Konya’nın imarına damga vuran icraatçı, çalışkan, gayretli bir başkandan görevi devralan İbrahim Aşçıgil, başkan yardımcılığı görevini yerine getirdiği için belediye ye zaten uzak değildir. Kendisinin başkan seçilmesi üzerine Yeni Meram gazezesinde şu makale yayınlamıştır193.
Geçen gün gazeteci arkadaşlarla birlikte, Belediye Reisinin yaptığı basın toplantısında bulundum. Arkadaşlar izahatla meşgulken ben de reisin şahsiyetini tetkik ile meşguldüm… Sözlerinde kendisini adam akıllı hissettirdi… Bir defa halk çocuğu olmanın bütün sevimliliğini taşıyor. Kendisinde bindiği küheylanın üstünde acemiliğini telaşlı bir çalımla saklamaya çalışan süvarinin hali de sezilmiyor. Hatta… Tevazu fazlaca hissolunuyor. Fakat verdiği izahatta rakamların peşine düştüğü zaman şampiyon bir atlet durumunda görünüyordu. Hülasa… Getirildiği makama tam layık bir zat olduğu kanaatini iyice veriyordu… Bizim memlekette Belediye Reisliği çok zor ifa edilir ve muvaffak olunur bir vazifedir. Belki de seçimle getirildiklerinden olacak halk bazen yapılmasına imkan olmayan işleri ister, hem süratle ısrar eder. Öyle ki bir sokak belki de lehte tek bir oy verir, karşılığında şöyle bağırır: buraya asfalt bir cadde koy! Bu gibi durumlarda bazı kurnaz reisler psikolojik maharetlere başvurarak, hakiki kıymetlerinin üstünde bir şöhret temin ederler… Muhitin inkişafa müsait olmaması veyahut halkın kabiliyetsizliği gibi iftiraları başarı endekslerine kıyas unsuru olarak alanlar ve kullananlar dahi görülmüştür… Yapacağı işleri umumi efkara arzetmeli, zihinlere hakketmelidir. Hele şükür ki yeni Belediye Reisimiz Sayın İbrahim Aşçıgil, bu hakikati tam manasıyla müdrik bir hüviyete sahiptir. Allah sayini meşkür etsin.
Belediye Başkanlığı görevini Rüştü Özal’dan devralan İbrahim Aşçıgil, çalışmalara başlamış, görev süresinin sonunda yapmış olduğu konuşmadan genel ilke olarak başkanlığı sırasında şu hususlara dikkat ettiğini açıklamıştır: “bilhassa kurulmuş olan düzeni bozmamak, başlanılan işleri ettirmek, hangi sahada olursa olsun ihtiyaçları vaktinde karşılamak, icraatımızda mevzuatı ön planda tutmak suretiyle halka
193
temaslarımızda incitici olmaktan sakınmak” 194. Şehre büyük hizmetleri dokunan ve şehri şantiyeye çeviren Rüştü Özal’ın yardımcısı olarak görev yapan Aşçıgil, derhal bir çalışma programı hazırlamıştır. Dönemin gazetelerine yansıyan program şöyledir195:
Belediye Başkanımız Aşçıgil, belediye ile ilgili işleri görüşmek üzere Ankara’ya gitmiştir. Belediye Başkanı’nın şehir içme suyunu halletmek üzere ilgili makamlarla görüşeceği tahmin edilmektedir. İnşaat mevsiminin başlaması münasebetiyle belediye, yapacağı türlü işleri tespit etmiş ve programlaştırmıştır… Asfalt hale getirilecek yollar şunlardır: Ziraat Bankası, Postane, jandarma Komutanlığı ve 1. Noter önü, Hükümet Önü’ndeki yarım kalan kısım ile İstanbul Caddesi’ne kadar olan kısımlar asfaltlanacaktır. 22.825 lira keşif bedelli asfaltlama işleri ihalesi 14 Nisan günü yapılacaktır… Faytonların durduğu yerin nasıl tanzim edileceği merak konusudur. Çünkü bu meydanın dümdüz asfaltlanması semtin gerek manzarasını ve gerek münakalatının kolaylığı bakımından bir hususiyet arz etmeyecektir… Zabıta memurlarına, itfaiye ve temizlik işçilerine yazlık elbise ve ayakkabı alınacak ve belediye görevlilerinin her türlü ihtiyacı giderilecektir.
İnşaat mevsiminde programa alınan asfalt haline getirilecek yollar şunlar şunlardır: Uluırmak ve Karaman Caddesi, Hastane Caddesi’nden batıya doğru uzanan cadde. Bu yollar bu sene bitirilmiş olacaktır. Uluırmak Caddesi’ni 49.725 liralık keşfi hazırlanmış olup 21 Nisan’da ihalesi yapılacaktır. Karaman Caddesi’nin 2. kısmının ihalesi yapıldıktan sonra hemen asfaltlanmasına başlanacaktır… Fahrettin Paşa Parkı’nın civarı asfaltlanacak olup, asfaltın Askerlik Şubesi önünden, Altınçeşme Okulu’na kadar uzanması… Geçen sene Üçler Mezarlığında açılmasına başlanılan kuyunun inşasına bu yıl da devam edilecektir. Kuyu bu semtin su ihtiyacını karşılayacak şekilde yapılacaktır. Santrifüj kuyusunun inşasından sonra bu civar tozdan kurtulmuş olacak ve bol suya kavuşacaktır. 13. Alay Caddesi’nin yarım kalan asfaltı bu yıl tamamlanacaktır… İstasyonda Meram Geçidi’ndeki viraj kaldırılmış ve seyrüsefer için büyük bir tehlike arzeden yol genişletilmiştir… Dedebahçesi’nde yetiştirilen çiçekler halkımıza tespit edilen fiyatlar üzerinden satışına devam edilmektedir… Baruthane
194
“Belediye Meclisi Ekim Ayı Toplantısı”, Yeni Meram, S. 1475, 1 Ekim 1954, s.1 195
“Belediyede faaliyet”, Yeni Meram, S. 1318, 7 Nisan 1954, s. 1-2; “Bu Sene yapılacak Olan İşler” Yeni Konya, S. 1729, 7 Nisan 1954, s. 1-2
binasının Toptancı Pazarı haline getirilmek için tanzim edilmesi memnuniyet vericidir. Bina ve müştemilatının tapusu alınmış ve ilk taksiti ödenmiştir… Meram’ın, Tavusbaba sırtlarında ve Alaeddin Tepesi’nde birer kışlık gazino yaptırılması tahakkuk etmiş ve karar altına alınmıştır… Eski toptancı pazarında 3 yeni dükkan ve bir hela yaptırılacaktır…
Gazeteye verilen beyanattan da anlaşılacağı üzere İbrahim Aşcıgil, daha önceden yapılması kararlaştırılan işleri devam ettirecektir. Şehrin asfaltlanması kadar su problemini de çözmek için mücadele edecektir.
1950’li yıllardan itibaren Konya’da bisiklet, otomobil, kamyonlar, otobüsler çoğalmaya başlamıştır. Konya Belediyesi şehrin trafik karmaşasını gidermek için daha önce de tedbirler almaya başlamış hatta ilk trafik lambaları yerleştirilmişti. Buna rağmen yeni düzenleme ihtiyaçları devam etmektedir. Bu durumu Konya Belediyesi’nin verdiği ilandan anlamaktayız, şöyle ki196: motorlu ve motorsuz bilumum nakil
vasıtalarının şehir içindeki ana yollarda takip edecekleri istikametler belediyece gözden geçirilmiş ve tespit edilmiştir. Nakil vasıtalarının gidecekleri yollarda ok işaretli levhalar asılmıştır. Gidiş ve geliş yolları şu şekilde tespit edilmiştir. Cumhuriyet Meydanı’ndan, İstasyon’a gidiş: Alaeddin Bulvarı Zafer Çeşmesi’nden Kazım Karabekir Caddesi-Alay Caddesi-İstasyon Caddesi, İstasyondan dönüş: Ferit Paşa Caddesi-Anıt Alanı-Atatürk Caddesi-Zafer Caddesinden Mimar Muzaffer Caddesi– Cumhuriyet Meydanı. Diğer taraftan hükümet binası güneyindeki yolun yalnız Tevfik Paşa (Sarraflar Caddesi) istikametine. Yine Müze Caddesi’nden yalnız müze istikametine seyrüsefer yapılacaktır.
Konya için önemli bir ihtiyaç haline gelmiş olan gıda toptancı pazarı yapılmak üzere Baruthane binası belediye tarafından satın alınmıştı. Belediye burada tadilat işlerine başlamış ancak yaptığı bazı uygulamalar eleştiri konusu haline gelmesi üzerine belediye bir açıklama yapma ihtiyacı hissetmiştir. “Belediye tarafından satın alınarak toptancı pazarı haline getirilecek olan Baruthanenin iç ve dış kısımlarındaki tadilat başlamış bulunmaktadır… Bu sene iç kısımlarının tasfiyesi yaptırılarak açık toptancı
196
pazarı haline getirilecektir… Sakat duvarların yükseltildiğine dair şehrimizde çıkan bir gazetede yer alan haber doğru değildir. Sakat ve tehlikeli duvarlar kaldırılmış, diğerleri ise tamir ettirilmiştir…”197.
Yapılan çalışmalar ve alınan yeni kararlar doğrultusunda şehir halkında ve basında eski ve yeni karşılaştırmaları yapılmaya başlanmıştır. Savaş yıllarındaki ekonomik darboğazın giderilmesi, belediye bütçesinin arttırılması, borçlanmaya izin verilmesi gibi etmenlerle Konya’nın aldığı belediye hizmetlerinin arttığı bir gerçektir. Örnek teşkil etmesi bakımından şu yazı ilginçtir198. Bundan kırk yıl evvel Konya’dan
geçen bir Fransız muharriri, şu vilayetin nasıl kalkınabileceğini incelemiş ve yazılarında buna işaret etmiş ve dikkatleri çekmiş. Demek merhum Konya Valisi, Avlonyalı Ferit Paşa’nın sadaretten çekildiği ve Mehmet Reşat’ın cülus ettiği seneler… Ferit Paşa, Valiliği zamanında, sulama davasını kökünden kavramış bulunuyordu. Sadareti zamanında Anadolu Bağdat demiryollarının inşasını Almanlara ihale etmeden evvel, Beyşehir Barajı’nın yapılmasını, kanallar açtırılarak suyun ovaya indirilmesini şart koşmuştu. Aksi halde sözleşmeyi imza etmeyeceğini söylemişti. Demek Ferit Paşa, Konya’nın zirai ve iktisadi oluşuna ve yükselişine mesnet ve memba olan barajı yaptırmamış olsaymış her şey 1950 ye kadar yüzüstü kalacakmış! Konya’nın sulama davalarını yıllarca ihmal eden CHP hükümetleri değil midir? Kuraklık felaketlerinden de ders almayan, davanın şümul ve ehemmiyetini umursamayan gene o hükümetler değil midir? Gelip geçici mevzif ve yarım yamalak tedbirler tabiidir ki, beklenilen fayda eser ve semereleri veremezdi. Geçelim cumhuriyet devrine ve rejimine intibak yıllarını. Hiç değilse son 20 yıl içerisinde Konya’yı kalkındıracak neler başarılmazdı? Gösterebilecekleri tek eserleri, Ereğli Pamuklu Bez Fabrikasıdır; Başka? O iktidarın, Konya Belediyesi’dir ki; Alaeddin Tepesi’ndeki (su haznesi) üzerinde bulunan ve tarihi kıymet taşıdığı muhakkak olan armalı kitabeyi bile kazıtmıştı. Velev, devrini ve şahsiyetlerini övmüş olsa dahi, tarihi bir kitabeyi hususiyle şehre, halka faydalı olmakla devam eden bir tesis ve eserin üzerinden kaldırılmak, kazıttırmak affedilecek suçlardan değildir. Hülasa, CHP iktidar kademelerinde zaman zaman vazife almış efendiler, öyle
197
“Belediye Yeni Toptancı Pazarını Hazırlıyor”, Yeni Meram, S. 1341, 5 Mayıs 1954, s.1; “Belediye Reisimizin Neşriyatımıza Dair Tavzihi”, Yeni Konya, S. 1758, 6 Mayıs 1954, s. 1.
198
vakit harcamışlardır ki, partili partisiz her müdrik ve munsif vatandaş notunu vermekte gecikmemiş ve 2 Mayıs 1954’te bunu oyu ile bir kere daha ifade ve izhar etmiştir. Muhalefet, bütün kadrosuyla kendini toplamalı, millet ve memleket davasında şuur ve basiretle vazifesine sarılmalıdır. Bir teviye inkarının muhakeme ve muhasebesini gören muhalefet ya mantıki yollara gidecektir yahut kendi kendini tasfiye mecburiyetinde kalacaktır. Konya Belediyesi 1950 den 1953 yılı sonuna kadar şehrimize üç buçuk milyon liralık tesis ve inşaat vücuda getirmiş bulunmaktadır. Bunlardan 310 bin 53 lira parke ve kaldırım inşasına, 534 bin 282 lira asfalt yollara, 1 milyon 253 bin 342 lira Mevlana Caddesi ve istimlakine, 194 bin 557 lira yüksek mezarlıktaki 15 eve, 300 bin lira umumi garaj inşaatına, 300 bin lira park ve bahçelere, 480 bin lira elektrik makine ve şebekesinin ıslahına, 150 bin lira yeni otobüslerin alınması ve tamirhanelerin ihatasına sarf edilmiştir.
Belediye Meclisi, İbrahim Aşçıgil başkanlığında yaptığı 1954 yılı Haziran ayı toplantısında yaz aylarında uygulanmak için faaliyet programı hazırlamıştır. Buna göre; “Yeni yapılacak bahçeler için çimler hazırlanmış olup… Şerafettin Camii Parkı ve Kayalı Park yeniden tanzim edilmiştir, Şems Parkı da ihya edilmiş ve yeşertilmiştir. Meram ve Dedebahçeleri’nin çiçeklendirilmesi ve çimlendirilmesi için de yeni masraflar ihtiyar edilmiştir. Şems Parkı’nın sulanması için ayrıca su tesisatı yaptırılmıştır. Şehrin temizliği için; Üç çöp kamyonu alınmış olup, yakında hizmete girecektir. Ayrıca bir de Jeep alınmıştır. İhsaniye Mahallesi ana yolunun blokajına devam edilmektedir. Bu yol asfaltlandığı takdirde şehrin mühim ve en büyük caddelerinden biri istifade edilebilir bir hale gelecek ve civar halkı çamur ve toz deryasından kurtarılmış olacaktır. Harap bir vaziyette olan Cıvılçeşme ile Garaj arasındaki yol da parke olarak yapılmaya başlanmıştır… Sabri Halıcı’ya verilirmiş olan inşaat ruhsatının iptal edilmiştir”199.
Haziran ayı toplantısında alınan önemli kararlardan biri de, şehir içme suyu sorununun kökten çözülmesi için önemli bir karar almıştır. Başkanın izahatına göre ‘şehir içme suyunun en kısa zamanda kavuşması için lüzumlu tedbirler alınmıştır.
199
“Belediye Çalışmaları”, Yeni Meram, S. 1368, 10 Haziran 1954, s.1; “Belediye Meclis Toplantısı”, Yeni Konya, S. 1789, 9 Haziran 1954, s.1.
İşlerin uzamasını önlemek için ihaleyi, İller Bankası değil belediyemiz yapacaktır. Şehir içme suyunun çoğaltılması için 658 bin lira ile mümkün olacağına neticesine geçen sene varılmıştır. Bu miktar bu sene biraz daha artacağı muhakkaktır. İller Bankası, krediyi açmaya muvafakat etmiştir. Banka krediyi nakden ödemeyecek olup, tesisler yapıldıkça ödeme yapacaktır. Bu krediyi belediyemiz on sene müddetle % 55 faizle bankaya ödeyecektir… 800 bin liraya kadar borçlanma yetkisini meclisten talep ediyorum’200. Başkanın meclisten talebinden anlaşılacağına göre, İbrahim Aşçıgil şehrin su sorununu çözmek için hükümetin desteği ile İller Bankası’ndan gerekli kaynağı bularak meclisten yetkiyi almıştır.
1954 yılı içerisinde zaman zaman baş gösteren ancak Haziran ayında zirveye tırmanan ekmek darlığıdır. Gazetelerden anlaşıldığına göre şehrin en büyük sıkıntılarından biri de, fırıncıların ekmeğe zam yapılması talebi, belediyenin ekmek narhını yükseltmemesi üzerine fırın işçilerinin başlattığı grevdir. Konya halkı, günde 4- 5 saatini fırınlarda ekmek kuyruğunda geçirmeye başlamıştır201. Hatta belediye bu sorunu çözmek için ilginç tedbirlere başvurmuş olup, Akşehir’den kamyonlarla ekmek getirtip halka dağıtmıştır202. Ekmek meselesi şehrin ana gündemi haline gelmişken, fırıncıların yaptığı işbirliğine daha fazla dayanamayarak ekmeğe yeniden narh vermek zorunda kalmıştır. Kuvvetli bir teşekkül olan fırıncılar şirketi her istediğini yapabilen, ekmek işini kendi menfaatlerine göre ayarlayan bir inhisar sistemi kurarak, fiyatları arttırmayan belediyeden ekmek gramajlarının düşülmesini kabul ettirmişlerdir. Buna göre tip ekmek eskisi gibi 30 kuruş olacak ancak 895 gramdan, 840 grama, francala ekmek 780 gramdan, 760 grama düşürülerek orta yol bulunmuştur203.
Başkanlığı dönemindeki ilk meclis toplantısının ardından İbrahim Aşçıgil, alınan kararları derhal uygulamaya başlayacaktır. “Belediye, Millet Bahçesine(Atatürk Mesleki ve Teknik Lisesinin bulunduğu alan), santrifüjlü bir kuyu yaptıracaktır. Şehir içme suyundan tasarruf edilmek maksadıyla açılacak olan bu kuyudan, Millet Bahçesi,
200
“Şehir İçme Suyu”, Yeni Konya, S. 1790, 10 Haziran 1954, s.1. 201
“Ekmek Sıkıntısı Aldı Yürüdü”, Yeni Konya, S. 1791, 10 Haziran 1954, s.1. 202
“Belediye, Akşehir’den Ekmek Getirtti”, Yeni Konya, S. 1789, 9 Haziran 1954, s.1; “Ekmek Meselesi”, Yeni Meram, S. 1369, 11 Haziran 1954, s.1.
203
Anıt ve Lise Bahçeleri istifade edeceklerdir… Beş umumi hela için, beş kuyu yaptırılacak ve şehir içme suyunun buralarda sarf edilmemesi sağlanacak ayrıca bu kuyulardan itfaiye de istifade edebilecek tarzda yapılacaktır… Alaeddin Tepesindeki hela bitmiş durumdadır… Halkımızın şikayetlerine mucip olan yeni trafik düzenini Belediye değiştirmiş bulunmaktadır. Yeniden alınan karara göre; Zafer Çeşmesine kadar, Alaeddin Bulvarı geliş-gidişe açılmıştır. Zafer Çeşmesi’nden sonra eski trafik düzeni devam etmeyecek, yeni şehir otobüsleri hariç, diğer vesait gidiş yolunu Asker Hastanesi önünden, dönüşü de Ferit Paşa ve Atatürk Caddelerinden yapacaklardır. Alay Caddesi hem gidişe hem dönüşe elverişli bir suretle asfaltlanmış hale getirilmiştir. Yine bu aradaki ring yolunun da bir an evvel yapılması için çalışmalara başlanmış ve bu maksatla Millet Bahçesi’nin köşesinde bu yola uyar şekilde ıslahı cihetine gidilmiştir. Kışla Caddesi’nin asfalt döküm işine yakında başlanacaktır. Kerimdede Çeşme Mahallesi ve Avcılar Sokağı’nda yaptırılmasına karar verilen çeşmenin hazırlıkları ilerlemiştir. Ayrıca Sedirler ve Hacı Sadık Mahallelerine yaptırılacak çeşmeler için tetkikleri bitmiştir. Şehrin bu mıntıkaları bilhassa susuzluk içinde bulunmaktadır. Belediye bu mıntıkalara birer çeşme yaptırılmasına karar vermiş bulunmaktadır. Belediye, bozuk ve geçilmez bir vaziyette olan Ovalıoğlu Sokağındaki köprüyü betonarme olarak yaptıracaktır. Şehre yepyeni bir çehre kazandırmak için cadde ve sokak isim levhalarının asılmasına devam edilmektedir. Pek yakında bir heyet levhaları asıldığı yerde görmek ve yanlışlık olup olmadığını tespit etmek üzerine umumi bir kontrole çıkacaktır204.
Modern bir şehir görünümüne kavuşmaya başlayan Konya’nın Cadde ve sokaklarına isim verilmeye başlanmıştır. Anlaşıldığına göre halk bu durum üzerine belediyeye akın ederek babasının, dedesinin vb. isimlerini sokaklara verilmesini talep etmektedir. Ancak belediyenin kurduğu heyet uzun çalışmalardan sonra sokak isimlerini belirlemiş ve Belediye Meclisinin onayından sonra levhalar asılmaya başlanmıştır. Konya basınının usta kalemlerinden Celalettin Kişmir, meseleyi köşesinde şöyle değerlendirir205. Bu memlekete hizmet edenlerin nankörlükle karşılaştıkları doğrudur.
204
“Şehir Meseleleri”, Yeni Meram, S. 1371, 14 Haziran 1954, s.1; “Şehirdeki İşler”, Yeni Meram, S. 1372, 15 Haziran 1954, s.1
205
Ama bir gün hayatlarını feda ettikleri ve o uğurda öldükleri için isimlerini tarihe bırakmışlardır… Konya sokaklarını adlandırırken ehliyetli bir heyet, bu şehrin unutulmuş büyüklerini, eser bırakanlarını bir bir nisyan çukurundan çıkarıp isimlerini yad etti. Şimdi, sokak ve cadde isimleri takılıyor diye bir cayırtı koptu. Benim sokağım, babamın sokağı, anamın caddesi, dedemin mahallesi dikilir oldu. İki senedir bu hemşerilerimiz nerede idiler? …Kimse alınmasın! Yağma yok. Bu memlekete namusuyla hizmet etmiş, samimiyetle çalışmış insanlar dururken… Mücadeleden kaçmış, pısırık yaşayıp ölmüş insanların hatıraları ancak kendi evlerinde yad edilebilir. Böylelerinin kendi çocuklarının isimleri unutulmasın kafi.
Konya’daki değişim gerçekten de dikkat çekicidir. Özellikle Rüştü Özal ve halefi İbrahim Aşçıgil’e Konya basınının güveni tamdır. “İçinde yaşadığımızdan şehrimizin gelişip güzelleştiğini fark edemiyoruz. Konya’ya 5-6 yıl önce gelenler söylüyor. – Adeta geri dönenecektik. Burası Konya değil dedik. Ne kadar değişmiş, ne kadar güzelleşmiş. Bazılarının ileri sürdüğü fikir şu: – Şehir devlet eliyle değil de daha ziyade şahsi teşebbüslerle gelişmiş. Kim ne derse desin; bir ilerleme var ya kâfi. Rüştü Özal’ın bu husustaki payını inkar etmek en hafif tabiriyle kadir bilmezlik olur. Rüştü Özal, mebus seçilince ne yalan söyleyeyim sevinmedim, üzüldüm. O, bir Belediye Reisi olarak, Konya’nın başında daha bir dört sene kalması lazımdı. O zaman şehrin çehresi bambaşka olacaktı. Şimdi Konya’dan uzun müddet evvel ayrılanlar gördükleri değişiklikler karşısında hayret ediyorlar. Oysaki dört sene sonra bu hayrete ister istemez bizde iştirak edecektik. Fakat yinede seviniyoruz. Rüştü Özal’ın halefi İbrahim Aşçıgil de kibar ve enerjik bir zat. O da yüksek mimar mühendis. Kısa zamanda O da, şehre büyük hizmetler yaptı, yapacakta. Sessiz sedasız yürüyor. Kısaca şehrimiz Belediye bakımından şansı açılmış bulunuyor. Ama biz yine de gördüğümüz ufak tefek kusurları yazmaktan geri kalmayacağız”206.
Şehir gelişmekte, modernleşmektedir. Pek çok büyük problem giderilmiştir. Ancak hala eksiklikler vardır. 1954 yazında aşırı sıcak hava yaşanır207. Hava sıcaklıklarının artmasıyla beraber Konya Belediyesi, yeni bir problemle karşı karşıya
206
Rıdvan Bülbül, “Değişen Konya”, Yeni Konya, S. 1829, 19 Temmuz 1954, s.1-2. 207
gelir. Öyle ki şehri adeta karasinekler istila eder! Belediye tüm imkanlarını seferber ederek büyük bir temizlik harekatına girişir ama nafile. Dönemin gazeteleri temizlik konusunda belediyeyi eleştiri yağmuruna tutar. Hatta Kayseri Belediyesinin bir uygulaması olan sineklerin kilo ile satın alınmasını tavsiye ederler208. Mesele sadece temizlikle kalmaz. Fiyatlar, su sıkıntısı ve denetimsizlik de eleştiri konusu olur. “Şehirdeki imar hareketleri umumi bir memnuniyet doğurmaktadır. Fakat bunun yanında temizlik işleri, günlük gıda ve sebze fiyatlarındaki kontroller çok ihmal edilmektedir. Bazı sokak ve caddeler, mahalleler, pislik ve çöplük deryası içindedir. Bu iddialarımızı, gerek Sıtma Mücadele Reisliğinin resmi beyanı, gerekse salahiyetli bir doktor ve kalemin yazıları teyit etmektedir. Şehrin içinde pislik ve çöplük çukurları çoktur. Buralarda türeyen karasinekler, bütün bir şehri kaplamış, son derece müçiz bir hal almışlardır. Diğer taraftan bilhassa sebze ve fiyatları hem pahalı, hem istikrarsızdır. Belediyenin yakınında bir misline sebze ve meyve satıldığını, hemen her gün müşahede etmek mümkündür. Piyasa başıboş bırakılmıştır. İnşaat yerlerinde gösterilen kayıtsızlıklar aylardan beri sürüp gitmektedir. Öyle sokak ve caddeler vardır ki, değil taşıt vasıtaları, halk bile zorlukla gelip geçmektedir… Şehrin, halkın hayatıyla yakından alakalı olan bu mahalli meseleler karşısında belediyemiz, esefle karşılarız ki çok pasif kalmaktadır. Su kesintisini de günlük dertlere ilave edebiliriz. Şehir halkının çoğu bu kesintilerden habersiz kalmakta, yaz ayında ve sıcaklar içinde büyük bir sıkıntı çekmektedir. Belediyemizi faal ve canlı görmek istiyoruz209. “Bayramda bir turist sordu: - Şehrinizde ekmek bulunur mu? – Bulunmaz! – Çeşmelerinizden su akar mı? – Akmaz! – Lokantalarınız kontrol edilir mi? - Edilmez? – Otellerinizde bakım var mı? – Yook! Turist hayretle: Pekiyi dedi, sizde her şey namevcut, var olan bir şeyiniz yok mu?