• Sonuç bulunamadı

1.5. Ekonomik İstikrar Politikaları

2.1.8. IMF Destekli İstikrar Programları

IMF programları, ülkelerin özel şartlarına göre düzenlenmiş, karmaşık istikrar paketleri olarak tanımlanmaktadır.

Ayrıca, “istikrar” veya “yapısal uyum” adı verilen programlar da; genel olarak ödemeler dengesinde sürekli bir iyileşme ve enflasyon hızında azalma ya da her ikisin de makro ekonomik hedeflere ulaşmak için hazırlanmış olan iktisadi önlemler olarak tanımlanmaktadır328.

IMF, 1980’lerden günümüze kadar farklı bir politikası olmamıştır. IMF’nin standart programı belirli politikaları kapsamıştır. Bunlar sıkı para politikası, devalüasyon, iç finans liberalizasyon, dış liberalizasyon, serbest piyasa fiyatlarına devlet müdahalelerinin tamamen kaldırılması veya aynı minimuma çekilmesi, zamanla

325

Rıdvan Karluk, Küreselleşen Dünyada Uluslararası Ekonomik.., s. 250 326

Mahfi Eğilmez, a.g.e., s. 49 327

Mahfi Eğilmez, a.g.e., s. 54 328

ulusal paranın değer kaybının yavaşlatılması, enflasyon sonucu ücret ve maaşların kayba uğratılmasıdır329.

Bu politikaları içeren IMF’nin desteklediği programlar da ortodoks niteliklidir. Ayrıca bu uygulamalar, IMF’nin heteredoks nitelikli istikrar programlarını da desteklediğini göstermektedir330. Heteredoks politikalar, IMF’nin desteklediği programlar olup, ödemeler bilançosunda ortaya çıkan farkları içeren ve rezerv hareketlerine azalma-artma biçiminde yansıyan net dış varlıklarındaki artış düzeyini gösteren ve bu şekilde ödemeler bilançosunda iyileşme sağlayan enflasyonun da bunu izleyerek düşürülmesi yaklaşımını kabul eden programlardır331.

2.1.8.1. Fon Programlarının Politika Araçl arı

Dış destekli istikrar programlarında, önceden belirlenen amaçlar için uygulanancak politikaları sağlayan araçları çok önemlidir. Özellikle az gelişmiş ülkelerde istikrar programlarının uygulanmasında poltika araçlarının zamanlama, miktarı da önemlidir. Politika araçlarının seçimi konusundaki eksik bilgi uygulamayı başarısız yapabilmektedir.

İstikrar programları arz ve talep politikalarının kullanılmasıyla uygulamaya konulur. Ancak arz ve talep ile ilgili politikalar uygulanırsa bir takım zorluklarla karşılaşılabilecektir332.

Ancak, önceleri kısa vadeli (1-2 yıl) olarak değerlendirilen istikrar programları orta vadede (3-5 yıl) olarak ele alınmaya başlamıştır. Orta vadeli olarak uygulanan bu programda, IMF ve Dünya Bankasının ortak desteği ile 7 yıla ulaşan yapısal uyum kredisi verilmektedir333. Ayrıca IMF programlarında hangi politikaların üzerine ağırlık verileceğinin kararı ise, ülkenin dış ödemeler dengesizliğinin yapısı, büyüklüğü, olası süresi, dış borcunun düzeyini ve beklenilen ilave finansman miktarına önemli sosyal ve

329

Oktar Türel, a.g.e., s. 191 330

İlker Parasız, Kriz Ekonomisi..., s.33 331

Bahadır Aydın, “Heteredoks ve Ortodoks İstikrar Programları Üzerine Bir Değerlendirme”,

Mülkiyeliler Birliği D ergisi, Sayı: 185, Ankara, 1995, s. 7

332

Mahfi Eğilmez, a.g.e., s. 57 333

Emin Çarıkçı, Yarı Gelişmiş Ülkelerde ve Türkiye’de Sanayileşme Politikaları, Turhan Kitabevi, Ankara, 1983, s.71-72

politik çağrışımları olan politikaları uygulamada hükümetlerin karşılaştıkları zorlukların yapısına göre değişebilmektedir334.

IMF istikrar programı genellikle şu önlemleri içermektedir335: - Devalüasyon:

IMF’nin istikrar programlarında devalüasyonu politika aracı olarak kullanmasının nedeni döviz kurlarını olması gereken seviyeye getirmektir.

IMF’ye göre dış dengesizlik iki türlüdür. Geçici ve temelli dengesizlik arasındaki en önemli fark, bir kur ayarlamasını gerektirip, gerektirememesidir336. Devalüasyon hem arz hem de talebi etkiler. Alım gücünü azaltarak, yurt içi talebi azaltır. Ayrıca devalüasyonun gelir dağılımı üzerindeki olumlu etkisi söz konusu olabilir. Gelirin marjinal yatırım eğilimi düşük gruplardan marjinal yatırım eğilimi yüksek gruplara kaydırılmasıyla toplam tüketim azaltılmış olur. Arz yönünde ise devalüasyon dış ticarete konu olan malların fiyatını arttırır. Böylece yurtiçi talebi dış ticarete konu olan mallardan dış ticarete konu olmayan mallara kaydırılır. Aynı zamanda dış ticarete konu olan malların yerli üretimi daha karlı olacaktır337.

- Kamu Harcamalarında Azalış ve Vergilerde Artış:

Kamu açıkları ödemeler dengesindeki açıklara neden olmaktadır. Kamu açıkları Merkez Bankası tarafından finanse edildiğinde, uluslararası rezerv kaçışlarına veya yerli paranın aşırı değerlenmesine neden olur338. Dış dengesizliklerdeki azalma, ekonomik dengesizliklerde de azalmayı gerektirecektir. Bu bakımdan gerek harcamaları azaltarak, gerekse vergileri arttırarak kamu açıklarında sağlanan bir azalma, IMF tarafından desteklenen istikrar programlarının en önemli aracı durumundadır339.

334

Mohsin S. Khan- Malcolm D.Knight, “ Fund-Supported Adjustment Programs and Economıc Growth”, IMF Occasional Paper, s.41, Washington D.C., 1985, s.2

335

Emin Çarıkçı, a.g.m., s. 33 336

Taner Berksoy, Az Gelişmiş Ülkelerde İhracata Yönelik Sanayileşme, Belge Yayınları, İstanbul, 1982, s. 45

337

Khosrow Doroodian, “Macroeconomic Performance and Adjustment under Policies Commonly Supported by the Internatıonal Monetary Fund”, Economic Development and Cultural Change, c.41, s.4, 1993, s.849.

338

Ergun Türkcan, a.g.e., s. 86 339

IMF’nin istikrar programlarının uygulamaya başlanması hükümetlerin vergileri arttırarak, kamu harcamalarının azaltılmasına yol açmaktadır340.

- Yurt İçi Kredi Büyümesinde Azalma ve Reel Faiz Oranında Artış:

Devalüasyon, kamu harcamaları ve vergilere ek olarak, hükümetlerin yurt içi talebi azaltmak için diğer önlemleri de vardır. Öncelikle IMF istikrar programı Merkez Bankası veya banka sistemi tarafından net yurt içi kredi büyümesini ve kamu sektörüne açılan bir tavan konulmasını ister. Aynı zamanda, yurt içi tasarruf ve net sermaye akışını sağlamak için IMF programındaki politika paketi, uygulandığı ülkede reel faiz oranını arttırmayı gerektirir341. Bu politikayı uygulamanın bir yolu, hükümet tarafından düzenlenen mali piyasayı liberalize etmek veya yeniden düzenlemektir342.

IMF programları genellikle talep yönlü politikalarla uygulama alanı bulmuştur. Bunlar talep ve tüketimin büyümeyi etkileyen önlemleri olup, makro ekonomik politikayla ilgili önlemlerini içeren politikalar olmuştur. Son yıllarda IMF arz faktörlerine önem vermiş ve böylece fiyat ve döviz kuru politikalarının kısıtlamalarından kaynaklanan çarpıklıkları ortadan kaldırarak üretim faktörlerinin etkinliğini yükseltmeyi hedeflemiştir. Ayrıca, yatırımları, sermayeyi ve teknolojik gelişmeyi teşvik ederek uzun vadede ülkenin büyüme hızının arttırmak, toplam üretimi arttırmayı amaçlamıştır343. Rekabetin arttırılmasıyla ilgili politikalar da hem talep hem de arzla ilgili unsurları içerir ve istikrar programlarında döviz politikalarına önem verilmesinin hem reel iç tüketime hem de ihraç edilebilir mallar üretmeyi amaçlar. IMF’nin uygulamaya koyduğu politikalar, Stand-by düzenlemeleri kapsamında bir takım hedefleri de içerir344.

IMF, Stand-by anlaşmaları 1 yıllık süre için uygulamakta, uzun dönemde 3 yıla kadar uzamaktadır. 1 yıllık dönemde Stand-by düzenlemesi devam ederken ya da bu düzenleme sonucunda mevcut sorunların çözümlenemeyeceği anlaşılırsa, 3 yıllık bir

340

Yalçın Doğan, a.g.e., s. 21 341

Khosrow Doroodian, a.g.m., s. 851-852 342

Süleyman Özmucur, İstikrar Politikaları, Avcıol Yayıncılık, İstanbul, 1991, s. 30-31 343

Khosrow Doroodian, a.g.m., s. 849 344

dönemi kapsayan “süresi uzatılmış düzenleme” söz konusu olabilir. IMF’ye Stand-by anlaşmaları kapsamında verilen istikrar programları, üye ülkenin kredilerinden faydalanabilmek için yerine getirmekte yükümlü kıldığı şu paketlerden oluşur345:

- Kamu kesimi net iç borçlanmasına limit

- Merkez Bankası net uluslararası rezervlerine limit - Merkez Bankası net iç varlıklarına limit

- Ekonominin ihtiyaçlarına göre diğer büyüklükler üzerine limitler.

Tüm Stand-by anlaşmalarında belli süreler içinde üye ülkelerin IMF ile anlaşmalarda bulunması zorunluluğu vardır. Bu anlaşmalarda, ilgili ülkenin niyet mektubunda taahhütte bulunduğu istikrar politikalarını uygulamaya koyup koymadığı, bu konulardaki başarısı ve performans kriterlerinin uygulanma takvimi ele alınır. Bu takvime paralel olarak ve ülkenin başarılarına göre daha üst kredi dilimlerinin söz konusu ülkeye kullandırılmasına izin verir. Stand-by düzenlemelerinde esas olarak; Niyet mektubunda öngörülen ekonomik programın özeti, kapsadığı dönem ve kullanımına izin verilen IMF miktarı, IMF’nin kredilerini hangi tarihlerde ve ne miktarda kullanacağı, hangi şartlar belirlendiğinde IMF kullanımının durdurulacağı gibi konular yer alır346.