• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.6. İşitsel Araç-Gereçler

2.6.1. Radyo

Kulağa hitap eden ve büyük kitleleri etkileyen bir iletişim aracıdır. Sadece işitme duyusunu etkilediği için soyut yaşantılar sağlar. Radyodan eğitsel amaçla yaygın biçimde yararlanılmaktadır. Özelikle, ilköğretim ve orta öğretimde kullanılan programları desteklemek amacıyla radyo programları hazırlanmaktadır. Bu programlar, öğrencilerin dinleme ve anlama becerilerini geliştirmektedir. Ayrıca, radyo öğrencilerin ilgileri, merakları ve hayal güçlerinin geliştirilmesinde de etkili olmaktadır (Yaşar ve Gültekin, 2006: 298).

Radyo, öğretimde kulanım imkanı olan bir diğer iletişim aracıdır. Kulağa hitap edici özelliği bulunan, ucuz ve temini kolay olan radyonun etkin kullanımı için dinlenecek programların, öğretim amaçlarını destekleyici bir nitelik taşıması gerekmektedir. Ayrıca programın yayın saatinin de ders planları ile uyumlu olması mecburiyeti bulunmaktadır. Bir radyo programının dinlenmesinden önce amaçların öğrencilere anlatılarak onlarla tartışılması, dikkatlerin yayınlanan programa verilmesini sağlayacaktır. Bu şekilde motive edilen öğrencilerin bütün dikkatlerini dinledikleri sese teksif etmeleri öğrenmeyi kolaylaştıracak hatta teferruat olabilecek hususlar dahi öğrenciler tarafından algılanabilecektir. Bir uzmanın konu hakkındaki görüşlerini açıklaması, bir olayın şahidi veya kahramanın (örneğin bir gazinin)hatıralarını anlatması, konu ile ilgili olay, kişi ve bilgileri içeren bir radyo tiyatrosunun oynanması vb. programlar öğrencinin belirlenmiş öğretim amaçlarına ulaşmasını sağlamakla kalmaz üstelik dinleme becerilerini geliştirir. Söz konusu faydalarına rağmen radyo, öğretimde yaygın bir şekilde kullanılamamaktadır. Millî Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan ve TRT’de yayınlanan eğitim amaçlı programlar bulunmakla birlikte yayın saatlerinin ders saatlerine uymaması sebebiyle sınıf ortamında bu programlardan faydalanmak mümkün olmamaktadır (Emiroğlu, 2002: 215).

Radyo, eğitim-öğretim amaçlı olarak üç farklı biçimde kullanılabilir.

Birincisi, radyo yönetmenleri okullar için gerekli olan müfredat programlarına uygun eğitim programlarına hazırlar ve ‘okul saati’ programında yayınlar. Okul saati programları, radyo yönetmenleri ve okul yöneticileri tarafından belirlenen saatte, okullarda görev yapan öğretmenler tarafından öğrencilere dinletilir. İkincisi, öğretmenler öğrencilere radyoda yayınlanan eğitim programlarının yayın saatlerini verir ve öğrencilere bu programları dinlenmelerini söylerler. Öğrenciler de dersleri dışında bu programları dinler ve gerekli olan ders notlarını alıp öğretmenlerine verirler. Üçüncüsü, öğretmenler kendi radyo eğitim programlarını hazırlar. Öğretmen, öğreteceği konuya uygun radyo programlarını okul içinde görev yapan diğer meslektaşlarıyla birlikte çalışarak yapar (İşman, 2011: 310-311).

Radyo özellikle, pahalı ve temini zor olmadığından her yerde bulunabilen ve bu özelliğiyle TV ya da video gibi göze ve kulağa hitap eden araçların bulunmadığı ortamlarda da istifade edilebilecek bir araçtır. Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularının öğretiminde ise, özellikle bazı programlara, İstiklal Savaşı

veya Kore gazilerinin konuk edilerek, canlı olarak hatıralarını anlatmaları suretiyle kullanılmaları oldukça etkili ve faydalı olacaktır. Bu tür programların yanında radyo eğitim-öğretim amaçlı olarak farklı biçimlerde kullanılabilir. Bu biçimler;

1. Radyo yönetimleri okullar için gerekli olan eğitim programları hazırlayabilirler. Bu programlar müfredat programlarına uygun olmalıdır. Bu eğitim programları ‘okul saati’ programlarında belli saatlerde yayınlanabilir.

2. Öğretmenler öğrencilere radyoda yayınlanan eğitim programlarının yayın saatlerini verir ve bu programları dinlemelerini söyleyebilir.

Eğitim programlarında Atatürk’ün hayatından farklı kesitler, Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi konuları, yaşanmış olaylar gibi konular anlatılabileceği gibi, terör olayları sonucu yaralanan güvenlik güçleriyle yapılan röportajlara yer verilebilir. Bu sayede öğrencilerin Millî Mücadele dönemiyle günümüz arasında bağlantı kurma ve karşılaştırma yapma becerileri geliştirilebilir. Öğrencilerin radyo programlarını dinlemeleri sonrasında ise ya dinlenilen program ile ilgili bir rapor yazmaları istenilebilir, ya da ders saatinde radyo programında bahsedilen konu ile ilgili kısa bir tartışma ortamı yaratılabilir (Dönmez ve Yazıcı, 2008: 306-307).

2.6.2. Kasetçalar-Ses Kasetleri

Öğretimde, yalnızca kulağa seslenen ve bu nedenle yalnızca işitsel özelliği olan bir öğretme aracıdır. Her ortama taşınabilen bu araçların kullanımı kolaydır. Belli konuların öğretimi ile ilgili olarak önceden hazırlanan ses bantları bu araçlar yoluyla yeri ve zamanı geldikçe etkili olarak kullanılabilmektedir. Kasetçalar, yakın çevrede ve okullarda kolayca bulunabilecek araçlardandır. Sosyal Bilgiler dersinde, güncel olaylar ile belirli gün ve haftalar konusunda radyodan kasetçalara kaydedilen çeşitli programlar gerek duyulduğunda, derslikte öğrencilere dinletilerek bir tartışma ortamı yaratılabilir. Sesleri saklaması; çok amaçlı kullanıma, bağımsız öğrenmelere ve dönütlere olanak sağlaması, kasetçaların, öğretme-öğrenme sürecinde yararlı bir araç olarak kullanılmasını olanaklı kılmaktadır (Sözer,1998).

Öğretim ortamında ses kasetleri, öğrenci ve öğretmen için hazırlanması en kolay öğretim materyalleri arasında kalır. Ses kasetlerinin kullanılması için gerekli olan teypler ise hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin günlük yaşamlarında kullanmaya

alışık oldukları araçlardır. Bu materyaller ve teknolojiyi kolaylıkla sınıf ortamına getirilebilir (Şahin ve Yıldırım, 1999: 40 ).

Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük konularının öğretimi sırasında Millî Mücadeleye katılan kişilerle yapılan görüşmeler sonucunda oluşturulan ses kasetleri sınıf ortamında öğrencilere dinlettirilebilir. Bu bağlamda Atatürk’ün kendi sesinden kayıtlarda sınıf ortamında kullanılabilir. Özellikle öğrencilere Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutkunu kendi sesinden dinletmek bir hayli etkili olacaktır. Çünkü bunu dinleyen hemen herkesin aklına ilk etapta inanmış bir liderin sözleri ve vurgusu gelmektedir. Bu da söz konusu alanda yapılan eğitim-öğretim ve öğrenilenlerin içselleştirilmesine önemli katkı sağlayacaktır. Ayrıca Atatürk’ün ulaşılamaz bir insan konumundan uzaklaştırılarak, onun da tıpkı bizler gibi bir insan olduğu izlenimini vermesi açısından kendi sesinin kullanılması önemlidir. Aynı şekilde Millî Mücadele döneminde yaşayan,yakın tarihimize yol gösteren kişilerin kendi ağızlarından yapmış oldukları konuşmalar,dönemle ilgili bilgilerin öğrenciler tarafından özümsenmesine imkan verecektir (Dönmez ve Yazıcı, 2008: 308-309).