• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TÜRK FOLKLOR ARAŞTIRMALARI DERGİSİNİN 183 SAYISINDA YER ALAN MASALLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

3. İnsanların dış görünüşlerine göre peşin hükümler vererek davranışlarımızı belirlememeliyiz

4. Günümüzdeki insanî ilişkilerin maddiyata dayanması yanlıştır. c. KAHRAMANLAR

Kâtip: Saf iyi kalpli insanları temsil etmektedir. Ona yardım eden insanların emeğini boşa çıkarmaz ve aklını kullanarak zengin olur. Sonunda kendisine yardım edenleri unutmaz ve minnettarlığını, saygısını buluşmalarında göstermesi de vefâlı kıymet bilir bir insan olduğunu göstermektedir: “Gittiğinde sayelerinde adam olduğu begleri görmüş. Görür görmez her ikisinin de ellerine kapanarak öpmüş, çok hörmet etmiş. “Hoş geldiniz” demiş. ”

İki Zengin Tüccar: Kâtibe karşılık beklemeksizin ihtiyacı olduğuna inanarak yardım eden tüccarlar da paylaşımcı, yardımsever olmanın önemini kazandıran karakterlerdir. Olumlu karakterlerdendir.

Lokantacı ve Kumaşçı: Kendi çıkarlarını düşünen, kişilere sadece bu doğrultuda yardımcı olan olumsuz kişileri sombolize etmektedirler.

Masalın sonunda manevî üstünlüğün önemini simgeleyen Kâtip’in, mutlu olması günümüzde komşuluk, dostluk, akrabalık ilişkilerinin maddî menfaatlerden olumsuz etkilenmesiyle zayıflamasına karşın insanların ne yapmaları gerektiği konusunda yardımcı olabilecek bir eserdir.

İletiler, 11-14 yaş gurubu çocuklarının yardımlaşma, ihtiyacı olana karşılık beklemeksizin el uzatma, maddî güce gerekenden fazla önem vermeme, insanlarla ilişki kurarken dış görünüşlere göre değil, karakter unsurlarına göre karar verme özelliklerini kazanmalarında yardımcı olacaktır. Birinci iletimiz, hiç parası olmayan kâtibin şans eseri önüne iyi insanlar çıkmasıyla zengin olması ve mutlu bir evlilik yapması motifiyle verilmiştir. İkinci mesajın verilmesiyle ergenlik döneminde olayların kötü yönlerini gören gençlere, umutlu olmaları, hayata bağlanmaları için okutulabilinir Üçüncü ileti, kumaşçı ve aşçının Kâtip’in kılığını beğenmeyerek başlangıçta ona kötü davranması olayıyla masala taşınmıştır. Ergenlik döneminde dış görünüşlerine olması gerekenden daha fazla önem veren, enerjilerinin büyük bir kısmını diğer kişilerin ve kendilerinin giyim özelliklerini gözlemlemede kullanan gençlere, temiz bakımlı giyinmenin insana doğru iletişim kurabilmede yardımcı olacağını; ancak aşırıya kaçan durumlarda ise karakterlerin değerlerinin önüne geçirerek insanları yanlış tahlil etmemize neden olacağını açıklayabilmede yardımcı olacaktır. Kâtibin kılık kıyafetini beğenmeyerek ona iyi davranmayan aşçı ve kumaşçının parayı görünce davranışlarını tamamen değiştirmesiyle ortaya konulmuştur.

Kelime hazinesinin gelişmesine olumlu etkileri olabilecek bir masal olmasına rağmen ağız özelliklerin metnin bünyesine hâkim olması çocukların telaffuz becerilerinde menfi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle “panga, vapor, enmek, apartıman vb. ” kelimelerin İstanbul ağzına uygun hale getirilmesi gerekmektedir.

Merak unsurunun ustalıkla yerleştirildiği ve masalın sonucuna dek sürdürüldüğünü söylemek yanlış olmayacaktır. Tüccarların iddiaya girmeleri ve bunun sonucunun ne olacağı hangisini kazanacağı sorusu metne ilgiyi sağlamakta ve bu soru ancak metnin sonunda cevap bulmaktadır. Bu yönüyle de tavsiye edilebilinecek bir eserdir.

3. 3. 16. KEKLİK MASALI16 a. ÖZET

Vaktin birinde bir keklik varmış. Keklik elini mercimeğe sürmüş gözü sürmelenmiş, duvara sürünmüş, eli kınalanmış, kayadan atlamış atlı mızraklı olmuş. Onun bu yaptıklarını öğrenen başka bir keklik dediklerini yapmış; ama başarılı olamamış. Gözüne mercimek sürünce gözü kör olmuş. Elini duvara sokunca elini yılan sokmuş. Kayadan atlayınca bir karıncaya çarpmış. Karıncanın beli iyileşsin diye koz ağacından sürmüşler. Karıncanın belinde ağaç çıkmış. Ağacı budamışlar, tarla oluşmuş. Tarlada çıkan karpuzu bıçakla kesmeye çalışan hizmetçi bıçakla birlikte karpuzun içine girmiş. Böylece karpuzun içi giderek dolmuş.

b. İLETİLER

16

1. İnsanlar, farklı yeteneklere ve özelliklere sahiptirler. Herkes kendi üstünlükleri ve eksiklikleriyle başarılı olmaya çalışmalıdır, başkalarına özenerek yapılan işler diğerlerinde olduğu gibi başarı getirmeyebilir.

c. KAHRAMANLAR

Bu masalda kahramanlarımız hayvanlardan seçilmiştir. Onlar gerçek hayatta karşılaşabileceğimiz insanları sembolize ederek masalın mesajını vermektedirler.

Keklik: Kendi özelliklerinin farkında olarak bunu doğru kullanan, akıllı birini temsil eden keklik olumlu kahramandır.

İkinci Keklik: Başarılı olan kekliğin davranışının kendisi için uygunluğunu sınamadan, düşünmeden acele hareket eden biri olan diğer keklik de olumsuz bir kahramandır.

Hizmetçi. Olayın çözümlenmesi için masala konulmuş biridir; ancak o da başarılı olamaz. Keklik masalında birden yardımcı karakter olarak hizmetçinin kullanılması konula ilgili görülmemektedir. Hizmetçi diğer kahramanlarla iyi ilişkilendirilmemiştir. Kimin hizmetçisi olduğu, kekliğin nasıl zengin olduğu belli değildir. Bu nedenle bizce olayın bu noktasında düşünce boşluğu bulunmaktadır.

d. DEĞERLENDİRME

Keklik Masalı, iletileriyle tavsiye edilebilinir. Bireysel özelliklerine vakıf olarak kendiyle barışık

çocuklar gençler yetişmesinde en çok zorlanılan konulardan biri olan başkasına özenme durumunun, pozitif etkiler yaratacak sınırlarda kalabilmesinin nedenlerinin çocuğa kazandırılmasında kullanılabilecek bir masaldır. Kişiliğini oturtmaya çalışma sürecindeki çocuğun, başarılı, özgüveni yüksek, saygınlık kazanmış kişilere(aile ferdi, öğretmen, arkadaş, sanatçı, sporcu vb.) öykünerek onlara benzemeye çalışması benzer faaliyetler içine girmesi durumu gereken düzeyin üstüne çıktığında olumlu olmaktan çıkarak olumsuz sonuçlara sebebiyet verir. Kendi yeteneklerinin dışında çalışmalar sürdürerek başarılı olmaya çalışan çocuk sonuca ulaşamadığı gibi onun bireysel becerilerinin körelmesine, özgüveninin sarsılmasına, benlik kaygısı yaşamasına kendine olan saygısını yitirmesine yol açabilir. Çocuklar, masal kahramanlarıyla böyle bir olayı yaşmadan metinden elde edecekleri deneyimle özenmenin hangi seviyede tutulmasının faydalı olacağını kavrayabilirler. İletisi yönünden kuvvetli gördüğümüz bu masal, anlatım tarzı yönünden aynı başarıyı gösterememektedir. Yukarıda kahramanları analiz ederken söylediğimiz eksikliğin yanında metnin 11-14 yaş grubu çocukları için yeterli hacme sahip olduğunu söylemek

mümkün değildir. Kelime hazinesi bakımından çocuklara çok katkı yapacağı söylenemez. Yeterli uzunlukta olmaması, kahramanların birbirleriyle iyi ilişkilendirilememesi nedeniyle merak unsurunun metinde yeteri oranda yer almadığını düşünmekteyiz. Ayrıca edebî metinde bulunması gereken dil zarafetinin burada geçerli olmadığı da şu örnekle somutlaşmaktadır:

“ ―Sen neye geldin? demişler. Hizmetçi:

―Benim bıçağım kayboldu, aramaya geldim demiş. Buna:

―Haydi ulan, biz daha padişahın atıyla devesini bulamadık sen nasıl bıçağı eyle çabuk bulacaksın? demişler. ”

“Happe, eyleyse vb. ” kelimelerle ağız özelliklerinin de metne taşındığı ve bunların düzeltilmesi gerektiğini de belirtmeliyiz. Bu özellikleri sebebiyle okutulmasını önerebileceğimiz bir masal değildir.

3. 3. 17. TİLKİ ile AYI MASALI17

a. ÖZET

Vaktin birinde bir tilki ayının beygir eti yediğini görmüş. Ayıya bu beygiri nasıl öldürdüğünü sormuş. Ayı da anlatmış. Tilki, ayının dediği gibi kuyruğunu atın kuyruğuna bağlamış. At uyanınca ormana doğru onla birlikte sürüklenmiş. Elinden zor kurtulmuş Bir daha da böyle bir şey yapmaya tövbe etmiş.

b. İLETİLER

Tilki ile Ayı metni, aynı sayımızda yayımlanan Keklik Masalı ile iletisiyle paralel nitelikler

gösteren bir masaldır:

1. Bir başkasının söylediklerinin doğruluğunu saptamadan, iyice düşünmeden hareket etmek