• Sonuç bulunamadı

İzmir İlinde Faaliyet Gösteren KOBİ'lerin Genel Özellikleri

2.3. STRATEJİK YÖNETİM ARAÇ, YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

3.1.2. İzmir İlinde Faaliyet Gösteren KOBİ'lerin Genel Özellikleri

İzmir ilinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin mevcut durumu hakkında yapılan en kapsamlı çalışma, KOSGEB tarafından Mart 2005'te tüm Türkiye genelinde yapılan saha araştırması çalışma sonuçlarının değerlendirildiği rapordur. Küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen hizmet ve desteklerin en etkin şekilde sunulabilmesi için bu desteklerden faydalanacak olan işletmelerin genel durumunu tespit edebilmek amacıyla gerçekleştirilen saha araştırması kapsamında İzmir ilinde faaliyet gösteren 2.468 adet küçük ve orta ölçekli işletmenin katıldığı bir anket

yapılmıştır. Aşağıdaki gibi özetlenebilen değerlendirme raporu İzmir ilinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin genel özelliklerini ortaya koymaktadır.1

Buna göre İzmir ilindeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin çoğunluğunu (10- 50) aralığında çalışanı olan küçük işletmeler oluştururken, bunları (1-9) arası çalışanı olan mikro ölçekli işletmeler izlemektedir. Yapılan çalışma kapsamındaki işletmelerin % 56,24'u (1315 işletme) 10-50 aralığında, % 30,92'si (723 işletme) 1-9 aralığında ve %12,83'ü (300 işletme) 51-150 aralığında işçi çalıştırmaktadır.

İzmir ilindeki KOBİ'ler faaliyet konuları bakımından değerlendirildiğinde ise ilk sırayı makine ve teçhizat imalatı almaktadır. Diğer faaliyet konuları ise mobilya, gıda ürünleri ve içecek, tekstil ürünleri, fabrikasyon metal ürünleri, plastik ve kauçuk ürünleri ve deri ürünleri imalatı ile ana metal sanayi ve kimyasal madde ve ürünleri imalatı şeklinde sıralanmaktadır.

İzmir ilindeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin yarıdan fazlası (% 53,53'ü) tüketim malı üretirken, % 38,30'u sanayi girdisi, % 8,18'i ise hem tüketim malı hem de sanayi girdisi üretmektedir.

Faaliyet yeri bakımından değerlendirildiğinde İzmir'deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin yarıdan fazlasının organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve serbest bölge dışında yerleşik olduğu, bunun sonucu olarak ta işletmelerin altyapısı tamamlanmış organize sanayi bölgelerine taşınması konusunda bir ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.

İzmir ilindeki KOBİ'ler kuruluş yılı açısından incelendiğinde özellikle 1990- 1999 ve 1980-1989 arası dönemler dikkat çekmektedir. Araştırma kapsamındaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin, % 50'si 1990-1999 arasında % 20,39'u da 1980-1989 arasında kurulmuştur. 2000 ve sonraki yıllarda kurulan işletmelerin oranı % 19,77 iken, 1980 öncesinde kurulan işletmelerin oranı ise yaklaşık % 10'dur. Bu sonuçlar 1990 ve sonrasında yaşanan krizlere rağmen girişimcilik ruhunun devam ettiğini

1KOSGEB Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Merkez Müdürlüğü (2005). KOSGEB Saha Araştırma Çalışması

göstermektedir. Öte yandan bu sonuçlar İzmir ilindeki KOBİ'lerin büyük bir çoğunluğunun yeni kurulmuş işletmelerden oluştuğunu, diğer bir deyişle bu işletmelerde kurumsallaşmanın sağlanamadığını göstermektedir.

Hukuki statüleri bakımından İzmir KOBİ'lerinin çoğunluğu (Anket kapsamındaki işletmelerin % 63,71'i) limited şirket statüsündedir. Geri kalan işletmelerin ise % 18,54'ü anonim şirket, % 15,76'sı da şahıs işletmesidir.

Yönetim yapıları açısından değerlendirildiğinde İzmir ilindeki küçük ve orta ölçekli işletmelerin büyük bir çoğunluğu (% 62,31) işletme sahibi tarafından yönetilmektedir. Araştırma kapsamındaki işletmelerin % 29,12'sinin tepe yönetimleri ise profesyonel yöneticilerden oluşmaktadır. Bu sonuçlardan İzmir'de faaliyet gösteren KOBİ'lerin büyük bir çoğunluğunun sahip yöneticilerden oluştuğu söylenebilir.

Araştırma sonuçları değerlendirildiğinde İzmir ilindeki KOBİ'lerin işletme sahiplerinin yarıya yakınının (% 43,75) üniversite mezunu olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan lise ve ilköğretim mezunlarının sayısı da dikkate değer görülmekteyken, akademik kariyer yapmış olan işletme sahiplerinin oranının ise düşük olduğu (yaklaşık % 6) saptanmıştır.

İzmir ilinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmelerin yine büyük bir çoğunluğunun (% 66,52) üniversite mezunu yönetici çalıştırdığı, geri kalan yöneticilerin ise yaklaşık % 26'sının lise ve ilköğretim mezunu olduğu tespit edilmiştir.

Değerlendirme raporuna göre, İzmir'deki KOBİ'lerde işletme sahiplerinin daha çok 50 yaş civarında olduğu, tepe yöneticilerinin ise daha çok 40 yaş civarında yoğunlaştığı saptanmıştır.

Yine söz konusu rapora göre İzmir ilinde faaliyet gösteren KOBİ'lerin yarıdan fazlası ihracat yaparken, söz konusu işletmeler bunu müşteriye doğrudan satış, aracı firma ile ihracat ve komisyoncu/mümessil firma aracılığı ile ihracat yöntemlerinin her üçünü de birlikte kullanarak gerçekleştirmektedirler. Ancak bunlardan en çok kullanılanı ise müşteriye doğrudan satış yöntemidir. İhracat yapan KOBİ'lerin ihracat yaptıkları ülke sıralamasında ise Almanya, Yunanistan, İngiltere, ABD ve Hollanda ilk sıralarda yer almaktadır.

Öte yandan ihracat yapmayan küçük ve orta ölçekli işletmeler ise ihracat yapmama nedeni olarak kaynak yetersizliğini (sermaye, teknoloji ve malzeme eksikliği) ilk sırada belirtmektedirler. Diğer ihracat yapmama nedenleri ise, dış pazarı tanımama, iç pazarda tatmin, aracı işletme bulamama, uygun fiyatta sunamama, kaliteli mal sunamama ve yabancı dil eksikliği olarak ifade edilmektedir.

Değerlendirme raporuna göre İzmir ilinde faaliyet gösteren KOBİ'ler ile ilgili olarak tespit edilen diğer bir husus ise, işletme içinde internet bağlantısı bulunan işletme oranının yüksek (% 83,39) ve Web sayfası bulunan işletme oranının % 51,74 olmasına rağmen elektronik ticaret yapan işletme oranının yalnızca % 10 olmasıdır.

Öte yandan İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) tarafından Eylül 2008'de hazırlanan “İzmir Bölgesi Mevcut Durum Raporu”nda ise İzmir ilinde faaliyet gösteren KOBİ'ler ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede, İzmir'de bilgiye erişim probleminin çözülemediği, kurumsallaşamayan dolayısıyla da kalkınmayı ivmelendirecek bir istikrar gösteremeyen KOBİ'lerin bilinçlendirilmesi ve teşvik edilmesi, altyapı sorunu yaşamadan daha verimli çalışmaları için sanayi bölgelerine geçişlerinin hızlandırılması ve belirli standart ve kalitede ürünün piyasaya sunulabilmesi, bu sayede de İzmir'deki KOBİ'lerin küreselleşen dünya pazarına dahil olması gerektiği ifade edilmiştir.1