• Sonuç bulunamadı

4. YURTDIŞINDAKİ İMAR HAKKI AKTARIMI UYGULAMA

4.2 Avrupa’daki Uygulama Örnekleri

4.3.2 Hindistan

Hindistan Hükümeti kentsel alanlarda fiziksel gelişmeyi sağlamak amacıyla bir “gelişme planı” kabul etmiştir. Bu planlarla yol, açık alan, okul, hastane vb. gibi

öngörülen nüfus için gerekli sosyal donatı alanlarının temin edilmesi amaçlanmıştır. Hindistan’da kentlerin büyük kısmının mülkiyeti özel mülkiyete aittir. Belediyeler ve kentsel gelişim yetkililerine 1984 Arazi Edinim Kanunu kapsamında finansal karşılığını ödeyerek bu özel mülkiyetteki arazileri ele geçirme yetkisi verilmiştir. Genel olarak yetersiz ve az karşılıkların verilmesi arsa sahiplerinin yeni alanlar araştırmalaına, bedelleri arttırmalarına, kendi mülkiyetlerini kamu mülkiyetine geçtikten sonra halen kullanmalarına ve yasadışı yerleşim alanlarının oluşmasına sebep olmaktadır. Bu arazilerin edinimi için gerekli finansal kaynakların yetersiz olması yasal engellerin eklenmesine ve istenilen alanların geliştirilememesine sebep olmaktadır.

Arazi ediniminden sonra da imar hakkını sahibinin elinde tutmak ve ödenmesi gereken karşılıkları daha kabul edilebilir kılmak bu edinimden etkilenenlerin gönülsüzlüğünü ortadan kaldırmak için ortaya konan iki yöntemdir. Gelişmenin uygun olmadığı durumlarda imar hakları arsa sahibinden ayrılıp ve daha çok talep edilen alanlara aktarılmaktadır. Başka bir deyişle imarın yapılması istenen parselle imarın yapıldığı parsel farklıdır.

Hindistan’da İHA uygulaması imar planlarında kontrol amaçlı kullanılan bir araçtır. Mumbai’de kamusal amaçlı arazi ediniminde kullanılan iki seçenekten biri İHA’dır, diğeri ise parasal karşılığının ödenmesidir. İmar hakkı sertifikaları aracılığıyla yetkilerle ilgili detaylar, bedeller ortaya konmuş ve her aşamada denge sağlanmıştır. Mumbai Belediye Şirketi bünyesinde İHA birimi kurulmuş ve 1991’den beri elde edilen istatiksel verilere göre İHA uygulamaları sadece 1993 - 1994 yılları arasında yapılmıştır. Haziran 1993 - Temmuz 1994 arasında 30 tane imar hakkı aktarımı sertifikası oluşturulmuş ve 16.32 ha’lık bir alanda gerçekleştirilmiştir. Bunun %7’si yollar için geriye kalanı ise diğer alanlar için kullanılmıştır. İHA uygulanan alanların %74’ü düşük değere sahip olan doğudaki banliyölerde, %7’si gelir seviyesi yüksek kişilerin oturduğu batıdaki alanlarda ve geriye kalan %19’u ise nüfus yoğunluğunun yoğun olduğu Island City’de gerçekleştirilmiştir. 1993-95 yılları arasında gayrimenkul sektörünün parlamasıyla, İHA spekülatif amaçları önlemek için kullanılan bir araç olarak görülmüştür.

Vasai-Virar Bölgesi (VVB)

VVB Mumbai Metropolitan Alanın’da bir bölgedir ve Mumbai’nin kuzyinde yer almaktadır. 1980’li yıllar boyunca plansız gelişmenin yaygın olduğu pek çok köyü ve dört belediyeyi kapsamaktadır. Bu bölgede imar planı yapılması için özel bir planlama yetkisi alınmıştır. Kamusal alanların açılması için özel mülkiyette olan bu alanda planlamanın bir parçası olarak İHA tanıtılmıştır. VVB’de minimum parsel büyüklüğü öngörülmüş ve bir kerede aktarılacak imar hakkı sabitlenmiştir. İHA seçeneğini daha çekici kılmak ve uygulanmasını sağlamak için İHA uygulanan alanlara daha fazla yapılaşma hakkı tanınmıştır (Adusumilli,1999).

Çizelge 4.2 : Amerika, Avrupa ve Asya’daki İHA Uygulamalarının Karşılaştırılması

AMERİKA AVRUPA ASYA

TARİHSEL GELİŞİMİ

1916 yılında, New York kenti ilk geniş kapsamlı imar planlaması ile gökdelenlere karşı özellikle çevre mülklerin gökyüzünden yararlanmalarını engellediği için yükseklik sınırı getirmiş ve işyeri olan alanlarda fabrika ve konut yapılmasını da yasaklamış böylece uygulama ilk kez Amerika’da ortaya çıkmıştır

1968 tarihli Kültürel Varlıkları Koruma Yasası ile etkin bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde yüzlerce uygulaması mevcuttur ve yerel yönetimler tarafından uygulanmaya devam ermektedir.

1990’lı yıllardan sonra kullanılmaya başlanan bir yöntemdir. Avrupa’da piyasa bazlı çözümler yerine emir-komuta ve kontrol (merkezi) bazlı düzenlemelerin tercih edilmesi İHA’nın kullanımını geciktirmiştir.

Asya’da ise yenilikçi bir uygulama olarak karşımıza çıkan İHA uygulamasına ilişkin düzenlemeler devam etmektedir.

UYGULAMA ALANLARI

Başta tarım alanları olmak üzere, çevresel koruma alanları, tarihi alanlar, kentsel dönüşüm alanları ve yapısal karakteri korunması gereken alanlar

Verimli tarım toprakları, habitat alanları, çevresel olarak hassas alanlar ve tarihi binalar gibi karakteristik özelliği olan alanlar ve dönüşüm alanları

Kültürel ve tarihi alanların

korunmasının yanında kamusal amaçlı arazi ediniminde kullanılan bir araçtır.

SÜREÇ Yoğun bilgilendirme ve eğitim uygulama sürecinde karşımıza çıkan en önemli aşamalardandır. Sürecin şeffaf olması ve tarafların bilgilendirilmesi amaçlanmıştır. SONUÇ

Sonuçları açısından baktığımızda ülke genelinde 1960’lı yıllardan beri yoğun bir şekilde uygulanan İHA programı ile başta tarım alanları olmak üzere pek çok çevresel değeri olan alan da koruma altına alınmıştır.

Kullanım amacı açısından baktığımızda korumanın yanında arazi edinimi ve spekülatif amaçları önlemek amaçlı da kullanıldığı görülmüştür. İHA ilişkin düzenlemeler yeni bir araştırma konusudur.

4.4 Bölüm Sonucu

İHA; ilk ortaya çıktığı ve en yaygın olarak uygulandığı ülke olan ABD’de, (Pruetz, 2003) tarafından yapılan araştırma ile “Birçok yerel yönetimin tarımsal, tarihi ve kültürel değerlerle, çevre koruma gerektiren alanların korunmasında ellerinde tuttukları planlama ve kamulaştırma yetkilerinin siyasi ve toplumsal baskı ve maddi yetersizlikler sonucu çoğu zaman yeterli olamadığını …” vurgulamakta ve imar haklarının devri yönteminin “bu nedenlerle birçokları tarafından benimsendiğini, esasen bir uygulama modeli olan bu yöntemin sayesinde korunması toplum yararına olduğu kabul edilen taşınmazların ve değerlerin maliyet unsuru dışlanarak gönüllülük temelinde olanaklı olduğunu” belirtilmektedir. Amerika’da 2003 yılı sonu itibarıyla devam eden 134 uygulama bulunmaktadır ve son 30 yılda yapılan uygulamalar; ekolojik olarak hassas arazilerin ve tarihi alanların korunması, ekonomik gelişmenin desteklenmesi, kentsel gelişimin yönlendirilmesi, yeni iş imkânları ve girişimleri çekerek kent merkezlerinin yenilenmesi amaçlarını taşımaktadır.

Amerika’da uzun süredir kullanılmasına karşın, Avrupa’da koruma ile ilgili zorunlulukların fazla olmasına rağmen imar hakkı aktarımı gibi piyasa bazlı araçların kullanımı konusunda geç kalınmıştır. Avrupa’da piyasa bazlı çözümler yerine emir- komuta ve kontrol bazlı düzenlemeler tercih edilmektedir. Bölgeleme, arazi edinimi, kamulaştırma gibi geleneksel yöntemlerin verimli tarım toprakları, habitat alanları, çevresel olarak hassas alanlar ve tarihi binalar gibi karakteristik özelliği olan alanları korumak için pahalı, yasal açıdan eksik ve koruma amaçlarını tamamlama açısından yetersiz oldukları görülmektedir. Bu bağlamda pek çok araştırmacı tarafından geleneksel koruma tekniklerinin başarısızlıklarının üstesinden gelmek için emir- komuta ve kontrol bazlı düzenlemeler yerine piyasa bazlı bir düzenleme olan imar hakkı aktarımının kullanımı önerilmiştir (Tavares, 2003).

Asya’da ise yenilikçi bir uygulama olarak karşımıza çıkan imar hakkı aktarımı kentleşme ile birlikte daha çok kültürel ve tarihi mirasın korunması için uygulanan bir mekanizma olarak görülmektedir. İHA ile ilgili çalışmalar ve düzenlemeler devam etmektedir (bkz. Çizelge 4.2)