• Sonuç bulunamadı

Kaynak: https://www.memurlar.net

Merkezinde İstanbul Havalimanı’nın yer alacağı Aerotropolis model kapsamında yeni bir şehrin kurulması planlanan İstanbul Kanal Projesi, bölgeye yapılacak yeni yatırımlar sayesinde önemli bir ticaret merkezi olacaktır. Binlerce kişiye istihdam sağlayıp, birçok sektörü çevresinde barındırarak Türkiye’nin ekonomisine büyük ölçüde katkı sağlaması beklenmektedir. Marmara Bölge’sinde yeni bir ticaret alanı oluşturacak olan proje, komşu illeri de içine alarak bölgeyi ekonomik olarak canlandıracaktır. Aynı zamanda kanal üzerinden geçen yük ve ticaret gemilerinden de büyük bir gelir elde edilmesi amaçlanmaktadır. Böylelikle dünya üzerindeki ticaret ağının gelişimini bu yöne çevirmekte ve küresel anlamda yeni bir hub oluşturmaktadır (Şahin, 2017).

3.5. AEROTROPOLIS MODEL KAPSAMINDA İSTANBUL HAVALİMANI BÖLÜMLERİ

Havalimanları, dünya ekonomisinde ve bölgesel, ulusal ve uluslararası rekabet edilebilirliğin önemsiz olması için hayati öneme sahip düğümler haline gelmiştir. Doğrudan ve dolaylı etkileri havalimanının sınırları üzerine yayıldıklarından, çoğunlukla kendiliğinden ve nadiren tartışmalı olan yeni kentsel formlar yaratmışlardır. Bu trendlerin uluslararası ölçekte geleceği planlamakta görmezden gelinmesi imkansızdır(Freesone, 2009:170).

92

Ulaşım olanaklarının çeşitliliği ve elverişliliği bir bölgenin; nüfusu, endüstrisi, ticareti ve turizminde önemli bir rol oynamaktadır (Kahraman: 339). Günümüzde, çeşitli işlevlere sahip modern havalimanları, bulundukları bölgenin gelişimine büyük katkıda bulunmaktadır. Havalimanları, bütün sistemleri bir araya getirerek, yeni bir yaşam merkezi haline gelmektedirler. Böylece bir kentin markalaşmasında önemli bir rol oynamaktadır(Kahraman ve Alkan 2018: 1252).

Aerotropolis model kapsamında, havalimanı çevresinde yaratılan her iş, diğer bir işe bağlı kalacaktır. Bu durum ise, ekonomiyi doğrudan etkileyen en önemli unsur olmaktadır. Model, havalimanını merkez alarak ticari alan oluşturma eğilimindedir. Çeşitli ulaşım bağlantıları, ofis, depolama, perakende ve diğer ticari alanlar ile söz konusu ticaret merkezi oluşturulmaktadır. Bunların yanı sıra, havalimanının çevresinde alışveriş merkezleri, restoranlar, oteller, müze, sergi, kütüphane gibi faktörler yapılandırılacak ve böylece birçok yatırımcıyı ve markayı havalimanına çekecektir. Bu durum ise ticari canlılığa sebep olacak ve ülkenin ekonomisine pozitif yönlü etki edecektir (Ashford vd. 2011; Kasarda, 2010).

İstanbul Havalimanı gibi Aerotropolis model kapsamında inşa edilen havalimanlarında, ticaret merkezleri, fuarlar, sergiler, oteller, kongre merkezleri, alışveriş merkezleri, ulaşım olanakları gibi birçok işlev bulunmaktadır. Bu tür özellikleri ile İstanbul Havalimanı sadece ulaştırma sektöründen değil, turizm, ticaret, gibi bağlantılı sektörlerden de gelirler elde edebilecektir. (Kahraman ve Alkan, 2018:1258).

İstanbul Havalimanı Aerotropolis model kapsamında inşa edilmesinden dolayı Türkiye’de bir ilk olma özelliğine sahiptir. İnşa edildiği alanın devasa büyüklükte olmasının yanı sıra yeni bir model kapsamında inşa edilmesi havalimanlarına olan bakış açısını da değiştirmektedir. Geçmişten günümüze kadar inşa edilen havalimanlarının aksine yeni bir şehir gelişimine örnek olacak şekilde konumlandırılan İstanbul Havalimanı’nın Aerotropolis model kapsamında olduğu aşağıdaki 5 aşamada incelenerek ispatlanmaya çalışılmıştır.

93

3.5.1. Lojistik Şehri

Aerotropolis model kapsamında, inşa edilen havalimanlarında olduğu gibi İstanbul havalimanında da bir Lojistik Merkez planlanmaktadır. Ürünlerin toplanması, dağıtılması, gümrüklenmesi ve iadesi gibi süreçleri içeren bir merkez kurularak İstanbul Havalimanı’nın e-ticaret lojistik merkezi olarak kullanılması planlanmaktadır. Ekonomi Bakanlığı’nın yayımladığı e-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı’na göre Türkiye’deki bazı bölgeler lojistik merkezi haline getirilecektir. Bu bölgeler arasında olan İstanbul Havalimanı’nın ise stratejik bir önemi bulunmaktadır. Lojistik merkezi sadece Türkiye odaklı değil, küresel veya bölgesel e-ticaret platformları üzerinden operasyonlarını yürütecektir. Böylelikle e-ticarette firmaların etkinliğinin ve rekabet gücünün arttırılması sağlanmış olacaktır (https://www.airporthaber.com/havacilik-haberleri/3-havalimani-lojistik-merkezi- oluyor.html).

İstanbul Havalimanı’nın lojistik şehri bazında attığı ilk adım, 1,4 milyon karelik bir alanı lojistik hizmetlerine ayırmasıdır. Toplam 240.000 metrekarelik bir alana gümrüklü ve gümrüksüz depolama tesisleri inşa edilmiştir. Tesisin alt yapısına bakıldığında 5,5 milyon tonluk bir kapasiteyi karşılayabileceği görülmektedir (Şengül vd. 2018:315).

Kargo taşıma işlemleri sırasında avantaj elde etmek amacıyla, 30’dan fazla geniş gövdeli kargo uçaklarının park pozisyonlarını antrepoların önlerinde olacak şekilde konumlandırılmaları sağlanmıştır(Şengül vd. 2018:315). Aerotropolis modelin en önemli bileşeninin hız olduğu göz önüne alındığında antrepoların, uçakların park pozisyonlarının önünde olması hızdan ve zamandan büyük oranlarda tasarruf edileceğini göstermektedir.

Lojistik ve kargo şehrinde acente ofisleri, gümrük ofisleri, kargo ve lojistik hizmetleri için gereken bütün operasyonlar bir arada bulundurulacaktır. Aynı zamanda, lojistik ve kargo şehrinde istihdam edilen çalışanlara yönelik hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla bölgede, restoranlar, bankacılık hizmetleri, sağlık merkezi, kafeler, kargo ve postaneler, test laboratuvarları, otoparklar vb. hizmet veren işletmeler bulundurulacaktır (Şengül vd. 2018:320). Yine Aerotropolis model lojistik

94

açıdan incelendiğinde, havayollarına bağımlı işletmeleri, kargoları ve yolcuları destekleyen tüm lojistik ve ticari tesisleri içermektedir. Dolayısıyla yukarıda sayılan işletmeler, Aerotropolis model kapsamında bir lojistik şehri oluşturmayı amaçlayan faktörler olarak göze çarpmaktadır.

3.5.2. Bilim ve Teknoloji Şehri

Aerotropolis model kapsamında, Hollanda Schiphol’da bulunan teknoparklar gibi, İstanbul Havalimanı’nın çevresinde de bu tür teknoparkların yapılandırılmasıyla dünya teknoloji devlerini kendilerine çekmeyi amaçlamaktadırlar. Böylece Aerotropolis modelinin fiziken uygulanması mümkün olmaktadır. Bu sayede, Endüstri 4.0 olarak bilinen 4. Sanayi Devrimi olarak adlandırılan ‘’Sistemlerin İnterneti’’ sayesinde örgütsel, kurumsal yapıların ve sermayelerin ülkemize çekilmesi sağlanacaktır. Aynı zamanda Sistemlerin İnterneti sayesinde objelerin maddi ve biyolojik çevreyle kurulan iletişimden doğan siber fiziksel sistemlerin gelişiminde de büyük bir rol oynamaktadır. İstanbul Havalimanı yeni nesil teknolojileri ile güvenlik ve emniyet noktasında üst seviyelere yükselmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından ortaklaşa alınan yeni güvenlik önlemleri ile Endüstri 4.0 a uygun bir sistem kurulmuştur. Havalimanı’nda teknolojiye, genel olarak 200 milyon Euro yatırım yapılarak, Aerotropolis model kapsamında bir havalimanı dizayn edilmiştir (Şengül vd. 2018:335; Ashford vd. 2011:675).

Birçok faaliyetin bir arada yürütüldüğü kompleks bir yapıya sahip olan İstanbul Havalimanı’nda faaliyetlerin güvenli bir şekilde yürütülebilmesi için yüksek teknolojiye ihtiyaç duyulmaktadır. Milyonlarca yolcu, tonlara kargo ve binlerce uçağa hizmet verebilmek güçlü bir sistemi beraberinde getirmektedir. Bu ise en son teknolojilerin desteğini almakla mümkün olmaktadır. Bu nedenle İstanbul Havalimanı’nda 7/24 tüm operasyonların takibinin sağlandığı AOCC (Air Operation Control Center-Havalimanı Operasyon Kontrol Merkezi) adı verilen bir sistem merkezi kurulmuştur. AOCC birçok operasyon güvenliğinden sorumlu bir merkezdir. 2847 m2’lik bir alana kurulmuştur. Hava trafik kontrol hizmetlerini, uçak pist trafiğini, acil durum hizmetlerini ve güvenlik ve emniyetle ilgili bütün operasyonları tek bir merkezden koordine etmektedir. Bu şekilde terminal, hava tarafı ve hizmet-

95

bilgi-işlem birimleri birbirleriyle entegre bir şekilde çalışabilmektedirler (Şengül vd. 2018:330).Merkezin amacı, tek bir elden birimleri koordine edip ulaşımı riske atabilecek her türlü olayı önceden tespit edip, müdahalede bulunabilmektir.

Sistemin diğer bir avantajı ise birimler arasında hızlı ve kesintisiz bir şekilde iletişimin sağlanabilmesidir. Bütün birimler birbirleriyle, son teknoloji ekipmanlar vasıtasıyla ulaşmak istedikleri an hızlı bir şekilde ulaşabilmekte ve monitör, kontrol, koordinasyon, analiz ve raporlama faaliyetlerinde bulunabilmektedirler (Şengül vd. 2018:331).

Çalışanlar, operasyonları merkezde bulunan 7 adet büyük videowall vasıtasıyla takip etmektedirler. Anlık olarak veri akışı gerçekleşen sistemde hava ve kara tarafına ait kaynak ve kapasite kullanımlarından, terminaldeki yolcu ve bagaj durumları, sıkışıklıklar, kartlı geçiş sistemlerinin kontrolü, onarım ve bakım faaliyetlerinin koordinasyonu, otopark operasyonları, meteorolojik koşullara kadar bütün durumlar güncel olarak izlenebilmektedir (Şengül vd. 2018:331, http://www.kokpit.aero/).

Fotoğraf 7. İstanbul Havalimanı Operasyon Kontrol Merkezi

Kaynak: Şengül vd. 2018.

Fotoğraf 7.de AOCC sistemine ait görseller bulunmaktadır. AOCC’de güncel olarak görev alacak birimler aşağıdaki gibidir(http://www.kokpit.aero/) :

 Çağrı Merkezi

 Uçuş Bilgi (FIDS) Sistemi / Kontuar Tahsis Birimi  Havalimanı Teknik Bakım Birimi

96  Terminal Ve Bagaj Sistemi  Bilgi İşlem Birimi

 Güvenlik Birimi  İş Sürekliliği Kurulu

 Ortak Karar Alma Mekanizması  Ramp Emniyeti Ve Uygunluk Birimi  Emniyet Yönetim Sistemi

 Gelir Yönetimi  Yakıt İkmal Birimi  Kurumsal İletişim Birimi

Merkezde 8. bir ekran daha bulunmaktadır. 8. ekran ise 400 m2 büyüklüğünde

havalimanındaki bütün uçakların hareketlerinin anlık takip edildiği ekrandır. Aynı zamanda ramp adı verilen sanal bir kulesi de bulunmaktadır. Bu kulede, uçakların gelişinden gidişine kadar ki süreçte yapılan uçak park pozisyonu alması, yolcu, bagaj, yüklerin indirilip-bindirilmesi gibi tüm operasyonların tamamı takip edilmektedir. Ayrıca merkezde bir adet kriz merkezi olarak düzenlenmiş ayrı bir oda bulunmaktadır. Benzer sistemler ve ekranlar kriz merkezi adı verilen odada da bulunmaktadır (Şengül vd. 2018:311).

Havalimanı’ndaki diğer teknolojik gelişimlere bakıldığında; güvenlik sistemleri, uçuş bilgi entegrasyon platformu, kayıp eşya yazılımı, ortak karar verme sistemleri gibi yeni yazılımlar hayata geçirilmiştir. Aynı zamanda hızlı geçiş sistemleri, ücretsiz internet kullanımı, akıllı otopark sistemleri, apron kartı başvuru formu, biyometrik entegre pasaport geçiş sistemleri gibi uygulamalar havalimanı içerisinde yolculara sunulmaktadır (Şengül vd. 2018:327).

İstanbul Havalimanı’ndaki teknolojik unsurlar rakamlarla ifade edilecek olursa; 3 adet veri merkezi, 467 adet sunucu, 780 telekomünikasyon odası, 3.267 adet uçuş bilgi monitörü, 4.549 adet bilgisayar, 248 tanesi yüz tanıma özelliğine sahip, toplamda 9.000’den fazla güvenlik kamerası bulunmaktadır. En son teknoloji ile

97

donatılan kameralar, yoğunluk analiz yaparak, sahibi olmayan bagajları, telaşlı ve endişeli olan yolcuları, sanal olarak çizilmiş sınır çizgilerini geçen bireyleri kolay bir şekilde tespit edebilmektedir(Şengül vd. 2018:329). Böylelikle herhangi bir güvenlik problemini kameralar vasıtasıyla önceden tespit edebilmektedirler.

Bütün teknolojik hizmetlerin erişilebilirliği ve kullanımı için bilim ve teknoloji şehrinde 20 milyon gb’lık bir data alanı oluşturulmuştur. Aynı zamanda dünyada ilk kez ‘’Tier III Facility’’ ( veri merkezinin büyüklüğü, güvenilirliği, tasarımı ve yönetimi standardı) sertifikasına sahip havalimanıdır. Bu sertifika kapsamında igacloud.com portalı uygulamaya alınmıştır. Böylelikle, havalimanına ait bilgiler ve alt yapı hizmetleri API (Application Programming Interface) üzerinden kolaylıkla sunulabilmektedir (Şengül vd. 2018:330).

Fotoğraf 8. İstanbul Havalimanı LoRa Ağı

Kaynak: İstanbul Airport, 2018.

Bilgi toplamak amacıyla kurulan son teknoloji sistemlerinden biri LoRa (Long Range) sistemidir. Bu sistem, elektromekanik sayaçlardan bilgi toplamak amacıyla kullanılan bir sistemdir. Wi-Fi, network gibi bilinenin aksine son teknoloji yeni nesil cihazlarla 40 km mesafelerde haberleşmeyi sağlayabilen ağ sayesinde gaz, elektrik ve su sayaçlarının kullanımı da takip edilebilmektedir (Şengül vd. 2018:331).

Son dönemlerde sıkça duyduğumuz yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT- Internet of Things) gibi kavramların İstanbul Havalimanı’nda uygulandığını görebilmekteyiz. Havalimanında ısı, sıcaklık, nem, hava kalitesi gibi veriler kritik odalardan alınıp, data platformlarında değerlendirilip, odaların hangi değerlerde

98

olmaları gerektiği yapay zeka algoritmaları ile tespit edilmektedir. Bu yöntem ile aynı zamanda, pistlerin aşınmaları takip edilip, hangi periyotlarda bakımların yapılacağı analiz edilmektedir (Şengül vd. 2018:331).

Havalimanı’nda kullanılacak son teknoloji hizmetlerden birisi de Aselsan iş birliğiyle üretilen robotlardır. İnsansız yolcu taşıma, güvenlik ve temizlik alanında kullanılacak olan robotların zarar görmemesi için siber savunma katmanları oluşturulmuştur(Şengül vd. 2018:331). Diğer bir uygulama ise, yolculara kolaylık sağlayan İga mobil uygulamasıdır. Yolcunun evden çıkışından, uçağa binişine kadar ki tüm süreçlerde yardımcı olan bir uygulamadır. Anlık olarak uçuş bilgileri, kapı numaraları gibi bilgiler güncellenip yolcuya bildirim olarak gönderilmektedir. Aynı zamanda arabam nerede uygulaması ile de yolcular park halindeki araçlarının yerlerini rahatlıkla bulabilmektedirler (Şengül vd. 2018:331).

Aerotropolis modelin bir diğer önemli bileşeni havalimanının internet ve BT (Bilgi Teknolojisi) ile olan bağlantısıdır. Bilim ve teknoloji şehri yaratmayı amaçlayan İstanbul Havalimanı, check-in sistemleri, kioskları, uçuş bilgi sistemleri, bagaj yönetim sistemleri, pasaport sistemleri, bagaj eşleştirme sistemleri, otopark sistemleri, internet alt yapısı, kapalı devre kamera sistemleri, kartlı geçiş ve yüz ve plaka tanıma sistemleri, yeni teknoloji robot uygulamaları ile Aerotropolis modele örnek bir havalimanını teşkil etmektedir.

3.5.3. Ticaret Şehri

İstanbul Havalimanı finansal ve işletme bakımından bir merkez olmayı amaçlamaktadır. Çevresinde yarattığı birçok iş olanakları ile birçok çalışanı bünyesinde istihdam etmektedir. Havalimanı içerisinde istihdam edilen çalışanların yanı sıra havalimanı ile bağlantılı birçok işletmelerde de istihdam olanağı sunmaktadır.

İstanbul Havalimanı Unifree-Gebr. Heinemann grubu ile 25 yıllığına duty-free anlaşması imzalayarak dünyanın en büyük duty-free anlaşmasına imza atmıştır. Yolcuların ve havalimanı çalışanlarının her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri 1000’den fazla marka ürünleri barındıran duty-free mağazaları bulunmaktadır. Toplamda 53.000 m2’lik alanın 35.000 m2’si dış hatlar giden yolcu katında

99

bulunmaktadır. Aynı zamanda havalimanı içerisinde, araç kiralama ofisleri, çeşitli bankaların şubeleri, turizm ofisleri, eczaneler, döviz büroları, transfer firmaları, atm’ler, SPA merkezleri, kuaför ve bakım alanları, oyun merkezi vb. işletmelerde yer almaktadır. Böylelikle alışveriş yapmanın ötesinde yolcuların ve çalışanların beklentilerini karşılayarak yeni bir ticaret şehri yaratmak amaçlanmaktadır (Şengül vd. 2018:370; https://www.unifree.com/).

Aynı zamanda kargo ve lojistik operasyonlarıyla entegre bir şekilde çalışarak sadece yurt içi değil yurt dışına ithalat ve ihracat yapılarak mevcut ticaret hacminin genişletilmesi hedeflenmektedir. Kanal İstanbul Projesiyle yeni ve devasa bir ticaret hacmine sahip olması planlanmaktadır (Şengül vd. 2018:370). Küresel anlamda dünyaya açılarak yeni bir ticaret merkezi olma yolunda ilerlemektedir.

Aerotropolis modelin 3 temel bileşenine bakıldığında, havalimanı, iş yerleri ve yaşam alanlarının olduğu görülmektedir. Aynı zamanda havacılık dışı gelir kaynağı alanlar ve işletmeler de modelin içeriğinde bulunmaktadır (Kasarda, 2016). Dolayısıyla temel bileşenlerinden biri olan iş yerlerinin İstanbul Havalimanı’nda önemli bir ticaret hacmi oluşturması ve bu alanların oluşturulmasına büyük önem verilmesi havalimanının Aerotropolis model kapsamında inşa edildiğini göstermektedir.

3.5.4. Yerleşim Şehri

İstanbul Havalimanı çevresinde, havalimanı personeli ve vatandaşlar için büyük bir konut projesi planlanmaktadır. Planlanan büyük konutlaşma için Emlak Konut GYO (Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları) çalışmalara başlamıştır. Planlamalara göre Arnavutköy’e bağlı Dursunköy’de 3.6 milyon kareyi kapsayan bir alanda yaklaşık 15 bin adet konut yapılacaktır. Söz konusu projeye THY arsanın %50’sini alarak ortak olmuştur. Diğer yarısı ise Emlak Konut ihalesine çıkarak belirlenecektir. TOKİ (Toplu Konut İdaresi Başkanlığı) ise millet bahçesi projesinde yer alacaktır (https://www.cnnturk.com).

100