• Sonuç bulunamadı

H EDEFE Y ÖNELİK M EKANİZMALAR

TTK’nin ayrı ihalelerle tahsis edildiği durumlarda dikkate alınması gereken birkaç konu vardır.

Sistematik ihale planları, daha uzun vadeli bir ihale programına bağlılığı içerir. Bu alternatif, piyasadaki oyuncuların beklentilerini daha iyi ayarlamasına ve daha uzun vadeli plan yapmasına olanak tanır.

Daha önceki ihale turlarının başarısı sonraki turlarda daha fazla başarıya yol açtığından, talebi uzun vadeli bir plana göre birkaç ihaleye bölmenin olumlu yanı önemli görünmektedir.

Örneğin, Hindistan'da Ulusal Güneş Enerjisi Misyonu, sistematik bir ihale planının avantajlarını göstermiştir.

Periyodik İhaleler, sağlayıcının kabul etmesi halinde otomatik olarak uzatılan uzun vadeli sözleşmelere sahip olma olasılığına karşı yalnızca en düşük maliyetli teklif sahipleri dahil edildiğinden, kesilebilir sözleşmelerin tahsis edilmesi için daha iyi bir maliyet düzeltmeli mekanizma sağlar. Böyle bir durumda, hizmetleri ilk kez sağlayan tüketiciler, diğerlerinden daha iyi koşulları (sistem için daha kötü) sağlayabilirler.

Diğer bir endişe, kapalı zarf usulü mü yoksa azalan fiyatlı ihalelerin tercih edileceğidir, ancak bu karar, olası teklif verenler arasındaki fiili rekabet seviyesine ve ilgili tarafların sayısına (örneğin, İtalyan adaları örneğinde Sardinya'da düşük katılım nedeniyle ilk ihale turunda 500 MW'nin sadece 75 MW'si tahsis edilmiştir) bağlı olacaktır.

Katılıma uygun olmak için gereken minimum tüketim düzeyleri, daha büyük tüketicileri ödüllendirir ve hizmetin sunulması açısından sahip oldukları önemi kabul eder. 5 MW civarındaki değerler genel kural gibi görünmektedir, ancak nihai rakamlar her sistemin karakteristik özelliklerine göre belirlenmelidir (İtalyan adaları örneğinde olduğu gibi). Bu kısıtlamayı gevşetmenin bir yolu olarak, farklı tedarik noktalarını/sağlayıcıları özgün bir istekli olarak bir araya getirme olasılığı düşünülebilir. 1 MW'lık eşik değerler, TTK ve bataryaların katılımını teşvik eder.

Bir ihaledeki rekabet seviyesi, ihaleye çıkarılan kapasite miktarından da etkilenir. İhale makamı için zorluklardan biri, tur sayısına ve her turda ihale edilecek miktara karar vermektir.

Tek seferde büyük bir miktarı ihaleye çıkarmak, hızlı enerji talebi artışı yaşayan ekonomilerde hızlı bir şekilde kapasite eklenmesine olanak tanır. Ancak, özellikle az sayıda kapasite sağlayıcısının bulunduğu pazarlarda rekabet eksikliğine neden olabilir.

Bunun bir örneği, ihaleye çıkarılan miktarların farklı talep grupları için tanımlanmadığı göz önüne alındığında ilk turun rekabeti artırmak açısından çok başarılı olmadığı Güney Afrika'nın 2011 yılında düzenlediği ihaledir. Tüm program (beş turdan oluşan) için 3,725 MW hedefi dışında bu ilk aşamaya atfedilen bir kapasite limiti yoktu. Bu da talebin arzın çok üzerinde olduğu anlamına geliyordu. İkinci turda, güçlü bir rekabete ve fiyatlarda düşüşe yol açan bir tavan miktar belirlendi.

5.1.1 HEDEFE YÖNELİK İHALELER

Yukarıda açıklanan tüm bu hususlar, TTK'nin İspanya, Portekiz veya Yunanistan'da olduğu gibi ayrı bir mekanizma kapsamında geliştirildiği durumlar için geçerlidir. Açıkça kapasite mekanizmaları olarak adlandırılmasalar da aynı amaca hizmet ederler: Sıkıntılı anlarda tüketimi azaltmak için İSİ'ye TTK sağlayıcıları tarafından verilen emre amadelik taahhütleri sağlarlar.

İspanya örneğinde, sistem, büyük endüstriyel müşterilerin farklı ürünler (başlangıçta, 90 MW ve 5 MW, ardından 40 ve 5 MW, şu anda sadece 5 MW) için teklif verdiği bir dizi periyodik ihaleye (2014 ve 2018 arasında bir yıl öncesi, şu anda 6 ay öncesi) dayanır.

Geri sayımlı düzenlenen ihalelerde tüm sağlayıcılar takas fiyatını alır. TTK'nin (ve bataryaların) dengeleme piyasasına katılmasına izin verilir ve TTK birimleri için iki farklı ödeme yapılır:

Emre amadelik için sabit bir ödeme ve sistem aktivasyonu için başka bir ödeme alırlar.

Bir bakıma, bu kesilebilirlik ödemesi bir güvenilirlik opsiyonu olarak işlev görür: Bir TTK sağlayıcısı, X €/MW/yıl tutarında bir güvenilirlik ödemesi alır ve 2020'den beri, TTK'sini satmak için Dengeleme Piyasasına gitme hakkına sahiptir. Sıkıntı koşulları mevcutsa, TTK hizmetlerinin bir tavan fiyat üzerinden sağlanması gerekecektir. Sıkıntı koşulları, sistem için ekonomik maliyetler açısından tanımlanır: TTK'nin uygulanması, Üçüncül Rezerve başvurmaktan daha ekonomik olduğunda, İSİ TTK'yi aktive eder.

Aktivasyon sayısı sınırlıdır ve aktivasyonlar tüm TTK sağlayıcılarına dönüşümlü olarak uygulanır.

17 Aralık'ta İspanyol İSİ (REE), 2020'nin ilk yarısı için teklif edilen 1.000 MW'lık kesintili talep için rekabetçi bir ihale düzenlemiştir. Bu miktar, 2019'un ikinci yarısı için teklif edilen kapasitenin (2.340 MW) sadece %35'idir.

İhalede çıkan fiyat 8.414 €/ MW/yıl olmuştur ve bu, son ihale sonuçlarına göre %88 oranında daha düşüktür (75.307 €/MW/yıl). Bu, İspanya pazarındaki TTK sağlayıcılarının artmasının dikkate değer bir sonucudur.

2017 yılına kadar TTK’nin, İspanya’nın sistemi için yaklaşık 500 milyon €/yıl tutarında bir maliyeti vardı. O zamandan beri, sunulan kapasitenin azalması ve artan rekabet, son kullanıcıların tarifelerine yansıtılan kesintili talep maliyetlerinde çarpıcı bir düşüşe yol açmıştır. Yeni Hükümetin düşüncesi, kesintili talep ihalelerine son vermek ve bunu piyasa çapında bir KÖM ile harmanlamaktır.

5.1.2 STRATEJİK REZERV

Belçika örneğinde, TTK, üretim stratejik rezervinden ayrı olarak kendi stratejik rezerv mekanizmasına sahiptir (bkz. bölüm 4.4.8).

Kapasite, yıllık olarak ihaleye çıkarılır, ancak sözleşmelerde onu “olağan” bir KÖM'den ayıran birkaç özel koşul yer alır:

• Maksimum aktivasyon sayısı

• Maksimum aktivasyon süresi

• Farklı aktivasyonlar arasında minimum ayrım

• Aktive edilen toplam saat (130/yıl) için üst sınırlar (aylık ve yıllık)

• Sadece kışın uygulanabilir

Bu özelliklere bakılarak, bu tür sözleşmelerin, uygulaması sınırlı olduğu için saf bir KÖM'nin yerini almasının amaçlanmadığı söylenebilir.

Bu ürün için kapasite sağlayıcılarının birlikte hareket etmesine izin verilir (bu nedenle, özgün bir Tüketici, tüm teslimat noktalarını tek bir STR Biriminde birleştirebilir). Sözleşmelerin süresi genelde 12 ay olup Bakanlık tarafından üç yıla kadar uzatılabilir.