• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM

6.2. Meslek Ahlâkı Kavramı

6.2.1. Meslek Ahlâkı İlkeleri

6.2.1.11. Hoşgörü

H

oşgörü, yasalara ve etik kurallara aykırı olmadıkça, sevil-meyen ya da onaylanmayan şeylerin varlığına tahammül

248 Şener Muter , (28 Şubat 2016) , İş yerlerinde Sevgi Saygı ve Başarı, Yeni Asır Gazetesi, https://www.yeniasir.com.tr/insankaynaklari/yazarlar/sener_mu-ter/2016/02/28/is-yerlerinde-saygi-sevgi-ve-basari, Erişim Tarihi:02.11.2019

249 Sevgi ve İnsanlık Üzerine Hikâyeler, Memleket E-Gazete, http://www.memleket.

com.tr/news_detail.php?id=24323, Erişim Tarihi: 03.11.2019

göstermektir. Hoşgörü insanın karşısındaki insanla etkileşirken, onunla eş duyum (empati) içinde olması etkileşim konusunda onun algılarını tanımaya çalışması, tepkide bulunması ve belli bir sınır içinde kusurluluk hakkı tanımasıdır. Hoşgörülü olmak, aynı zamanda bir iç hesaplaşmayı gerektirir. Çünkü bu hesaplaşma olmazsa, hoşgörü yerini ilkesizliğe ve bir tür bağnazlığa bırakabilir.250

Hoşgörü, insanın doğuştan getirdiği bir meziyet değildir. Başta aile ortamı olmak üzere, eğitim kurumları ve sosyal çevre kişinin hoşgörülü bir tavır içerisinde olmasını sağlayacak ortamlardır. Ayrıca bireyin, kendi çabalarıyla da hoşgörülü bir karakter sahibi olması mümkündür. Bu konuda öncelikle insan, nasıl kendisi bir takım eksiklikleri veya hataları olduğunda hoş görülmeyi bekliyorsa, kar-şısındaki insanın da böyle bir beklentisi olabileceğini unutmamalıdır.

Bu hataları, eksiklikleri tabii ki yok saymak değildir. Ancak kırıcı olmadan, uygun bir üslupla muhataba yaptığı eksikliği veya hatayı hatırlatmak ve bir daha yapılmamasını temin etmektir. Diğer taraftan herkes aynı anlayışa sahip olmayabilir. Birlikte yaşamanın önünde bir engel teşkil etmiyorsa farklılıkları zenginlik olarak görmek toplumsal huzur bakımından son derece gerekli bir tutumdur.

İş ilişkileri bağlamında, işten kaynaklanan statü ve unvanlar dolayısıyla çalışanlar arasında hiyerarşik ilişkiler mevcuttur. İş akışı-nın düzeni açısından bu hiyerarşinin olması anlayışla karşılanabilir.

Lakin unutmamak gerekir ki, işten kaynaklanan statülerimizden önce bizi biz yapan esaslı unsur” “İnsan olma” ortak yanımızdır. Bu temel ortaklık ihmal edilerek kurulacak ilişkilerde istenen neticelerin elde edilmesi bir yana iş barışını tehdit edici ve de tehlikeye atıcı birçok husus olabilecektir. Bu durumların olmaması için ilişkilerin merkezine karşılıklı hoşgörü ve anlayışı koymak gerekecektir. Peşi-nen, insan olmak münasebetiyle hata yapılabileceğini kabul ediyor olmak ve ilişkileri bu düzlemde kurmak ve bunu kurumsal yapıya kavuşturmak işletme bünyesinde hoşgörü kültürün oluşmasına ve zamanla bu kültürün kurumsallaşmasına sebep olacaktır.

250 MEGEP, a. g. e. , s. 28

Yer yer iş ortamlarında hoşgörü ve otorite arsında dengenin sağlanamamasından kaynaklanan problemler çıkabilmektedir. Bu durumda nasıl davranılması gerektiğine dair Doğan Cüceloğlu şu yaklaşım içerisindedir:

“Çok basit. Tatlı sert bir tutum ve ödül ceza yöntemi

‘’gerçek’’ anlamda kullanılırsa bu soru -sorun- olmaktan çıkacaktır. Ancak ne eğitim sistemimizde, ne de iş yaşam-larımızda uygulayamıyoruz maalesef bu çok bilinen iki kuralı. Başarıya ödül, hataya ceza; işte ciddiyet, ilişki-lerimizde hoşgörü. Bence hepsi bu. İnsana değer veren, ona aidiyet duygusu kazandırmaya yönelik girişimlerde bulunan, güzel- doğru bir şey yaptığında ödüllendiren, aksini yaptığında da ceza sistemi olan bir yönetim tarzı ile. Sorumluluk verip gelişmesini destekleyerek, kurallar koyup, işleyişi denetleyerek. Sürekli gelişimi destekleye-rek. Ayrım yapmayarak. Kısacası en öne insanı koyarak, onunla birlikte, ona güvenerek.”251

Hoşgörünün emek, zahmet gerektirdiğine dair Hindistan’da yaşanmış olan aşağıdaki olay oldukça öğreticidir:

“Hindistan’da renklerin ustası anlamına gelen Ranga Guru adı verilen çok ünlü bir ressam varmış.

Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğiti-mini tamamlamış, son reseğiti-mini yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş.

Rangu Guru ise;

- Sen artık ressam sayılırsın Racaçi ve artık senin res-mini halk değerlendirecek diyerek resmi şehrin en ka-labalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı atmalarını rica

251 Doğan Cüceloğlu, Hoşgörü ve Otorite Dengesi, http://www.dogancuceloglu.net/

yazilar/432/hosgoru-ve-otorite-dengesi/, Erişim Tarihi: 02.11.2019

eden bir yazı bırakmasını istemiş.

Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde tüm resim kırmızı çarpılar içinde ve neredey-se görünmüyor. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Üzgün bir şekilde resmi Ranga Guru’ya götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raçici, yeniden resmini yapmış ve Rangu Guru’ya götürmüş. Rangu Guru tekrar resmi aynı meydana ama bu sefer yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya ve birkaç fırça ile birlikte bırakmasını istemiş. Resmin yanına da insanlardan be-ğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını söylemiş.

Raciçi resmi meydana götürmüş. Birkaç gün sonra resmi görmeye gittiğinde meydanda resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını söylemiş. Ranga Guru ise öğrencisine demiş ki;

- Sevgili Raciçi, sen ilk seferinde, insanlara fırsat verildi-ğinde ne kadar acımasız eleştiri yapabileceğini gördün.

Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci seferde, onlardan hata-larını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmahata-larını iste-din. Yapıcı olmak, eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı.

Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin eme-ğinin hiçbir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma.”252

252 Hayat Akarken Hikâyeler, Emeğe Değer Verme Hikâyesi, https://www.hayata-karken.com/emege-deger-vermek.html, Erişim Tarihi:02.11.2019