• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TÜRK FOLKLOR ARAŞTIRMALARI DERGİSİNİN 183 SAYISINDA YER ALAN MASALLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

4. Anne gibi büyüklere karşı saygının her zaman korunması, onların el üstünde tutulması gerekir

c. KAHRAMANLAR

Fatma Abla: Fakir olduğu için kızı tarafından hor görülen, gereken saygıyı göremeyen, kızının evinde hizmetçi olarak çalışan, mazlum, çaresiz, kızının her yaptığına boyun eğen bir annedir. Kızının hırsını yenmesi, yaptığı yanlışlıkları düzeltmesi adına hiçbir önlem alamamaktadır, pasif bir görüntü çizmektedir.

Fatma Ablanın Kızı: Zengin, rahat bir hayata kavuşmaya çalışan, başkalarına özenip onlar gibi giyinip yaşamaya çalışan, istediği yaşama ulaşmak için yalan söyleme, rüşvet verme gibi olumsuz davranışlar göstermekten çekinmeyen, hırsına yenik düşen bir kişidir. Bu özellikleriyle olumsuz kahramanımızdır. Metin içinde yaptığı her davranışı ile okuyucunun antipatisini kazanan bu nedenle masalın sonucunun okuyucuyu tatmin etmemesine yol açan kahramandır.

Bey: Karısını seven ona karşı vefalı bir erkektir; ancak gördüğünü zannettiği rüyalardan sonra Fatma Ablanın kızıyla evlenir. İkinci eşinin yaptıklarının gerçekliğini hiçbir zaman öğrenemez. Beyin Annesi: Konakta kızın yaptığı kötülükleri bilen tek kişidir. Tesadüfen duydukları onu ölüme sürükleyecek üzüntülere neden olmuştur.

Doktor: Hipokrat yemini ederek görev yapan gerçek yaşamdaki doktorların aksine, para hırsına kapılan ve rüşvet alarak hastasının neden dilini kaybettiğini oğlundan saklayan gayri ahlâki işler yapan biridir.

Buradaki ana kahramanımız paraya ulaşmak için ahlakî olmayan yollara başvurmaktan çekinmeyen, hırslı, yalan söyleyen, annesini hor gören olumsuz bir karakterdir. Diğer doktor haricindeki diğer kahramanlar da onun yaptıkları karşısında mağdur olan karakterlerdir.

d. DEĞERLENDİRME

Televizyon, günümüzde yaygın bir kitle iletişim aracıdır. Buradaki çeşitli magazin kuşağı programlarında izlenilen kişilerin yaşadıkları hayatlara özenerek kısa sürede zenginliğe, başarıya, rahata ulaşmaya çalışan ergenler vardır. Bazılarının bu yolda yanlış adımlar atmaları, eğitimlerine bile ara vermeleri gibi olumsuz davranışların önlenmesinde; hak edilmeden, diğer insanların hakkını gasp ederek, etik değerlere ters düşerek elde edileceklerin geçici olacağı ve mutluluk getirmeyeceği fikrini kazandırmada yardımcı olabilecek bir metindir. Birinci ve ikinci iletimiz bu noktada bize yardımcı olacak unsurlardır. Birinci ileti, kızın zengin olmak için başkalarının kıyafetlerini giyip hamama gitmesi bey hanımını yalanla kandırması, yalanlarla zengin biriyle evlenmesi; ancak cezasını öteki dünyada göreceği inancıyla verilmiştir.

Paranın insanî değerlerimizin önüne geçmemesi gerektiği bilincini kazandırıp yaşamamızı sağlayacak ölçüde paranın çalışılarak kazanılması gerektiği çocuklara kazandırılabilir. Bu da üçüncü iletiyle kazandırılmaktadır. Rüşvet alan doktorun kadının kaynanasını dilini kopardığını saklaması motifiyle sunulmuştur.

Yine ergenliğe adım atmış çocukların -özellikle yaş farkının fazla olduğu ailelerde- anne ve babalarıyla zaman zaman abla ve ağabeyleriyle ilişkilerinde yaşadıkları tüm olumsuz durumlara rağmen saygı ölçüsünü kaçırmamaları gerektiği fikrini kazandırmada yararlanılabilinecek bir metindir. Kötü davranışlar sergilediğimizde büyüklerimizin nasıl bir ruh haline girdiklerini

metinden empati kurarak verebiliriz. Annesinin fakir olmasını küçümseyen kızın, annesini evine hizmetçi olarak alması bunu göstermektedir.

Konuşma ağzının unsurlarının çocuklara okutulmadan evvel düzeltilmesi yararlı olacaktır. Metindeki bu unsurların düzeltilmesi gerekmektedir.

Metnimiz beklenilen, umulan bir sonuçla bitirilmemiştir. Kötülerin iyiler karşısında her zaman cezalarını bulacağı inancı burada çürütülmüştür. Bu açıdan masal sonucunda okuyucular hayal kırıklığı yaşayabilirler. “Koskoca saray Fatma Ablanın kızına kalmış. Fatma Ablayı da güya hizmetçi diyerek saraya almış. Zevki sefa içinde yaşamaya başlamışlar. Bir gün gelmiş o da ölmüş. Öbür dünyada yaptıklarının cezasını çekmiş. ” Buradaki ifadeler, kızın cezasını öldükten sonra çekeceği şeklinde bir sonlandırılmaktadır. Âhiret inancına vurgu yapılması ve kötülüklerin bu dünyada olmasa bile ölümden sonra cezalandırılacağı mesajının pekiştirilmesi çocukların otokontrol mekanizmasının gelişmesini sağlayacaktır. Ancak bu her çocuk için geçerli olmayabilir bu nedenle sonucu itibariyle okutulmasını öneremeyiz.

3. 3. 46. KAPLUMBAĞ KABUĞU46

a. ÖZET

Vaktin birinde bir padişah ve onun üç oğlu varmış. O ülkede “cok” denilen bir alet atılır, hangi eve düşerse oradaki kız ile evlenilirmiş. Oğlanlar sırayla “cok”u atıp düşen yerdeki kızlarla evlenmişler. Küçük oğlan sırası gelince aleti atmış. Cok, bir çeşme dibine düşmüş. Düştüğü yerde bir kaplumbağ kabuğu varmış. Oğlan kaderine razı olmuş. Kabuğu alıp eve getirmiş ve duvara asmış. Ertesi gün işe gitmiş. Döndüğünde evin tertemiz olduğunu ve çok güzel yemeklerin pişirildiğini görmüş. Bu olay üç gün devam edince bunu kimin yaptığını öğrenmek için oğlan, bir kocakarıya danışmış. Kocakarı evden çıkarken ne zaman döneceğini söyle sonrada olanları izle demiş. Saklanan oğlan kabuğun içinden çıkan güzeller güzeli bir kızın işleri yaptığını görünce saklandığı yerden çıkmış. Kızla evlenen oğlan, kızın uyarılarına rağmen kabuğu atmış. Oğlan, babasının elini öptürmek için eşini saraya götürmüş. Padişah gelininin güzelliğine dayanamamış ve ona âşık olmuş. Kızı alabilmek için oğlunu öldürmeye karar vermiş. Oğlundan sırasıyla önce annesi ölürken parmağında kalan yüzüğü daha sonra devler ülkesindeki, dedelerinden kalma altın eğeri en sonunda da kış vakti yemyeşil üzüm getirmesini istemiş. Bunları yapamadığı takdirde öldüreceğini söylemiş. Oğlan her defasında da durumu karısına anlatmış. Bu kötülüklerin kabuğu atmasından olduğunu düşünen kız, eşine yardım etmiş. Oğlan altın yüzüğü, eğeri ve üzümü getirip babasına verince padişahın yapacağı kötülük kalmamış. Üzümü vereceği gün halkı meydanda toplayan kızı padişahın bunları neden istediğini, asıl niyetinin ne olduğunu halka anlatmış. Kızın tükürdüğü padişah başın kadar taş kesilmiş. Oğlanla kız mutlu olmuşlar.

b. İLETİLER

1. Deneyimimizin olmadığı işlerde tecrübelilerin önerilerine kulak vermek yararımıza