• Sonuç bulunamadı

İran ve ABD ilişkilerinin geçmişi 19. yüzyıla dayanmaktadır. Bu ilişki fiili olarak 1832 yılında Amerika’nın dini misyon şeflerinin İran’a gelmesiyle başladı. İki ülke ilişkilerinin ilk tarihi belgesi Aralık 1856’da İstanbul’da imzalanan İran ve Amerika dostluk ve ticaret anlaşmasına ilişkindir.

ABD ile ilişkiler Amerika’nın İran’da eğitim ve sağlık hizmetleri ile başladı. 1832 yılından itibaren Amerika’nın dini heyetleri İran’a gelmeye başladılar. 1883 yılında ise İran ve Amerika karşılıklı olarak elçilik açtılar. Bununla beraber iki ülkenin ilişkileri başlangıç aşamasında bir takım özelliklere sahipti. Bunlardan bazılarına şu şekilde değinilebilir.

1. İranlılar esasen Amerika’yı sömürgecilik hedeflerinden uzak bir ülke olarak görüyorlardı. Bu düşünce tarzı, İran’ın 1911 yılında Amerikalı müsteşarların ve

163Ali Rıza Emini, a.g.e., s. 275.

164N. Cami, Gozeşte Çerağ Rah-ı Ayende Est Tarih-i İran Der Fasıle-i Do Kudta 1299-1332, Naşr.

danışmanların İran’a gönderilmesine yönelik talebinin temelini oluşturuyordu. Bu konu hakkında Amerikalı Morgan Shuster’ın165 İran’daki memuriyetine işaret edilebilir.

2. Amerika’nın siyasetinin gelişmesi ve yayılması ihtiyat ve ileri görüşlülükle gerçekleşti. Zira bu ülke İran’ın, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin nüfuz bölgesinde yer aldığını kabul ediyordu.

3. 20. Yüzyılın ilk yarısına kadar İran, Amerikan diplomasisinde özel bir konuma ve yere sahip değildi.

4. ABD’nin İran’a ilgisinin zayıflığı, Amerika’nın soyutlanma ve inziva politikasının etkisindendir.

Amerika ve İran’ın dostluk ve gemicilik anlaşması adıyla İstanbul’da tarafların temsilcileri tarafından imzalanan166 anlaşmaya göre, İran ve ABD karşılıklı olarak

konsolosluk açacak ve deniz yoluyla serbest ticaret yapacaklardı. İranlı devlet adamı Mirza Taki Han Emirkebir döneminde imzalanan anlaşma sebebiyle Emirkebir, kısa bir süre sonra ağır bir bedel ödedi. Anlaşmadan bir ay sonra görevinden azledildi ve peşinden katledildi. Yerine geçen Mirza Ağa Han Nuri anlaşmayı feshederek İngilizlerin rotasına girdi.167

Aralık 1857’de İran ve Amerika arasında sekiz maddelik Farsça ve İngilizce yeni bir dostluk ve ticaret anlaşması imzalandı. Ocak 1883’te Amerika’nın ilk özel elçisi William Benjamin Tahran’a geldi ve Amerika Başkanı Chester A. Arthur’un mektuplarını Nasuriddin Şah’a teslim etti.168 Benjamin, Tahranda bulunduğu üç yıl

boyunca başta demiryolu inşası olmak üzere birçok proje hazırladı; ancak bütün bu çabalar Ruslar ve İngilizlerin baskıları neticesinde sonuçsuz kaldı.169

Ekim 1888’de Amerikan büyükelçisinin İran’a gelmesinden beş yıl sonra, İran’ın ilk elçisi Hacı Hüseyin Kulihan Nuri Washington’a gitti. Şubat 1911’de Milli Şura Meclisi Amerikalı müsteşarların maliye bakanlığı için yıllık 10 bin 900 dolarla istihdamı anlaşmasını imzaladı.

165 İran’da 2. Meşrutiyet Meclisi faaliyetlerine başlayınca meclisteki temsilciler ülkenin ekonomik

durumunun düzeltilmesi amacıyla Amerikalı bir müsteşar çalıştırma kararı aldı. Bu karar doğrultusunda 1911 yılında W. Morgan Shuster İran’a geldi. Bkz: Abdullah Yeğin, Abd-İran Yakınlaşması Gerçek mi,

Hayal mi?,Analiz, Mart 2014, Sayı: 87, s. 9.

166Rıza Muminzade, “Nigahi İcmali Be Muhimterin Tehevvulat-i Revabit-i İran ve Amerika”, Mecelleyi

Negini İran, Makele 6, Şumare 10, Tabistani 1383, S. 59.

167 Abdullah Yeğin, “Abd-İran Yakınlaşması Gerçek mi, Hayal mi”, Analiz, Mart 2014, Sayı: 87, s. 9. 168Rıza Muminzade, a.g.m., s. 58-59.

Shuster’in gümrüklerle ilgili çalışmalarını kendi faaliyet ve çıkarları için tehdit olarak gören Ruslar ve İngilizler duruma karşı çıktılar. Nihayetinde Rusya, Shuster’in azledilmesi için İran’a Kasım 1911’de 48 saatlik nota verdi.170 İşgal edilme korkusu

yaşayan İran notayı kabul etti ve Shuster’i görevden aldı.171

Eylül 1919’da Amerika, İran elçisi aracılığıyla 9 Ağustos 1919 İran ve İngiltere anlaşmasının imzalanmasına şiddetle itiraz etti ve anlaşmanın durdurulmasında etkili oldu. Zira bu anlaşma ile İran, İngiliz nüfuz bölgesi haline geliyordu. Amerika, İngilizler tarafından İran’a dayatılan ve Vusuku’d-Devle anlaşması olarak anılan 1919 anlaşmasına açıkça muhalefetini ilan ettiği ve ayrıca Versay Barış Konferansı’nda İran’ı desteklediği için, İranlılar arasında Amerikalıların sempati ve saygınlığının artmasına neden oldu.172 Bu olumlu havanın da etkisi ile Ekim 1919’da Milli Şura Meclisi İran petrolünün Amerikalı şirket Standart Oil tarafından Azerbaycan, Gurgan, Mazenderan, Gilan ve Horasan bölgelerinde çıkartılmasını onayladı.173

22 Haziran 1921’de dördüncü dönem Milli Şura Meclisi açıldığı zaman, Başbakan Kavvamu’s-Saltane, kuzey bölgesi petrollerini kullanma ve bu bölgenin imtiyaz hakkının tarafsız yabancı bir devlete verilmesi fikrini savundu. Hatta 1921 yılında, İran, yabancı ülkelerden danışmanlar istihdam etmek istediği zaman, bu ülkede Amerikalılara duyulan iyi duygular nedeniyle İranlı siyasetçilerin dikkati Amerika’ya yöneldi.174 1922 yılında ikinci defa için Amerika’dan İran’a bir mali heyet

göndermesini talep ettiler. Bu heyet Doktor Arthur Millspaugh başkanlığında, 18 Kasım 1922’de Tahran’a ulaştı. Millspaugh, İran’ın maliye genel müdürü olarak geniş yetkilerle işe başladı175 ve İran’da kaldığı beş yıl boyunca çok önemli hizmetlerde

bulundu.

Arthur Millspaugh, İran’a gelmeden önce Amerika Dışişleri Bakanlığının ekonomi müsteşarıydı. Tahran’a geldiği zaman, ülkede projeler yapması için İran tarafından, kendisine tam destek verildi. Millspaugh, bu destek ile İran’da başarılı oldu. Ülke istihdam kanunu ve maliye bakanlığının temel projeleri onun başlıca işlerindendi. O son görevinde, savaş neticesinde oluşan ortamda birçok sorunla karşı karşıya kaldı ve beklendiği ölçüde başarı sağlayamadı. Sözleşmesinin bitmesiyle birlikte hükümet

170Rıza Muminzade, a.g.m., s. 59. 171Abdullah Yeğin, a.g.m., s. 9. 172Ali Rıza Emini, a.g.e., s. 278. 173Rıza Muminzade,a.g.m., s. 59-60. 174 Ali Rıza Emini, a.g.e., s. 278-279. 175Rıza Muminzade,a.g.m., s. 60.

yetkilerini azaltarak sözleşmesini uzatmak istediyse de Amerikan heyeti bunu kabul etmedi ve heyet İran’dan ayrıldı. Ancak İran’ın Amerika ile iş yapma çabaları devam etti. Başbakan Kavvamu’s-Saltane Amerika Petrol şirketi Standart Oil’in temsilcisi ile İran’ın beş Kuzey eyaletinin petrol imtiyazının bu şirkete verilmesi hakkında gizli müzakereler başlattı. Bu müzakereler 20 Kasım 1921’de anlaşma ile sonuçlandı. İmzalanan anlaşmaya göre, Kuzey İran petrollerini çıkarma ve kullanma hakkı elli yıl süreyle Amerikalı şirkete verildi. Anlaşma komşu devletlerin muhtemel sabotajlarını önlemek için, aynı gün aceleyle Milli Şura Meclisi tarafından onaylandı.176 Bu

anlaşmaya İngiltere ve Sovyet Rusya şiddetle karşı çıktılar. 2 Mart 1922’de İran Hükümeti, Amerika’ya verilen imtiyazı feshetti. Amerika protesto etmişse de sonuç değişmemişti.

1923 Haziran’ında, Amerikalı Sinclair Consolidated Oil Corporation direktörü, H. F. Sinclair, Tahran’a gelmiştir. Sinclair Kumpanyası, Standart Oil’in rakibi ve H. F. Sinclair de Sovyetler ile çok iyi iş münasebetinde bulunmaktadır. Önce Anglo- Persian’ın sonra da Standard’ın almış oldukları imtiyazları ele geçirmiştir. Sinclair Amerika’ya döndüğünde siyasi bir skandala karıştığından İran hükümeti bu anlaşmayı da feshetmiştir.177

Amerika Birleşik Devletleri Tahran büyükelçiliğinin konsolos yardımcısı Major Robert İmbrei’nin elim öldürülme hadisesinin vuku bulduğu 1924178 yılından sonra

ilişkiler bir süre donmuştur. Major Robert İmbrei, İran’daki siyasi görevine ek olarak muhabiri olduğu National Geographic Dergisi tarafından İran’ın ilginç, tarihi ve dini mekânlarından fotoğraflar çekip Amerika’ya göndermekle görevlendirilmişti. Major Robert İmbrei 18 Temmuz 1924’te İran-İngiltere petrol şirketi çalışanı yine bir Amerikalı olan Balvin Simor ile birlikte, Şeyh Hadi Sakahanesi’ni görmek için elinde fotoğraf makinesi ile oraya gitti. Orada halkı tahrik eden bazı İngiliz unsurları tarafından katledildi. Amerika bu hadisede polis memurlarının İmbrei’nin can güvenliğine özen göstermemelerine tepki gösterip, olayın sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Bu olayın sonuçlarını önlemek için İran, resmen özür diledi ve tazminat ödemeyi kabul etti. Hatta olayın sorumlularından üç kişi idam edildi. Major Robert İmbrei’nin katli Amerikalıları korkuttu. Sinclair şirketinin bütün temsilcileri, can güvenliğinin olmadığı bir ülkede nasıl olur da petrol arama ve çıkarmada başarılı

176Ali Rıza Emini, a.g.e., s. 279. 177Raymond Furon, a.g.e., s. 211. 178Ali Rıza Emini, a.g.e., s. 280.

olunur? Mazeretiyle İran’ı terk ettiler.179 Böylece Kuzey petrolleri imtiyazı konusu

kapandı.

1935 Kasım’ında İran ve Amerika ilişkileri iki buçuk yıl süresince kesildi. Bu kesintinin nedeni İran’ın Washington özel elçisi Celal Gaffar’ın trafik kurallarını çiğnemesi ve aşırı hız yapması nedeniyle Amerika polisi tarafından tutuklanmasıydı. Kendisini tanıtmasına rağmen kendisine kelepçe taktılar ve polis karakoluna götürdüler. Ancak karakolda İran özel elçisinin hüviyeti hakkında bilgi edinir edinmez derhal kendisini serbest bıraktılar. ABD Dışişleri Bakanlığı ve Massachusetts Eyalet Valisi’nin polisin davranışından dolayı yazılı ve sözlü olarak özür dilemesine rağmen bazı ABD gazetelerinin Rıza Şah’ın geçmişine yaptıkları işaretler nedeniyle sinirlendi. Ardından Rıza Şah, Roosevelt ve Dışişleri Bakanı Cordell Hull’un olayın telafisi ve Şah’ın memnuniyeti yönündeki çabalarını önemsemeyip 1936 Mart’ında özel elçinin geri çağırılması ve Amerika ile siyasi ilişkilerin kesilmesi emrini verdi. İki buçuk yıl sonra yani 1938 yılının sonlarında ABD Dış İşleri Bakanlığı Ortadoğu Dairesi Başkanı Wallace Murray ABD’nin üst düzey temsilcisi sıfatıyla Tahran’a geldi ve resmen Amerika adına özür diledi. Bu girişimden sonra iki ülke arasındaki ilişkiler Ocak 1940’ta yeniden kuruldu.180

179Abdulrıza Huşenk Mehdevi, Tarihi Revabıt-i Harici-yi İran Ez İbtidai Devran-ı Safeviyye Ta Payan-ı Ceng-i Dovvom Cihani, Müessese-i İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran 1393, s. 378.

2. İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE İRAN