• Sonuç bulunamadı

2.4 Özgülemenin Gerçekleşmesi ve Özgülemede Esas Alınan Değerler

2.4.1 Özgülemenin Gerçekleşmesi

2.4.1.1 Özgüleme Kararı

2.4.1.1.1 İradî Özgüleme

Tarım işletmelerinin iradî olarak özgülenmesi, mirasçıların kendi aralarında anlaşmaları ile meydana gelmektedir. Gerçekten de, mirasçılar oybirliği ile tarım işletmesinin özgülenmesi hususunda karar alabilirler. Hatta miras bırakan tarafından ölüme bağlı tasarruf ile yasal veya atanmış mirasçılardan birine yapılan özgüleme dahi, mirasçıların oybirliği ile alacakları bir kararla bağlayıcılığını yitirebilmektedir304

.

Mirasçıların oybirliği ile aldıkları özgüleme kararı, tarım işletmesinin özgülenmesi noktasında yeterli olmaz. Bu kapsamda, mirasçıların almış oldukları bu karar doğrultusunda TMK. m. 676 vd. hükümlerine göre işlem yapmaları da gerekir305. Aksi halde, sadece özgüleme kararı ile lehtar mirasçıya mülkiyet geçişi söz konusu olamamaktadır. Mirasçıların oybirliği ile almış oldukları özgüleme kararı, paylaşma sözleşmesi veya elden paylaşma yolu ile yerine getirebilir.

2.4.1.1.1.1 Paylaşma Sözleşmesi ile Özgüleme

Mirasçıların özgüleme kararından sonra yapabilecekleri işlemlerden ilki, terekede yer alan değerlerin mirasçıların ferdi mülkiyetlerine geçişini sağlayan ve tüm mirasçılar arasında akdedilen paylaşma sözleşmesidir306. Anılan bu sözleşme ile mirasçılar anlaşmış oldukları tereke değerlerinin birbirlerinin ferdi mülkiyetine veya paylı mülkiyete geçişi noktasında taahhütte bulunmaktadırlar. Başka bir deyişle, paylaşma sözleşmesi, taahhüt işlemi niteliğinde olup, akdedilmesinden itibaren mirasçılar bakımından bağlayıcı niteliktedir. Ayrıca sözleşmenin ifası anlamında tasarruf işlemlerinin yapılması da gerekmektedir307

. Bu kapsamda, taşınmazlarda tescil, taşınırlarda teslim ve alacaklarda temlik işlemlerinin yapılması ile ancak hukukî sonuca ulaşılabilir.

303

Aral, s. 35-51 (Yazar, belirtilen halleri, taksimin gerçekleşme şekli bakımından başlığı altında irdelemektedir.). Anılan halleri paylaşma sözleşmesi başlığı altında inceleyen yazarlar için bkz. Ozanemre Yayla, s. 173 vd.-223 vd.; Ayan, Miras, s. 301; Kılıçoğlu, Miras, s. 378 vd. Paylaşma sözleşmesi ile elden paylaşmayı ayrı değerlendiren yazarlar için bkz. Dural/Öz, s. 475 vd.; İmre/Erman, s. 464; Kocayusufpaşaoğlu, s. 721 vd.; İnan/Ertaş/Albaş, s. 580.

304 Şenocak, s. 614; Ozanemre Yayla, s. 136; Kocayusufpaşaoğlu, s. 704; Aral, s. 44 vd; İmre/Erman, s. 480.

Bu noktada, genel ilke miras bırakanın iradesinin kanunda yer alan paylaştırma kurallarından, mirasçıların iradesininse miras bırakanın iradesinden üstün olması şeklinde açıklanmıştır.

305

Eren, Tahsis, s. 163; Eren/Başpınar, Toprak, 3. Baskı, s. 194; Kılıçoğlu, Miras, s. 384.

306 Aral, s. 37. Farklı tanımlamalar için bkz. Kılıçoğlu, Taksim, s. 66; Ozanemre Yayla, s. 202 vd. 307 Kocayusufpaşaoğlu, s. 721; Ozanemre Yayla, s. 203; Kılıçoğlu, Miras, s. 383.

Tarım işletmelerinin paylaşma sözleşmesi ile özgülenmesinin söz konusu olduğu durumlarda, iki husus önem arz etmektedir. Bunlardan ilki, tarım işletmelerinde bulunan taşınmazların (tarım arazisi, binalar vb.) paylaşma sözleşmesine konu olup olamayacağıdır. Zira TMK. m. 676/III’e göre, paylaşma sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunlu olup, resmi yazılı şekil, paylaşma sözleşmesi için aranmamaktadır. Doktrinde, bu konudaki görüş, adi yazılı şekilde yapılan paylaşma sözleşmesi ile taşınmazlara ilişkin taahhüt işleminin yapılabileceği ve bu sözleşmenin, tescilin hukukî sebebini oluşturacağı yönündedir308

. Buna göre, tarım işletmelerinin paylaşma sözleşmesine konu olması halinde, mirasçıların işletmede yer alan taşınmazlara ilişkin adi yazılı şekilde akdedilen sözleşme ile devir borcu altına girmesine herhangi bir engel bulunmamaktadır.

Tarım işletmelerinin, paylaşma sözleşmesi ile özgülenmesinde gündeme gelebilecek ikinci durum ise, sadece tarım işletmesini kapsayacak kısmî bir paylaşma sözleşmesinin yapılıp yapılamayacağıdır. Doktrinde, paylaşma sözleşmesinin terekedeki değerlerin bir kısmını içerecek şekilde yapılabileceği kabul görmektedir309. Buna göre, mirasçılar sadece

tarım işletmesini içeren bir paylaşma sözleşmesi akdederek, terekede yer alan diğer değerlere ilişkin miras ortaklığını devam ettirebilirler310

.

2.4.1.1.1.2 Elden Paylaşma ile Özgüleme

Tarım işletmelerinin iradî olarak özgülenme usullerinden bir diğeri ise, elden paylaşma yoludur. Elden paylaşma, TMK. m. 676/I’de, “payların oluşturulması ve fiilen alınması… mirasçıları bağlar” şeklinde açıklanmıştır. Buna göre, elden paylaşma, terekede yer alan değerlere ilişkin payların oluşturulması ile birlikte, bu değerlerin miras ortaklığından çıkarılarak, mirasçıların ayrı ayrı ferdi mülkiyetlerine geçişini de sağlamaktadır311

. Elden paylaşma usulünde, paylaşma sözleşmesinin aksine, mirasçılar herhangi bir yazılı şekil şartı ile bağlı olmadan terekedeki değerlerin fiilen elde edilmesiyle paylaşmayı gerçekleştirmektedirler. Elden paylaşma ile özgülemenin, tarım işletmeleri bakımından önem arz eden noktası, işletme içerisinde yer alan taşınmazların, elden paylaşma ile özgülemesinin yapılıp yapılamayacağı noktasındadır.

308

İmre/Erman, s. 573; İnan/Ertaş/Albaş, s. 581; Kocayusufpaşaoğlu, s. 729; Dural/Öz, s. 479; Ayan, Miras, s. 302; Kılıçoğlu, Taksim, s. 89; Ozanemre Yayla, s. 211; Serozan/Engin, s. 508; Oğuzman, s. 396; Hatemi, s. 133. (Adi yazılı şekil yeterli olmakla birlikte, Tapu Sicil Tüzüğü m. 20/1/c’ye göre, “Miras taksim veya

miras payının devri sözleşmesinde tescil yetkisini içerir noterce düzenlenmiş sözleşme; miras taksim sözleşmesi mirasçılar arasında yazılı olarak yapılmış olup da mirasçıların imzaları noterce onaylanmamışsa tüm mirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları onaylanmamış olanların istemleri” hükmünü içermekte olup, mirasçıların imzalarının noterce onaylanması gerekmektedir.).

309 Ozanemre Yayla, s. 173; İmre/Erman, s. 575; Kılıçoğlu, Taksim, s. 113; İnan/Ertaş/Albaş, s. 581;

Kocayusufpaşaoğlu, s. 730; Dural/Öz, s. 480.

310

Paylaşma sözleşmesi ile belirtildiği şekilde kısmî taksim yapıldığında ne tür paylaşmanın meydana gelebileceği hakkında bkz. 2.2.2., özellikle son paragraf.

Elden paylaşmaya taşınmazların konu olup olamayacağı, doktrinde tartışmalıdır. Bu noktada, kimi yazarlar312, taşınmazların da elden paylaşmaya konu olabileceğini ileri sürerken, kimi yazarlar313

ise, bu durumun ancak, tapusuz taşınmazlar bakımından söz konusu olabileceğini ileri sürmektedir. Anılan tartışma, bu çalışmanın sınırlarını aştığı için, ayrıntılı bir şekilde üzerinde durmamakla birlikte, Tapu Sicil Tüzüğü m. 20/I/c’de, “Miras taksim veya miras payının devri sözleşmesinde tescil yetkisini içerir noterce düzenlenmiş sözleşme; miras taksim sözleşmesi mirasçılar arasında yazılı olarak yapılmış olup da mirasçıların imzaları noterce onaylanmamışsa tüm mirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları onaylanmamış olanların istemleri, ..aranır.” ifadelerine yer verildiğini belirtmekte yarar vardır. Zira anılan hükme göre, mirasçıların kendi aralarında yazılı bir sözleşme akdetmeden ve imzalarını noterlikçe onaylamadan taşınmazın paylaşılması imkânı bulunmamaktadır. Aynı durum, tarım işletmesi kapsamında yer alan tarım arazilerinin de elden paylaşma ile özgülenmesine de engeldir. Başka bir deyişle, kapsamında taşınmaz bulunduran tarım işletmelerinin iradî olarak özgülenmesi ancak, paylaşma sözleşmesi ile mümkündür.