• Sonuç bulunamadı

II. FİKRİ VE SINAİ MÜLKİYET HAKLARINA İLİŞKİN TARİHÇE VE

II.1. Fikri ve Sınai Mülkiyet Haklarına İlişkin Tarihçe

II.1.5 İlgili Diğer Anlaşmalar

II.1.5.1. Nice Anlaşması

Marka Tescilinde Eşyaların ve Hizmetlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına

İlişkin Nice Anlaşması 1957'de kabul edilmiş olup halen 61 üyesi bulunmaktadır.

Anlaşma marka tescilinde kolaylık ve uyum sağlamaktadır. Bu anlaşma hükümlerine göre marka tesciline esas eşyalar ve hizmetler sınıflara ayrılmıştır. Prosedürel kolaylıklar getiren bu anlaşmaya Türkiye 12.7.1995 tarih ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmıştır. Anlaşma 1 Ocak 1996 itibariyle Türkiye için yürürlüğe girmiştir. Sınıflandırmada eşyalar için 34 sınıf, hizmetler için 8 sınıf mevcuttur. Ayrıca eşyalar ve hizmetler alfabetik olarak sıralanmaktadır. Sınıflandırma 11.000 madde için düzenlenmiştir. Uzmanlar Komitesi'nin periyodik çalışmaları ile her 3 yılda bir yenilenmektedir.57

56 DPT (Devlet Planlama Teşkilatı). (1996). Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas

Komisyonu Raporu. Ankara. s.125-128

57 WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü). (2004, Ocak 24).

II.1.5.2. Viyana Anlaşması

Viyana Anlaşması da Nice Anlaşması gibi prosedürel kolaylıklar getiren bir anlaşmadır. Ancak bu defa markaların eşyalar veya hizmetler için değil, markanın kendi üzerinde mevcut şekilli elemanlarının sınıflandırılması esastır. 1973 yılında kabul edilen anlaşmaya halen 15 ülke üye olup,12.7.1995 tarih ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu kararı gereğince Türkiye'nin de bu anlaşmaya katılımı kabul edilmiştir. Söz konusu katılım Türkiye için 1 Ocak 1996 tarihi itibariyle geçerlilik kazanmıştır.58

II.1.5.3. Madrid Anlaşması

Markaların Uluslararası Tescili Hakkında Madrid Anlaşması (Madrid Agreement Concerning The International Registration of Marks) 14 Nisan 1891 tarihli olup, markaların uluslararası tescili için izlenecek usulleri belirlemek amacıyla kabul edilmiştir.

Madrid Anlaşması üyesi ülkelerin tamamı, uluslararası bir tescilin ülkelerinde doğrudan geçerli olmayacağı ve kendi ulusal ofislerine yazıyla ihbar edilmesi yolunu benimsemektedir.59 Bu uygulamanın amacı, her uluslararası markanın korunması isteğini kabulden önce ülkelerinde ulusal tescille korunan markalar ile değerlendirme sonunda karara varmak olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum uluslararası tescil uygulamasına neden devam edildiği sorusunu akla getirmektedir.

Madrid Anlaşması'na üye olmayan ülkelerin Anlaşmaya ilişkin Protokol'e üye olması ile uluslararası marka tescilinde bütünlük sağlanması amaçlanmaktadır. Bu anlamda Protokol Madrid Anlaşması'nı tamamlayıcı niteliktedir. 1989'da imzalanan anlaşma 01.12.1995 tarihinde yürürlüğe girmiş olmakla beraber, fiili uygulama

58 WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü). (2004, Ocak 24).

<http://www.wipo.int/treaties/en/classification/vienna/> (2004, Ocak 24). 59 WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü). (2004, Ocak 24).

01.03.1996 tarihinde başlamıştır. Bu protokol topluluk markası sistemini uluslararası marka koruma sistemine bağlayarak, Madrid Anlaşması'na katılmamış olan ülkeleri de sisteme katmak amacındadır.

Türkiye'nin Madrid Protokolü'ne katılımı Bakanlar Kurulunca 5.8.1997 tarih ve 97/9731 sayılı kararla kabul edilmiş ve 22.10.1997 tarih ve 23088 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır. Protokol 1.1.1999 tarihi itibari itibariyle yürürlüğe girmiştir.

II.1.5.4. Locarno Anlaşması

Locarno Anlaşması da diğer sınıflandırma anlaşmalarında olduğu gibi, (Nice, Viyana, Strazburg) endüstriyel tasarımların tesciline ilişkin kolaylık ve uyum sağlaması bakımından önemlidir. 1968 yılında imzalanan bu Anlaşmaya halen 37 ülke üye bulunmaktadır. Üye ülkeler bu Anlaşmayla oluşturulan sınıflandırmayı resmi dokümanlarında dikkate almak zorunda olmakla birlikte, korumanın niteliği ve kapsamı açısından özgürdür.

Türkiye'nin bu anlaşmaya katılımı 5.8.1997 tarih ve 97/9731 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kararlaştırmış olup, anlaşma 30.11.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

II.1.5.5. Patent İşbirliği Anlaşması (Patent Cooperation Treaty - PCT)

108 ülkenin taraf olduğu Anlaşma 1970 yılında imzalanmış, 1979 yılında tadil edilmiş ve1984 yılında değiştirilmiştir. Antlaşma, bir tek uluslararası patent başvurusu ile, aynı anda PCT'ye üye ülkelerden istenilenlerde buluş için koruma sağlanmasını amaçlamıştır. Böyle bir başvuru üye bir ülke vatandaşı veya üye bir ülkede ikamet edenlerce yapılabilmektedir. Başvurular genel olarak, üye ülkenin ulusal Patent Ofisine veya başvuru sahibinin isteğine bağlı olarak, WIPO'ya da yapılabilmektedir.

Anlaşma, bir uluslararası başvuru için gerekli şekli gereksinimleri detayıyla düzenlemektedir. Başvuru sahibi, uluslararası patent başvurusunda, hangi üye ülkeler açısından başvurusunun dikkate alınmasını istediğini belirtmelidir. Başvurunun

ardından "uluslararası araştırma" aşaması başlamaktadır. Uluslararası araştırma raporu başvuru sahibinin, başvurusunu geri çekip çekmemesi hususunda karar vermesini teminen başvuru sahibine gönderilir. Eğer başvuru geri çekilmez ise, başvuru Uluslararası Araştırma Raporu ile birlikte WIPO tarafından yayımlanır ve koruma istenilen ülkelerin ofislerine gönderilir.60

Patent İşbirliği Antlaşması ile ulusal patent ofislerinin yükü azaltılmaktadır. Uluslararası başvurular uluslararası araştırma raporu ile birlikte yayınlandığı için, ilgilenen kişilerin bilgilendirilmesi sağlanmakta ve bu başvuruların konusu buluşların patent verilebilirlik kriterleri açısından değerlendirilmesi, üçüncü kişiler tarafından da sağlıklı bir şekilde yapılabilmektedir.61

Türkiye, söz konusu Antlaşmaya katılımı 7.7.1995 tarih ve 4115 sayılı Kanunla onaylamış olup, Antlaşma 1 Ocak 1996'da Türkiye açısından yürürlüğe girmiştir.

II.1.5.6. Strazburg Anlaşması

Kısaca IPC olarak adlandırılan Patentlerin Uluslararası Sınıflandırılmasına

İlişkin Strazburg Anlaşmasına 45 ülke üye bulunmaktadır. Paris Sözleşmesi'ne üye

ülkelerin katılımına açık olan bu anlaşma 1971 yılında yürürlüğe girmiş ve 1979 yılında yenilenmiştir. Bu anlaşma patentlerin yaklaşık 64.000 adet sınıflandırma konusu itibariyle sınıflandırılmaları için geçerli, tek bir sınıflandırma sisteminin temelini oluşturmaktadır.

Türkiye’nin söz konusu Anlaşmaya katılımı 12.7.1995 tarih ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararlaştırmış olup, Anlaşma 1 Ekim 1996 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

60 WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü). (2004, Ocak 24). <http://www.wipo.int/treaties/en/ip/plt/> (2004, Ocak 24).

61 TPE (Türk Patent Enstitüsü) (2005, Mart 17). <http://www.tpe.gov.tr/tpe/index.jsp?sayfa=203> (2006, Temmuz 28).

II.1.5.7. Budapeşte Anlaşması

48 ülkenin üye olduğu Mikroorganizmaların Uluslararası Saklanmasına

İlişkin Budapeşte Anlaşması 1977 yılında hazırlanmıştır. Paris Sözleşmesi'ne üye

olan tüm ülkelere açık olan bu anlaşma, mikroorganizmalara patent verilmesi ve ilişkin işlemlerde kolaylık sağlamayı amacını gütmektedir.62

Türkiye'nin bu anlaşmaya katılımı 5.8.1997 tarih ve 97/9731 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kararlaştırmış olup, anlaşma 30.11.1998 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

II.1.5.8. Roma Sözleşmesi

Fikir eserlerinin korunması ile ilgili olarak sözleşmelerde öngörülemeyen sorunların ortaya çıkması üzerine komşu hakların ayrı bir metin ile düzenlenmesi gereği ortaya çıkmıştır. Ilk kez Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun icracı sanatçıların haklarının korunmasına yönelik düzenlemeleri inceleyerek yetersizlikleri ortaya koyması üzerine, 1960 yılında 39 devletin katılımı ile Sözleşme imzalanarak 1964 yılında yürürlüğe konulmuştur.

Bir eserin tespit edilmesi, yorumlanması veya bir yayın organı aracılığı ile halka sunulması esere kişilik kazandırmaktadır. Bu nedenle, komşu hakların da sanat eseri sahibinin haklarını ihlal etmeyecek şekilde korunması gerekmektedir.63

62 D'AMATO A. and LONG D. E. (1997). International Intellectual Property Law. London: Kluwer Law International. s.143-147

63Kültür Bakanlığı (2006, Mart 25).

<http://www.kultur.gov.tr/TR/Default.aspx?F6E10F8892433CFFD52DD97CAAFACAC895DED00F F48EB145> (2006, Mart 25).

II.1.5.9. Lizbon Anlaşması

1958 yılında menşe adlarının korunması ve uluslararası tesciline ilişkin olarak imzalanan Lizbon Anlaşması, Paris Sözleşmesine taraf ülkelerin katılımına açık bulunmakta ve idari işlemleri WIPO tarafından gerçekleştirilmektedir.

Söz konusu Anlaşmaya göre, coğrafi işaretler taraf ülkelerin yetkili ulusal idaresinin talebi üzerine WIPO’ nun Uluslararası Bürosu tarafından tescil edilir ve diğer taraf ülkelerce bir yıl içerisinde itiraz edilmez ise coğrafi işaret diğer tüm taraf ülkelerde korunur.64

II.1.5.10. Yeni Bitki Türlerinin Korunmasına İlişkin Uluslararası Birlik Sözleşmesi (Union for Protection of New Varieties of Plants – UPOV)

1932’den itibaren Avrupa’da yapılan çalışmalarda yeni bitkilerin patent sistemi altında korunması gündeme gelmiş ancak, bu konu sosyal ve dinsel nedenlerle olumsuz karşılanmıştır. 1961 yılında imzalanan UPOV Sözleşmesi bitkilere patent korumasından farklı bir koruma sistemi öngörmektedir.

Sözleşme, bitkilerin büyütülmesi ve pazarlanması değil, tohum gibi çoğaltma materyallerinin pazarlanmasına ilişkin hükümler içermektedir.65

II.1.5.11. Lahey Anlaşması

1925 yılında imzalanan Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tesciline İlişkin Lahey Anlaşmasına 29 ülke üyedir. Paris Sözleşmesi hükümleri çerçevesinde

64 D'AMATO A. and LONG D. E. (1997). a.g.e. s. 143. 65 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, (2005, Aralık 20).

bu sözleşmeyle getirilenler, Endüstriyel Tasarımların Uluslararası Tescilinin WIPO aracılığı ile yapılan başvuru sonunda birden çok ülkede koruma sağlamasıdır. Formalitelerin en aza indirgenmesi, tek bir ücret, tek para birimi ve tek bir büro aracılığı ile işlemlerin yürütülmesi, diğer uluslararası tescillerde (Patent İşbirliği Anlaşması, Madrid Anlaşması) olduğu gibi hem müracaatçılara, hem ulusal tescil bürolarına kolaylıklar getirmektedir.

LAHEY Anlaşması 1999 yılında yapılan "Diplomatik Konferans" ile değiştirilmiş olup , Türkiye bu son değişikliğe göre ortaya çıkan Cenevre Metnini imzalamış olup bu metne katılım çalışmalarını sürdürülmektedir.

II.1.5.12. Marka Kanunlarının Harmonizasyonu Anlaşması (Trademark Law Treaty Implementation Act - TLT)

1994 yılında imzalanan bu Anlaşma'ya 29 ülke üyedir. Anlaşma'nın temel hedefi markaların tescil prosedürlerini basitleştirip, harmonize etmektir.

Marka tescili için gereken prosedürler üçe ayrılmıştır. Bunlar müracaat, tescil sonrası değişiklikler ve yenilemedir. Her üç bölümle ilgili olarak bir tescil ofisinin isteyeceği belge ve dokümanlar bu Anlaşma’da ayrıntılarıyla belirtilmiştir.

Türkiye bu Anlaşma’yı imzalamış olup katılım çalışmalarını sürdürmektedir.