• Sonuç bulunamadı

İş sözleşmesinin sona ermesinin hukuki sonuçlarından birisi de belli koşulların varlığı halinde işçinin işsizlik sigortasına hak kazanmasıdır. İşçinin bu hakkı, 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ancak Kanun tüm işsizleri değil, sadece çalışırken kendi arzu ve kusuru dışında işsiz kalanları kapsamına almakta; çalışma istek ve yeteneğinde olmasına karşın, herhangi bir iş bulamadığından işsiz durumunda olanları kapsamına almamaktadır.244

4447 sayılı Kanun’un 47. maddesinde işsizlik sigortası; “Bir işyerinde

çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, herhangi bir kasıt ve kusuru olmaksızın işini kaybeden sigortalılara işsiz kalmaları nedeniyle uğradıkları gelir kaybını belli süre ve ölçüde karşılayan, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren zorunlu sigorta” şeklinde tanımlanmaktadır.(m.47/I,c)

Sigortalı işsizlere, Türkiye İş Kurumu tarafından ‘İşsizlik Sigortası’ kapsamında yapılacak parasal yardımlar ve sağlanacak hizmetler 4447 sayılı

241 DEMİR, s.365 ; TERZİOĞLU, s.57.

242

Benzer görüş , Bkz. DEMİR, s.364.

243 SÜZEK, s.427.

244 GÜZEL, Ali. “İşsizlik Sigortası: Kapsam ve İşsizlik Ödeneği”, PERYÖN Dergisi, İlkbahar 2002,

Kanunun 48.maddesinde, “işsizlik ödeneği, 5510 sayılı Kanun gereği ödenecek sigortası primlerinin ödenmesi245, yeni bir iş bulma, meslek geliştirme, edindirme ve yerleştirme” biçiminde belirlenmiştir.

İşsizlik sigortası, iradesi dışında geçici bir süre işsiz kalan sigortalıya, ücret gelirinin yerini almak üzere “işsizlik ödeneği” adı altında parasal bir yardımın yapılmasını amaçlar. Sosyal güvenliğin bireye ekonomik güvence sağlama işlevi, anılan ödenekte yansıma bulur.246 Kanun işsizlik ödeneğini, “sigortalı işsizlere bu

Kanunda belirtilen süre ve miktarda yapılan parasal ödeme” biçiminde

tanımlamaktadır. (4447 sayılı Kanun m.47/I,h) Ancak sigortalı işsizin işsizlik ödeneğine hak kazanabilmesi için aşağıdaki koşulların gerçekleşmiş olması aranmaktadır:

Sigortalı işsiz olmak: 4447 sayılı Kanuna göre işsizlik kapsamında olan

sigortalı işsiz, “Bu Kanun kapsamına giren bir işyerinde bir hizmet akdine

dayalı ve sigortalı olarak çalışırken bu Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen nedenlerle işini kaybeden ve Kuruma başvurarak çalışmaya hazır olduğunu bildiren kimse”yi ifade etmektedir.(m.47/I,e) Hizmet sözleşmesinin

sona erdiği ve işsizlik ödeneğine hak kazandıran haller ise aynı Kanunun 51. maddesinde düzenlenmiştir.

Hizmet sözleşmesinin askıda olmaması: Hizmet sözleşmesinin askıda kaldığı

durumlarda, kural olarak işçi ücret gelirinden yoksun kaldığı halde, sözleşme hukuki varlığını sürdürür. Bu nedenle de hizmet sözleşmesi askıda kalan işçi 4447 sayılı Kanun anlamında işsiz kabul edilemez. Söz konusu askıda kalma durumu; grev, lokavt veya ilgili kanunlardan doğan olağanüstü hal, seferberlik hali, doğal afetler, kısa süreli askerlik, sivil savunma hizmetleri gibi çalışma ödevleri nedeniyle olabileceği gibi; hastalık, iş kazası, doğum nedeniyle işçinin şahsında ortaya çıkan iş görme edimini yerine getirme olanaksızlığı nedeniyle de oluşabilir.247

245 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunun 90.maddesi ile değişik b bendidir.

246 GÜZEL, s.40.

Sosyal Güvenlik Kuruluşlarından gelir veya aylık almamak: Kanunun 51.

maddesinin son fıkrası uyarınca; ücret gelirinden yoksun kalan sigortalı işsizin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan gelir veya aylık almaması gerekmektedir.

Belli bir süre işsizlik sigortası primi ödeme: Kanunun 51. maddesinin ilk

fıkrasına göre; “Bu Kanun uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri

aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, ………, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmaları kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.” Hükümden de

anlaşılacağı üzere, hizmet akitlerinin sona ermesinden önceki son üç yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve işten ayrılmadan önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak koşullarının birlikte gerçekleşmiş olması gerekir; aksi takdirde işsizlik ödeneğinden yararlanılamaz.

• İşverence ‘ İşten Ayrılma Bildirgesi’nin düzenlenmesi: 4447 sayılı Kanuna

göre işveren, “hizmet akdi 51 inci maddede belirtilen hallerden birisine

dayalı olarak sona ermiş olan sigortalılar hakkında; örneği Kurumca hazırlanacak üç nüsha işten ayrılma bildirgesi düzenleyip, 15 gün içinde bir nüshasını Kuruma göndermek, bir nüshasını sigortalı işsize vermek ve bir nüshasını da işyerinde saklamakla yükümlüdür.” (m.48/IV) Uygulamada bu

kanun hükmünün uygulanmasında İnsan Kaynakları Elemanları devre girmektedir. Diğer bir deyişle, ‘İşten Ayrılma Bildirgesi’nin düzenlenip bir nüshasının Türkiye İş Kurumu’na gönderilmesinden işletmenin İnsan Kaynakları Elemanı sorumludur. İnsan Kaynakları Elemanı Türkiye İş Kurumu tarafından hazırlanan ‘İşten Ayrılma Bildirgesi’ni üç nüsha halinde düzenleyerek bir nüshasını sigortalı işsize vermek, bir nüshasını 15 gün

içerisinde Türkiye İş Kurumu’na göndermek, kalan nüshayı da işyerinde saklamak zorundadır.

Sigortalının Türkiye İş Kurumu’na şahsen başvurması: Kanunda, “Bu Kanun

uyarınca sigortalı sayılanlardan hizmet akitleri aşağıda belirtilen hallerden birisine dayalı olarak sona erenler, Kuruma süresi içinde şahsen başvurarak yeni bir iş almaya hazır olduklarını kaydettirmeleri, ………kaydıyla işsizlik ödeneği almaya hak kazanırlar.” ifadesine yer verilmiştir.(m.51/I)

Madde hükmünde ifade edilen süre, aynı Kanunun 48. maddesinde şu şekilde belirtilmiştir; “Sigortalı işsizin, bu maddede belirtilen ödeme ve hizmetlerden

yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde Kuruma doğrudan

veya elektronik ortamda248 başvurması gerekir. Mücbir sebepler dışında,

başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür.” (m.48/V) Madde hükmünden de anlaşılacağı gibi söz

konusu sürenin geçirilmesi hak kaybına yol açmaz. Ancak zorlayıcı nedenler dışında, başvurmada gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür.249

Belirtilen bu koşulların gerçekleşmesi sonucu hak kazanan sigortalı işsizin işsizlik ödeneği, günlük olarak belirlenir ve sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının %40’ıdır. Ancak hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının %80’ini geçemez.(m.50/I)250 İşsizlik ödeneğinin hesabında bir ay 30 gün olarak kabul edilir.251

İşsizlik ödeneğinin ne kadar süre verileceği konusu da 4447 sayılı Kanun’un 50. maddesinin II. fıkrasında açıklanmıştır. Buna göre;

248 15/5/2008 tarihli ve 57634 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin beşinci fıkrasında yer

alan "doğrudan" ibaresinden sonra gelmek üzere "veya elektronik ortamda" ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.

249 GÜZEL, s.52.

250 15/05/2008 tarih ve 5763 sayılı Kanunun 15.maddesi ile değişik birinci fıkradır.

“Hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün prim ödeyerek sürekli çalışmış olanlardan, son üç yıl içinde;

a) 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün,

b) 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün,

c) 1080 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün süre ile işsizlik ödeneği verilir.”

Ancak işsizlik ödeneği almakta olan sigortalı işsizin bazı hallerde işsizlik ödeneği kesilebilir. Bu durumlar 4447 sayılı Kanunun 52.maddesinde sıralanmıştır. Buna göre; “İşsizlik ödeneği almakta iken;

a) Kurumca teklif edilen mesleklerine uygun ve son çalıştıkları işin ücret ve çalışma koşullarına yakın ve ikamet edilen yerin belediye mücavir alanı sınırları içinde bir işi haklı bir nedene dayanmaksızın reddeden,

b) İşsizlik ödeneği aldığı sürede gelir getirici bir işte çalıştığı veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan gelir veya aylık aldığı tespit edilen,

c) Kurum tarafından önerilen meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimini haklı bir neden göstermeden reddeden veya kabul etmesine karşın devam etmeyen, d) Haklı bir nedene dayanmaksızın Kurum tarafından yapılan çağrıları zamanında cevaplamayan, istenilen bilgi ve belgeleri öngörülen süre içinde vermeyen,

Sigortalı işsizlerin işsizlik ödenekleri kesilir.”(m.52/I)

Ayrıca söz konusu hükmün (c) ve (d) bentlerinde öngörülen ödeneklerin kesilme gerekçesinin ortadan kalkmasıyla yeniden işsizlik ödeneği ödenmeye başlanır. Ancak bu şekilde yapılacak ödemenin süresi, başlangıçta belirlenen toplam hak sahipliği süresinin sonunu geçemez. (m.52/II) Buna karşılık (a) ve (b) bentlerindeki ödenek kesilme gerekçelerinin ortadan kalkması, işsizlik ödeneğinin tekrar ödenmeye başlamasını sağlamaz.

Bunun gibi sigortalı işsizin, muvazzaf askerlik dışında herhangi bir nedenle silah altına alınması ve hastalık ve analık nedeniyle geçici işgöremezlik ödeneği almaya hak kazanması halinde hak kazanmış olduğu işsizlik ödeneklerinin ödenmesi bu durumların devamı süresince durdurulur. (m.52/III) Örneğin, 180 gün süre ile işsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsiz, 100 gün işsizlik ödeneği aldıktan sonra 30 gün süre ile geçici iş göremezlik ödeneği alırsa, işsizlik ödeneği bu süre için durdurulur. Bu sürenin bitmesiyle, sigortalı işsizin alacağı işsizlik ödeneği 180- 100=80 gün ödenmeye devam eder.

Bunun dışında, işsizlik ödeneği almakta olan sigortalı işsizin yeni bir işe girmesi ve bu durumu Kuruma bildirmesi durumunda, kendisine ödenen işsizlik ödeneği işe yerleştirildiği tarih itibariyle durdurulur. Ancak sigortalının yeni işini, işsizlik ödeneğine hak kazanamayacak şekilde kaybetmesi durumunda daha önce hak ettiği işsizlik ödeneği süresi doluncaya kadar ödenmeye devam eder. Eğer sigortalı yeni işini, işsizlik ödeneğine hak kazanabilecek şekilde kaybederse, sadece bu eni hak sahipliğinden doğan süre kadar işsizlik ödeneğine hak kazanır. Bu durumda, yeni işsizlik ödeneği hak kazanma süresinin hesaplanmasında dikkate alınacak ‘son üç yıllık’ süre bir önceki işsizlik ödeneğine hak kazanma tarihinden geriye gidemez.252