• Sonuç bulunamadı

İŞ KAZALARINI VE MESLEK HASTALIKLARINI İLGİLİ

4857 sayılı İş Kanunu’nda iş kazasının tanımına yer verilmemesine rağmen; 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda söz konusu tanımlama yapılmıştır. Buna göre iş kazası; “sigortalının işyerinde bulunduğu

sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve

hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle96, bir işverene bağlı

olarak çalışıyorsa görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan ve emziren kadın sigortalının iş mevzuatı

gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda97 ve sigortalıların, işverence

sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay” olarak

tanımlanmıştır. (m.13/I) Benzer tanımlamaya, Kanun hükmü gereğince düzenlenen ve 28.08.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 37. maddesinde de yer verilmiştir. Söz konusu tanımlamalardan da anlaşılabileceği üzere, her kaza iş kazası olarak nitelendirilemez. Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için, kaza ile işçinin yaptığı iş arasında illiyet (nedensellik) bağının bulunması gerekir. Aynı şekilde; kazanın, işçinin işverenin otoritesi altında bulunduğu sırada meydana gelmesi, olayın iş kazası sayılması için yeterlidir. Örneğin; bir işverene hizmet akdi ile bağlı olarak çalışan avukatın, işverenin alacakları için gittiği icra takibinde görevli olduğu sırada borçlu tarafından saldırıya uğraması iş kazası olarak nitelendirilir. Benzer şekilde; sigortalının, işverenin sağladığı araçla tek başına işin yapıldığı yere giderken uğradığı kaza da iş kazası sayılır.98 Bunun yanı sıra bir olayın 5510 sayılı Kanun kapsamında iş kazası sayılabilmesi için; kazayı geçiren kişinin sigortalı olması, kaza ile sonuç arasında illiyet bağının olması, kaza sonucu bedence veya ruhça özre uğraması ve tüm bu unsurların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.99

Meslek hastalığının tanımı da, iş kazasında olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanunu’nda yer almamaktadır. Buna karşılık 5510 sayılı Kanun’da meslek hastalığının da tanımına ayrıca yer verilmiş ve meslek hastalığı; “sigortalının

çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri” olarak tanımlanmıştır.(m.14/I) Benzer tanımlamaya ilgili

Yönetmeliğin 39.maddesinde de yer verilmiştir. Tanımlamadan da anlaşılabileceği

97

17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik d bendidir.

98 BALCI, ss.151-154.

99 AĞAR, Ahmet. “İş Kazası ve Meslek Hastalığının; Unsurları, Tanımı ve Bildirim Süreleri”,

üzere, her hastalık da meslek hastalığı olarak nitelendirilemez. Meslek hastalığında da, iş kazasında olduğu gibi, işyeri koşulları ile meydana gelen hastalık arasında bir illiyet bağının olması gerekir. Örneğin; çok gürültülü bir ortamda çalışan işçinin işitme kaybına uğraması meslek hastalığı olarak kabul edilir. Yine; kömür madenlerinde çalışan sigortalıların tutuldukları ‘Pnömokonyoz’ ve ‘Antrekozis’, mermer ocakları veya kot taşlama işyerlerinde çalışanların tutuldukları ‘Silikoz’, tütün işletmelerinde çalışanların yakalandıkları ‘Tabakoz’, sıtma savaş işlerinde çalışanların bataklıkların kurutulması işlerinde çalıştıkları sırada yakalandıkları ‘Sıtma’ veya hayvanlarla ilgili işlerde çalışanların yakalandıkları ‘Şarbon’ hastalığı da işin yürütüm şartları nedeniyle meydana gelen meslek hastalıklarından sayılmaktadır.100

Gerek iş kazası gerekse meslek hastalığı işçinin ifa ettiği iş dolayısıyla meydana gelmekte; ancak iş kazasında ani olarak, meslek hastalığında ise tekrarlanan bir sebeple zaman içerisinde bir oluşum söz konusu olmaktadır.101

4857 sayılı İş Kanunu’nda konu ile ilgili olarak yalnızca; işverenlerin işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç 2 işgünü içinde yazı ile ilgili Bölge Müdürlüğü’ne bildirmekle yükümlü oldukları ifade edilmiş (m.77/III) ve bu yükümlülüğe aykırı hareket eden işveren veya işveren vekiline, 01.01.2009 tarihinden itibaren uygulanmak üzere 1.120.-TL idari para cezası verilmesi öngörülmüştür. (m.105/I,c)102

5510 sayılı Kanunda ise işverenin konu ile ilgili yükümlülüğü daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Buna göre; iş kazasının, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar bakımından işverence o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki 3 işgünü içinde, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar bakımından sigortalının kendisi tarafından 1 ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra 3 işgünü içinde iş kazası ve meslek

100 AĞAR, s.85.

101 BALCI, s.151.

hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.(m.13/II, Yön. m.38/I,a-b) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar bakımından belirtilen 3 günlük süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi durumunda, kazanın öğrenildiği tarihten itibaren başlar.(m.13/II103, Yön. m.38/IV)

Meslek hastalığının ise; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar bakımından sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar bakımından ise kendisi tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak 3 işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur.(m.14/IV, Yön. m.40/IV)

Yönetmelikte ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle düzenlenecek olan ve örneği Ek-12’de verilen ‘iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi’nin e-sigorta ile de Kuruma bildirilebileceği ifade edilmiş; adi posta veya kargo ile yapılan bildirimlerde Kurum kayıtlarına intikal tarihinin; taahhütlü, iadeli taahhütlü veya acele posta ile yapılan bildirimlerde de postaya veriliş tarihinin esas alınacağı belirtilmiştir.(Yön. m.38/I) hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar bakımından sigortalının bildirim yapmaması durumunda, bildirim yapmaya engel durumlarını hekim raporu ile veya mücbir sebep olayını belgelemesi gerekir.(m.38/II)

Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağına, gerektiğinde Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yapılacak soruşturma sonucunda karar verilebilir. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’ne göre iş kazası ve meslek hastalığı soruşturmaları;

• Sigortalılık durumu,

• İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinde bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı,

• İşyerinde sigortalının çalıştığı birimin meslek hastalığına sebep olup olmayacağı,

• İşveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı,

• Olayın meydana gelmesinde sigortalının kastı, ağır kusuru, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi ile üçüncü şahısların kusurlu hâllerinin olup olmadığı hakkında karar verilebilmesi için yapılır.(Yön. m.41/IV)

Soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığının ve olayın iş kazası olmadığının anlaşılması durumunda, söz konusu olay için Kurum tarafından yersiz olarak yapılmış olan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan tahsil edilir.(m.13/III, Yön. m.41/V) Dolayısıyla olayla ilgili Kurumca işverene yapılan yersiz ödeme; iş kazası bildiriminde bulunan işverenin kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla 10 yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden; Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla 5 yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren 3 ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, 3 aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.(m.96/I)

Aynı şekilde hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalıların iş kazası geçirmeleri halinde, belirtilen sürelerde işverence bildirim yapılmaması durumunda, bildirimin Kuruma yapıldığı tarihe kadar sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir.(Yön. m.38/III) Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız

çalışanlar sigortalının geçirdiği iş kazasının belirtilen sürede bildirmemesi durumunda ise, bildirim tarihine kadar geçen süre için yapılacak geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez; buna karşılık bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenir.(Yön. m.38/V)

Meslek hastalığında ise, 5510 sayılı Kanun uyarınca sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.(m.14/II, Yön. m.40/I)

Meslek hastalığını bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir. (m.14/IV, Yön. m.40/IV)

Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, Kanunda çıkarılması öngörülen ve Kurumca düzenlenerek 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren ‘Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nde belirlenmiştir. Söz konusu hastalıkların, işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması hâlinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği de Meslek Hastalıkları Listesine (Ek-13) göre tespit ve tayin edilir.(Yön. m.17/I) Meslek hastalıkları, Meslek Hastalıkları Listesinde A,B,C,D ve E Grubu olmak üzere 5 grupta toplanmaktadır. Bunlardan D grubunda bulunan ‘Mesleki Bulaşıcı Hastalıklar’ Listesinde yer almayan fakat görülen iş ve görev gereği olarak bulaştığı kesin olarak saptanan diğer bulaşıcı hastalıklar da meslek hastalığı sayılır. Ancak; bu husustaki teşhisin laboratuar deneyleriyle kanıtlanması gerekir. (Yön. m.19/II) Sigortalıda görülen hastalığın Yönetmelikte belirtilen hastalıklar dışında olması durumunda, söz konusu hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı konusunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.(Sos.Sig.İşl.Yön. m.40/V)

İşverenler yalnızca, iş kazası veya meslek hastalığı hallerinde süresi içerisinde bildirimde bulunmakla yükümlü tutulmamış; bunun yanı sıra, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına, sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini de derhal sağlamakla yükümlü tutulmuştur.(Yön104. m.55/I) Bu yükümlülüğün yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malul kalmasına veya malullük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle mükelleftir.(Yön. m.55/II)

İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrayan sigortalıya Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından her gün için geçici iş göremezlik ödeneği verilir.(m.18/I, Sos.Sig.İşl.Yön. m.44/I,a) Ancak bu ödenekten faydalanmak isteyen sigortalının Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu almış olması gerekir.(m.18/I) Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılara iş kazası veya meslek hastalığı halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.(m.18/II105, Yön. m.44/II) İş kazası ve meslek hastalığı halinde, verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde ödenek hesabında esas alınacak günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde 2/3’üdür.(m.18/III, Yön. m.44/III)

İş kazası veya meslek hastalığı ile ilgili olarak Kurumca yapılan yardımlar sadece geçici iş göremezlik ödeneğinin verilmesi ile sınırlı olmamakta; bunun yanı sıra sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanması, gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi gibi yardımlar da söz konusu olabilmektedir.(m.16/I)106

104

28.08.2008 tarih ve 28.08.2008 tarih ve 26981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği’

105 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişik ikinci fıkradır.

İş kazası veya meslek hastalığı durumunda verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabında esas alınacak günlük kazanç; iş kazasının olduğu tarihten, meslek hastalığında ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki 12 aydaki son 3 ay içinde hesaplanan prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.(m.17/I) Söz konusu 12 aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı için verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabında esas alınacak günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Sigortalının çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması durumunda ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas alınır.(m.17/II) Sigortalının, aynı zaman içinde ve aynı sigortalılık hâline tabi olacak şekilde birden fazla işyerinde çalışması hâlinde de, ödeneklere esas tutulacak günlük kazancının tespitinde, üst sınır dikkate alınır ve her bir işyeri için ayrı ayrı bulunacak günlük kazançların toplamı ödeneğe esas günlük kazancını oluşturur.(Yön. m.44/V) İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas alınacak aylık kazanç, belirtilen şekilde hesaplanacak günlük kazancın 30 katıdır.(m.17/son)

Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi sırasında, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılan sigortalının; istirahatlı olduğu dönemde işyerinde çalışıp çalışmadığı, viziteye çıktığı/istirahatın başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediği, sigortalının PTT bank veya banka hesap numarası ile T.C. kimlik numarası ve kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler işveren tarafından yazılı olarak yada elektronik ortamda Kuruma bildirilir.(Yön. m.44/IX) Hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalılar ise sadece, istirahat raporları ile PTT bank veya banka hesap numaralarını Kuruma bildirirler, bu kişilerden çalışmadığına dair beyan dışında bilgiler Kurum tarafından istenmez.(Yön. m.44/XII)

İş kazası veya meslek hastalığı, işverenin kastı sonucunda meydana gelmişse yahut sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine

aykırı hareketi sonucunda oluşmuşsa işveren Kuruma karşı sorumlu hale gelir(Yön. m.49/I-II)107 ve bu durumda, Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.(m.21/I) Burada belirtilen kasıt; “iş kazası veya meslek hastalığına, işverenin bilerek ve isteyerek, hukuka aykırı eylemiyle neden olması hâli” olarak tanımlanmıştır. Zarara neden olan eylemin bilinçli olarak yapılması, kasıt için yeterli kabul edilir ve sonuçlarının istenip istenmemesi bu durumu ortadan kaldırmaz. İşverenin, hukuka aykırı olmayan eyleminin hukuka aykırı sonuç doğurabileceğini bilmesi, ihmali veya ağır ihmali de bu sorumluluğunu kaldırmaz.(Yön. m.49/I) İşverenin sorumluluğunun tespitinde ‘kaçınılmazlık ilkesi’ dikkate alınmaktadır. Kaçınılmazlık, “olayın

meydana geldiği tarihte geçerli bilimsel ve teknik kurallar gereğince alınacak tüm önlemlere rağmen, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesi durumu”

olarak ifade edilmektedir. İşverenin, alınması gerekli herhangi bir önlemi almamış olması durumunda olayın kaçınılmazlığından söz edilemez.(Yön. m.49/III)

İş kazası veya meslek hastalığının üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmesi durumunda; sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. (m.21/IV, Yön. m.49/IV)

2.10. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEDBİRLERİNİ SAĞLAMA VE