• Sonuç bulunamadı

İran da kaçakçılığa ilişkin olarak ana ilgili kural ve düzenlemeler 1933 tarihli Kaçakçılığa İlişkin Ceza Kanunu’dur. Bunun yanında 1971 tarihli Gümrük Kanunu, 1994 tarihli Devlet İhtiyari Cezalar Kanunu konuya ilişkin düzenlemeler içermektedir. 1933 tarihli Kaçakçılığa İlişkin Ceza Kanunu farklı türdeki kaçakçılık çeşitlerini belirlemiştir. Bu sınıflandırma şu şekilde yapılmıştır: 1- yasal ürünlerin kaçakçılığı, 2- yasadışı ürünlerin ithalatı, 3-yasadışı ürünlerin ihracatı, 4- tekel maddelerinin kaçakçılığı, 5- özel etkinlikler69.

Yasal ürünlerin kaçakçılığı yıllık bütçe kapsamında belirlenen hükümetin hesapladığı gümrük yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi ve vergilerin ödenmemesi suretiyle ithalat veya ihracat fiillerinin gerçekleştirilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Aslında bu ürünler resmi harç ve vergilerin ödenmesi suretiyle yasal olarak alınıp satılabilen mallar niteliği taşımaktadır. Kaçakçılar bu durumda yasal ithalat vergilerinin ve gümrük vergilerinin ödenmesinden kaçınmaktadırlar. Bu çerçevede yasal ürünler iki grupta kategorize edilebilecektir. İlk gruptaki ürünlerin ithalinde ve ihracında ilgili kamu kuruluşlarından izin almaya gerek yoktur. Bu gruptaki mallar her yılın başında Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen yıllık ithalat ve ihracat düzenlemelerinde yer alır. Bakanlar Kurulu’nun milli gümrükte ilan edilen bu malları onaylamasının ardından geçerliliği başlayacaktır. İkinci grup koşullu yasal ürünlerdir. Bunlar ülke ekonomisindeki ve genel sosyo-politik politikalardaki özel durumlar nedeniyle yetkili kamu kuruluşları tarafından izin verilmesi gereken yasal ürünlerdir. Örneğin özel amaçlı ürünler veya ilaçlar için Sanayi ve Maden Bakanlığı’ndan ve Sağlık Bakanlığı’ndan izin alınması gerekebilecektir. İkinci ve üçüncü grupta ise yasadışı

69

38

ürünlerin ithali ve ihracına ilişkin düzenlemeler söz konusudur. Gümrük kuralları bu ürünleri belirlemiştir. Bu ürünlere örnek olarak silahlar, uyuşturucu, toplumsal normlara karşı çıkan nitelikte veya din karşıtı yayınlar verilebilecektir. Gümrük kurallarında ihracata ilişkin somut bir örnek bulmak zordur. Genel olarak ihracatı yasak ürünler, dini veya hükümetin belirlediği kurallar tarafından yasaklanmış ürünler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dördüncü kategoride yukarıda da belirttiğimiz gibi tekel maddelerinin kaçakçılığı söz konusudur. Tekel ürünleri tekel kurallarına göre hükümet tarafından yönlendirilebilen malları ifade etmektedir. Dolayısıyla hükümet temsili olmaksızın bu tür ürünlerin ticareti kaçak ürün ticareti

kapsamında ele alınacaktır. Son kategoride ise teoride kaçakçılık olarak

değerlendirilemeyecek ancak uygulamada yetkililer tarafından pratikte kaçakçılık olarak değerlendirilebilecek fiillerdir. Örneğin 1985 tarihli İran Ormanları Koruma ve Bakım Yasası’nın 48. maddesi çerçevesinde Orman İdaresinden alınmış lisans olmadan odun nakli ve ağaçlardan kömür elde etme fiilleri kaçakçılık olarak değerlendirilip bu kapsamda cezalandırılmaktadır. Bir başka örnek Din Karşıtı ya da Kamu Karşıtı Kıyafet Yasası’nın birinci maddesidir. Ekonomik ajanların bu yasada öngörülen kıyafetleri ithal etmesi, üretmesi, veya satması durumları da kaçakçılık kapsamında değerlendirilmiştir70.

IV- KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE A- GENEL OLARAK

Kaçakçılık fiillerinin artmasına neden olan faktörler teknolojik gelişmeler ile sosyo- ekonomik ve politik değişiklikler olarak iki kısımda karşımıza çıkmaktadır. Teknolojik gelişmeler kapsamında; hızlanmış ve ucuzlaşmış nakliye imkânlarının sağlanması yasadışı ürünler için ticaretin kolaylaşmasına neden olmuş ve dağıtım kolaylığı kaçakçılık fiillerini arttırmış, bilgisayar ve iletişim teknolojisindeki gelişmeler para aktarmayı ve kara para aklamayı kolaylaştırmıştır. Bu sayede örgütler arasında iletişimde artmıştır. Sosyo-ekonomik ve politik değişiklikler kapsamında; özellikle gelişmekte olan ülkelerde genel ticaretin serbestleştirilmesi yasadışı mallara ilişkin kaçakçılığın gelişmesine zemin hazırlamaktadır. Sosyo-ekonomik gelişme paralelinde deniz ve hava taşımacılığının artması, ticaret anlaşmalarının yapılması ve bu sayede gümrük kontrollerinin zayıflaması kaçakçılık fiillerini artması riskini beraberinde getirmektedir. Politik entegrasyona yönelik yapılan çalışmalar ise kaçakçılar için yeni pazarlar oluşmasına yardımcı olmaktadır. Göçün artması neticesinde aileler arasındaki bağlar kullanılarak kaçakçılık ve mal dağıtımına ilişkin ağ örgüsü

70

39

genişlemektedir. Global iletişim ve finansal aktarımlar ise uluslararası para aklama faaliyetlerinin kolaylaşmasını sağlamaktadır71. Küreselleşme uluslararası ticaretin de büyümesini beraberinde getirmektedir. Serbest ticaret anlaşmaları ile birlikte düşük gümrük tarifeleri uygulanması ve 1990’lardan sonra Sovyet Bloğu ülkelerinin entegrasyonu ticarette de büyük artışların önünü açmıştır72. Global nitelikteki bu gelişmeler Türkiye’de de kanun koyucuyu konuya ilişkin tedbirler almaya itmiş ve bu tür fiillerle mücadeleye yönelik düzenlemeler yapılmıştır.

Gümrük konularından sorumlu hükümetler arası bağımsız bir organizasyon olarak 1952 yılında Dünya Gümrük Örgütü kurulmuştur. Bu örgüt gümrük idarelerinin verimliliğini ve etkinliğini arttırmak, ticaretin kolaylaştırılmasını sağlamak, gelir toplamak, toplumun korunmasını ve arz zincirinin güvenliğini sağlama gibi ulusal kalkınma amaçlarının gerçekleşmesine de katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Türkiye’nin Dünya Gümrük Örgütüne katılımına dair anlaşma 29.01.1953 tarihli, 8321 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Şu an itibariyle, Dünya Gümrük Örgütüne üye ülke sayısı 169’dur. Dünya Gümrük Örgütü’nün ilgili Komitesi tarafından 1992 yılında Bölgesel

İstihbarat Bağlantı Ofislerinin (Regional Intelligence Liaison Offices) kurulmasına karar verilmiştir. Söz konusu Proje kapsamında, kaçakçılık olaylarına ilişkin olarak uluslararası kaynaklarla işbirliği ve bilgi değişimi yapılmaktadır. Proje kapsamında, dünya genelinde 11 ülkede RILO Merkezi bulunmaktadır. 04 Temmuz 1994 tarihinden itibaren Türkiye adına Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, Varşova / Polonya’da bulunan Doğu ve Orta Avrupa RILO Merkezi’ne üye olmuştur. Gümrük Muhafaza Ağı (Customs Enforcement Network / CEN), RILO Projesi kapsamında üye ülkeler arasında bilgi değişiminin sağlanmasına yardımcı olmak üzere geliştirilen ve sınırlı erişim imkânı bulunan bir veritabanıdır73.

Kaçakçılıkla mücadele amacına yönelik olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde 2006 yılı Ekim ayında ABD-Meksika sınırına 700 kilometre çit yapılmış ve bu sınır kameralarla, aydınlatmalı sensörlerle donatılmıştır. Bu şekilde sınır kaçakçılıkla mücadeleye elverişli hale

71 Bouloukos, Adam – Farrell, Graham- Laycock, Gloria, “Transnational Organised Crime in Europe and North

America: Towards a Framework for Prevention” s.177.

http://www.staff.lboro.ac.uk/~ssgf/PDFs/HEUNI%20Transnational%20Crime.pdf

72 Ekonomi ve toplumun global perspektiften değerlendirilmesine yönelik olarak ayrıntılı bilgi için bkz.Clark,

David, Urban World/Global City Ashow 1996. s. 6 vd.http://www.neiu.edu/~circill/F461P.pdf

73 http://www.gumruk.gov.tr/tr-TR/kacakciliklamucadele/Sayfalar/DGO.aspx, Ziyaret tarihi: 07.10.2010. Dünya

40

getirilmiştir74. Kaçakçılıkla mücadelede etkili olabilecek bir diğer yöntemin de vergilerin kaçakçılığın önüne geçebilecek seviyede tutulması olduğu ifade edilmiştir. Bu çerçevede örneğin ihracat vergisi oranının kaçakçılığın maliyetinden daha az olması durumunda kaçakçılık suçunun o derecede az olacağı belirtilmiştir75.

Amerika Birleşik Devletleri’nde kaçakçılıkla mücadelede temel sorumlu birim 1789 yılında kurulmuş olan Amerika Birleşik Devletleri Gümrük Servisi’dir. Bunun dışında Amerika Birleşik Devletleri Gümrük Devriyesi kaçaklar ve kaçakçılığa ilişkin fiillerde önemli roller oynamaktadır. Ayrıca ikinci dünya savaşının sonundan günümüze kadar kaçakçılıkla mücadele amacıyla Amerika Birleşik Devletleri polis teşkilatı uluslararası nitelikte diğer polis teşkilatları ile işbirliği yapmaktadır. Buna örnek olarak 1979 yılında Amerikan Gümrük Teşkilatının yurt dışında sekiz ofisinin bulunması verilebilir. Nitekim kaçakçılıkla mücadelede başarılı olabilmek için uluslararası işbirliği kaçınılmazdır. Bunun için İnterpol gibi teşkilatlardan yararlanıldığı gibi ikili veya çoklu anlaşmalarla da işbirliği yapılmaktadır76. Kaçakçılık fiillerinin tespitine ilişkin çeşitli yöntemler uygulanması benimsenmiştir. Bu yöntemler doğrudan ve dolaylı yöntemler olarak iki kısımda ele alınmaktadır. Kaçak ürünler için doğrudan bilgi toplama yöntemi kişilerle ve firmalarla doğrudan temasa ve gözleme dayanmaktadır. Kaçakçılığın tespitinde dolaylı yöntemde ise dört yol söz konusudur.

İlk olarak, hanehalkı anketleri kullanarak çalışma ve satılan mallarla tüketim arasındaki tutarsızlıkları belirlemek; ikinci olarak, ekonometrik tahmin kullanarak mal satışı ve bu ürünlerin tahmini tüketimi arasındaki tutarsızlıkları belirlemek; üçüncü olarak, olarak hedef ülke ile onun ticari partnerinin ticari rakamlarını inceleyerek hatalı fatura tespiti yapmak; son olarak, model yaklaşım veya çoklu göstergeler ve çoklu nedenleri yöntemini uygulamak77.

Kaçakçılık fiilleri içinde askeri personelin de bulunduğu birçok sınır görevlilerini ayartmaya yönelik bir çok faaliyet de söz konusu olabilmektedir78. Bu nedenle kaçakçılıkla mücadelede sınır görevlilerinin denetimleri de büyük önem taşımaktadır.

74 Hassner, Ron- Wittenberg, Jason, “Barriers to Entry: Who Builds Fortified Boundaries and Are They Likely to

Work?” American Political Science Association, Toronto, Canada, September 3-6, 2009, s.2.

75 Evarajan, Shantayan- Go, Delfın- Schiff, Maurıce- Suthiwart Naruep, Sethaput, The Whys and Why Nots of

Export Taxation, The World Bank Policy Research Department Public Economics Division and International Economics Department International Trade Division, November 1996, s.14.

76 Deflem-Kelly, s.475.

77 Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Farzanegan s.2 vd. 78

41

B-KAÇAKÇILIĞI ÖNLEME, İZLEME VE ARAŞTIRMAKLA GÖREVLİ