• Sonuç bulunamadı

İşgal Altındaki İran’da Muhammed Rıza Şah Döneminin Başlaması

Baba Rıza Şah’ın saltanattan istifasından sonra meşrutiyet anayasası ve tamamlayıcı yasalara göre saltanat makamı henüz yirmi iki yaşını bitirmek üzere olan yetişkin oğlu Muhammed Rıza Pehlevi’ye geçti.

Parlamentodaki üzüntülü fakat inanç ve güven ile yaptığı ilk konuşmasının başlangıcında şunları kaydetti;

“Şu haldeki ülkenin iç gereksinimleri benim hayati derecede önemli saltanat görevini üstlenmemi ve böyle ağır bir durumda önemli ülke işlerine tahammül etmemi icap etmiştir. Ayrıca meşrutiyet ve kuvvetler ayrılığı ilkesine dikkatle hükümet ve Milli Şura Meclisi arasında sürekli ve tam işbirliğinin gerekliliğini anımsatmayı lazım görüyorum ve ülkenin milli çıkarlarının temini için hem ben ve hükümet hem de Milli Şura Meclisi ve milletin her bireyinin vatandaşlık görevlerini yerine getirme konusunda tam bir özene sahip olmalıyız ve asla kanunlara tam olarak riayet etmekten kaçınmamalıyız.” 402

Şah, konuşmasında üç önemli konuyu vurgulanmıştır:

Birincisi: kanun ve yönetmenliklerin tam uygulanması ve özellikle askeri ve devlet personeli için sosyal refahın temini amacıyla hükümet, yasama ve yargı organları

401Huşeng Ameri, a.g.e., s. 317. 402 Ali Asğer Şemim, a.g.e., s. 23.

arasında uyum ve işbirliğinin gerekliliği. İkincisi: ülke kanunlarının yeniden gözden geçirilmesi ve güncel gereksinim ve ihtiyaçlarla uyumunu sağlama ve ülkede hukuku sağlamak amacıyla sosyal, ekonomik ve mali ıslahı içeren kapsamlı bir programın hazırlanması. Üçüncüsü: İran’ın maslahatları gereği çıkar ve menfaatleri ile yakından ilişkili olan ülkeler ile yakın işbirliğinin gerekliliği. Böylece genç İran Şahı’nın resmi saltanatı ülkesi İngiliz ve Rus işgali altındayken başladı.403Muhammed Rıza Şah,

Furuği’nin diretmesi ve İngilizlerin bütün şartlarının kabul edilmesiyle tahta oturdu. Ama Sovyetler Birliği’ne göre genel seçimlere ve eyaletlere yetki verme konusuna önem vermedi. Ancak Sovyetler Birliği, İngiltere ve Amerika’yı memnun tutmak için bu konuda diretmedi.404 Çünkü Sovyetler Birliği, stratejik İran yolu üzerinden Müttefik yardımına şiddetle ihtiyaç duyuyordu.

İran devlet adamları Rıza Şah’ın saltanatının sonunun, İran’ın işgalinin de sonu olacağını hayal ediyorlardı. Bu yüzden İran Hükümeti, Sovyetler Birliği ve İngiltere Hükümetlerine gönderdiği bir nota ile kuvvetlerinin İran’dan çıkarılmasını ve Tahran işgaline son verilmesini istedi. Ama bu talep Müttefik devletlerce dikkate alınmadı. Hatta müdahaleci davranış ve uygulamaları devam etti. Öyle ki İran kamyonları ve nakliye araçları Sovyetler Birliği kuvvetleri tarafından gıda, mühimmat ve asker taşımak için müsadere edildi. Ayrıca müttefikler tarafından esir alınmış askerler öylece tutuklu kaldılar.405

16 Eylül 1941 Çarşamba günü saat 16.45’te İran Şah’ı Muhammed Rıza Şah Pehlevi resmi törenle Milli Şura Meclisi’nin olağanüstü oturumuna katıldı ve anayasanın otuz dokuzuncu maddesi gereğince yemin metinini okuyup imzaladı.406İran

devleti merasimin başlamasından bir saat önce diplomatik heyetlerin bu törene davetini iptal etti; zira İngiliz ve Ruslar ülkelerinden bu konuda talimat alamadıklarından dolayı bu merasime katılım düşüncesinde olmadıkları bilgisini vermişlerdi. Şah yemin töreninden sonra mecliste irat ettiği nutukta; meşrutiyet devletine bireysel hakların korunmasına ve reformların icrasına ek olarak genel af ilan edecek ve babasının bütün mal varlığını devlete bağışlayacaktı.

403 Ali Asğer Şemim, a.g.e., s. 23-24. 404Anuşirvan Halatberi, a.g.e., s. 43.

405Esnadiyi Ez İşgali İran Der Cengi Cihaniyi Dovvom Tehmil-i Peyman-ı Se Canbe, İlan-ı Ceng be Alman, Tasarruf Emakin ve Emval, C. Evvel, s. mukaddime/15.

Neredeyse halkın tamamı Baba Şah’ın istifası ile rahat bir nefes almış ve zalim Şah’ın gitmiş olmasından dolayı mutluluk duymaktaydılar.407 Ülkeye bir özgürlük

ortamı gelmiş gibiydi.

İran’ın genç hükümdarı Muhammed Rıza Şah, vazifesine başladığı zaman ülkesi hala Rus ve İngiliz işgali altında bulunuyordu. Evvela babası Rıza Han’ın modernite çalışması kapsamında uyguladığı bir takım dini yasakları kaldırdı. Babası zamanında ulema ile meydana gelen olumsuz gelişmeleri nisbeten düzeltti.408 Yeni Şah başa

geçtiğinde genel fakirlik, İran’ın yabancı kuvvetler tarafından işgali nedeniyle ülkenin ekonomik ve mali alanlarında oluşan düzensizlik vardı. Yabancı yetkililerin ülke içişlerine doğrudan müdahalesi, silahlı kuvvetlerin disiplin yönünden çözülmüş olması ve işgal edilmiş alanlarda ordunun uygulama özgürlüğünün kısıtlanması sorun olarak duruyordu.409 Hepsinden önemlisi Müttefik ülkeler karşısında İran’ın durumunun belirsizliği meselesi çözüme kavuşturulamamıştı.

Muhammed Rıza Şah, içerde halkın gönlünü almaya çalışırken işgal kuvvetleri ile olan ilişkileri açısından zorluklarla karşı karşıyaydı. Baskı sonucu İran-Alman işbirliği sona erdi ve İran’daki Almanların büyük bir bölümü tutuklandı.410Amerika

Birleşik Devletleri’nin, yeni Şah’ı resmen tanıması birkaç gün sürdü. Sonunda İngiltere ve Sovyetler Birliği devletleri yeni Şah’ı resmen tanıdıklarından dolayı ABD Dışişleri bakanlığı da Şah’ı resmen tanımak kararı aldı.411

Müttefikler, İran devletini ve kurumlarını yerli yerinde bırakmışlardı, ancak İranlılara yaranmak için Şah’ın tahttan indirilmesini planladıkları açıktı. Müttefikler İki yüz kadar İranlı subay ve teknisyenle birlikte demiryollarında çalışan Almanları da Nazilerin beşinci kolu olarak tutuklamışlardı. Körfezden Sovyetler Birliğine giden anayolların denetimini ellerine geçirdiler. Ardından İran’ı I. Dünya Savaşında olduğu gibi, iki bölgeye ayırdılar. Kuzey İran Rusların, petrol çıkan bölgeler de dâhil olmak üzere Güney İran ise İngilizlerin bölgesi olarak pay edildi. Müttefikler bunun dışında kalan bölgelerin idaresini merkezi hükümete bıraktılar. İran’ın toprak bütünlüğünün korunacağına dair söz verdiler. Savaş sonunda da altı ay içinde çekilmeyi vaat ettiler.

407 Muhammed Kuli Mecd, a.g.e., s. 480-481.

408 Mehmet Saray, Türk İran Münasebetlerinde Şiiliğin Rolü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay.

Ankara 1990, s. 93.

409 Ali Asğer Şemim, a.g.e., s. 24-25.

410Mehmet Kocaoğlu, Kürtçülüğün Siyasi Bir Sorun Haline Dönüştürülmesinde Ve Kürtçülük

Faaliyetlerinde İran Faktörü,Avrasya Dosyası üç aylık uluslar arası ilişkiler ve stratejik araştırmalar

dergisi, İran Özel Sayısı İlkbahar 1995, C. 2, Sayı 1. s. 95.

Müttefikler aşiretlere gözdağı verdikten sonra hükümete kıtlığı önleyici tahıl yardımı yaptılar. Daha sonra yeni Şah’ı güçlü gösterecek olan, seksen bin kişilik ordu ve yirmi dört bin kişilik jandarma birliğine müsaade ettiler.

Şah kuvvet ve saha komutanlarıyla doğrudan iletişim kurarak savaş bakanını hiçe sayıyordu. Babası gibi subay sınıfını kendine bağlı tutuyordu. Şah halkın karşısına genellikle askeri üniforma ile çıkardı. Çok geçmeden, başkomutan olarak silahlı kuvvetleri denetleme önceliğinin kendisinde olduğunu ve savaş bakanlığının başlıca işlevinin orduya gerekli malzemeleri sağlamak olduğunu savundu.

Muhammed Rıza Şah, ordunun denetimini elinde tutmanın karşılığında müttefik kuvvetlerle tam işbirliği yapmayı kabul etmişti.412