• Sonuç bulunamadı

Hidayet OĞUZ * Hüseyin ÖĞÜT **

Seda ŞAHİN

***

* Doç. Dr., Necmettin Erbakan Üniversitesi, Mühendislik ve Mim. Fakültesi, hidayet@konya.edu.tr

** Prof. Dr.,Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, hogut@selcuk.edu.tr

*** Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, sedabacak@selcuk.edu.tr

Biyodizelin hammaddesini tarım ürünlerinin oluşturması, konunun tarım sektörü ve üreticiler açısından da önemini artırmaktadır. Biyodizel üretiminde kaynağın belirlenmesi ülkede yetiştirilen yağ bitkisi ve bu yağın üretim fazlası ile yakından ilgilidir. Bu yüzden Avrupa ülkelerinde kanola ABD’de ise soya, biyodizel üretim kaynağı olarak ön plana çıkmıştır.Türkiye ise yağlı tohum ve ham yağ da ithalatçı konumundadır.

2. BİYODİZEL ÜRETİLEN KAYNAKLAR

Biyodizelin yağ bitkilerinden, hayvansal yağlardan, kullanılmış atık kızartma yağlarından ve alglerden üretildiği bilinmektedir. Bu kaynaklar içerisinde en büyük pay yağ bitkilerine aittir.

Biyodizelin elde edilebileceği yağ bitkilerinin sayısı 50’nin üzerindedir. Bu bitkiler dünyanın değişik toprak ve iklim şartlarında yetiştirilebilir. Başka bir ifadeyle dünyanın hemen hemen her yerinde biyodizelin üretilebileceği, farklı bitkilerin tarımını yapmak mümkündür. Bu durum şüphesiz tarım kesiminin gelirini artırıcı bir uygulamadır. Şekil 1’de Dünya biyodizel üretiminde kullanılan hammaddeler verilmiştir.

Biyodizel üretiminde yağ kalitesi reaksiyonun temelini oluşturan transesterifikasyon teknolojisi ile direk ilişkilidir. Yağların sahip oldukları serbest yağ asitlerine göre yapılacak muamele farklıdır. Bu yüzden yağların kimyasal analizleri ile, yağ asitlerinin kompozisyonu ve serbest yağ asitleri sabunlaşmayan madde miktarını yansıttığı için oldukça önemlidir. Yağlar uzun zaman periyodunda depolanması durumunda FFA ve sediment içeriği artmakta yağ bozulabilmektedir.

Şekil 2’te Türkiye açısından biyodizel hammaddelerinin kalite ve sürdürülebilirlik özellikleri incelenmesi sonucunda kolza ve Aspir bitkileri ön plana çıkmaktadır.

Şekil 1. Dünya Biyodizel Üretiminde Kullanılan Hammaddeler (Milyon ton) (Öğüt ve ark, 2013)

14 16 2013 KONYA

KASIM

BİYODİZEL ÜRETİMİNİN YAĞ BİTKİLERİ TARIMINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

BİYODİZEL ÜRETİMİNİN YAĞ BİTKİLERİ TARIMINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Biyodizelin sürdürülebilirliği açısından 4E ilkesine uygun olması gerekir. 4E ilkesi Tablo 1’de verilmiştir.

Bitkisel yağların hammadde olarak, kalite ve sürdürülebilirlik açısından karşılaştırılması Şekil 2’de verilmiştir. Kalite açısından kanola, hem kalite hem de sürdürülebilirlik açısından aspir iyi durumdadır. Bu yüzden çalışmada Türkiye’de biyodizel üretiminin yaygınlaşmaya başladığı 2003-2012 yılları arasındaki aspir ve kanolanın ekim alanı, üretim ve verim değerleri yılar itibari ile incelenmiştir. Şekil 3’te Aspir ve kanolanın ekim alanı; Şekil 4’te Üretim miktarları ve Şekil 5’te verim değerleri verilmiştir.

Şekil 3,4,5 incelendiğinde 2007 yılı itibari ile Aspir ve Kanola tarımında bir sıçrama meydana geldiği ve bu artışın ilerleyen yıllar itibari ile devam ettiği görülmektedir. Bu artışın biyodizel üretimi için hammadde temininde yapılan çalışmalardan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Örnek olarak Konya Ilgın yöresinde girişimciler sözleşmeli ve alım garantili Aspir ekimi yaptırmışlardır.

Ayrıca bazı yağ bitkileri tarımının teşvik kapsamına alınması da yağ bitkileri tarımının artmasında etkili olmuştur.

Tablo 1. Biyoyakıtlarda 4E ilkesi (Öğüt 2007)

Şekil 3. Aspir ve Kanolanın ekin alanı

Şekil 5. Aspir ve Kanolanın verim değerleri Şekil 4. Aspir ve Kanolanın üretim miktarı

BİYOYAKITLARDA 4E İLKESİ 1E ETKİNLİK Kaynak yeterliliği

2E EKONOMİ Rekabet gücü 3E ETİK Gıda güvenliğine etki

4E EKOLOJİ Üretim süreçlerinin çevreye etkisi

Şekil 2. Biyodizel üretiminde Kalite-Sürdürülebilirlik İlişkisi (Öğüt ve Oğuz, 2011)

BİYODİZEL ÜRETİMİNİN YAĞ BİTKİLERİ TARIMINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

BİYODİZEL ÜRETİMİNİN YAĞ BİTKİLERİ TARIMINA ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Oğuz, H., Öğüt, H., Gökdoğan, O., 2012. Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modelinin Biyodizel Sektörüne Etkisinin İncelenmesi. Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Cilt 2 Sayı 2 EkA p 77-84

Öğüt H., Martı, M., Bacak, S., Oğuz, H., 2013. Bitkisel Atık Yağdan Üretilen Bor Katkılı Biyodizelin Özelliklerinin İncelenmesi. Bitkisel ve Madeni Yağların Daha çok Toplanılması ve Geri Kazanılması için Piyasa Şartlarının Oluşturulması Çalıştayı. Ankara

Öğüt H., Önder, M., Oğuz, H., Bacak, S., 2013. Ketencik (Camelina sativa (L.) Crantz) Yağından Biyodizel Üretimi. Enerji Tarımı ve Biyoyakıtlar 3. Ulusal Çalıştayı, 23-24 Mayıs. Tekirdağ

Öğüt, H., Oğuz, H., 2006 Üçüncü Milenyumun Yakıtı Biyodizel, Yayın No: 745 Nobel Yayın Dağıtım ISBN: 975-591-730-6 KİTAP II. Baskı 190 s

Öğüt, H., Oğuz, H., 2011. Atık Bitkisel Yağların Seralarda Isıtma Amacıyla Kullanım İmkânları.

Atık ve Çevre çalıştayı Antalya.

Şahin, S., 2013. Keten Yağı Biyodizelinin ve Motorinle KarışımlarınınMotor Performansına ve Egzoz Emisyonlarına Etkisinin Araştırılması ,Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi,Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya.

Şekil 6’da Tarım Bölgelerine Göre Ürün Deseni oluşturularak tarım bölgeleri haritalandırılmıştır. Bu bölgeler üzerinde tarıma elverişli olup da kullanılmayan araziler değerlendirme kapsamına alındığı gözükmektedir.

3. SONUÇ VE TARTIŞMA

Bitkisel yağların biyodizel üretiminde kullanılması ile yeni alınacak olan tedbirler ve halkın yağ bitkileri yetiştirme konusunda bilinçlenmesini sağlayacağından yağ açığının kapatılmasında katalizör görevi görecektir. Yağlı tohum üretiminde ekimden önce ve hasattan sonra devlet tarafından ekonomik teşvik ve güvence sağlanmalıdır. Aspir ve kanola araştırmaları teşvik edilmelidir. Sürdürülebilir enerji temini için enerji kaynaklarının gıda güvenliğini riske sokmaması gerekmektedir.

Yağ açığı olan ülkemizde bu durum daha da önem kazanmaktadır. Bu nedenle yeni kaynakların biyodizel üretimine kazandırılması yönünde çalışmalar yapılmalıdır.

Yağ ve yakıt amaçlı bitkisel yağ talebinin artmasına bağlı olarak ya ekili alanların artırılması ya da yeni veya yağ oranı yüksek bitkilerin tarımının yapılmasını zorunlu hale gelmektedir. Yağlı tohumlu bitkiler ekim nöbeti sistemleri içinde mutlaka yer alması gerektiği çiftçilere anlatılmalıdır. Bunun için başta kolza ve aspir için tanıtıcı ve eğitici çalışmalara ağırlık verilmelidir.Verimi ve yağ oranı yüksek çeşitlere ait tohumlukların dağıtımına ağırlık verilmelidir

3. KAYNAKLAR

Akdağ, F., 2012.Biyoyakıtların Ülkemizdeki Genel Durumu Enerji Bakanlığının Bakışı Enerji Tarımı ve Biyoyakıtlar 2. Ulusal Çalıştayı, 24-25 Mayıs. Tokat

Alptekin, E., Çanakçı, M., 2005. Biyodizel ve Türkiye’deki Durumu. Mühendis Makina Dergisi Cilt : 47 Sayı: 561 sayfa 57-64

Işıklı, İ.,Yamık, H., Kurban, M., 2011. Biyodizelin Dizel Santrallerde Kullanım Analizi, 6th International Advanced Technologies Symposium (IATS’11), 16-18 May 2011, Elazığ, 20-24.

Şekil 6. Tarım Bölgelerine Göre Ürün Deseni Ve Biyodizel Potansiyelimiz (Akdağ, 2012)

TANITIM AMAÇLI