• Sonuç bulunamadı

M İKTAR B AZLI - P İYASA G ENELİNDE

Kapasite ihaleleri, en yaygın miktar bazlı mekanizmadır. Kapasite Ödemelerininkine zıt bir mantığı izler: Bir hedef kapasite hesaplanır ve kapasite sağlayıcıları uygun olmak için rekabet eder. Sonucun fiyatları da tavan ve taban fiyatlar getirilerek sınırlandırılabilir.

Pek çok ihale yöntemi vardır, ancak, iyi tasarlanmış kapasite ihaleleri gerekli kapasitenin sağlanmasında maliyet etkinliğini garanti eder.

Mekanizma

İSİ/merkezi kurum, en güncel tahminlerine dayanarak sistemin arz güvenliğini ve esneklik yeterliliğini sürdürmek için gereken kapasiteyi, kapasitenin tesliminden birkaç yıl (genellikle 4 yıl) önce belirler. Daha sonra, İSİ/merkezi kurum (bunlar farklı kurumlar olabilir), kapasite sağlayıcıların sıkıntı dönemlerinde emre amade olma taahhütlerini sattıkları bir ihale düzenler.

Bir ihaleye katılan kapasite sağlayıcıları, genellikle güç sağlayabilecekleri elektrik birimi başına bir fiyatla teklif verirler. İhale makamı, teklifleri fiyat ve diğer kriterlere göre değerlendirir ve kazanan teklif sahibi ile uygun bir sözleşme imzalar.

Tüm kazananlar, Kapasite Ödemeleri kadar farklı özelliklere (cezalar, güvenilirlik ödemeleri, fiili enerji teslimatına dayalı ödemeler vb.) sahip olabilecek Kapasite ödemeleri alma hakkına sahip olur. Ürün temelde aynıdır, ancak tahsis prosedürü uygun maliyetliliği ve teknolojik tarafsızlığı sağlar (doğru tasarlanmışsa).

Avantajlar

• Rezerv birimleri piyasanın dışında olduğu için piyasada fiyat

seyreltme etkisi yoktur ve elektrik piyasasındaki diğer oyuncular doğru fiyat sinyallerini alırlar.

• Çıkış yapan birimlere karlılıklarını korumak için bir mekanizma sunar.

• Açık artırma fiyatları, rezervin verimli bir şekilde tahsis edilmesini sağlar.

• TTK ve bataryalar dahildir

Dezavantajlar

• Yalnızca aşırı kapasiteli sistemler için kullanışlıdır

• Yeni yatırım çekmekte o kadar etkili değildir

• Pazarın uzun vadeli tasarım unsurları olarak değil, geçiş mekanizmaları olarak değerlendirilirler

• TTK ve bataryaların pazara girmesini önlemek, muhtemelen mekanizmaya katılımlarını engelleyecektir

Bu tür programlar, elektrik arzının iyi planlanmış, uygun maliyetli ve şeffaf bir şekilde dağıtılmasında çok başarılıdır. Düzgün bir şekilde tasarlanan ihaleler, yapılandırılmış, şeffaf ve en önemlisi rekabetçi bir süreçte kapasitenin gerçek fiyatını ortaya çıkarır. Bu, düzenleyici kurum (veya satın alma fiyatlarının ve destek seviyelerinin belirlenmesinden sorumlu herhangi bir diğer kuruluş) ile proje geliştiricileri arasındaki temel bilgi asimetrisi sorununu ele alır.

Kapasite Ödemelerinde olduğu gibi, kapasite sağlayıcıları, kapasite ödemelerini aldıktan sonra yalnızca enerji piyasasına girme hakkına sahip olurlar. Böyle bir durum, önceki bölümde açıklandığı gibi fiyatın düşmesine neden olabilir.

Genellikle, bu tür mekanizmalar yeni ve mevcut kapasite arasındaki farklılıkları içerir ve yeni kapasiteye daha uzun destek süreleri verir.

Tam anlamıyla etkili olabilmesi için, oyuncuların pozisyonlarını koruma altına almalarını sağlamak ve beklenen sonuçları vermek üzere ek düzeltme ihalelerine (daha kısa zaman aralıklarıyla) veya ikincil piyasalara ihtiyaç duyulur (bkz. bölüm 4.4.1'deki ISO-NE örneği).

Kapasite ihaleleri, yatırımcıların piyasa fiyat sinyallerine göre değil bu ödemelere göre yatırım kararları alması ve yeni kapasitenin mevcut kapasitenin fiyatını kırması risklerini içerir.

Kapasite tahsisi için çok verimli bir mekanizma olmasına rağmen, ancak potansiyel yatırımcılar arasındaki rekabet seviyesi yeterince yüksek olduğu takdirde verimli sonuçları garanti eder.

Ödemeler

İhaleye çıkarılan ürün için kazananların ücreti, teklif verme prosedürünün sonuçlarına göre belirlenir.

Başka mekanizmalar (diğer bağlamlarda elektrik ihalelerinde kullanılan) olsa da bugüne kadar uygulanan kapasite ihale mekanizmalarının diğer bir ortak özelliği, kabul edilen tüm tekliflere aynı fiyatın (ihale “takas fiyatı”) ödenmesidir (marjinal fiyatlandırma teorisine göre).

Belirtildiği gibi, ödeme koşulları ihale belgelerinde net bir şekilde açıklanmalıdır ve kapasite ödemesi kadar çok tür ve biçimde olabilir. Kapasite İhalelerinin çoğu, kapasite taahhütlerine uymama cezalarını içerir ve ödemeler genellikle emre amade MW/yıl başına ödemeler olarak ifade edilir.

Kapasite sağlayıcıları daha sonra iki farklı gelir akışı elde eder: Enerji piyasasından ve kapasite ödemelerinden. Yalnızca enerji piyasasında ek gelir kaynaklarına sahip üreticilerin varlığı, önemli fiyat bozulmalarına neden olabilir.

Süre

Genellikle, mevcut kapasiteye 1 yıllık sözleşmeler verilirken, yeni kapasite için daha uzun vadeli sözleşmeler yapılır (ülkeye bağlı olarak 10 ila 20 yıl arasında).

Bazı mevzuatlarda, pazar çapında ihaleler ve ayrıca ülke için stratejik olduğu düşünülen ve daha uzun teslim süreleri gerektiren özel projeler geliştirmek için özel ihaleler bulunmaktadır. Bu, Kolombiya'da, diğer teknolojiler için kullanılan olağan 4 yıllık süre yerine

teslim süresi 7 yıl olan büyük hidroelektrik projeleri için düzenlenen GPPS ihaleleri için geçerlidir (bkz. bölüm 4.4.6).

Oyuncuların projelerinin gecikmesi durumunda (yeni kapasite için) pozisyonlarını yeniden düzenleyebilecekleri düzeltme ihalelerinin varlığı, mekanizmanın etkinliğini sağlamak için çok önemlidir. Kapasite sahiplerinin kapasite alışverişinde bulunabileceği ikincil bir piyasanın varlığı, sadece piyasada yeterli likidite olması durumunda aynı sonucu daha düşük bir maliyetle verebilir.

Diğer Özellikler

İhalelerin tasarımları esnektir ve dağıtım ve geliştirme hedeflerini karşılamak için farklı tasarım unsurlarının bir araya getirilip uyarlanmasına olanak tanır. Dolayısıyla, mekanizmanın güçlü yönlerinden biri, ekonomik durumlarını, enerji sektörlerinin yapısını, güç piyasalarının olgunluğunu ve yenilenebilir enerji kullanım seviyelerini yansıtarak farklı ülkelerin/bölgelerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesidir.

Ancak, ihalelerde normalde hem teklif verenler hem de ihale makamı için nispeten yüksek işlem maliyetleri ve belirli bir eksik tedarik ve gecikme riski söz konusudur.

Rekabetin varlığını garanti altına almak, başarılı ihaleler için kritik bir husustur. Yerleşik şirketlerin pazar konumunun üstesinden gelmenin mümkün olmadığı ya da kurumları veya düzenleyici çerçeveleri sözleşmeleri koruyacak kadar güçlü olmayan ülkeler, pazara yeni girecekler için engeller oluşturabilir ve böylelikle ihale sürecini tehlikeye atabilir.

İhale sürecinin tasarımı iyi seçilirse, gizli anlaşmaların yapılması daha zor hale getirilebilir.

Genel olarak politika yapıcılar, ihale talebiyle ilgili çok fazla bilgi vermekten kaçınmalıdır. İhale sırasında istekliler arasında haberleşmeyi ve bilgi alışverişini engelleme girişimlerinde de bulunulabilir. Esas olarak iki tür ihale süreci vardır:

• Kapalı teklif usulü ihale süreçleri basittir ve potansiyel tedarikçilerin teklif bilgilerini doğrudan ihale makamına vermesi gerekir. Genellikle, oyuncuların ayrıcalıklı bilgilerle avantaj elde etmesini önlemek için teklifler ihale gününe kadar açıklanmaz.

Bu, teklif verenler arasında bilgi alışverişini ve koordinasyonu zorlaştırır. Meksika, Vietnam, Filipinler ve Tayland'da olduğu gibi başarılı deneyimlerde süreç bu şekilde yönetilmektedir.

• Yinelemeli süreçler (aynı zamanda Azalan Fiyat süreçleri olarak da adlandırılır) ise, teklif sahiplerinin ihale turları sırasında teklif bilgilerini yalnızca aşamalı olarak açıklamalarına olanak tanır. Bu tür bir programı uygulamanın en yaygın yolu, geri sayımlı ihale olarak adlandırılan bir yöntemdir. Brezilya örneğinde, ihale makamı her turda yeni ve biraz daha düşük bir fiyat teklif eder ve katılımcılar, düşürülen fiyat için tekliflerini sunar. Bu yinelemeli süreç, arz ve talep eşleşene kadar devam eder. Bu bağlamda, bu tür dinamik revizyon genel olarak her ihale turunda ihale makamı tarafından açıklanan bilgilere dayanır.

İki temel rekabet şartı, büyük proje geliştiricilerinin nihai hakim konumlarını/sonuçlarını zayıflatma eğilimindedir:

1. Verilebilecek maksimum kapasite kısıtlaması, tek bir oyuncunun ihale sonuçlarında hakim konum elde etmesini engeller.

2. “Tavan fiyat mekanizmaları” baskın oyuncuların yüksek fiyatlar vermesini engeller.

Örneğin Brezilya’da, bir ihalenin talebi, her zaman mevcut arzdan biraz daha düşük olacak şekilde otomatik olarak aşağı doğru revize edilerek, katılımcıların her zaman bir dereceye kadar en düşük fiyat için rekabet etmesi sağlanır.

Kapasite İhalesi programları şu anda Birleşik Krallık, PJM, NYISO ve Ontario'da uygulanmaktadır.

Avantajlar ve Dezavantajlar

4.3.2 KAPASİTE YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Kapasite satın alma sorumluluğu İSİ'den tedarikçilere kaydırılır ve tedarikçiler kapasite sağlayıcılarla bir pazar organize eder.

İSİ/merkezi kurum, gerekli kapasite miktarını belirlemede hala aktif bir role sahiptir. Bu tür mekanizmalar uygun maliyetli olabilir, ancak piyasalar yeterince olgun değilse uygulanmasında bazı sorunlar yaşanmaktadır.

Mekanizma

Kapasite ihalelerinde kapasite sağlama sorumluluğu, ihaleyi yöneten, kapasite sağlayıcılarıyla uzun vadeli sözleşmeler yapan ve son kullanıcılara güvenilir bir üretim sistemi sunan İSİ/merkezi kuruma aittir.

Buna karşılık, politikanın toplam maliyeti, Kapasite İhalelerinin maliyetlerini iletim şebekesi ücretleriyle ödeyen son kullanıcılar arasında paylaştırılır. Farklı müşteri türleri arasında tahsis, önemli bir konu haline gelir.

Avantajlar

•Ulusal düzenlemelere uyarlanması kolay, esnek mekanizma.

•Yatırımcıların güvenini artıran şeffaf mekanizma

•İyi tasarlanmış teklif verme süreci, rekabetçi ortamlarda maliyet verimliliğini garanti eder.

•TTK ve batarya kullanımı mümkündür (teknoloji açısından tarafsız ise)

•Sınır ötesi tarifelerin dahil edilmesinde zorluklar

•Yalnızca rekabetçi pazarlarda etkilidir

Kapasite Yükümlülükleri sistemine göre, sorumluluk İSİ'den tedarikçilere, büyük müşterilere veya Yük Dağıtım Şirketlerine (YDŞ'ler) kaydırılır. Tüm YDŞ'lerin, puant talebe yönelik öngörülen katkılarını ve bir teminat marjını karşılamak için yeterli kapasite sözleşmeleri yapmaları gerekir.

Bu teminat marjı (veya rezerv marjı) pazarlar arasında farklılık gösterir ve tüketiciler için güvenilirliğin değerini (yük atmanın olmamasını sağlamak için fazla kapasite kurulumunu ne kadar istedikleri) temsil eder.

Artık tüm YDŞ'lerin ve büyük tüketicilerin yeterli kapasite rezervine sahip olması gerektiğinden, üreticilerin kapasitelerini satıcılara sunduğu bir kapasite pazarı yaratılır. Alım satımlar örgütlü piyasalarda (ABD'deki kapasite piyasalarında olduğu gibi) veya ikili sözleşmelerle (Fransa'da olduğu gibi) gerçekleşebilir.

Uzun vadeli piyasaların (vadeli piyasalar) ve enerji türev ürünlerinin varlığı, alıcılara kapasite fiyatlarındaki belirsizliğe karşı korunma imkanı sunarak bu tür programları tamamlayıcı nitelikte olabilir.

Bu mekanizmanın doğru işleyişini garanti altına almak için ikincil bir piyasaya da ihtiyaç duyulur: Bir yıllık vadeli piyasa varsa, hem satıcılar (örneğin, bazı birimler kullanılamaz hale gelebilir) hem de alıcılar (örneğin, talep değişiklikleri) için kapasite gereksinimleri değişeceğinden, bunların konumlarını ayarlayabilmeleri gerekir.

Bu, yine, daha kısa vadeli (örneğin bir yıl, üç ay, bir hafta önceden) bir dizi piyasayı birleştirerek veya oyuncuların ikili anlaşmalarının süresini serbestçe belirlemelerine izin vererek yapılabilir.

Ödemeler ve Süre

Kapasite sahipleri ile tedarikçiler arasındaki ödemeler taraflarca serbest bir şekilde belirlenir.

Sapmaların en aza indirilmesini garanti etmek için farklı zaman dilimlerinin bir kombinasyonu gereklidir.

Kapasite yükümlülüklerinin iyi özelliklerinden biri, alıcılar tarafından sunulan ürün yelpazesi sayesinde, bazı teknolojilerin (bataryalar gibi) esnekliğinin piyasa tarafından kolaylıkla anlaşılabilmesidir. Ayrıca piyasaya TTK kapasitesi çekmek açısından daha iyi bir kapasite göstermektedirler (Kuzeydoğu ABD pazarları).

Bu tür bir sistem, hem kapasite sağlayıcılarına hem de YDŞ’ye yönelik cezalar içermelidir.

Sıkıntılı anlarda sisteme kapasite sağlayamazlarsa kapasite sağlayıcıları cezalandırılır. Puant talep gerçekleştikten sonra sahip oldukları kapasite kendilerine karşılık gelen kapasiteden daha az ise, YDŞ'ler cezalandırılır.

Bu ilginç bir noktadır, çünkü YDŞ'lere kapasite ürünleriyle ne kadar kapasite karşılamaları gerektiğini söyleyen İSİ değildir. Bu, YDŞ'lerin kapasiteli ürünleri için fazladan sözleşmeler yapması için bir teşvik oluşturur.

Diğer Özellikler

Perakende rekabeti, sözleşmeli kapasiteyi düşürmek için baskılara neden olabilir, çünkü YDŞ'ler kapasiteyi gereken asgari seviyeye indirmeye çalışacaklardır ve bu da pazara

optimum seviyede olmayan kapasite miktarlarının sağlanmasına neden olabilir. Ancak, zorunlu karşılık oranı artırılarak bunun üstesinden gelinebilir.

Mevcut norm, YDŞ'lerin satışlarının yalnızca kendi kendine tedarik veya uzun vadeli sözleşmelerin kapsamında yer almayan payı için kapasite ürünleri satın almalarıdır. Sonuç olarak, ulusal pazar büyük ölçüde uzun vadeli sözleşmelere dayanıyorsa, mekanizmanın maliyetleri azalır.

Pazarın zaman aralığı çok kısaysa, halihazırda kurulmuş olan üretim birimleri ile potansiyel yatırımcılar arasında rekabet olmaz, çünkü çoğu teknolojinin teslim süreleri bir yıldan uzundur.

Yerleşik şirketler de, fiyatları artırmak için pazar gücünü kullanıp kapasiteyi bilerek kısabilir.

Alıcılar açısından, büyük YDŞ, uzun vadeli sözleşmelerden aşırı kapasite satın alıp sunulan kapasite fiyatlarını düşmeye zorlayarak kapasite piyasasındaki fiyatlarda bozulmaya neden olabilir.

Piyasanın her iki tarafındaki rekabetçi olmayan davranışlar için, yerleşik şirketlere asgari kapasite teklifi şartları uygulanması ve YDŞ'ler için asgari kapasite fiyatları uygulanması gibi çözümler vardır (şunun belirtilmesi gerekir ki bu son önlem bir taban fiyat uygulaması olup aslında bir fiyat bozulmasıdır, çünkü aksi takdirde kapasite piyasaları yedek kapasite zamanlarında sıfır olacaktır).

Tamamen yerinden yönetilen (merkezi olmayan) bir yükümlülük piyasasının en iyi örneği Fransa’dır, ancak ABD'nin kuzeydoğu pazarlarında YDŞ'ler kapasite yükümlülüklerine sahiptir.

Fransa'da, her elektrik tedarikçisi, müşterilerinin puant tüketimine göre her yıl hesaplanan belirli miktarda kapasite garantisine sahip olma yükümlülüğü altındadır. Kapasite garantileri, üretim birimlerinin işletmecilerine RTE (İSİ) tarafından, puant talebin karşılanmasına yardımcı olma kabiliyetlerine ve bu bağlamdaki akdi taahhütlerine göre verilir.

Bu kapasite garantileri daha sonra her yıl RTE tarafından belirlenecek bir tarihe kadar alınıp satılabilir. Yeterli kapasite garantisine sahip olduklarını gösteremeyen elektrik tedarikçileri yüksek cezalara çarptırılabilir. Öte yandan, taahhüt edilen kapasiteyi sağlayamayan onaylı kapasite işletmecileri de ağır cezalara çarptırılır.

Avantajlar ve Dezavantajlar

4.3.3 MERKEZİ GÜVENİLİRLİK PROGRAMLARI

Güvenilirlik opsiyonu programları iki tür teşvikin birleşimidir: Kapasite oluşturmak ve oluşturulan kapasiteyi sürdürmek için piyasaya dayalı teşvikler ve bu kapasitenin sistem için en yoğun (kritik) zamanlarda emre amade olması için taahhütler.

Tüketicileri ani fiyat değişimlerine karşı korurken kapasitenin emre amadeliğini ve üretimin genişlemesini de güvence altına alırlar, çünkü kapasite sağlayıcıları istikrarlı bir ödeme karşılığında değişken bir gelir kaynağını verirler.

İhaleyle (işleyişi kapasite ihalelerine eşit, ancak ihale edilen ürün için) tahsis edilirler.

Mekanizma

Merkezi bir güvenilirlik opsiyonu mekanizmasında, merkezi bir kurum/İSİ, sistem için gereken kapasite miktarını belirler (4 veya 5 yıl önceden) ve ardından güvenilirlik opsiyonlarını ihaleyle kapasite sağlayıcılarına tahsis eder. Amaç, tüm son kullanıcılara istenen düzeyde arz güvenliğini (her düzenleme ile belirlenecek) sağlamaktır.

İhale yöntemi zaten açıklanmıştır, ancak fark, ihaleye çıkarılan ürünle ilgilidir. Güvenilirlik Opsiyonları, fiziksel ve finansal olmak üzere iki farklı unsurdan oluşur.

Fiziksel unsur, sıkıntılı zamanlarda sisteme belirli bir miktarda enerji sağlama konusunda kapasite sağlayıcısının fiziksel taahhüdünü gerektirir. Diğer bir deyişle, bir kapasite sağlayıcısına günde 10 MWh için bir güvenilirlik opsiyonu tahsis edilirse, sistem için sıkıntılı durumlarda günde 10 MWh sağlamak zorunda olur.

Bu özellik ilginçtir, çünkü mevcut güvenilirlik opsiyonu sistemleri, sıkıntılı dönemlerde fiili olarak sağlanan enerjiye değil, kapasitenin emre amade olmasına odaklanır.

Avantajlar

• Piyasa bazlı mekanizma ve uygun maliyetli

• Tutarlı bir ikili piyasa mevcutsa düşük maliyet

Dezavantajlar

• Perakende baskısı nedeniyle yetersiz yatırım eğilimi

• Puant yük tahminleri, İSİ

tarafından uygulanandan daha az etkilidir

• Yalnızca rekabetin yüksek olduğu olgun pazarlarda etkilidir

• Pazar gücünün olası kötüye kullanımı (bunu önlemenin etkili yolları olsa da)

• Ani fiyat değişimleri engellenemez

Finansal unsur ise, opsiyon benzeri bir araçtır: Kapasite sağlayıcısı, farklılıklar için İSİ ile bir sözleşmeye yapar ve bu sayede spot fiyatlar belirli bir kullanım fiyatının altında olduğu sürece yalnızca enerji piyasasına satışları üzerinden bir yükseltme ödemesi alacaktır. Spot fiyat, kullanım fiyatının üzerine çıkarsa, kapasite sağlayıcısının farkı İSİ'ye ödemesi gerekecektir.

Fiili emre amadeliğe ilişkin olarak, sıkıntılı durumlardan sonra, İSİ kapasite sahiplerinin taahhütlerini yerine getirip getirmediğini ölçer. Taahhütlerini yerine getirmeyenler ağır cezalar alırlar. Ceza tutarları spot piyasa sonuçlarına göre belirlenebilir.

Tahsis mekanizmasına geri dönersek, İSİ/merkezi kurum, tüm güvenilirlik opsiyonlarına dahil edilecek kullanım fiyatını tanımlayacak ve kapasite sağlayıcıları, tahsis edilmiş güvenilirlik opsiyonlarının tahsisi için teklif verecektir. Hedef kapasite karşılandığında, takas fiyatı bulunur ve tüm kapasite sağlayıcıları, İSİ ile aynı yükseltme ödemeleri ve kullanım fiyatları üzerinden sözleşmeler yapar.

Bazı piyasalar, bu opsiyonların diğer kapasite sağlayıcılarına yeniden satılma imkanını içerir (fiziksel olarak sorumlu oldukları sürece, yani finansal alım satıma izin verilmediği sürece) ve çoğu durumda, gecikme yaşanması halinde olası düzeltmelere olanak tanımak için teslim tarihi yaklaştıkça düzeltme ihaleleri düzenlenir (örneğin bkz. barajın iki 1.200 MW'lık biriminden birinde önemli gecikmeler yaşandığı için ek ihalelerin düzenlendiği Kolombiya'daki HidroItuango barajı örneği).

Bu politikanın maliyeti, iletim ücretleriyle tüm son kullanıcılar arasında paylaştırılır. Düzgün bir şekilde hesaplanırsa, bu ücretler, her bir tüketici türünün puant yüke fiili katkısını yansıtır ve böylece verimlilik sağlanır.

Ödemeler

Bu seçenekleri kullanarak, kapasite satıcıları istikrarlı bir gelir akışı elde eder, ancak kıtlık dönemlerinden elde edilen gelirlerden vazgeçerler.

Kapasite sağlayıcıları, bir kullanım fiyatına tabi olarak, yalnızca enerji piyasasında aldıkları gelirlerin üzerinde bir yükseltme ödemesi alırlar. Normal durumlarda, kapasite sahibi İSİ'den güvenilirlik ödemesini alacak ve üretimini satarak piyasadan gelir elde edecektir.

Sıkıntılı dönemlerde, fiyatlar kullanım fiyatının üzerine çıktıkça, kapasite sahiplerinin bir yandan taahhütlerini yerine getirmeleri veya ağır cezalara tabi olmaları gerekir, diğer yandan, güç piyasasından yalnızca kullanım fiyatını alarak İSİ’ye piyasa fiyatı ile kullanım fiyatı arasındaki farkı öderler.

İSİ, tüm ödemeleri yapar ve maliyeti tüm son kullanıcılar arasında paylaştırır. Ayrıca, spot fiyatların kullanım fiyatlarının üzerine çıktığı zamanlarda İSİ, son tüketicilerden gelen ödemeleri azaltmak için kapasite sahiplerinden gelen ödemeleri kullanacaktır.

Bu mantığa göre, İSİ, son kullanıcıları, enerji satın alma maliyetlerindeki bir artış karşılığında ani fiyatlar değişimlerinden korur. Bu koruma unsurunun (mekanizmanın opsiyon unsuru) yanı sıra, İSİ, kapasitenin gerektiğinde fiilen emre amade olmasını sağlar (mekanizmanın taahhüt unsuru).

Pazarın diğer tarafında, kapasite sağlayıcı, gelecekteki emre amadeliği karşılığında sabit bir ödeme geliri (güvenilirlik opsiyonu) alırken, yalnızca enerji piyasasından da gelir elde edebilir.

Yeni projelerin bankalarca kabul edilebilirliği ile ilgili olarak, istikrarlı gelir akışı yatırımcıların ilgisini artırır.

Süre

Genellikle, yapım süresi göz önünde bulundurularak ihalenin zaman ufku birkaç yıl öncesidir (kapasitenin vadesi dolmadan 4-5 yıl önce).

Daha uzun teslim sürelerine sahip stratejik projeler için özel ihaleler yapılabilir (bkz. bölüm 4.4.6'daki Kolombiya örneği).

Genellikle kapasite ihalelerinde olduğu gibi, yeni ve kurulu kapasite arasında bir fark vardır.

Piyasada halihazırda aktif olan üreticilere, çıkışta esneklik sağlamak ve halihazırda yerleşik olan üreticiler arasında rekabeti teşvik etmek için bir yıllık sözleşmeler verilir. Potansiyel yatırımcılara daha uzun dönemler (15-20 yıl) için ödeme yapılır.

Diğer Özellikler

Katılımcılara, kritik dönemlerdeki fiili kapasitelerine göre İSİ tarafından bir düşük derecelendirme faktörü atanabilir.

Bunlar, ani fiyat değişimlerine karşı koruma sağlar, ancak piyasanın bunları üretmesine izin verirler. Kapasite sağlayıcılarına, emre amadelikleri için ödeme yaparlar, ancak aynı zamanda, kullanım fiyatını tavan fiyat olarak belirlerler ve bu, sistem için toplam maliyetleri düşürür (kapasite ödemelerinde fiyatlara karşı bu koruma önlemi mevcut değildir).

Kullanım fiyatı düzenleyici kurum tarafından belirlenir, ancak hesaplamalar karmaşıktır.

Hesaplamalar için açık kriterler ve metodolojiler oluşturulmalıdır. Genellikle, yakıt fiyatlarına göre değişen puant yük biriminin fiyatı olarak hesaplanır ve düzenleyici kurum, fiyatı aylık veya üç aylık olarak gözden geçirip yayımlar. Bunun etmenleri net olabilir veya kapasite sağlayıcıları, kullanım fiyatı belirsiz bir mantık izleyen opsiyon sözleşmeleri yapma konusunda kendilerini güvensiz hissedebilirler.

Uzun vadeli sözleşme piyasalarının, kapasite için ikincil piyasaların ve/veya türev piyasaların varlığı, programın başarısı için belirleyici faktörler olabilir.

İhalelerde istenmeyen sonuçların sınırlandırılması için maksimum ve minimum güvenilirlik opsiyonu fiyatları uygulanabilir.

Bu sistem şu anda Kolombiya, New England, İtalya ve İrlanda'da kullanılmaktadır.

Avantajlar ve Dezavantajlar

4.3.4 MERKEZİ OLMAYAN GÜVENİLİRLİK PROGRAMLARI

Bu, Pöyry12 tarafından geliştirilmiş teorik bir seçenektir ve kapasite yükümlülükleri ile merkezi bir güvenilirlik opsiyonu sisteminin bir karışımı olarak nitelendirilebilir.

Merkezi güvenilirlik opsiyonunda olduğu gibi, satıcılar değişken bir gelir kaynağını (fiyatlar) istikrarlı bir ödeme ile takas ederler. Ayrıca, kıtlık dönemlerinde yüksek fayda elde etme olasılığından da vazgeçerler.

Önceki modelden farkı, alım satımların İSİ tarafından düzenlenen merkezi bir pazar/ihaleyi

Önceki modelden farkı, alım satımların İSİ tarafından düzenlenen merkezi bir pazar/ihaleyi