• Sonuç bulunamadı

İstanbul’da Yeşil Alanlar İle İlgili Yapılmış Çalışmalar

İstanbul’da yeşil alanların tarihi ile ilgili bazı çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalar incelendiğinde;

Türk kültürü ve değerleri konusunda kıymetli eserler veren Nurhan Atasoy 2002 yılında yayınladığı ‘Hasbahçe: Osmanlı Kültüründe Bahçe ve Çiçek’ adlı kitabında bahçe köşkleri, tahtları, selvi, fıskiyeli havuzlar, çiçekler ve ahırlar üzerinden Osmanlı bahçelerinin özelliklerini anlatmış, Osmanlıda çiçek sevgisi ve önemine değinmiş saray bahçeleri hakkında kıymetli bilgiler vermiş ve İstanbul’un saraylar dışındaki hasbahçelerini anlatmıştır. Kitabı minyatür ve gravürlerle desteklemiştir. 2005 yılında ise Atasoy ‘15. yüzyıldan 20. yüzyıla Osmanlı Bahçeleri ve Hasbahçeler’ adını verdiği kitabında 2002 yılında yayınladığı kitabın içeriğine ek olarak saray bahçelerini servili ve servisiz bahçeler olarak ayırmış servisiz bahçeler bölümünde 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı bahçeleri hakkında bilgiler vermiştir.

Sedad Hakkı Eldem’ in 1930-1940 yılları arasında çalışmalarını yaptığı ve 1973 yılında baskısı yapılan ‘Türk Bahçeleri’ kitabında bahçeler mesireler, setli bahçeler, asma bahçeler, parterler ve su başlıkları altında mevcut verilerde, eski resimli tasvirlerden ve yazılı dökümantasyonlardan yararlanılarak bahçeler hakkında veriler toparlanmış, eldeki verilerden bahçe plan vb. çizimleri yapılmıştır. Tüm veriler derlenerek Türk bahçesi hakkında kesin olmasa da genel bir fikir verilmeye çalışılmıştır.

Türk bahçeleri hakkında önemli araştırmalar yapan Gönül Aslanoğlu Evyapan 1972 yılında yayınladığı ‘Eski Türk Bahçeleri ve Özellikle Eski İstanbul Bahçeleri’ adlı

8

kitabında kısaca Selçuklu bahçelerinden bahsetmiş sonra sırasıyla Bursa, Edirne ve Manisa’daki saray bahçelerini detaylarıyla anlatmış ve kitabın esas bölümünde de İstanbul bahçelerini açıklamıştır. Üçüncü bölümde Fetih’ten itibaren İstanbul’un durumu ile ilgili bilgi vermiş Eski Sarayı ve Yeni Sarayı anlatmış, sonrasında konak, köşk ve yalı bahçelerini, İstanbul’daki tüm saray bahçelerini ayrıca halka açık bahçeleri ve mesire yerleri incelemiş ve bilgi vermiştir. Yazar kitapta Türk bahçeleri ile ilgili mevcut genel bilgiyi toparlamış ve sınıflandırmıştır fakat eserde halktan insanların bahçelerine ilişkin bilgiler bulunmamaktadır. Evyapan ilk kitabından iki yıl sonra 1974 yılında yayınladığı ‘Tarih İçinde Formel Bahçenin Gelişimi ve Türk Bahçesi’ adlı kitabında ise Formel bahçenin doğu kökenli kaynaklarını ve gelişim sebeplerini açıklamış formel bahçenin eski Yunan da Roma da Bizans, Arap Ülkeleri, Türkistan ve İran’da ayrıca Rönesans ta Barokta gelişimine ışık tutmuştur en son olarak da formel bahçe anlayışının Avrupa ülkelerinde yankılarını açıklamış ve formel bahçe gelişiminin Türk bahçelerinde etkilerini örnekler üzerinden açıklamıştır. Bu bilgilere ek olarak Türk- Osmanlı bahçe sanatının düzenleme esaslarına ilişkin önemli katkıları olmuştur.

İstanbul’un tarihi kent gelişimi ve özelliklerine ilişkin çalışmalar yapan Doğan Kuban tarafından hazırlanmış ve İstanbul tarihi ile ilgili hemen her dönemi içeren bir çalışma ‘İstanbul Bir Kent Tarihi: Bizantion Konstantinopolis İstanbul’ aslında tek eserdir fakat içeriği iki kitap şeklindedir. Birinci kitap olarak nitelendirilen bölümde kentin genel özellikleri ve Fetih’e kadar var olan hükümdarlıklar anlatılmaktadır. İkinci kitapta ise Fetih’ten 20. yüzyılın ortasına kadar İstanbul anlatılmaktadır. Yazar birinci bölümde Lale Devri’ne kadar İstanbul’un kentsel değişimi ve gelişimini ele almıştır. Bu bölümde özellikle; Fetih sonrası kentin imarına, 1481-1520 yılları arasında kentin Bizans kimliğinden İslam kentine dönüşüm sürecine ve kentin 1520-1603 yılları arasındaki gelişimine ilişkin bilgiler yer almaktadır.

Bu çalışmada olduğu gibi tez çalışmasında birincil kaynak olarak 1546 Tarihli İVTD’ni kullanan Emre Can Yılmaz 2009 yılında tamamladığı ‘İstanbul’da Yazılı ve Görsel Kaynaklara Göre 15. ve 16. yy’da (1453-1559) Osmanlı Sivil Mimarlığı Üzerine Bir Değerlendirme: Gurfe Örneği’ başlıklı yüksek lisans çalışmasında mimari bir birim olan gurfe üzerine çalışmış olsada defterdeki tüm birimlerin İstanbul genelinde bulunma durumlarını değerlendirmiş, oransal olarak sonuçlar çıkarmıştır ve

9

bu birimlere yeşil alanlar ve yeşil alan bileşenlerini de dahil etmiş bu birimleri incelemiş ve istatistiki sonuçlar çıkarmayı amaçlamıştır.

Tahrir defteri üzerinden olmasa da vakfiyeler üzerinden çalışmasını hazırlayan ve 2012 yılında tamamlayan Şehri Kartal, ‘Haseki Hürrem Sultan Yapıları’ adlı yüksek lisans tezinde Hürrem Sultan vakfı yapılara ve çevrelerine ilişkin gelişimi hakkında verileri ortaya koymuştur. Kentin Hürrem Sultan yapılarının bulunduğu bölgelerdeki gelişimi ve az da olsa yeşil alanlara yönelik ipuçları çıkarılabilecek veriler elde etmiştir.

Çalışmada birincil kaynak olarak kullanılan 1600 tarihli İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’nin çevirisini yapan Mehmet Canatar ise, 2013 yılında yayınladığı ‘İstanbul Vakıfları Tahrir Defteri’ne Göre Nefs-i İstanbul’da Bulunan Mahalleler ve Özelliklerine Dair Gözlemler’ adlı bildirisinde mahallelerin oluşumu, yapısı, yönetimini ve gelişimini ele almış; Fetih’ten 1600 yılına kadar kentin gelişimi çerçevesinde nâhiye ve mahallelerin oluşumunu sonuçları ile açıklamış ve 1600 tarihli deftere göre de mahallelerin özelliklerini ve kentin yeniden inşasına ilişkin etkilerini ele almıştır.

Her ne kadar döneme dair birincil kaynaklardan yararlanmamış olsa da İstanbul’un tarihi bahçelerine çalışmasında yer veren Drahşan Uğuryol, 2017 yılında tamamladığı ‘İstanbul’un Tarihi Bahçeleri ve Mimari Elemanlarının Koruma Sorunları’ başlıklı doktora tezinde İstanbul’ da bulunan Osmanlı Dönemi’ ne ait tarihi bahçelerin çeşitlerini tespit ederek sınıflandırmış bahçelere ait mimari elemanları, özellikleri ve kullanım amaçlarını, tarihsel süreçteki değişimini, korunma durumunu tespit edip değerlendirmiştir. Korumaya yönelik öneriler geliştirmiştir. İstanbul’un Tarihi Bahçeleri ve Tasarım Özelliklerini açıkladığı bölümde bahçeleri; saray, kasır, köşk-konak ve yalı bahçeleri, kamu yapılarına ait bahçeler, yabancı kurum yapılarına ait bahçeler, dini yapıların bahçeleri, korular, mesireler-parklar ve diğer bahçeler başlıklarıyla incelemiştir. Her bir kategoride bazı örneklere yer vermiştir. İncelenen bahçelerde literatür taraması eski harita ve fotoğraflarla desteklenmiştir. Sonrasında alan çalışması yapılarak günümüz durumu tespit edilmiştir.

İstanbul tarihi ile ilgili çok kıymetli çalışmaları bulunan Halil İnalcık çalışmalarında Fetih’ten 17. yüzyıla kadar İstanbul’un kent gelişimini nâhiye ve mahallerin oluşumunu ile ilgili bilgiler ortaya çıkarmıştır. Yazar ölümünden önce yayınevine