• Sonuç bulunamadı

14 Ağustos 1941’de ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı’nın Atlas Okyanusu’nda bir gemide görüşüp savaş dönemi ve sonrası hakkında bazı kararlar almasından sonra Ocak 1942’de Washington’da Mihver blok’a karşı 27 ülkenin katılımıyla bir anlaşma imzalandı.454 Anlaşmaya Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere,

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, Çin, Avustralya, Belçika, Kanada ile birlikte dünyanın yirmi ülkesinin temsilcileri katılmıştı. Bu anlaşma daha sonra Birleşmiş Milletler Bildirgesi adıyla anıldı. İttifak anlaşmasında yirmi altı ülkenin tamamı Mihver Ülkelere karşı bütün ekonomik ve askeri kaynaklarını kullanacağını ve birbirileri ile işbirliğinin yanı sıra tek başlarına savaştan çekilme ve ortak düşman, yani Mihver Ülkeler ile barıştan kaçınacaklarını taahhüt etmişlerdi. Bu ittifak anlaşmasının amacı

451Muhammed Velipur, Muhammed Emir Şeyhnuri, “a.g.m”, s. 28-29.

452Muhammed RızaTahşid – Seyyid Muhammed Ali Alevi, “Revabıt-ı İran ve Amrika Ez Gamha-yi İtimatsaz Ta Berhordha-yi Zurmedar”, Mecelli-i Siyasi-İktisadi, Şumare 303, Bahar 1395, s. 75-76. 453 Yalçın Sarıkaya, Tarihi ve Jeopolitik Boyutlarıyla İran’da Milliyetçilik, Ötüken Yay. İstanbul 2008, s.

113-114.

454Abdülkadir Akıl, “Yeni Dünya Düzeninde Birleşmiş Milletler ve Geleceği”, AÜEHFD, C. VII, S. 3-4,

özgürlük, bağımsızlık, dini özgürlük, insan haklarının korunması ve söz konusu yirmi altı ülkede ve dünyanın diğer ülkelerinde adaletin uygulanması idi.

Bu ilkeler daha sonra Birleşmiş Milletler tüzüğünün temelini oluşturdu. Yirmi altı ülkenin ittifak anlaşması imzalamasının ardından yayınlanan bildiride faşizmle mücadelede herhangi bir şekilde Müttefik Devletlere yardım eden veya gelecekte yardım edecek olan diğer ülkelerin de bu bildiriye katılabileceği açıklanmıştı.455

İngilizlerin önerisiyle başbakan koltuğuna oturan Ali Süheyli’nin Müttefiklerin lehine ilk icraatı, Müttefiklere ilhakı ve Almanya’ya savaş ilanı yönünde İran’ın önünü açması oldu.456 Bu amaçla Süheyli 30 Mart’ta Vichy liderliğndeki Fransa (Almanya’ın

işgalinden sonra kurulan yeni hükümet), 14 Nisan’da ise Japonya ile İran’ın siyasi ilişkilerini kesti.457

5 Temmuz 1943’te İran, Amerika, Sovyetler Birliği ve İngiltere’nin Tahran siyasi temsilcilerine, Müttefik Milletler Bildirisi’ne katılmaya yönelik kararını bildirdi ve onlardan bu amaç için özel koşullar gerektiği takdirde İran’ın bu konuda bilgilendirilmesini ve bildiriye ilhak durumunda İran’ın ne tür avantaj ve imtiyazlara sahip olacağının belirlenmesini istedi. Müttefik Devletler herhangi bir Mihver ülkeye savaş ilan ettiği takdirde Müttefik Devletler Bildirisi’ne katılım için gerekli koşulları sağlamış olacağını bildirdi.458 İran’a yönelik Alman tehlikesinin ortadan kalktığı 1943

yılının başlarından itibaren Müttefikler, İran Hükümeti’ne tarafsızlık konumundan çıkması ve resmen Almanya’ya savaş açması için baskı uyguluyorlardı.459 3 Eylül 1943

tarihinde Sovyetler Birliği, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçiliklerinden İran Dışişleri Bakanlığına iyi niyet mektupları ulaştı. Üç devlet, mektuplarında, İran’ın bir veya daha fazla Mihver Devlet ile savaşa girdiği takdirde Birleşik Milletler Bildirgesine katılabileceğini söylediler. Böyle bir durumda İran’ın şimdiye kadar üstlendiği taahhütlere yeni askeri ya da ekonomik taahhütler eklenmeyeceği, İran’ın müttefik ülkeler grubuna katlımı ile bu grubun Mihver Devletlere karşı kazanacağı zafernden sonra elde edecekleri avantajlardan faydalanacağı

455Ali Asğer Şemim, a.g.e., s. 38-39. ; Hüseyin Kuhi Kermani, Ez Şehriver-i 1320 Ta Facia Der Azerbaycan ve Zencan, Çaphane-i Mezahiri, Tehran 1325, s. 388-389.

456 Mehdi Nezerpur, Tarih-i Revabıt-i Harici-yi Muassır-i İran, Naşır. Sipah-i Pasdaran-i İnkılab-ı İslami,

Tahran 1379, c. 1s. 153.

457Ali Nevazeni – Elhame Paydar – Mehran Kazemi, Nıkat-i Kilid-i Tarihi Revabıt-i Harici-yi İran 1320 1357, Tisa, Tahran 1393, s. 23-24.

458İrec Zovki, a.g.e., s. 85.

459Abdulrıza Huşeng Mehdevi, Tarih-i Revabıt-i Harici-yi İran, Kitabha-yi Simorg İntişaret-i Emir Kebir,

ve barışa ilişkin bütün konferanslarda Müttefik Devletler ile eşit haklara sahip olacağı belirtilmişti.460

Bu baskıların sonucu, Hükümet Şah’tan, İran’ın Almanya’ya karşı savaş ilanını ve Birlemiş Milletler Bildirgesine ilhakını onaylamasını talep etti. İran Almanya’nın İran içinde gayrimeşru eylemlerini düşmanca kabul etmiş, ülke genelinde fitne ve bozgunculuk yaratmak amacıyla gerçekleşen kışkırtma ve oyunlarını tehlikeli olarak tanımlamıştır. Ülkenin yüksek çıkarlarını korumak için bu duruma son vermek için kimi girişimlerde bulunmuştur. Bu nedenle hükümet konuyu bütün yönlerden detaylı inceledi ve memleketin çıkarlarının teşhisi sonucunda Şah’ın fermanı ile İran ve Almanya arasında savaş durumu ilan etmeyi kaçınılmaz olarak görüp, aynı zamanda Müttefik Milletler Ortak Bildirisine ilhakını ilan etmeye karar verdi.461 Şah Muhammed Rıza 9

Eylül’de Almanya’ya savaş ilan etti.462 İran’ın bahanesi memur ve casuslarının yıkıcı

faaliyetleriydi. Ancak İran, Mihver’e öfkesi ya da Müttefiklere samimiyeti sebebiyle bu adımı atmamıştı.463 Sadece kazananı belli olmaya başlayan savaşın sonundaki

pozisyonu için bir prosedürü yerine getirmişti.

9 Eylül 1943’te Almanya’ya savaş ilan edildiği gün dönemin başbakanı Ali Suheyli, Milli Şura Meclisi vekillerine hitaben Almanya’ya savaş ilan edilmesinin sebeplerini açıklamıştı:

“Ağustos 1941 olayları ile sonuçlanan hadiseler sonucunda İran ile İngiltere ve

Sovyetler Birliği Devletleri arasında bir anlaşma imzalandı ve bu tarihten sonra bu anlaşma, düşman devletlere nispeten dış siyasetin temelini oluşturdu. Bu yüzden Şehinşahlık Hükümetinin Mihver Devletler karşısındaki politikası netleştirilip, ilan edildi. Mihver ülkelerin İran’ın içinde bulunduğu özel koşullar ve bu ülkenin Müttefikler karşısındaki taahhütlerini gözeterek herhangi bir girişim ve operasyonda bulunmamaları ve bu durumun İran’ın üçlü ittifak anlaşmasında benimsediği siyaseti takip etmekten vazgeçmemesi bekleniyordu. Lakin son zamanlarda baş gösteren olaylar ve elde bulunan delil ve belgeler bu cümleden olmak üzere kimi aşiretlerin üzücü hadiselerle sonuçlanmış hükümet aleyhine kışkırtılmıştır. Aynı şekilde demiryolunun

460A Mehdi Keyanefer, a.g.e., s. 132-133.

461 İttilaat Gazetesi, 9 Eylül 1943 (17 Şehriver 1322) ; İrec Zovki, a.g.e., s. 85-86.

462“Yüce Allah’ın İnayet ve Rızası ile” “Ben Muhammed Rıza Pehlevi” “İran Şahı” Hükümetin önerisi ve anayasanın elli birinci maddesine göre 9 Eylül 1943 tarihinden itibaren ülkemiz ve Almanya arasında savaş durumu ilan edilmiştir. Bkz: Abdulrıza Huşeng Mehdevi, Tarih-i Revabıt-i Harici-yi İran, Kitabha-

yi Simorg İntişaret-i Emir Kebir, Tahran 1355, s. 397.

tahribi, haberleşme araçlarının kesilmesi ve casusluk örgütü kurmak amacıyla bazı özel kişilerin uçak ile gönderilmesi ve diğer eylemler bir şeyi ortaya koydu. Alman unsurların beklentilerin aksine İran’da vahim ve tehlikeli faaliyetlere giriştikleri ve bu ülkenin halkı arasında ihtilaf ve tefrika yaratarak fitne ve iç devrim ateşini körüklemiş, ülkenin genel asayişi ve emniyetini bozma zeminini hazırlamaya çalışmışlardır”.

Özellikle İran, Sovyetler Birliği ve İngiltere ittifak anlaşmasının imzalanmasından sonra İran’ın Almanya ile siyasi ve ticari ilişkileri kesilmişti. Bu nedenle İran’ın Almanya’ya savaş açtığını ve Birleşmiş Milletler gurubuna ilhakı İran Dışişleri Bakanlığı tarafından Almanya’nın İran’daki çıkarlarının koruyucusu olan İsveç siyasi temsilcisine ve İran’ın Almanya’da çıkarlarının koruyucusu olan İsviçre siyasi temsilcisine, Alman devletine tebliğ edilmesi amacıyla bildirildi. Böylece İran’ın savaş döneminde dış siyaset çizgisi netleşmiş oldu ve İran resmen Birleşmiş Milletler bloğuna katıldı.464Başbakan ve kimi vekillerin konuşmalarından sonra İran ve Almanya

arasındaki savaş hali Meclis tarafından onaylandı ve Dışişleri Bankalığı savaş ilanını Müttefik Devletlere bildirdi. İran’ın Washington elçisi Muhammed Şayeste’nin 14 Eylül 1943’te BM bildirisini imzalamasıyla465 14 Eylül günü İran resmen Birleşmiş

Milletler Örgütü’nün üyesi oldu.

İran’ın Almanya’ya savaş ilanı daha öncede vurgulandığı gibi siyasi bir tutumdu. İran fiili olarak Almanya’ya karşı herhangi bir savaşa katılmadı. Ama bu girişim bile birçok derin psikolojik etkiler getirdi ve özellikle İran’ın prestij ve itibarını artırdı. Almanya ile savaş hali İran’daki Alman faaliyetleriyle mücadele konusunda İran’ın elini güçlendirdi. İran’ın Almanya’ya savaş ilan etmesi, Meclis ve kamuoyunda memnuniyet yarattı. İran’ın savaşta rol almasını isteyen Şah da bu durumdan memnuniyet duyuyordu. Şah’ın beklentisi daha çok askerlerin moralinin güçlenmesi ve İran ordusunun Müttefiklerin yardımıyla donatılmasıydı. İran’ın Müttefikler lehine son girişimi 28 Şubat 1945’te Japonya’ya savaş ilan etmesi oldu.466