• Sonuç bulunamadı

3. Araştırmanın Metodu

2.1. Âyetlerin Tefsirleri

2.1.1. İlim Öğrenmek ve Öğretmenin Üstünlüğü

2.1.1.3. İlim İle Amel Etmek (Bilgiyi Hayata Uygulamak)

ُكُعِجأرَم ِ َّاللَّ ىَلِإ أمُتأيَدَتأها اَذِإ َّلَض أنَم أمُكُّرُضَي َلَ أمُكَسُفأنَأ أمُكأيَلَع اوُنَمآ َنيِذَّلا اَهُّيَأاَي أمُتأنُك اَمِب أمُكُئِّبَنُيَف اًعيِمَج أم

ََّ وُلَمأعَت(Maide, 5/105)

Maide suresinin 105. Âyetinin meâli: “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın.

Siz doğru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O size yaptıklarınızı bildirecektir.”42

Bu âyette nemelazımcılık yoktur, âyeti böyle anlamak hatalıdır. İlgili âyet ve hadislerin bütününü bir arada değerlendirdiğimiz zaman çıkan mana şudur: Herkes

39 Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi, III, s. 493. 40 Yüksel, Nevzat, a.g.e., s. 227.

41

Bakara, 2/151.

kendine, ailesine ve çevresine karşı vazifelerini yapmakla mükelleftir; iyiliği emretme ve yayma, kötülüğü yasaklama ve önleme de bu vazife içindedir. Kişi bütün bunları yaptıktan sonra başkalarının yoldan sapması ondan sorulmaz ve ona zarar da vermez.43

Hz. Ebubekir’in açıklamaları da bunu teyit eder: Kays, O’nun bir hutbesinde kendilerine şunu söylediğini nakletmiştir: “Siz bu âyeti okuyorsunuz ve yanlış tevil ediyorsunuz. Ben

Allah Resulünün şöyle dediğini duydum: “İnsanlar zâlimi görüp de elinden tutarak mani olmazlarsa Allah (c.c.)’ın onlara kendi katından umumi bir azap göndermesi yakındır.”44

Sabuni âyeti şöyle yorumlamıştır: “Ey iman edenler! Kendinizi düzeltmeye bakın. Yâni kendinizi, isyanlara dalmaktan ve ısrarla günah işlemekten koruyun ve nefislerinizi ıslahtan ayrılmayın. Siz hidâyete erince, insanlardan sapıklığa düşenlerin sapıklığı size zarar vermez. Zemahşeri şöyle der: ‘Müslümanlar, kâfirler için

üzülüyorlar ve onların İslâma girmelerini arzu ediyorlardı. Onlara’:‘Siz kendi nefsinizi ıslah edin, hak yolda yürüyün. Siz hidâyette olduğunuz sürece, dininizden olmayan sapıklar size zarar veremez.”45“Nitekim Yüce Allah (c.c.) Peygamberine

şöyle buyurdu: ‘O halde onlar uğruna üzüntülere dalarak canın sıkılıp

yıpranmasın.’46

“Ebussuûd şöyle der:‘Hiç kimse, âyette, emr-i bi’l-maruf ve nehy-i ani’l-münker

(iyiyi emretme, kötüden sakındırma) görevini bırakma hususunda bir ruhsat bulunduğu vehmine kapılmasın. Çünkü bu görevi yapmak, hidâyetin bir parçasıdır.’ Rivâyet

olduğuna göre Hz. Ebubekir es-Sıddik (r.a.) bir gün minberde şöyle dedi: ‘Ey insanlar!

Siz bu âyeti okuyor fakat yanlış anlıyorsunuz. Ben, Rasulullah’ın şöyle dediğini işittim:’‘İnsanlar kötü bir şeyi gördüklerinde onu değiştirmezlerse Allah (c.c.) onlara umumi bir ceza verir. Sizin ve bütün mahlukâtın dönüşü Allah (c.c.)’adır, O, amellerinizin karşılığını verecektir.47’ Beyzâvı şöyle der: ‘Bu âyet hak ve bâtıl gruplardan birisi için vaad, diğeri için tehdit ifade eder. Ayrıca, hiç kimsenin, diğerinin

43 Diyanet vakfı meali, Maide, 5/105. 44

Diyanet vakfı meali, Maide, 5/105; Ebû Dâvûd, Melâhim 17; Tirmizî, Fiten 8; Tefsîru sûre (5), 17. Ayrıca bak İbni Mâce, Fiten 20.

45 Fâtır, 35/8; Keşşaf, 2/538.

46 Fâtır, 35/8; Keşşaf, 2/538; Muhammed Ali Es-Sabuni, a.g.e., Ensar neşriyat, II, S. 158-159. 47

İbn Mâce, Fiten 20; İbn Hanbel, 2/25; Ebussuûd, 2/65. Aşağıdaki Hadis de bu mânâyı destekler. “İyiliği emredin, kötülükten nehyedin. Nihâyet peşine düşülen bir cimrilik, kendisine uyulan bir heves, tercih edilen bir dünya ve her görüş sahibini kendi görüşünü beğendiğini gördüğünde, kendini düzeltmeye bak.” Bu Hadisi Hâkim rivâyet etmişlir. (Ayrıca bkz, İbn Mâce, Fiten, 21)

günahından sorumlu tutulmayacağına dikkat çeker.”48

Maide sûresinin 105.âyetinin yorumunu Bayraktar Bayrak’lı şöyle yapmıştır:“Âyeti kısımlara ayırarak açıklamıştır.

1. ‘Ey iman edenler! Siz kendinize bakınız!’ Âyetin bu kısmındaki ‘Kendinize

bakınız!’ ifadesi, ‘Onlar kendi içlerinde düşünmezler mi?’49

, ‘Hayır insan, kendi nefsinin gözlemcisidir.’50

, ‘Sen yalnızca kendi nefsinden sorumlusun’51 âyetlerine denk düşmekte ve bunlar Mâide sûresinin 105. âyetinin bir açılımı olmaktadır. Âyetin bu kısmını ferdi mânada ele alırsak, müslüman kişi kendini düşünüp, levvâme nefis (kendini kınayan nefis) gereğince, kendini tenkit edebilmelidir. Öz eleştiri dediğimiz bu faaliyete giren insan, kendi içindeki fırtınaları, hatâları ve kötü oluşumları görebilecek ve böylece manevi gelişimin adımlarını kendi kendini eğiterek atmış olacaktır. Diğer taraftan âyetin bu kısmını toplumsal mânada da yorumlayabiliriz: Müslüman toplum veya toplumlar, kendi kendilerini düşünüp, kendi kendilerine bakacaklardır. Kendine düzen vermeyen, kendini doğru yola iletemeyen, iyiyi, güzeli ve doğruyu üretemeyen, bilgi üretme konusunda aklını ufuktan ufka uçuramayan, çalışmayı, aklını kullanmayı bir ibâdet saymayan müslümanlar, kötü etkilere açık haldedirler. Neticede kötünün ve kötülerin etkisi altına girince, kabahati onlarda değil, kendilerinde aramalıdırlar. Kendini düşünemeyen, sorumluluğunun bilincinde olmayan ve otokritik yapmayan müslüman toplumlar, 104. âyette geçen geçmişi taklit etme batağından kurtulamaz; bağışıklık sistemi deforme olmuş bir insan gibi her mikroba, yâni her kötü etkiye açık duruma gelirler.”52

“2. ‘Siz doğru yolda olunca sapan kimseler size zarar veremez.’ Sapık

düşünceli ve davranışlı insanlar, ancak doğru yolda olmayanları etkileyebilirler. Demek ki bir fert veya toplum başkalarının kötü etkisi altında kalıyorsa, bunu kendilerinin doğru yolda olmadıklarına yormalıdır. Çünkü Allah (c.c.)’ın koyduğu sosyal kanun şudur: Doğru yolda olana, sapık insanlar zarar veremezler. ‘Doğru yolda nasıl olunur?’ sorusunu da âyetin birinci bölümü cevaplandırmaktadır. Kendini düşünmek, kendine dönmek, kendini gözlemektir. Çünkü kendine dönüp kendini görebilen tek güç, akıldır. Kendini düşünen, kendini gözleyen ve kendine dönen insan, aklını kullanıyor demektir. Aklını kullanan adam, kendini biliyor demektir. Kendini bilen adam, kötülüğe ve

48 Muhammed Ali Es-Sabuni, a.g.e., Ensar neşriyat, trs., II, S. 152-153. 49

Rûm, 30/8.

50 Kıyâme, 75/14. 51 Nisa, 4/84.

kötülere karşı bağışıklık sağlamıştır. Başka toplumlardan zarar gören müslüman toplumlar, kendi fikir, inanç ve davranışlarını bir kere daha gözden geçirmelidirler. Kabahati başkasında arama yerine, kendilerinde aramalıdırlar. Allah (c.c.) bu âyetin ilk iki bölümünde bunu vurgulamaktadır.”53

Cuma sûresinin 5.âyeti de bu konuyla ilgilidir.54

Âyet-i Kerimede dendiği gibi insan önce kendini sorgulayıp tanımalı ve eğitim görerek eksiklerini tamamlamalıdır. Artık bu insan kötülerin etkisinde kalamaz. Yaşam tarzı ve söylemleriyle, kötülerin iyi olması için çalışır. Kötülerin etkisinde ancak eksiklerini tamamlamayanlar kalır.