• Sonuç bulunamadı

II SÜTANNE KİRALAMAK

Belgede İslam Hukukunda icâre akdi (sayfa 80-83)

Sütanne veya dadı; annenin sütünün yetersiz olduğu, hastalık veya başka sebeplerden ötürü çocuğunu emzirtemeyen annenin belli bir ücret mukabilinde sütü olan başka bir kadından çocuğunu emzirtmesidir. Kıyasa göre böyle bir icâre akdini yapmak caiz değildir. Ancak bu, istihsânen caiz kılınmıştır. Şöyle ki: İcâre akdi, aynın değil de menfaatin tüketilmesi üzerine yapılır. Oysa burada icâre akdi, sütün tüketilmesi üzerine yapılmaktadır. Bu da tıpkı sütünü içmek amacıyla bir ineği kiralamaya benzemektedir. Emzikçi kadınların tutulması, insanların onlara olan ihtiyaçları ve de küçük çocuğun yararı dolayısıyla caiz kılınmıştır. Emzikçi kadını, giyimlik ve karın tokluğuna tutmak sahihtir. Anlaşmazlık çıkması halinde orta hallilerin giyim ve yiyeceğine denk ücret alır. Müstecirin evinde değil de kendi evinde çocuk emzirirken kocası, kendisiyle cinsel yakınlaşmada bulunma hakkına sahiptir. Ancak müstecir razı olursa kendi evinde de onları yalnız bırakarak kocasıyla cinsel yakınlaşmaya girebilir.248

Bir kişinin, kendi çocuğu için emzikçi kadın tutması caizdir. Yalnız müstecirin, emzirtmek istediği çocuğu belirlemesi şarttır. Eğer hazırda değilse yaşını söylemesi gerekir. Hazır ise görülmesi gerekir. Emme kuvvetini anlamak amacıyla kadının çocuğu denemesi iyi olur. Cinsel ilişki sonucu kadının gebe kalarak sütünün azalması veya sütün çocuk için elverişsiz duruma gelebilme ihtimali nedeniyle emzikçi kadının kocasıyla cinsel ilişki kurmasına engel olunabilir. Emzikçi kadın, kocasının izniyle

248

tutulursa, çocuk için zararlı olsun olmasın kocasıyla bu kadının cinsel ilişki kurmalarına izin verilmez.249

Bazılarına göre, cinsel ilişkide bulunmalarının çocuğa zararı dokunmazsa, men edilmemeleri gerekir demişlerdir. Birinci görüşe bakılacak olursa; emzikçi kadınla kocası, cinsel ilişkide bulundukları takdirde, çocuğun babası akdi feshetme hakkına sahip olur. Aynı şekilde kocası, kadını alıp da, süt emen çocuğun beldesi dışına bir sefere götüremez. Çocuğun anne ve babası sefere çıkacak olurlarsa, emzikçi kadının ücretini tam olarak vermekle yükümlü olurlar. Aksi takdirde, akit mahallinde emzirmesi amacıyla çocuğu onun yanına bırakmaları gerekir. Süt emzirten kadın, kocasının izni olmadan bu iş için kendini icâre verirse, kocası bütün bu sayılan işleri yapabilir. Ayrıca akdi feshetme hakkına sahiptir. Emzikçi kadın bir çocuğu emzirtmek amacıyla akit yaptıktan sonra birinci çocuğa zararlı olmasa bile artık başka çocuğu emzirtemez. Başkasını emzirtecek olursa icâre akdi fesholur. Emzirtmek için kiralanan kadın, çocuğu besleyip eğitmekle yükümlü değildir. Zira emzirtme bunu gerektirmez. Bunun tersi de böyledir.250

Kadını kiralayan, emzikçi kadının gebe kalması, hastalanması veya açıktan açığa kötü iş yapması nedeniyle icâre akdini feshedebilir. Ama küfrü dolayısıyla akdi feshedemez. Çünkü kâfirliğinin çocuğa bir zararı yoktur.251

Emzikçi kadın yıkama, kurulama, çamaşırlarını temizleme gibi adet gereği, çocuk için yapılması icap eden işleri yapmakla yükümlüdür. Bu tür işler için gerekli masrafı karşılamakla yükümlü değildir. Emzikçi kadının ücreti; varsa çocuğun malından, yoksa babası tarafından ödenir.252

Emzikçi kadın, iki küçüğü emzirmek üzere tutulursa bunlardan birinin ölmesi halinde, icâre akdi fesholur. Akit yapıldığı esnada gebe olur da bilahare emzirme esnasında gebeliği açığa çıkarsa, bu gebeliğinin anlaşılması nedeniyle icâre akdi fesholur. Bunun çocuğa bir zararı olduğunda mı, yoksa mutlak olarak gebelik nedeniyle mi olduğu hususunda görüş ayrılığı vardır: Bazıları, sırf gebeliğin ortaya çıkması feshin cevazı için yeterlidir, demişlerdir. Bazıları da, ancak bunun çocuğa bir zararı olur diye korkulursa, akit feshedilir demişlerdir. Gebeliğin çocuğa zarar vermesinden korkulması

249

Mevsılî, El-İhtiyar Li-Ta'lîlî'l-Muhtar, c.II, s.42-43 250

Molla Husrev, Gurer ve Dürer Tercümesi, c.III, s.380 251

Cezeri Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, c.IV, s.1758 Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, c.III, s.404 252

halinde çocuğun ailesi akdi feshetmekle yükümlü olup olmadığına bakılır. Şayet çocuğun bu nedenle ölmesinden korkarlarsa feshetmeleri gerekir. Aksi takdirde gerekmez. Aynı şekilde emzikçi kadın, çocuğu emzirtemeyecek derecede hastalanırsa, akit yine feshedilir, feshedilince de, fesih zamanına kadar yapmış olduğu emzirtmenin ücreti hesaplanarak kendisine ödenir. Küçük çocuğun babası, emzikçi kadına ücretini peşin olarak ödemiş ve oda aldığı bu ücreti yemişse; akdin feshi durumunda aradaki ücret farkını kadından geri isteyemez. Çünkü ücreti önceden verdiği için ona teberru etmiş sayılır. İcâre akdi feshedilince de emzikçi kadının, çocuğu emzirmesi için kendi yerine başka bir kadını bulup getirmesi gerekmez.253

Emzirtmek amacıyla kadının tutulmasının sahih olması için bazı şartlar gereklidir:

1. Emzirtilecek çocuğun, icâre akdi esnasında görülmesi. Evsafının verilmesi yeterli olmaz. Çünkü emzirtme işi, çocuğun büyüklük ve küçüklüğüne, oburluğuna veya iştahsızlığına göre değişir.

2. Emzirtme müddeti bilinmelidir. Çünkü emzirtme işi ancak zamanla takdir edilebilir. Yapılacak iş, sütü çocuğa içirmektir ki, onun belirtilmesi mümkün değildir.

3. Emzirtme yerinin emzikçi kadının yanında mı, yoksa müstecirin evinde mi yapılacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. Çünkü emzirmte işinin yapılacağı yer, zorluk ve kolaylık bakımından değişik olabilir. Emzikçi kadının, sütünü fazlalaştıracak ve iyi kıvama getirecek şekilde yiyip içmesi gerekir. Kiralayan, bunu ondan isteme hakkına sahiptir. Ayrıca kadının çocuğa zarar verecek işleri yapmaktan sakınması da gerekir.254 Müslüman kadının, ehli-i kitap bir kişinin çocuğunu ücret karşılığında emzirtmesi caizdir. Ama Mecusi birinin çocuğunu emzirtip emzirtemeyeceği konusunda görüş ayrılığı vardır.255

Zamanımızda imkânların gelişmesiyle sütanne kiralamaya artık nadiren rastlanmaktadır. Anne sütü değerinde mama üretimi buna mani olmaktadır. Bunun yerine dadı veya çocuk bakıcısı denilen, özel işçi statüsünde bayanlar tutulmaktadır. Bunlar belirlenmiş bir ücret karşılığında çocuğun bakımı ve beslenmesini üstlenmektedirler. İhtiyaç duyulan sütü de çocuk mamalarından sağlamaktadırlar.

253

Cezeri Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı, c.IV, s.1751 254

Heyet, Fetâvâ-i Hindiye (Feteva-i Alemgiriyye), c.IX, s.426-434 255

Belgede İslam Hukukunda icâre akdi (sayfa 80-83)