012, 5). Ek olarak yine bu evreye ait nohut örnekleri de bulunmaktadır. Ayrıca İncir, üzüm gibi meyve çekirdeklerine de rastlanmıştır. Tarım ürünleri dışında deniz kabukları da sıkça tüketilen besinler arasında gösterilebilir (Özbek ve Erdoğu, 2014, 117).

IV. Kültür Katında taş endüstrisi diğer kültür katlarına benzer biçimde dilgi, kazıyıcı, orak, delici ve pieces esquillees’lerden oluşmaktadır. Ayrıca yonga aletler de görülmektedir. Ancak taş endüstrisinin %99’u yerel çakmaktaşlarından oluşmaktadır. Dilgiler V. Kültür Katına göre daha nadir görülmektedir ve tüm taş aletler içinde %9 orana sahiptir. IV. Evrenin en ayırt edici taş endüstrisi ise Karanova makro dilgi aletleridir (Erdoğu, 2014, 161). Bal rengi çakmak taşından olan bu aletlerin hammaddesi muhtemelen Rhodope Dağı’ndan gelmekteydi (Özbek ve Erdoğu, 2014, 119). Karonova makro dilgi aletleri uzun mesafeli ticaret izini

gösteren buluntulardan biri olarak görülebilir. Gene uzun mesafeli ticareti obsidiyen ve mermer buluntulardan da görebilmekteyiz. Obsidiyenlerin %80’i analiz edilmiş, büyük bir çoğunluğun Melos kökenli olduğu anlaşılmıştır. Bunun yanında İç Anadolu Göllüdağ ve Nenezi Dağ obsidiyenleri de bulunmuştur. Adada mermer kaynağı yoktur. Çoğunluğu mermer kap parçalarından ve bir adet topuz başından oluşan mermer buluntular adaya dışardan gelmiştir. Adaya en yakın kaynaklar Çanakkale Bölgesi ve Taşoz adasıdır. Kemik alet sayısı V. Kültür Katına oranla fazladır ve çalışılmış 161 Alet bulunmaktadır. Sivri uçlu aletler bu dönemde de baskındır. İğne, bız ve mablaklar çok sayıdadır diğer yandan oldukça iyi perdahlanmışlardır. Kaşıklar ve spatulalar diğer kemik aletlerdir. Bazı Kemik aletler üzerinde zigzag ve ‘V’ motifleri bulunmaktadır bunların sanatsal amaçlarla yapıldığı düşünülmektedir. Ayrıca diğer kültür katlarından farklı olarak üst bölümleri antropomorfik ve zoomorfik biçimde işlenmiş kemik kancalar bulunmaktadır (Paul ve Erdoğu, 2017, 375). Figürinler genellikle kilden yapılmaktadır. Silindirik biçimli mermerden yapılma figürin başı ise üniktir. Süs eşyaları arasında, spandylus bilezikler, deniz kabuğu ve taştan üretilmiş boncuk ve pendantlar sayılabilir. Diğer bir yandan cilalı taş baltalar ve keskiler sıkça karşımıza çıkar ve bu iki türün yapımında birbirinden farklı hammaddelerin kullanıldığı anlaşılmıştır. Bu yüzden bir hammadde seçiciliğinden bahsetmek olağan görülebilir. Büyük boyutlu cilalı taş baltaların ise sembolik anlamlara sahip olduğu düşünülmektedir. Ayak biçimli, mermer ve dağ kristalinden üretilen nesneler ise yine sembolik anlama sahip olduğu düşünülen diğer materyaller arasındadır (Erdoğu, 2012, 8).

V.Kültür Katı, IV. Kültür Katına oranla daha ufak bir yerleşim alanına sahiptir. Bu kültür katı en iyi şekilde yerleşimin doğu tarafındaki açmalardan izlenebilmektedir. V. Kültür katına ait 3 ana mal gurubu belirlenmiştir. Bu mal grupları içinde kırmızı astarlılar en yüksek orandadır. Devetüyü yüzey üzerine yapılan kırmızı astarlı mallar toplam çanak çömleklerin %56,2’sini oluşturmaktadır. Koyu renkli çanak çömlekler ise daha az tercih edilmiştir. Örneğin Kahverengi mal grubu toplam çanak çömleklerin %4.4’lük kısmını oluşturmaktadır (Erdoğu, 2013). Siyah renkli mal grubunda ise bazı parçalar üzerinde kırmızı astar mevcuttur ve bu özellik IV. Kültür Katında artış göstermiştir. ‘S’ profilli çanak çömlekler oldukça

karakteristiktir. ‘S’ kıvrımlı kaplarla birlikte, üstten düzeltilmiş ağıza sahip formlar ve yayvan biçimli kaseler en yaygın formlar arasındadır (Çizim.2). Kapların gövdelerine yerleştirilmiş dikey tüp tutamaklar ve yarım ay biçimli tutamaklar karakteristik özellik göstermektedir. Özellikle Göller Bölgesi çanak çömleğini hatırlatan bu erken tabakanın çanak çömleğinin benzerlerine, Batı Anadolu’da Hoca Çeşmenin Erken Neolitik tabakalarında da rastlanmaktadır (Erdoğu, 2013 ; Erdoğu, 2012, 7). Bezeme oldukça nadirdir. IV. Kültür Katında olduğu gibi kazıma, çizgi nokta, kabartma ve boya bezeme görülmektedir. Yine benzer şekilde ise V. Kültür Katı’nın dört tabakasında da bezemeler sürekliliğe sahiptir ve değişime uğramamıştır.